Kadınların peşini bırakmayan 6 hastalık! Yeditepe Üniversitesi Hastanesi uzmanları, kadınlara özel afiyet rehberi hazırladı Kadınların, bilhassa 6 hastalık hakkında data sahibi olmaları gerektiğini bildiren uzmanlar, şu uyarılarda bulundu… Dr Muzaffer Değertekin, kadınlarda yürek krizi görülme sıklığının sanılanın tersine erkeklerden eksik olmadığını belirterek kadınlara önerilerde bulunuyor: “Özellikle 60 yaşından sonradan kadınlar erkeklerle eşit duruma gelmektedirler Bunun yanına kadınlarda olumsuzluk hastalığın tanınması ve tedaviye yanıtta da devam etmektedir Araştırmalar, birincil yürek krizini izleyen 1 ay içinde ölüm riskinin, 6 ay içinde de vefat riski ve her yerde hastaneye yatma gereksiniminin erkeklere tarafından kadınlarda daha yüksek olduğunu göstermektedir Ilk kalp krizinden daha sonra kadınlarda ölüm riskinin erkeklere göre %70 daha fazla olduğu saptanmıştır Bayan hastalara sigara içmemelerini, yağlı yiyeceklerden ve dolayısıyla obeziteden kaçınmalarını, yüksek tansiyonlarını peşine düşüp takip ettirip gerekiyorsa ahenkli hap kullanmalarını, uyumlu besin ve haftada minimum 3 kez 45 dakika ahenkli spor aktivitelerinde bulunmalarını, gerginlik ve depresyondan sakınmak için ise günlük yaşamlarında stres yönetimini iyi yapmalarını öğüt ediyoruz MEME KANSERİ: Genel Cerrahi Uzmanı Prof Dr Özcan Gökçe, erken tanının meme kanserinde fazla manâlı olduğunun altını çiziyor: “Erken teşhis için temelde önerilen ve birbirlerini tamamlayan üç usul var: Bunlardan ilki, kendi kendine yapılan meme muayenesi 20 yaş sonrasında her kadın adetin 710 günleri arasında ayda bir defa memelerini tetkik etmeli Hem 20 – 40 yaş arasında 13 yılda bir, 40 yaşından itibaren de yıllık olarak bir genel cerrahi uzmanına meme muayenesi yaptırılmalı Üçüncü ve en kayda değer erken teşhis için tarama yöntemi olan radyolojik görüntüleme metodu mamografi, 40 yaşından sonradan düzenli yapılması halinde meme kanserinin erken yakalanmasında kilit rol oynuyor OSTEOPOROZ: Fizik Çare ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof Dr Gülçin Gülşen, toplumda 5 kişiden birinde görülen osteoporoz konusunda hastaları dürüst tedavi konusunda uyarıyor: “Önemli olan dürüst zamanda başlanan yerinde ve ahenkli çare Hatalı ve baştan savma ilaç kullanımı tedaviyi başarısız kılıyor Başta kemik dansitometrelerinin (kemik yoğunluğu ölçümü) dürüst değerlendirilmesi manâlı Kemik ölçümü dışında, kan ve idrarda kemik üretim ve felaket oranlarını belirten değerleri de göz önüne elde etmek gerekir Tedavide içten ilaç seçimi ve ahenkli hap kullanımı çok önemlidir Osteoporozun sadece menopoz sonrası kadınlarda görüldüğü sanılıyor Oysa masa başı işlerde çalışan, yeterli gün ışığı almayan, fast food beslenen, atıl olan bireylerde osteoporoz fazla yaygın görülüyor Bunun için erken yaşta tedbir edinmek gerekiyor Osteoporozla uğraş anne karnında başlamalı Anne adayının içten beslenmesi, yeterli güneş ışığı alması ve düzenli egzersiz yapması bebeğin kemik oluşumunda fazla önemli Osteoporozdan korunmada sonraki adım ise; çocukluktan itibaren sağlıklı besin, düzenli çalışma ve akıcı duruş Rafineri gıdalardan, kolalı içeceklerden uzakta kalmak, yeşil yapraklı sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı ve