İstanbulun Kurtuluşu Hakkında Şiirler
FETİH ZAMANI
Havanın mavisinde, denizin yeşilinde
Bir turku, Ortaasyadan beri duymuşuz
Anamızın sutunden bayraklara kadar
Yuce fetihle buyumuşuz
Yakmış gecemizi yıldızlar
Burclardan yana uyanmışız
Bir yazı gibi tepeler alnında
Yazılmışız, silinmişiz
Nur ile kuvvet ile aşk ile
Kaderin buyusunu bozmuşuz
Gormuşuz suretini guzelliğin
Koca feleklere gorunmuşuz
Cihanın yarısı gok;
Onunde şehit şehit durmuşuz,
Cihanın yarısı İstanbul
Almışız
Fazıl Husnu DAĞLARCA
İstanbulun Kurtuluşu
Tarihte,hep bağımsız yaşadı Turk Milleti,
İlk Dunya Savaşında tattı heyhat zilleti
Muttefiki Almanya,yenilince savaşta,
O da yenik sayıldı,ne yazık bu savaşta
1918, 30 Ekim Gununde,
Acı bir antlaşmaya,imza attı,o gunde
Bu talihsiz antlaşma,Mondrosta yapıldı,
Turkun bağımsızlığı,tum elinden alındı
Once Yunan askeri,cıkarıldı İzmire,
Sonra yurt planlandı,paylaşmaya Sevrle
Bunu goren Ataturk,hemen Samsuna cıktı,
Uyardı milletini,işgale karşı cıktı
Kaynaştı milletiyle,Erzurumda,Sivasta,
Kongreler duzenledi,uzunca bu hususta
Vatanı kurtarmaya kesin karar verdiler,
O azimle,inancla; Ankaraya geldiler
Ankaraya,tum yurttan gelen o Temsilciler,
Yurdu temsil etmeyi,kesin gorev bildiler
1920′de, 23 Nisan Gunu,
Kurdular hur Meclisi,dunya duydu bu unu
İtilaf devletleri,korktu Turkun azminden,
İstanbulu zaptetti,vurdu Turku yeniden
İngiltere,Fransa ve sonra da İtalya,
Yurdu paylaşmak icin,cıktı Anadoluya
Sevr Antlaşmasıyla,paylaşmaya kalktılar,
Turkun gucuyle buna,fırsat bulamadılar
Meclise Başkan oldu,orduya Başkomutan,
Duzgun,guclu bir ordu,kurdu kahraman Atam
Bu azimle,Kurtuluş Savaşını başlattı,
Uc Bucuk yılda Atam,duşmanı yurttan attı
Yenilgiye uğrayan,İtilaf devletleri,
İade etti Turkun,gercek hakkını geri
1923, 24 Temmuzunda,
Tum haklar kazanıldı,Lozan Antlaşmasında
Ataturkun dediği gibi; geri gittiler,
Şen İstanbulumuzu,uzgunce terk ettiler
1923, 6 Ekim Gununde,
Kahraman Turk Ordusu,Refet Paşa emrinde;
Girdi İstanbuluma,bir bayram sevinciyle,
Kavuştu İstanbullu,tekrar ozgurluğune
6 Ekim Gunlerin,kutlu olsun İstanbul,
Sana sevgimiz derin,mutlu ol sen İstanbul
FETİH MARŞI
Yelkenler bicilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan cektiler, kalyonlar cekilecek
Kerpetenlerle surun dişleri sokulecek
Yuru: Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Sende gecebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Elde sensin, dilde sen Gonuldesin, baştasın:
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Yuzune carpmak gerek, zamanenin fendini,
Goster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Kucuk gorme, hor gorme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yukseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatihtir, selimdir, Suleymandır;
Şu mihrap sinanuddin, şu minare Sinandır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gundelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gun atandan
Yuruyeceksin Millet yuruyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan
Sen ki burclara bayrak olacak kumaştasın
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Celebiler cekilip haremlerde kışlasın!
Yuru, arslanım, fetih hazırlığı başlasın
Yuru, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA
İstanbulun Kurtuluşu
Dunyanın en guzel kenti,
Turk ulusunun gozbebeği,
Fatihin armağanı,
Guzeller guzeli İstanbul!
