İYİ Parti'den gazeteci Barış Yarkadaş hakkında suç duyurusu

İYİ Parti Genel Sekreteri avukat Uğur Poyraz, katıldığı bir canlı yayında partisine ve parti yöneticilerini kastederek söylediği kelamlar nedeniyle gazeteci, eski milletvekili Barış Yarkadaş hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bugün kabahat duyurusunda bulundu.

Uğur Poyraz ismine avukatı Eray Gülcü’nün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bugün yaptığı hata duyurusunda Yarkadaş’ın Türk Ceza Kanunu’nun 267/1 ve 278. Hususları uyarınca cezalandırılması talep edildi. YETERLİ Parti ismine yapılan cürüm duyurusunun metni şöyle:

“Barış Yarkadaş, 05.09.2022 tarihinde tv100 kanalında katıldığı “Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı” programında; müvekkilimin Kurucular Heyeti Üyesi, Genel Yönetim Konseyi Üyesi ve tıpkı vakitte da Genel Sekreterlik misyonunu yürüttüğü DÜZGÜN Partiyi ve YETERLİ Parti yöneticilerini kastederek aşağıdaki açıklamaları yapmıştır.

Programın 2 saat 16. dakikasında; “…., ÂLÂ PARTİNİN gereksiz yere bu milliyetçilik gösterisinin içine girmesini anlayamadım…” demek suretiyle direkt YETERLİ Parti ve UYGUN Parti yöneticilerini kastederek;

‘…şimdi siz HDP’li seçmenden mahallî seçimde, HDP’li seçmenin oyunu alacaksınız, HDP’li seçmenlerin katkısı ile seçilen Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının dağıttığı dairelerin daire liderleri olacaksınız, genel müdürleri olacaksınız, yakın etrafınız Büyükşehir Belediyelerinden ihaleler alacak. Tek tek biliyorum bana söyletmesinler, konuşturmasınlar beni. HDP’lilerin verdikleri oylarla, onların verdiği katkıyla belediye liderleri seçilecek, o belediye başkanlıklarının dairelerinde daire liderleriniz oturacak, genel müdürleriniz olacak, ihaleler alınacak ondan sonra da diyeceksiniz ki efendim biz HDP’yi yasal saymıyoruz…’ Programın 2 saat 42. dakikasında; “…. Kardeşim, HDP’lilerin oyları ile seçilen belediyelerde daire başkanlıklarını, genel müdürlükleri kabul ediyorsanız, orada dağıtılan ihalelerden eşleriniz, dostlarınız, akrabalarınız ihaleler alıyorsa burada bir sorun yok da HDP’li bakan olunca mı sorun oluyor...”

Barış YARKADAŞ, üstteki açıklamaları ile;

-Büyükşehir Belediyelerinden, Vilayet ve İlçe Belediyelerinden DÜZGÜN Parti yöneticilerinin “yakın çevrelerinin” ihale aldıklarını,

-Bunları tek tek bildiğini, “bana söyletmesinler, konuşturmasınlar” vurgusu ile de tüm ayrıntılara vakıf olduğunu,

-Belediyelerde ihalelerin dağıtıldığını,

-İYİ Parti yöneticilerinin eşlerinin, dostlarının ve akrabalarının dağıtılan ihaleleri aldıklarını tabir etmiştir.

‘İhale dağıtılması’ iki taraflı bir durumdur. Yani hem ihaleyi yapan belediyelerin Liderlerini ve idari takımlarını hem de dağıtılan ihaleleri alanları kapsar. Barış Yarkadaş’ın ’tek tek biliyorum, söyletmesinler, konuşturmasınlar’ beyanı;4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’na açıkça muhalif ihaleleri ve TCK 235 ve devamında yer alan ‘İhaleye Fesat Karıştırma Suçuna’ ait bilgisi olduğu manasını taşır. 4734 Sayılı Yasaya muhalefet ile TCK 235 ve devamında düzenlenen ‘İhaleye Fesat Karıştırma’ hatalarını yetkili makamlara bildirmemek Türk Ceza Kanunumuzda 278. unsurda düzenlenen ‘Suçu Bildirmeme’ hatasını oluşturmaktadır. İşlenmekte olan ve/veya işlenmiş olan kabahatlerin tek tek bilinmesi lakin söylenmemesi ve konuşulmaması TCK 278. unsurunda düzenlenen ‘Suçu Bildirmeme’ kabahatinin maddi ve manevi ögesi oluşturmaktadır. Barış Yarkadaş’ın bu beyanı müvekkilim dahil olmak üzere GÜZEL Parti’nin tüm yöneticilerini ve yetkililerini kapsamaktadır. DÜZGÜN Parti’de Kurucular Şurası Üyeliği, Genel Yönetim Konseyi Üyeliği ve Genel Sekreterlik misyonunu de yürüten bir hukukçu olan müvekkilim ve ailesi Barış Yarkadaş’ın bu tabirleri sebebi ile kamuoyunda zan altında kalmışlardır.

Barış Yarkadaş tarafından, şikayetimize mevzu beyanlarına ait bir bilgi, evrak sunulamadığı takdirde de bu sefer de TCK 267/1’de düzenlenen ‘iftira’ hatası oluşmaktadır. Büyükşehir Belediye Liderlerini, Vilayet ve İlçe Belediye Liderlerini, Belediyelerin İdari Takımlarını, müvekkilim de dahil olmak üzere YETERLİ Partinin idare takımlarını, milletvekillerini, akrabalarını, eşlerini, dostlarını zan altına alarak kamuoyunda küçük düşüren beyanların titizlikle araştırılmasını, hakikatin ortaya çıkarılmasını talep etmek zarureti hasıl olmuştur.”