dengeli beslenmek çok kayda değer Kemiklerimiz sadece süt ve yoğurt ile gerekli yoğunluğa erişemez, çünkü yalnızca kalsiyumdan oluşmuyor Kemik yapısında kalsiyum yanı sıra kollojenler, magnezyum, fosfor, K, B, C vitaminleri, folik asit, proteinler gibi yapıtaşları da kayda değer İDRAR KAÇIRMA: Bevliye Uzmanı Doç Dr Uğur Yılmaz, “idrar kaçırma sorununun çözülebilir bir sorun olduğunu belirterek kadınların doktora gitmekten çekinmemesi gerektiğini belirtiyor “Tedaviden önce yapılacak tetkiklerle idrar kaçırmanın neden kaynaklandığını ortaya çıkartmak gerekiyor Gerektiğinde ürodinami adını verdiğimiz idrar kesesinin fonksiyonlarının değerlendirildiği testi yerine getirmek gerekli Bunu da mutlaka bu konuda uzmanlaşmış bir ürolog yapmalı Örneğin sorun mesanedeki fazla aktivite ise ilaçla tedavi edilebiliyor Öksürük kaynaklı ise pelvik taban rehabilitasyonu ile tedavi ediyoruz, sigara içen bir hastamızsa sigarayı bıraktırıyoruz Eğer bu herif tedavilerle çözümlenmiyorsa ameliyat kararı veriyoruz OBEZİTE: Besin ve Diyet Uzmanı Zehra Akören, kilo problemi olan kadınların kesintisiz perhiz yapmalarının hatalı olduğunu vurguluyor: “Zayıflama diyeti diye bir şey yoktur Diyetler yalnızca hastalıklar için vardır Perhiz negatif bir kelimedir ve insanı olumsuz etkiler Eğer bir kişinin biyokimyasal bir sorunu yahut yani tiroid bezleri fonksiyonları iyi çalışıyorsa, beynindeki leptin hormonu iyi çalışıyorsa, kilo vermemesi için hiçbir neden yoktur Bir birey günlük yaşamında dengeli beslenmeyi öğrenirse, spor aktiviteleri yaparsa sorunu olmaz Ama bunları yapmasına karşın kilo vermekte zorluk yaşıyorsa yiyecek alerjisi gibi bir problem ihtimali araştırılmalıdır RAHİMAĞZI KANSERİ: Bayan Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr Cem Fıçıcıoğlu, “Rahim ağzı kanseri her sene 500 binden artı kadında görülüyor Rahim ağzı kanseri tüm dünya kadınları aralarında meme kanserinden sonra görülen en sık ikinci kanser türüdür İstatistiklere kadar 250 bin kadın her yıl bu hastalık sebebiyle hayatını kaybetmektedir Kansere dönüşmeden erken dönemde yakalanması papsmear testi ile mümkündür Bu yüzden, tüm kadınlara yılda bir kere smear testi önerilmektedir Kanser öncülü bu hastalıkların cerrahi tedavileri bütün dünyada ve ülkemizde bilinmekte ve uygulanmaktadır Ayrıca son yıllarda HPV`nin yüksek riskli bazı tiplerinin rahimağzı kanserinin ve onun öncül hastalıklarının hemen hepsinde asıl neden olduğu, virüsün hücrelerde kansere dönüşümü başlattığı gösterilmiştir Bu virüsün bulaşmasını önleyerek kanser ve öteki hastalıklardan korunmanın mümkün olabileceği ise son yıllarda öne meydana çıkan bir konudur HPV`nin kanser yaratıcı yüksek tehlikeli tiplerinden olduğu kadar cinsel siğillere yol açan HPV tiplerinden de korunmak önemlidir Virüsün bulaşmasını kızamık, suçiçeği, grip gibi hastalıklarda olduğu gibi bağışıklık sistemi yoluyla, vücuda virüs girse bile onu savunma sistemimizle yok ederek durdurmak, aşı ile mümkündür HPV aşısı son on yılın en önemli toplum sağlığı ve kanserle uğraş çabalarının başında gelmektir Koruyucu hekimlik açısından çocukluk çağından itibaren başlayarak kız çocuklarının ve hastalıkla karşılaşmamış genç ve yetişkinlerin aşının koruma şemsiyesi altına alınması gerekmektedir