Kadın Hakları İle İlgili Tarihsel Gelişim

18 yüzyılda insan hakları alanında çoğu gelişme kaydedilmiştir İnsanların temek haklara sahip olmaları ve bu haklar bakımından özellikle eşit ve bağımsızlık olmaları düşüncesi kabul görmüştür 19 Yüzyılda dünyada kadınların da erkeklerin sahip oldukları haklara kavuşmaları gerektiği gündeme gelmiştir 20 Yüzyılın başlarında, çağdaş ülkelerde, kadına perspektif değişmeye başlamıştır Ancak kadınların, haklarını elde etmeleri için çok pozitif çaba etmeleri kadın haklarını getirmiştir

Mustafa Kemal Atatürk bayan hakları konusunda bir fazla faaliyete bulunmuştur 30 Ağustos 1925 tarihinde söylediği sözler bayan hakları konusunda yapacaklarının işaretini göstermiştir “Bir toplum, bir halk müziği, erkek ve kadın denilen iki cinsten oluşmuştur makul mi ki, bir kitlenin bir parçasını yükseltelim, diğer parçasını görmezlikten gelelim de, kitlenin tamamı yükselebilsin? Olabilir mi ama, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle tabi kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? Kesin Olmama değil, yükselme adımları, dediğim gibi iki tür kadar beraber, samimi atılmak ve artma ve yenilenme alanında birlikte aşama kayda geçirmek gereklidir Böyle olursa inkılap başarılı olur

Başlıca Kadın Hakları
Sosyal hayatta kadın ile erkeğin eşit olarak yer almaları sağlanmıştır 1926 Yılında kabul edilen Medeni Kanun ile, Türk kadınına, yüzyıllarca ihmal edilen hakları verilmiştir Bayan, meslek ve aile hayatı içinde sahip olduğu rolü bakımından erkekle eşit hale getirilmiştir Kadın Haklarının genişletilmesi ile kadınlar toplumun her alanında yer almıştır 3 Nisan 1030 Tarihinde kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır 26 Ekim 1933 tarihinde Türk kadınına muhtarlık ve yaşlı heyeti üyeliği için seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır 5 Aralık 1934 tarihinde ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır *