İstismar davasında tutuklanan Kur'an Kursu yöneticisi ilk kez hakim karşısında

Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Eşref Acıpınar getirildi. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.

'Annesi ikna etmemi istedi'

Tutuklu sanık Eşref Acıpınar savunmasında Sultanbeyli'deki bir Kuran kursunda hoca olarak vazife yaptığını, öteki bir Kuran kursunda da çalıştığını söyledi. Maaşını devletin verdiğini söyleyen Eşref Acıpınar, mağdur çocuğun yaklaşık 8 yıldır kendisinin öğrencisi olduğunu, bir mühlet sonra kent dışına taşındığını belirterek "Mağdurun annesi yaklaşık 1,5 sene evvel beni arayarak oğlunun tekrar kursta yatılı olarak kalmasını istedi. Mağdur evvelce devamlılık gösteriyordu lakin son 1-2 ayda kursa gelmemeye başladı. Annesi bana ulaştı ve oğlunun Kuran kursuna devam etmesi için ikna etmemi söyledi. Ben de gelmesini söyledim" dedi.

'Böyle bir iddiayı kabul etmiyorum'

Olay günü babacan bir halla kursa devam etmesi gerektiğini anlattığını öne süren sanık Eşref Acıpınar, "Saat 22.00 sıralarında aç olup olmadığını sordum, aç olduğunu söyledi. Kendi otomobilime aldım. Bu sırada üşüdüğünü söyleyince, 'Arkaya geç başın altına benim hırkamı al' dedim. Geriye geçti, evvel kokoreççiye akabinde künefeciye gittik. Saat 01.00-02.00 sıralarında konutuna bıraktık. Ben iddianamede anlatıldığı üzere mağdura livata yoluyla cinsel istismarda bulunmadım. Bu türlü bir iddiayı kabul etmiyorum, beraatimi isterim" halinde konuştu.

'İftira attığını düşünüyorum'

Mahkeme lideri sanığın emniyetteki sözünde mağdur çocuğu öptüğünü söylediğini hatırlattı. Sanık "Orada vermiş olduğum söz doğrudur. Arabayı aldıktan sonra açıklık bir park alanda arabayı durdurdum. Aracımdan örtü çıkartıp yere serdim, daha sonra burada nasihat ettim. Bu ortada baba şefkati ile elimi omzuna attım, yanağından da birkaç sefer öptüm" biçiminde karşılık verdi.

Mağdur çocuğun kendisine iftira attığını öne süren Eşref Acıpınar, "Zira annesi babası kursa gelmesi için baskı yapıyordu. Bu baskıyı kırmak için bu biçimde kabahat isnadında bulunarak kursa gelmemek istedi. Bu nedenle iftira attığını düşünüyorum" dedi. Sanık tahliyesini talep etti.

'Sanık arabayı durduracağı yeri tenha seçmiştir'

Sanık avukatlarının beyanlarının alınmasının akabinde, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı avukatı sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi. Mağdur çocuğun avukatı ise "Olay günü gece 22.00 sıralarında hava durumu 20 derecedir. Çocuğun üşümesi mümkün değildir, ayrıyeten sanık yemek yiyeceği yeri ve arabayı durduracağı yeri tenha seçmiştir. Şikayetimiz devam etmektedir" biçiminde konuştu.

Tutukluluk hali devam etti

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, kabahat vasıf ve mahiyetiyle, mevcut kanıt durumunu dikkate alarak sanığın tutukluluğun halinin devamına karar verdi. İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'ne yazı yazılarak genetik inceleme raporunun mahkemeye gönderilmesine karar veren mahkeme, mağdur çocuğun beyanlarının alınması için duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede 13 yaşındaki mağdur erkek çocuğun Sultanbeyli'deki bir Kuran kursuna gittiği ve 'hocası' Eşref Acıpınar'ın kendisini 10 Mayıs 2022 tarihinde arabasına bindirerek karanlık bir yere götürdüğünü söylediği belirtildi. İddianamede kuşkulu Eşref Acıpınar'ın burada evvel çocuğu öptüğü akabinde nitelikli cinsel istismarda bulunduğu öne sürüldü.

İddianamenin kıymetlendirme kısmında hastane raporu, mağdur beyanı ve şüphelinin kısmi tevilli ikrarı üzere konular dikkate alınarak mağdurun istikrarlı ve dengeli beyanları olduğu vurgulandı. Mağdurun olayları detay vererek anlattığı ve şüpheliye iftira atılmasını gerektiren bir hasımlık bulunmadığı kaydedilen iddianamede, "Türk toplum yapısındaki yerleşik teamüller bir bütün olarak ele alındığında, mağdurun isnatlarının derecattan geçirilmesinde kamu faydasının bulunduğu" söz edildi.

İddianamede Eşref Acıpınar'ın "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" hatasından 16 yıldan az olmamak koşuluyla mahpusla cezalandırılması istendi.