Özel bir şirkette çalışan satış temsilcisi, öteki bir kentte görevlendirildi. Bu tayini istemeyen personel, eski iş yerinde mesaiye devam etti. Satış temsilcisinin yeni vazife yerinde mesaiye gelmediğini münasebet gösteren patron, devamsızlık tutanaklarıyla satış temsilcisini işten çıkardı.
İş Mahkemesi'nin yolunu tutan mağdur satış temsilcisi, iş yeri idaresinin değişmesinden sonra ayrılması için kendisine baskı yapıldığını, diğer bir ile satış temsilcisi olarak gönderilmek istendiğini öne sürdü. Fazla mesai yaptığını, yıllık müsaadelerini kullanmadığını, bu alacaklarının ödenmediğini, argüman ederek,kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai fiyatı, yıllık müsaade alacağı, fiyat alacağı, yemek parası, prim alacağı, taban geçim indirimi alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etti.
Davalı patron ise alacakların vakit aşımına uğradığını, davacının üst üste üç iş günü mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle haklı neden ile iş akdine son verildiğini savundu. Mahkeme davayı reddetti. Davacı satış temsilcisi kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Davacının yeni misyon yerini kabul etmeyip eski iş yerine gitmeye devam ettiği halde, davalı patron tarafından davacının kapı önüne konulduğu hatırlatıldı. Kararda, "Davacının iş akdi devamsızlık nedeniyle feshedilmiştir. Davacı çalışanın nedeni de tam olarak ortaya konulmadan Tokat'a gönderilmesi emekçi açısından iş koşullarında aleyhe değişiklik olup, davacı emekçi bunu kabul etmek zorunda değildir. Somut dava bakımından görevlendirmeyi kabul etmeyen emekçinin Tokat'taki iş yerinde devamsızlığından kelam edilemez. Açıklanan nedenle davalı patronun devamsızlık nedeniyle yaptığı fesih yerinde değildir. Davacının talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi kusurludur. Kararın oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir" denildi.