nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Jamblichos kim, Jamblichos hayatı
Jamblichos hakkında data
Jamblichos, görülen şeylerden fazla görülmeyen şeylerden, meleklerden, şeytanlardan, daimonlardan laf eder Onun öğrencileri Jamblichos'a Tanrısalunvanı vermiş ve hocalarına mucizeler yüklemiştir
Sonraki gelişiminde Yeni Eflatunculuk bütünüyle efsaneye dönüşmüştür Yani bu felsefe bir vakit daha sonra farklı alanlara yönlendirilmiş ulusların farklı alanlara yönlendirilmiş zamanlarda inandıkları bir istif efsane ile dolu olan bir ilahiyat olmuştur
İlkçağın son döneminde bir dinsel kaynaşma, yani farklı alanlara yönlendirilmiş dinlerin birbiriyle kaynaşması olayı karakteristik bir görünüm kazanmıştır Bu dönemde, özellikle Romalılar, şu ya da bu dindeki Tanrıların gerçek bir varlığa sahip olduklarına inanıyorlardı giderken bu Tanrıların enerjik veya zayıf oldukları da benimseme görüyordu böylece ancak bilinmez Tanrıların sayısının bilinen Tanrılardan fazla olduğu söyleniyordu
Nitekim bu dönemde yazılmış olan bir Hıristiyan eserinden öğrendiğimize göre Atina'da bir tapınma yeri üretilmiş ve üstüne de Bilinmeyen Tanrı İçinyazısı yazılmıştır Bu dönemde, Tanrıların bedenine inanıldığı için, Tanrılara saygıda kusur olmasın diye, meçhul Tanrılara bölünmüş tapınakların yalnız Atina'da değil, anında bitmiş yerleşmiş olduğunu düşünebiliriz Sayısız Tanrıları kapsayan bir Panteon'da ilahiyat biliminin oluşması doğaldır
Bu dönemde ilahiyat için en esas etraf görevini Yeni Eflatunculuk üstlenmiştir Yeni Eflatunculuğun kendisinin de sonunda bir ilahiyat şekline geldiğini biliyoruz Bütün dinlerin birbiri içine girdiği İlkçağın son dönemi, sayısız Tanrılardan oluşan Panteon'un başına, en yüksek Tanrı olarak, Yeni Eflatunculuğun Birini koymuştur
Bu dönemin fazla Tanrıcılık (politeizm) akımı yönünden muhabere ismi imparator Julianus Apostata'dır Konstantin MS 300 yıllarında Hıristiyanlığı resmi olarak tanıdı Fakat onun yeğeni ve de kendisine Roma tahtında halef olan Julianus, can çekişen Roma dinini tekrar animasyon girişiminde bulunmuştur
Bunun için Hıristiyanlığın yayılmasına engel olmak istemiş, bu yönde pekçok önlemlere başvurmuştur bu nedenle kendisine apostata Murteddenilen Julianus, teorik alanda Yeni Eflatunculuk sistemine dayanır Felsefî söylevlerinde Jullianus'u, hocası, Jamblikos'a ast bir öğrenci olarak görüyoruz, onda da girift bir teolojiye rastlıyoruz
Yeni Eflatunculuğa dayanarak Hıristiyanlığın karşısına çıkmak isteyen Roma dini başarısızlığa uğradı Çünkü Yeni Eflatunculuk daha çok bilginlere, aydınlara seslenen bir dünya görüşü sunuyordu Bu felsefe sistemi bir yandan kurgucu bir düş gücünün, öte yandan skolastik bir zekanın ürünüdür Yani bu felsefe içinde; bir kavramlar sistemi, bu kavramlar sistemi ile ilişkilendirilen ve hayalciliğin ürünü yapılan Tanrı kurguları bağlı yandan bulunurlar
Yeni Eflatunculuğun son dönemlerinin dikkat çeken temsilcilerinden biri, tam ve matematikçi olan Proklos'tur *
