Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

İstiklal Marşımızın İlk İki Kıtasının Anlamı

Hoş geldin! piyanistx tarafından topluluğumuza katılmaya davet edildiniz. Kaydolmak için lütfen burayı tıklayın.
İstiklal Marşımızın İlk İki Kıtasının Anlamı
0
114

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
İstiklal Marşımızın İlk İki Kıtası,
İstiklal Marşının İlk İki Kıtasının Anlamı

Marşımızın İlk İki Kıtasının Anlamı;

Korkma, sonmez bu şafaklarda yuzen al sancak;
Sonmeden yurdumun ustunde tuten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak


İstiklal Marşı ’nın yazıldığı donemde Turk ordusu duşmanla savaş halindedir Bu yuzden ordu ve millete cesaret vermek isteyen şair, şiirine ‘Korkma kelimesiyle başlar Bu, bir sesleniştir Şair, Turk milletine sesleniyor


İki turlu korku vardır: Adi korku ve asil korku İlk korkuda odleklik anlamı vardır Ancak, korkmak her zaman odu patlamak anlamında değildir Coğu zaman da asil bir duygudur, insani bir endişedir İnsanların kaybetmeyi goze alamayacakları değerleri vardır Mesela, milletin başına bir şey gelir diye korkmak, istiklalin kaybedileceğinden endişe etmek, asil bir korkunun ifadesidir



Şairin ‘Korkma diye seslenmesi, asil bir endişenin, kaygının ifadesidir Milletimiz istiklalini kaybetme korkusu icindedir Şair, milletin endişe etmemesi gerektiğini; cunku istiklalin kaybedilmeyeceğini soyluyor



Birinci dizedeki şafak, guneş battıktan sonraki alaca karanlık zamanı anlatır Şafağın bir anlamı da guneş doğmadan onceki alaca karanlıktır İstiklal Marşı, sembolik olarak, iki şafak arasını anlatır Akşamın şafağı Milli Mucadele ’nin başlangıcı, sabahın şafağı ise bitişidir Akşamın şafağından korkulur; cunku arkasında karanlık bir gece vardır Ancak, her gecenin bir sabahı olduğuna gore, icinde bulunulan karanlığın uzun sureceğini sanarak korkuya kapılmamalıdır Biraz sonra şafak sokecek ve karanlık son bulacaktır Bu benzetme şairin, Turk milletinin, bağımsızlığına cok kısa surede kavuşacağı hakkındaki kesin inancını ortaya koyar

Birinci dizede yuzmek, dalgalanmak manasındadır Şafağın rengi kırmızıdır Al sancak ise Turk milletinin semboludur Turk bayrağının al rengi şairde bir alev izlenimi uyandırmıştır Bu alev ‘sonmez ’ Zira onun cıktığı kaynak, her Turk ailesinin evinde yanan ocaktır



Ocak, ateşin yandığı yerdir; sonradan ev anlamını kazanmıştır Ocakta ateşin yanıyor olması canlılığa işarettir Yurdun ustunde tuten en son ocak kaldıkca, bu bayrağın alevi bu şafaklarda dalgalanacaktır; milletimiz istiklalini kaybetmeyecektir Yeter ki o ocak tutmeye devam etsin Şair bu benzetmeyle ‘bayrak ’ ile ‘millet ’ arasındaki bağlantıyı ifade ediyor İkinci dize, aynı zamanda, ‘Son fert olarak kalsan bile bayrağı indirtmemek icin, istiklali kaybetmemek icin mucadele edeceksin ’ demektir



Ucuncu dizede şair bayrağımızdaki yıldız ile gokteki yıldızı birleştirir Gokteki yıldıza kimsenin eli dokunamayacağı gibi, ‘Turk milletinin yıldızı ’ olan bayrağa da kimse el suremez Ayrıca; yıldız, beyazdır ve gece parlar Milli Mucadele gece ise bayrağımızın yıldızı o gecede parlayacaktır Yıldızın parlaması bir ışıktır Işık, karanlıkta umidi ifade eder

Yıldız kelimesi aynı zamanda kader, talih manalarına da gelir Bayrak milletin kaderini, talihini temsil eder O parlıyorsa, millet de aydınlık gunlerini yaşamaktadır Onun sonu, milletin sonudur Şair ucuncu dizeyle Turk milletinin ve istiklalimizin sembolu bayrağımızın kesin olarak sonsuza kadar yaşayacağını ve dalgalanacağını belirtir Bundan zerre kadar şuphesi yoktur Şairin bu hayallerle belirtmek istediği Turk milletinin olmezliği fikridir O, ordu ve millete ‘Korkma derken boyle bir inanca dayanır Milli Mucadele ’nin zafere ulaşması işte bu sarsılmaz imanın sonucudur



Dorduncu dizede muhteşem bir bencillik ve sahiplenme duygusu vardır Buradaki bencillik gereklidir Cunku, bencilce muhafaza etmek zorunda olduğumuz değerlerimiz vardır Bayrağımızı ve istiklalimizi işte boyle bir bencillikle muhafaza etmeliyiz

Catma kurban olayım cehreni, ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gul, ne bu şiddet, bu celal
Sana olmaz dokulen kanlarımız sonra helal;
Hakkıdır, Hakk ’a tapan milletimin, istiklal!


Şair hilale, yani Turk bayrağına hitap ediyor Edebiyatımızda sevgilinin kaşı hilale benzetilir Bayrak nazlı bir sevgili gibi kabul ediliyor Bayrak sevgilinin yuzudur, hilal ise kaşı Bayrak, butun bir milletin sevgilisidir Cehre, yuz demektir ve kullanımı yerindedir Cunku, yaratılmışlar icinde ruh hali cehresine yansıyan tek varlık insandır



Sevgilinin kaşlarını catışı nasıl aşığı elemlere suruklerse istiklalin tehlikede olması da milleti elemlere surukler Cehresi catık olan aslında millettir Milletin cehresi istiklal tehlikede olduğu icin catıktır Şair, milletin istiklalini kaybetmemesi icin canını vereceğini soyluyor



İkinci dizede şair, ırkının kahraman olduğunu belirterek milletiyle ve milliyetiyle ovunuyor Vatanın timsali olan sevgiliye (hilale) gulmesi icin yalvarır Bayrağın kahraman ırkımıza gulmesi demek, istiklalin kaybedilmemesi demektir Bayrak gulmediği, yani istiklal tehlikede olduğu icin şiddet ve celal vardır Bayrak kahraman Turk ırkına gulmediği takdirde, bu millet onun uğruna doktuğu kanları kendisine helal etmeyecektir; cunku bayrak, rengini bu al kanlardan almıştır Dolayısıyla Turk milletine borcludur


Son dizede ‘Hak ’ kelimesi iki manada kullanılmıştır Birinci manaya gore Hak, Tanrı manasına gelir Musluman olan Turkler ona taparlar Hak kelimesinin diğer manası adaletle ilgilidir Hak aynı zamanda yapılan bir iş, fedakarlık veya durum karşılığı alınması gereken paydır Şair bu beyitte istiklal kavramı ile Hak (Tanrı ve adalet) kavramı arasında munasebet kurmaktadır Milletler yuksek kıymetlere inandıkları ve bağlı bulundukları takdirde istiklale hak kazanırlar Hakk ’a tapan bu millet istiklali hak etmiştir
 
858,471Konular
981,204Mesajlar
29,544Kullanıcılar
Aal01Son üye
Üst Alt