Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
istiklal marşı hitabe metni
istiklal Marşının Kabulu ile ilgili söylev
İstiklal Marşının önemini anlatan söylev metni
İstiklal marşının önemini bildiren tavır metni örneği
12 MART İSTİKLAL MARŞI ’NIN KABULÜ “İSTİKLAL MARŞI VE MEHMET AKİF
Sayın Müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler,
İstiklal Marşı ’nın Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi ’nde kabul edilişinin 86 yıldönümü için toplanmış bulunuyoruz İstiklal Marşı ’nı bilmek ve izah etmek için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve onu bur çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir
İstiklal Savaşının elemli ve buhranlı günlerindeyiz İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş, düşman orduları bin takvim Türkiye tarihinde ilk defa Türk yurdunun harimi ismetine sokulmuştur Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır Böyle bir ortamda yazılan İstiklal Marşı “Korkma! seslenişi ile başlar Buradaki nefret ifadesi basmakalıp bir nefret olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin büyük bir şairin hisli kalbinde terennüm edilmesidir Bu en negatif durumlarda deha umutlu kalabilmenin bir ifadesidir Çünkü tutsaklık de ümitsizlik de bize yakışmazdı Böylece de oldu Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı Mustafa Kemal gibi özgün bir liderin şahsında tecessüm edecek ve bizlere bir ufuk olacaktı Ezelden beridir hür yaşayan ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayâsızca saldırılara kesinlikle boyun eğmeyecekti Medeniyeti yüzlerindeki vahşeti örtmek için bir maske gibi kullanan dönemin süper güçleri en zinde silahlarıyla yurdumuzu işgale yeltenmişler ama Türk ordusu çelikleşmiş iradesi ve iman batmış göğsüyle onlara en güzel cevabı vermiştir Zaten İstiklal Marşımız kahraman ordumuza ithaf edilmiştir Ama biz biliyorduk fakat savaş meydanlarında kazanılan zaferler öteki alanlardaki çalışmalarla taçlandırılmalıdır Bu hususta bizlere büyük görevler düşmektedir
Milli Mücadelenin destansı bir ifadesi olan İstiklal Marşı “Korkma! hitabından daha sonra ilerleyen dizelerde yeni bir hitapla idraklerimize seslenir: “Dost! Yurduma alçakları uğratma sakın Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar aşağıda kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan sadık bir gençliğin eliyle olacaktı Malazgirt ’cilt Dumlupınar ’a hep bu gençliğin misallerini görmüştü bu topraklar Atalarımızın büyük fedakârlıklarla canları pahasına koruğu bu aziz vatan bizlere bir emanettir Almış olduğumuz bu emaneti her ne pahasına olursa olsun gözetmek boynumuzun borcudur Atatürk prensip ve inkılâplarına bağlı, ulusal ve manevi değerlerine sahip meydana çıkan ve bilimin rehberliğinde kendini geliştiren bir tür fakat bu yüksek idealin sorumluluğunu taşıyabilir
