Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

İyi ki Ahiret Var

İyi ki Ahiret Var

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
semerkand dergisi nisan sayısı

İyi ya da kötü bütün yapılanlar ahirette karşılığını bulur Haklar sahiplerine iade edilir, haksızlık edenler ziyana uğrar Bu yüzden iyi işler yapmak, kötü işlerden uzak durmak gerekir Dünyanın hiçbir haline de üzülmek olmaz Çünkü dünyada sabır, ahirette selamet olur


Hesap verme korkusu
Ahlâkî değerlerin önemli kısmı tüm dünyada kabul edilmiş ortak kıymetlerdir Bununla birlikte bu değerlerin istenildiği ölçüde gönüllere hakim olduğunu ve herkes tarafından benimsendiğini söylemek mümkün değildir Bu yüzden, ülkemiz de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında suç oranlarının sürekli arttığını ve toplumların gittikçe vahşileştiğini, insanî değerlerden uzaklaşıldığını görüyoruz Çünkü çoğu zaman polisiye tedbirler de yeterli olmamakta, insanlar yakalanmayacaklarını ya da az bir ceza alacaklarını hesap ettiklerinde pervasızlaşıp suça yönelebilmektedirler Oysa Allah Tealâ’nın her şeyi gördüğü ve yapılanların tamamının hesabını ahirette soracağı inancı insanların kalplerine yerleşmiş olsaydı suça yönelme böyle kolay olmayacaktı
Ahiret inancı insanı iyi ameller işlemeye sevk edip yanlış işler yapmaktan alıkoyar İnsan, yapıp ettiklerinin sürekli kayıt altına alındığını ve bunlardan bir gün hesaba çekileceğini bildiğinde kendisine çeki düzen verir Harama bulaşmaktan, kul hakkına girmekten, kötü işlere karışmaktan geri durur Çünkü ahirette defterinin soldan verilenlerden olmasını istemez Cehennem azabıyla cezalandırılmadan cennete gitmeyi arzular
Böyle olunca polis ve benzeri bir güç olmasa bile kendisini kontrol edip ahlâklı olmaya, temiz bir hayat yaşamaya çabalar Bu inanç ne kadar zayıflarsa insanın suça meyli de o derece artar Toplumumuzda müslüman kimliğine rağmen suç oranlarının artıyor olması, akla hayale gelmeyecek suç çeşitlerinin görülmeye başlamasının bir nedeni de budur Bu yüzden Allah’a ve ahiret gününe gereği gibi iman etmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır
Şu ayetleri okuyan bir insan harama bulaşacağı zaman ürperti duyar ve kendisini geri çeker İnsanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimse haline gelir:
“Zalimlere öyle bir cehennem hazırladık ki onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar, imdatlarına erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri! (Kehf, 29)
“Şüphesiz ayetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız Onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir (Nisa, 56)
Hz Peygamber sav Efendimiz de şöyle buyurmaktadır: “Cehennemliklerin azap yönünden en hafifiyle cezalandırılan kişi, ateşten iki nalın giyer ve bunların sıcaklığından beyni kaynar (Müslim, 311)
İmam Gazalî rha de cehennem ateşinin korkunçluğunu anlatırken şöyle diyor: “Cehennem azabının şiddetinden şüphe edecek olursan, parmağını ateşe yaklaştır ve ne kadar acı veriyormuş gör! Gerçi dünya ateşinin şiddeti cehennem ateşinin şiddetinden çok azdır Fakat dünyada bu ateşten daha şiddetli bir azap olmadığı için mecburen cehennem ateşiyle kıyaslanmaktadır (İhya, 4531)
Bu tablo bize cehennem ateşinin dehşetini anlatmaya yetmektedir Buna gerçek anlamda iman etmiş olan bir insanın hal ve tavırlarının istikamet üzere olacağı açıktır Lakin kişi bunları okumasına rağmen yüreğinde söz konusu korkuyu hissedemiyorsa, imanını kontrol etmesi gerekir
Cennete gitme isteği
İnsanı istikamet üzere tutan sadece cehennem korkusu değildir Bir de iyi amellerin karşılığında ulaşacağı cennet vardır Bu da insanı güzel bir hayat sürme yönünde coşkulu kılar Çünkü Hz Peygamber sav’le, Allah dostlarıyla, istikamet sahibi kişilerle ahirette bir arada olabilmesinin yolu cennete girmesinden geçmektedir Yaptığı her güzel amel karşılığında Rabbinin sevap verdiğini bildiğinden dolayı en küçük bir hayrı bile yapmaktan geri durmaz, yaparken büyük bir haz alır Çünkü hem Rabbini memnun edecek bir amel yapmakta, hem de kendisini cennete götürecek bir sevap kazanmakta, ayrıca yaşamış olduğu dünyaya bir değer katmaktadır