Var mı? Senin gibi şanlı,
Tum ulusların gozu hep sende kaldı
Guzelliğin dillerde, zengin gonullerde saklı,
Guzeller guzeli İstanbul!
Kac kez fethedilmek istendin,
Fatih seni fethene kadar
Atalarımızın emaneti Fatihin armağanı,
Turk ulusunun gozbebeği, guzeller guzeli İstanbul!
İstanbul Destanı
Sana bilmem hangi yonden bakayım
Gece başka gunduz başka guzelsin
Kainatta eşsiz tek ve ozelsin
Cağlar değiştirdi sevdan İSTANBUL
Efendimiz malum ezelden tanır
Binlercesi şehrin can kıskanır
Sinende yaşayan cennettir sanır
Cihanda emsalin yok ki İSTANBUL
Kalbini son defa fethedenlere
Elveda deyip de gitmeyenlere
İmkan bulamayıp gelmeyenlere
Engin hoşgorunle kızma İSTANBUL
Kabei ziyaretgahların vardır
Şuhedadan namazgahların yardır
Alemi insanlar cok arzudardır
Sevenin koynunda sar ki İSTANBUL
Koklu medeniyetlerin evisin
Tarihler boyunca ananevisin
Mukaddesatını yad el de bilsin
Sırrı nikabını ac ki İSTANBUL
Her dinin mensubu ibadet eder
Havra Kilise ve Camiye gider
O insanlar gonul diliyle ne der
Sessiz niyetleri duy ki İSTANBUL
Tum insanlar ala şeyler yazmışlar
Anlatacak bir soz bırakmamışlar
Nesillere misal hep taşımışlar
Olculmez değerin var ki İSTANBUL
Arz ile deniz ve mehtap bakıyor
Gercek yıldızlardan taclar takıyor
Her gonulde sevdan ataş yakıyor
Turlu dillerdesin bil ki İSTANBUL
Elbet ben de bir gun gelir gecerim
İlahi yasaya ben de nacarım
Yardan ya da senden vaz mı gecerim?
Bir eser de benden al ki İSTANBUL
Cınlar Camilerden ezan(ı)salası
Yıkar nefisleri defi belası
Zeki'midir sanki tek muptelası
Eyyub Sultan başta say ki İSTANBUL
FETİH ZAMANI
Havanın mavisinde, denizin yeşilinde
Bir turku, Ortaasyadan beri duymuşuz
Anamızın sutunden bayraklara kadar
Yuce fetihle buyumuşuz
Yakmış gecemizi yıldızlar
Burclardan yana uyanmışız
Bir yazı gibi tepeler alnında
Yazılmışız, silinmişiz
Nur ile kuvvet ile aşk ile
Kaderin buyusunu bozmuşuz
Gormuşuz suretini guzelliğin
Koca feleklere gorunmuşuz
Cihanın yarısı gok;
Onunde şehit şehit durmuşuz,
Cihanın yarısı İstanbul
Almışız
Fazıl Husnu DAĞLARCA
İstanbulun Kurtuluşu
Tarihte,hep bağımsız yaşadı Turk Milleti,
İlk Dunya Savaşında tattı heyhat zilleti
Muttefiki Almanya,yenilince savaşta,
O da yenik sayıldı,ne yazık bu savaşta
1918, 30 Ekim Gununde,
Acı bir antlaşmaya,imza attı,o gunde
Bu talihsiz antlaşma,Mondrosta yapıldı,
Turkun bağımsızlığı,tum elinden alındı
Once Yunan askeri,cıkarıldı İzmire,
Sonra yurt planlandı,paylaşmaya Sevrle
Bunu goren Ataturk,hemen Samsuna cıktı,
Uyardı milletini,işgale karşı cıktı
Kaynaştı milletiyle,Erzurumda,Sivasta,
Kongreler duzenledi,uzunca bu hususta
Vatanı kurtarmaya kesin karar verdiler,
O azimle,inancla; Ankaraya geldiler
Ankaraya,tum yurttan gelen o Temsilciler,
Yurdu temsil etmeyi,kesin gorev bildiler
1920′de, 23 Nisan Gunu,
Kurdular hur Meclisi,dunya duydu bu unu
İtilaf devletleri,korktu Turkun azminden,
İstanbulu zaptetti,vurdu Turku yeniden
İngiltere,Fransa ve sonra da İtalya,
Yurdu paylaşmak icin,cıktı Anadoluya
Sevr Antlaşmasıyla,paylaşmaya kalktılar,
Turkun gucuyle buna,fırsat bulamadılar
Meclise Başkan oldu,orduya Başkomutan,
Duzgun,guclu bir ordu,kurdu kahraman Atam
Bu azimle,Kurtuluş Savaşını başlattı,
Uc Bucuk yılda Atam,duşmanı yurttan attı
Yenilgiye uğrayan,İtilaf devletleri,