İstiklal Marşı açıklama ettiği derin anlamlar ve şiir kalitesi bakımından yeryüzündeki diğer milli marşlardan üstün bir konumdadır Onun bu üstünlüğü yüreği vatan ve istiklal sevgisiyle dopdolu bir şairin milletin ruhunda makes bulan derin ızdırabın tercümanı olmasından ileri gelir İstiklal Marşı, Milli Mücadelenin tüm heybetini ve canlılığını başarıyla yansıtır Onun bu başarısındaki en manâlı unsur Mehmet Akif ’in şahsiyeti ve Ulusal Mücadele yıllarındaki konumudur Mehmet Akif o karanlık günlerimizde Ulusal Mücadelenin başarılı olması için Anadolu ’nun değişik bölgelerinde araştırmalar yapmış; kalemiyle ve ilmiyle yer yer ümitsizliğe düşen insanımıza istiklal aşkını ve kazanma enerjisini aşılamaya çalışmıştır İşgal altındaki bu topraklarda silah zoruyla vicdanların sesleri kısılmaya çalışılmış; Türk milletinin serbest iradesi zorlama altına gücenmek istemiştir Lakin Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ’ün civarda halelenen özgürlük ateşi milletimizin ufkunu bir güneş gibi aydınlatmıştır Ulusal birlik ve beraberliğimizle aşılmaz denilen engeller aşılmıştır Çünkü;
“Girmeden yazı dizisi bir millete düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez
Mehmet Akif şiir ve yazılarının yanı sıra camilerde verdiği vaazlarla halkı Ulusal Mücadeleye destek vermeye çağırmıştır İstiklal Marşı o günlerin heyecanıyla yazılmıştır Bu yüzden Mehmet Akif:
“O şiir bir daha yazılamaz Onu kimse yazamaz Onu ben de yazamam Onu yazmak için o günleri bakmak, o günleri yaşamak lüzumlu O şiir artık benim değildir O milletin malıdır “ diyerek bu durumu açıklama etmiştir ve İstiklal Marşı ’nı Safahat ’ına almamıştır Tekrar İstiklal Şairimizin “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın diye dua etmesi o günlerin, hissiyatımızda ne değin derin yaralar açtığının ve istiklalimizi için ne büyük fedakârlıklar yaptığımızın bir göstergesidir
Mehmet Akif bir ufuk insanıydı ve gerçek bir vatanperverdi İstiklal Marşı için bahşedilen 500 liralık ödülü ihtiyacı olmasına karşın kabul etmemiş; bu parayı yetim çocuklara ve kadınlara meslek öğreten bir hayır vakfına ve şehit ailelerine bağışlamıştır Eşref Edip bu olayı anılarında şöyle nakletmiştir:
«İstiklal Marşı için devir edilen beş yüz lira mükafatı Üstad ’ın kabul etmemesi o süre çok kimselerce olağandışı görülmüştü Ayrıca o sırada maddi sıkıntısı da vardı Bu ikramiyeden bahsedenlere fazla kızardı
Baytar Şefik (Kalaylı) da bir gün bu sebeple Üstad ’dan fena bir azar yedi
Üstad Ankara ‘da ceketle gezerdi Paltosu yoktu Öyle soğuk günlerde Şefik ‘in muşambasını ödünç alarak giyerdi Bir gün Şefik:
«Akif Bey, şu mükafatı reddetmeyip de bir muşamba yahut bir palto alsaydın daha iyi olmaz mıydı?»
Diyecek oldu Hiddetinden ne hallere geldiğini görmeliydiniz Böyle söylendiği için bütün iki ay Şefik‘le konuşmadı»
Sevgili gençler! Tüm bu anlatılan şeyleri mutlaka daha evvelden de duydunuz ve belki de birçoğunuzun ruhunda derin akisler uyandırdı Bizler şu hatıra yaşayanlar olarak geçmişin mirasını ve geleceğin emanetini taşıyoruz Geçmişte yaşayanlar şanlı ceddelerimiz, şehit dedelerimiz bize bu güzel vatanı servet bıraktı Bizler de gelecek nesillere bu kutsal emaneti en hoş şekilde taşımalıyız Unutmayınız ki omuzlarınızda geleceğin sorumluluğu vardır Bu sorumluluğu taşımak o kadar basit değildir Kastetmek ister, fedakârlık ister Bizden daha sonra gelecek nesillere enerjik ve müreffeh bir ülke teslim etmek, geçmişin mirasını geleceğe emanet olarak taşımak için çok çalışmalıyız
Konuşmama son verirken Yüce Önder ’imiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif ’i şükran ve minnetle yad ediyoruz
Hepinizi bu duygu ve fikirler içinde saygıyla selamlıyorum *