Cennet ve cehennemi aklına getirmeden sadece Allah Teâlâ’nın sevgisiyle ibadet edebilme maharetini gösterebilen insan sayısı gerçekten azdır Bu nedenle gerek Rabbimizin ve gerekse Hz Peygamber sav’in bahsettiği cennet nimetlerinden kimse uzak kalmak istemez Bu yüzden İslâm’ı özümsemiş olan müminlerin hayattan ve ibadetlerden aldıkları manevi tat bir başkadır:
“İman edip iyi davranışlarda bulunanlara içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! (Bakara, 25), “Girecekleri yer, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir Onlar için orada kendilerine diledikleri her şey vardır İşte Allah, takva sahiplerini böyle mükâfatlandırır (Nahl, 31) ve “Onlar için orada ebedi kalmak üzere diledikleri her şey vardır (Furkan, 16)
Bir kudsi hadiste de Cenabı Hak buyuruyor ki: “Salih kullarım için cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına getiremeyeceği nimetler hazırladım (Buharî, 3005)
Ahiret inancı güç verir
Hayatta hepimiz birçok sıkıntıyla karşılaşır, halledemediğimiz sorunlarla yüzleşiriz Haksızlıklara uğrarız Bunlardan kiminin altından kalkamayız Ezilir, üzülür, ağlarız Elimizden bir şey gelmediği için hayıflanırız Böyle durumlarda mümin imanından güç alarak ayakta durur
Allah Tealâ’nın her şeyi görüyor, her şeyi biliyor olması insanı rahatlatır: “Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür (Bakara, 110)ve “Karada ve denizde ne varsa hepsini bilir O’nun bilgisi dışında bir yaprak dahi düşmez (En’am, 59)
Allah Tealâ, haklıyı haksızı ayıracak, suçlular cezalarını çekecek, iyilik yapanlar sevap alacaktır Keza zorluklar karşısında sabredenler de mükâfatlarını göreceklerdir Ayetler bunu açıkça beyan etmektedir:
“Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor (İbrahim, 42), “Kim zerre miktarı iyilik yaparsa onu görecek ve kim zerre miktarı kötülük yaparsa karşılığını görecektir (Zilzâl, 78), “Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini yaptıklarından dolayı sorguya çekeceğiz (Hicr, 9293), “Her canlı ölümü tadacaktır Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam ödenecektir (Âli İmran, 185) ve “Bizim sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız? (Mü’minûn, 115)
Bir insanın bunları bilmesi ona dünyada yaşadığı haksızlıklar yüzünden üzülmesinin gereksiz olduğunu öğretir Hiçbir şeyin karşılıksız kalmayacağını bilmesi de kendine çeki düzen vermesine sebep olur
Sevdiklerimize kavuşacağımız gün
Ailemizle bir araya geldiğimizde onlara şöyle bir bakalım Annelerimiz, babalarımız, kardeşlerimiz, eşimiz, çocuklarımız… bu topluluktan her bir kişi bir diğerinin ölümüne, cenazesine şahitlik edecek Bunun anlamı insanın sevdiklerinden bir bir ayrılacağıdır Koklayıp sarıldığımız insanları toprağa vereceğiz veya onlar bizi toprağa verecekler Ardından hüzünle göz yaşı dökülecek Ve bu durum her ailede yaşanmaya devam edecek olan bir gerçek olarak kalacak
İnsan yakınını kaybederek ölüm denilen bu gerçekle yüzleştiğinde ahiret inancı yoksa öncelikle olan bitene isyan eder, kahreder, yaşamaya küser Gönlünü açabileceği, sığınabileceği bir kapı bulamaz Ahiret inancı olmayanların karşılaştıkları felaketler nedeniyle çok çabuk yıkıldıklarını, hayattan koptuklarını ve bazen de kayıplarının üzüntüsüne dayanamayıp intihar bile ettiklerini görürüz Çünkü sevdiklerini kaybetmeleri durumunda hayat kendileri için anlamsızlaşmakta ve yaşamak için bir amaçları kalmamaktadır
Müslümanlar içinse böyle bir olumsuzluk söz konusu değil Çünkü ölüm, bizim için sevdiklerimizden geçici bir süre uzak kalmaktır Bizleri ahirette tekrar buluşturacağını ve özlemi ebedi olarak sonlandıracağını Rabbimizden ümit ederiz Çünkü biz her zaman şu ayetleri okuruz: “Her canlı ölümü tadacak, sonra döndürülüp bize getirileceksiniz (Ankebut, 57)ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır Keşke bilseler… (Ankebut, 64)
Bu nedenle kaybettiklerimize üzülmekle birlikte tekrar kavuşacağımıza olan inancımız nedeniyle yıkılmayız Bilakis sığınacak ve yalvaracak bir kapımız olduğundan manevi bir rahatlık ve huzur hissederiz Allah Rasulü sav’le, O’nun sevgili ashabıyla, Allah dostu olarak sevip gönülden bağlandığımız insanlarla ve sevdiklerimizle bir araya gelecek olduğumuzu bilmemiz bizi her zaman güçlü tutar Dünya hayatını ahirete özlemle yaşarız Çünkü ölüm bir yok oluş değil yeni bir başlangıçtır Rabbimizden bu başlangıcın biz ve bütün mümin kardeşlerimiz için iyi olmasını dileriz
 

