nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
izmir'in işgali Kısaca
İZMİR'İN iŞGALİ
I Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barışma konferansının kararıyla İzmir kentinin 15 Mayıs 1919'da Yunanistan tarafından işgali 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona ermiştir
İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki kent arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye kadar İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 1920 Nisan'ından sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete geçerek, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon'a kadar Batı Anadolu'nun büyük bir bölümünü de işgal altına almıştır
İşgal Kararı
İzmir'in işgali düşüncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un önerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George göre ortaya atıldı ABD başkanı Wilson bu öneriye önce şüphesiz karşı çıktı, fakat 25 Mart dolayında daha elastik bir tavrı benimsedi 7 Mayısta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmir'e gönderilmesinde anlaşmaya varılmış oldular Karar 15 Mayısta uygulandı
İşgalin statüsü
Yunan işgali, Türk barış antlaşmasının imzalanmasına kadar sürecek bir emniyet tedbiri olarak sunulmuştur (I Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütareke Antlaşması'na kadar, uzlaştırma imzalanıncaya kadar müttefik devletlere gerekli gördükleri limanları ve stratejik noktaları işgal etme yetkisi verilmişti) İzmir Yunanistan'a ilhak edilmemiş, Yunan askeri kontrolü aşağıda bir Türk vali tarafından yönetilmiştir
10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması uyarınca İzmir ve Ayvalık beş sene süreyle Yunan işgali altında Osmanlı egemenliğinde kalacak, bu sürenin sonunda hangi devlete katılacaklarına ilişkin plebisit (halkoylaması) yapılacaktı
Türk ve dünya kamuoyu işgali, Türk ulusuna yönelik bir hakaret ve nihai Yunan ilhakına karşın bir adım olarak değerlendirmiştir
İşgale karşın eleştiriler
İzmir'in Yunanlılarca işgali fikri Batı dünyasında birçok siyasetçi ve asker tarafından güçlü olarak eleştirildi Barıştırma Konferansındaki ABD delegasyonunun resmi raporuna göre,
“ ekonomik açıdan bakıldığında Minik Asya'nın batısındaki kıyı şehirlerinin İç Anadolu'dan ayrılması insafsızca bir darbe olacak ve Türk İmparatorluğu kendisini denize bağlayan doğal çıkışlardan kopacaktır
Winston Churchill daha sonra İzmir'in işgalini şöyle değerlendirmiştir:
“ Wilson, Lloyd George, Clemenceau ve Venizelos gibi aklını, ihtiyatını ve tecrübesini hayat karşı sınamış seçkin devlet adamlarının Paris'te nasıl olup da böylesine acele ve ölümcül bir adım atabildiklerini halen anlayabilmiş değilim
İzmir'i işgal eden Yunan askerleri
İşgalin gerekçeleri
İşgalin en büyük gerekçesi hazırlanan sahte raporlarla bölgedeki Rum sayısının Türk sayısından pozitif olduğudur ve bu bölgenin Yunanlara verilmesinin kararlaştırılmasıdır ABD başkanı Wilson buna önce aleyhinde çıksada sonra daha yumuşak bir hitabe göstermiştir
*
İZMİR'İN iŞGALİ
I Dünya Savaşı sonrasında Paris'te toplanan uluslararası barışma konferansının kararıyla İzmir kentinin 15 Mayıs 1919'da Yunanistan tarafından işgali 9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girmesiyle sona ermiştir
İzmir kenti ile birlikte Ayvalık, iki kent arasındaki sahil şeridi, Çeşme yarımadası ve Belkahve'ye kadar İzmir'in hinterlandı da işgal edilmiştir 1920 Nisan'ından sonra Yunan ordusu İzmir'den harekete geçerek, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon'a kadar Batı Anadolu'nun büyük bir bölümünü de işgal altına almıştır
İşgal Kararı
İzmir'in işgali düşüncesi 1919'un Şubat ortalarında Yunanistan başbakanı Venizelos'un önerisiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George göre ortaya atıldı ABD başkanı Wilson bu öneriye önce şüphesiz karşı çıktı, fakat 25 Mart dolayında daha elastik bir tavrı benimsedi 7 Mayısta İngiltere, ABD ve Fransa, Yunan donanmasının İzmir'e gönderilmesinde anlaşmaya varılmış oldular Karar 15 Mayısta uygulandı
İşgalin statüsü
Yunan işgali, Türk barış antlaşmasının imzalanmasına kadar sürecek bir emniyet tedbiri olarak sunulmuştur (I Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütareke Antlaşması'na kadar, uzlaştırma imzalanıncaya kadar müttefik devletlere gerekli gördükleri limanları ve stratejik noktaları işgal etme yetkisi verilmişti) İzmir Yunanistan'a ilhak edilmemiş, Yunan askeri kontrolü aşağıda bir Türk vali tarafından yönetilmiştir
10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması uyarınca İzmir ve Ayvalık beş sene süreyle Yunan işgali altında Osmanlı egemenliğinde kalacak, bu sürenin sonunda hangi devlete katılacaklarına ilişkin plebisit (halkoylaması) yapılacaktı
Türk ve dünya kamuoyu işgali, Türk ulusuna yönelik bir hakaret ve nihai Yunan ilhakına karşın bir adım olarak değerlendirmiştir
İşgale karşın eleştiriler
İzmir'in Yunanlılarca işgali fikri Batı dünyasında birçok siyasetçi ve asker tarafından güçlü olarak eleştirildi Barıştırma Konferansındaki ABD delegasyonunun resmi raporuna göre,
“ ekonomik açıdan bakıldığında Minik Asya'nın batısındaki kıyı şehirlerinin İç Anadolu'dan ayrılması insafsızca bir darbe olacak ve Türk İmparatorluğu kendisini denize bağlayan doğal çıkışlardan kopacaktır
Winston Churchill daha sonra İzmir'in işgalini şöyle değerlendirmiştir:
“ Wilson, Lloyd George, Clemenceau ve Venizelos gibi aklını, ihtiyatını ve tecrübesini hayat karşı sınamış seçkin devlet adamlarının Paris'te nasıl olup da böylesine acele ve ölümcül bir adım atabildiklerini halen anlayabilmiş değilim
İzmir'i işgal eden Yunan askerleri
İşgalin gerekçeleri
İşgalin en büyük gerekçesi hazırlanan sahte raporlarla bölgedeki Rum sayısının Türk sayısından pozitif olduğudur ve bu bölgenin Yunanlara verilmesinin kararlaştırılmasıdır ABD başkanı Wilson buna önce aleyhinde çıksada sonra daha yumuşak bir hitabe göstermiştir
*