istiklal Marşının Kabulu ile ilgili söylev
İstiklal Marşının önemini anlatan söylev metni
İstiklal marşının önemini bildiren tavır metni örneği
12 MART İSTİKLAL MARŞI ’NIN KABULÜ “İSTİKLAL MARŞI VE MEHMET AKİF
Sayın Müdürüm, değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler,
İstiklal Marşı ’nın Türkiye Büyük Halk Müziği Meclisi ’nde kabul edilişinin 86 yıldönümü için toplanmış bulunuyoruz İstiklal Marşı ’nı bilmek ve izah etmek için onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve onu bur çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir
İstiklal Savaşının elemli ve buhranlı günlerindeyiz İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş, düşman orduları bin takvim Türkiye tarihinde ilk defa Türk yurdunun harimi ismetine sokulmuştur Türk milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır Böyle bir ortamda yazılan İstiklal Marşı “Korkma! seslenişi ile başlar Buradaki nefret ifadesi basmakalıp bir nefret olmayıp her karış toprağı şehit kanları ile yoğrulmuş aziz vatanımızın kaybedilme endişesinin büyük bir şairin hisli kalbinde terennüm edilmesidir Bu en negatif durumlarda deha umutlu kalabilmenin bir ifadesidir Çünkü tutsaklık de ümitsizlik de bize yakışmazdı Böylece de oldu Milletimizin hür yaşama azmi ve aşkı Mustafa Kemal gibi özgün bir liderin şahsında tecessüm edecek ve bizlere bir ufuk olacaktı Ezelden beridir hür yaşayan ve bundan sonra da yaşayacak olan milletimiz vatanına ve istiklaline yönelmiş olan bu çılgınca ve hayâsızca saldırılara kesinlikle boyun eğmeyecekti Medeniyeti yüzlerindeki vahşeti örtmek için bir maske gibi kullanan dönemin süper güçleri en zinde silahlarıyla yurdumuzu işgale yeltenmişler ama Türk ordusu çelikleşmiş iradesi ve iman batmış göğsüyle onlara en güzel cevabı vermiştir Zaten İstiklal Marşımız kahraman ordumuza ithaf edilmiştir Ama biz biliyorduk fakat savaş meydanlarında kazanılan zaferler öteki alanlardaki çalışmalarla taçlandırılmalıdır Bu hususta bizlere büyük görevler düşmektedir
Milli Mücadelenin destansı bir ifadesi olan İstiklal Marşı “Korkma! hitabından daha sonra ilerleyen dizelerde yeni bir hitapla idraklerimize seslenir: “Dost! Yurduma alçakları uğratma sakın Vatanın korunması, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; bu topraklar aşağıda kefensiz olarak yatan şehit dedelerini unutmayan sadık bir gençliğin eliyle olacaktı Malazgirt ’cilt Dumlupınar ’a hep bu gençliğin misallerini görmüştü bu topraklar Atalarımızın büyük fedakârlıklarla canları pahasına koruğu bu aziz vatan bizlere bir emanettir Almış olduğumuz bu emaneti her ne pahasına olursa olsun gözetmek boynumuzun borcudur Atatürk prensip ve inkılâplarına bağlı, ulusal ve manevi değerlerine sahip meydana çıkan ve bilimin rehberliğinde kendini geliştiren bir tür fakat bu yüksek idealin sorumluluğunu taşıyabilir