Jamblichos hakkında data
Jamblichos, görülen şeylerden fazla görülmeyen şeylerden, meleklerden, şeytanlardan, daimonlardan laf eder Onun öğrencileri Jamblichos'a Tanrısalunvanı vermiş ve hocalarına mucizeler yüklemiştir
Sonraki gelişiminde Yeni Eflatunculuk bütünüyle efsaneye dönüşmüştür Yani bu felsefe bir vakit daha sonra farklı alanlara yönlendirilmiş ulusların farklı alanlara yönlendirilmiş zamanlarda inandıkları bir istif efsane ile dolu olan bir ilahiyat olmuştur
İlkçağın son döneminde bir dinsel kaynaşma, yani farklı alanlara yönlendirilmiş dinlerin birbiriyle kaynaşması olayı karakteristik bir görünüm kazanmıştır Bu dönemde, özellikle Romalılar, şu ya da bu dindeki Tanrıların gerçek bir varlığa sahip olduklarına inanıyorlardı giderken bu Tanrıların enerjik veya zayıf oldukları da benimseme görüyordu böylece ancak bilinmez Tanrıların sayısının bilinen Tanrılardan fazla olduğu söyleniyordu
Nitekim bu dönemde yazılmış olan bir Hıristiyan eserinden öğrendiğimize göre Atina'da bir tapınma yeri üretilmiş ve üstüne de Bilinmeyen Tanrı İçinyazısı yazılmıştır Bu dönemde, Tanrıların bedenine inanıldığı için, Tanrılara saygıda kusur olmasın diye, meçhul Tanrılara bölünmüş tapınakların yalnız Atina'da değil, anında bitmiş yerleşmiş olduğunu düşünebiliriz Sayısız Tanrıları kapsayan bir Panteon'da ilahiyat biliminin oluşması doğaldır
Bu dönemde ilahiyat için en esas etraf görevini Yeni Eflatunculuk üstlenmiştir Yeni Eflatunculuğun kendisinin de sonunda bir ilahiyat şekline geldiğini biliyoruz Bütün dinlerin birbiri içine girdiği İlkçağın son dönemi, sayısız Tanrılardan oluşan Panteon'un başına, en yüksek Tanrı olarak, Yeni Eflatunculuğun Birini koymuştur
Bu dönemin fazla Tanrıcılık (politeizm) akımı yönünden muhabere ismi imparator Julianus Apostata'dır Konstantin MS 300 yıllarında Hıristiyanlığı resmi olarak tanıdı Fakat onun yeğeni ve de kendisine Roma tahtında halef olan Julianus, can çekişen Roma dinini tekrar animasyon girişiminde bulunmuştur
Bunun için Hıristiyanlığın yayılmasına engel olmak istemiş, bu yönde pekçok önlemlere başvurmuştur bu nedenle kendisine apostata Murteddenilen Julianus, teorik alanda Yeni Eflatunculuk sistemine dayanır Felsefî söylevlerinde Jullianus'u, hocası, Jamblikos'a ast bir öğrenci olarak görüyoruz, onda da girift bir teolojiye rastlıyoruz
Yeni Eflatunculuğa dayanarak Hıristiyanlığın karşısına çıkmak isteyen Roma dini başarısızlığa uğradı Çünkü Yeni Eflatunculuk daha çok bilginlere, aydınlara seslenen bir dünya görüşü sunuyordu Bu felsefe sistemi bir yandan kurgucu bir düş gücünün, öte yandan skolastik bir zekanın ürünüdür Yani bu felsefe içinde; bir kavramlar sistemi, bu kavramlar sistemi ile ilişkilendirilen ve hayalciliğin ürünü yapılan Tanrı kurguları bağlı yandan bulunurlar
Yeni Eflatunculuğun son dönemlerinin dikkat çeken temsilcilerinden biri, tam ve matematikçi olan Proklos'tur *