İade etti Turkun,gercek hakkını geri
1923, 24 Temmuzunda,
Tum haklar kazanıldı,Lozan Antlaşmasında
Ataturkun dediği gibi; geri gittiler,
Şen İstanbulumuzu,uzgunce terk ettiler
1923, 6 Ekim Gununde,
Kahraman Turk Ordusu,Refet Paşa emrinde;
Girdi İstanbuluma,bir bayram sevinciyle,
Kavuştu İstanbullu,tekrar ozgurluğune
6 Ekim Gunlerin,kutlu olsun İstanbul,
Sana sevgimiz derin,mutlu ol sen İstanbul
FETİH MARŞI
Yelkenler bicilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan cektiler, kalyonlar cekilecek
Kerpetenlerle surun dişleri sokulecek
Yuru: Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Sende gecebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden
Elde sensin, dilde sen Gonuldesin, baştasın:
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Yuzune carpmak gerek, zamanenin fendini,
Goster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Kucuk gorme, hor gorme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yukseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatihtir, selimdir, Suleymandır;
Şu mihrap sinanuddin, şu minare Sinandır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gundelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gun atandan
Yuruyeceksin Millet yuruyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan
Sen ki burclara bayrak olacak kumaştasın
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Celebiler cekilip haremlerde kışlasın!
Yuru, arslanım, fetih hazırlığı başlasın
Yuru, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA
İstanbulun Kurtuluşu
Dunyanın en guzel kenti,
Turk ulusunun gozbebeği,
Fatihin armağanı,
Guzeller guzeli İstanbul!
Var mı? Senin gibi şanlı,
Tum ulusların gozu hep sende kaldı
Guzelliğin dillerde, zengin gonullerde saklı,
Guzeller guzeli İstanbul!
Kac kez fethedilmek istendin,
Fatih seni fethene kadar
Atalarımızın emaneti Fatihin armağanı,
Turk ulusunun gozbebeği, guzeller guzeli İstanbul!
İstanbul Destanı
Sana bilmem hangi yonden bakayım
Gece başka gunduz başka guzelsin
Kainatta eşsiz tek ve ozelsin
Cağlar değiştirdi sevdan İSTANBUL
Efendimiz malum ezelden tanır
Binlercesi şehrin can kıskanır
Sinende yaşayan cennettir sanır
Cihanda emsalin yok ki İSTANBUL
Kalbini son defa fethedenlere
Elveda deyip de gitmeyenlere
İmkan bulamayıp gelmeyenlere
Engin hoşgorunle kızma İSTANBUL
Kabei ziyaretgahların vardır
Şuhedadan namazgahların yardır
Alemi insanlar cok arzudardır
Sevenin koynunda sar ki İSTANBUL
Koklu medeniyetlerin evisin
Tarihler boyunca ananevisin
Mukaddesatını yad el de bilsin
Sırrı nikabını ac ki İSTANBUL
Her dinin mensubu ibadet eder
Havra Kilise ve Camiye gider
O insanlar gonul diliyle ne der
Sessiz niyetleri duy ki İSTANBUL
Tum insanlar ala şeyler yazmışlar
Anlatacak bir soz bırakmamışlar
Nesillere misal hep taşımışlar
Olculmez değerin var ki İSTANBUL
Arz ile deniz ve mehtap bakıyor
Gercek yıldızlardan taclar takıyor
Her gonulde sevdan ataş yakıyor
Turlu dillerdesin bil ki İSTANBUL
Elbet ben de bir gun gelir gecerim
İlahi yasaya ben de nacarım
Yardan ya da senden vaz mı gecerim?
Bir eser de benden al ki İSTANBUL
Cınlar Camilerden ezan(ı)salası
Yıkar nefisleri defi belası
Zeki'midir sanki tek muptelası
Eyyub Sultan başta say ki İSTANBUL