İstiklal Marşı açıklama ettiği derin anlamlar ve şiir kalitesi bakımından yeryüzündeki diğer milli marşlardan üstün bir konumdadır Onun bu üstünlüğü yüreği vatan ve istiklal sevgisiyle dopdolu bir şairin milletin ruhunda makes bulan derin ızdırabın tercümanı olmasından ileri gelir İstiklal Marşı, Milli Mücadelenin tüm heybetini ve canlılığını başarıyla yansıtır Onun bu başarısındaki en manâlı unsur Mehmet Akif ’in şahsiyeti ve Ulusal Mücadele yıllarındaki konumudur Mehmet Akif o karanlık günlerimizde Ulusal Mücadelenin başarılı olması için Anadolu ’nun değişik bölgelerinde araştırmalar yapmış; kalemiyle ve ilmiyle yer yer ümitsizliğe düşen insanımıza istiklal aşkını ve kazanma enerjisini aşılamaya çalışmıştır İşgal altındaki bu topraklarda silah zoruyla vicdanların sesleri kısılmaya çalışılmış; Türk milletinin serbest iradesi zorlama altına gücenmek istemiştir Lakin Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ’ün civarda halelenen özgürlük ateşi milletimizin ufkunu bir güneş gibi aydınlatmıştır Ulusal birlik ve beraberliğimizle aşılmaz denilen engeller aşılmıştır Çünkü;
“Girmeden yazı dizisi bir millete düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez
Mehmet Akif şiir ve yazılarının yanı sıra camilerde verdiği vaazlarla halkı Ulusal Mücadeleye destek vermeye çağırmıştır İstiklal Marşı o günlerin heyecanıyla yazılmıştır Bu yüzden Mehmet Akif:
“O şiir bir daha yazılamaz Onu kimse yazamaz Onu ben de yazamam Onu yazmak için o günleri bakmak, o günleri yaşamak lüzumlu O şiir artık benim değildir O milletin malıdır “ diyerek bu durumu açıklama etmiştir ve İstiklal Marşı ’nı Safahat ’ına almamıştır Tekrar İstiklal Şairimizin “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın diye dua etmesi o günlerin, hissiyatımızda ne değin derin yaralar açtığının ve istiklalimizi için ne büyük fedakârlıklar yaptığımızın bir göstergesidir
Mehmet Akif bir ufuk insanıydı ve gerçek bir vatanperverdi İstiklal Marşı için bahşedilen 500 liralık ödülü ihtiyacı olmasına karşın kabul etmemiş; bu parayı yetim çocuklara ve kadınlara meslek öğreten bir hayır vakfına ve şehit ailelerine bağışlamıştır Eşref Edip bu olayı anılarında şöyle nakletmiştir:
«İstiklal Marşı için devir edilen beş yüz lira mükafatı Üstad ’ın kabul etmemesi o süre çok kimselerce olağandışı görülmüştü Ayrıca o sırada maddi sıkıntısı da vardı Bu ikramiyeden bahsedenlere fazla kızardı
Baytar Şefik (Kalaylı) da bir gün bu sebeple Üstad ’dan fena bir azar yedi
Üstad Ankara ‘da ceketle gezerdi Paltosu yoktu Öyle soğuk günlerde Şefik ‘in muşambasını ödünç alarak giyerdi Bir gün Şefik:
«Akif Bey, şu mükafatı reddetmeyip de bir muşamba yahut bir palto alsaydın daha iyi olmaz mıydı?»
Diyecek oldu Hiddetinden ne hallere geldiğini görmeliydiniz Böyle söylendiği için bütün iki ay Şefik‘le konuşmadı»
Sevgili gençler! Tüm bu anlatılan şeyleri mutlaka daha evvelden de duydunuz ve belki de birçoğunuzun ruhunda derin akisler uyandırdı Bizler şu hatıra yaşayanlar olarak geçmişin mirasını ve geleceğin emanetini taşıyoruz Geçmişte yaşayanlar şanlı ceddelerimiz, şehit dedelerimiz bize bu güzel vatanı servet bıraktı Bizler de gelecek nesillere bu kutsal emaneti en hoş şekilde taşımalıyız Unutmayınız ki omuzlarınızda geleceğin sorumluluğu vardır Bu sorumluluğu taşımak o kadar basit değildir Kastetmek ister, fedakârlık ister Bizden daha sonra gelecek nesillere enerjik ve müreffeh bir ülke teslim etmek, geçmişin mirasını geleceğe emanet olarak taşımak için çok çalışmalıyız
Konuşmama son verirken Yüce Önder ’imiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif ’i şükran ve minnetle yad ediyoruz
Hepinizi bu duygu ve fikirler içinde saygıyla selamlıyorum *