Similar threads

Ahiret kelimesinin sözlük anlamı, son ve sonra olandır Bu anlamda dünyanın sonuna ahiret denir Terim olarak ahiret, ölümden sonra insanların tekrar dirilmesiyle başlayan ve ebediyen devam eden bir hayatın adıdır İçinde yaşadığımız dünyada bulunan her şey sürekli bir değişiklik göstermektedir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
168
Ahiret mi? Dünya mı? Dünya hayatı, gerçekte Yüce Allah’ın bizleri sınamak ve eğitmek için yarattığı geçici bir süredir İnsan bu süre boyunca Rabbimiz’i tanımak, O’nun hükümlerine uymak, sadece O’nun rızasını aramak ve başına gelecek herşeye en güzeliyle karşılık vermekle sorumludur...
Cevaplar
0
Görüntüleme
88
İslam itikad nizamında temel iman esaslarından biri de ?Ahiret Günü?ne inanmaktır İnançlarımız ve amellerimize göre, mutluluk dolu, ya da belirli bir süresi veya bütünü azaplarla çevrili ebedî bir hayat yaşamak için, ölümden sonra tekrar dirileceğimize iman etmektir İnsan, bu yüceler yücesi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
117
Tirmizi'nin nakline göre, Resul'i Ekrem: Kiyamet gününde ümmetimden biri, her birinin uzunlugu göz görünceye kadar olmak üzere doksan dokuz defter ile gelir Bu defterlerin hepsi de büyük günahlarla dolmustur Allah Teala: Bu günahlari hep sen mi isledin, yoksa melekler ilave mi ettiler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
Karma İnancına Göre Reenkarnasyon Nedir? Karma felsefesinin bir sonucu olarak reenkarnasyon, yani bir insanın öldükten sonra başka bir bedenle dünyaya tekrar geldiği inancı Hint dinlerinde çok köklü olarak yerleşmiştir Karma ve reenkarnasyon arasındaki ilişki Dinler Tarihi isimli kitapta şöyle...
Cevaplar
0
Görüntüleme
63
858,498Konular
982,048Mesajlar
30,026Kullanıcılar
ichramalllSon üye
Üst Alt