iltasyazilim
FD Üye
Kız Kulesi tarihçesi
Kız Kulesi; hakkında çeşitli rivayetler anlatılan efsanelere konu olan İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakınında Salacak açıklarında yer alan ufak adacık üzerinde yapı edilmiş bir yapıdır
Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar ’da Bizans devrinden kalan tek eserdir MÖ 24 yıllarına değin uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz ’in Marmara ile birleştiği yerde minik bir ada üstünde kurulmuştur Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler Kule hakkında pek fazla rivayetler bulunmaktadır Evliya Çelebi kuleyi şöyle betimleme eder:
''Deniz içinde karadan bir ok atımı uzaktan, dört köşe, sanatkarane üretilmiş bir yüksek kuledir Yüksekliği tam seksen arşundur Sathı mesehası iki yüz adımdır İki taraftan yerde kapısı vardır''
Kulenin temelleri ve alt katın kayda değer kısımları Fatih devri yapısıdır Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır Üstündeki madalyon halindeki bir misket levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II Mahmut ’un, Hattat Rasim ’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bundan başka sarnıç vardır
başlangıçta Yunan döneminde bir mezara konut sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde yapı edilen ilave bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır Osmanlı döneminde ise ağırlama platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına dek bir çok işlev yüklenmiştir Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol görüş işlevini hiç kaybetmemiştirGeçmişten geleceğe en fazla da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi Kız Kulesi 2000 yılında restore edilerek, artık çatalbıçak seslerinin duyulduğu bir mekân haline dönüştürülmüştür Kız kulesine ulaşım Salacak ve Ortaköy'den sandallarla yapılmaktadır
Fazla eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, çok eskiden, Boğazdan geçen gemilerden ücret gücüne gitmek maksadı ile kullanılmıştır Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine(o zamanlar gemi boyutları küçük olduğu için geçebilmekteydi) izin verilmiştir Bir vakit sonradan Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına dürüst yıkılmıştır Kuleden suyun içinde bakıldığında yıkıntıları görülmektedir
Antik Çağ'da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da Tour de Leandros(Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır Hemen ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır
*
Kız Kulesi; hakkında çeşitli rivayetler anlatılan efsanelere konu olan İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakınında Salacak açıklarında yer alan ufak adacık üzerinde yapı edilmiş bir yapıdır
Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar ’da Bizans devrinden kalan tek eserdir MÖ 24 yıllarına değin uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz ’in Marmara ile birleştiği yerde minik bir ada üstünde kurulmuştur Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler Kule hakkında pek fazla rivayetler bulunmaktadır Evliya Çelebi kuleyi şöyle betimleme eder:
''Deniz içinde karadan bir ok atımı uzaktan, dört köşe, sanatkarane üretilmiş bir yüksek kuledir Yüksekliği tam seksen arşundur Sathı mesehası iki yüz adımdır İki taraftan yerde kapısı vardır''
Kulenin temelleri ve alt katın kayda değer kısımları Fatih devri yapısıdır Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmıştır Üstündeki madalyon halindeki bir misket levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II Mahmut ’un, Hattat Rasim ’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bundan başka sarnıç vardır
başlangıçta Yunan döneminde bir mezara konut sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde yapı edilen ilave bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır Osmanlı döneminde ise ağırlama platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına dek bir çok işlev yüklenmiştir Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol görüş işlevini hiç kaybetmemiştirGeçmişten geleceğe en fazla da düşlere yol göstermektedir Kız Kulesi Kız Kulesi 2000 yılında restore edilerek, artık çatalbıçak seslerinin duyulduğu bir mekân haline dönüştürülmüştür Kız kulesine ulaşım Salacak ve Ortaköy'den sandallarla yapılmaktadır
Fazla eski tarihi geçmişi olan Kız Kulesi, çok eskiden, Boğazdan geçen gemilerden ücret gücüne gitmek maksadı ile kullanılmıştır Kule ile Avrupa Yakası boyunca büyük bir zincir çekilmiş ve gemilerin Anadolu Yakası ile Kız Kulesi arasından geçişine(o zamanlar gemi boyutları küçük olduğu için geçebilmekteydi) izin verilmiştir Bir vakit sonradan Kule, zinciri taşıyamamış ve Avrupa Yakasına dürüst yıkılmıştır Kuleden suyun içinde bakıldığında yıkıntıları görülmektedir
Antik Çağ'da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da Tour de Leandros(Leandros'un kulesi) ismi ile ün yapmıştır Hemen ise Kız Kulesi ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır
*