iltasyazilim
FD Üye
kafirun süresi neden inmiştir
Kâfirun,kâfir kelimesinin çoğuludur Bu surenin başında kâfirlere hitap olduğundan böyle adlandırılmıştır Mekke döneminde indirilmiştirKur'ânı kerîmin yüz dokuzuncu sûresi,
6 ayettir
SÛRENİN İNİŞ SEBEBİ:
Peygamberimize birincil vahyin geliş tarihi ile bu Sûrenin inişi arasında yaklaşık beşaltı takvim bir süre farkı vardır Başlangıçta peygamberimizi hafife bölge, onu şair, efsuncu, mecnûn gibi yakıştırmalarla yıpratıp hakkından geleceklerini zanneden Mekke ileri gelenleri, geçen bu beşaltı yılın sonunda Müslümanların çoğalıp İslâm'ın gelişmesi karşı strateji değiştirmişler, çaresizlikten peygamberimizle anlaşma yolunu denemeye karar vermişlerdir Peygamberimizin ibadet ettiği Allah'ı kendilerinin de ilâh olarak kabul ediyor olmalarını ortak nokta görerek, gerekirse ülkeyi ikiye bölünmek ya da ona bir takım kişisel tavizler tahsis etmek yollarının da denenebileceği bir uzlaşma sağlanması onlara mümkün görünmüştür
Bu düşüncelerle, peygamberimizden kendi ilâhlarını ve onlara ibadet edilmesini kınamaktan vazgeçmesini, peygamberimizin kendi ilâhlarına secde etmesi karşılığında ona istediği mal, mülk, makam ve mevkileri verebileceklerini, hatta onu istediği kadınla evlendirebileceklerini taahhüt etmişlerdir Bu vaatlerle yetinmeyen müşrikler, ikinci bir önerge olarak da peygamberimizin Lât ve Uzza'ya bir sene baştan başa ibadet etmesi karşılığında kendilerinin de aynı süre içinde Allah'a ibadet edeceklerine laf verecekleri önerisinde bulunmuşlardır
İbni Cerîr, İbni Ebî Hatim ve İbni Enbarî gibi tarihçilerin Mekke müşriklerince peygamberimize yapıldığını belirttikleri bu teklifler, yine benzer kaynaklara göre peygamberimizin Bir elime Güneş'i, bir elime de Ay'ı verseniz, yine de davamdan vazgeçmemsözleriyle reddedilmiştir Müşriklerin bu önerilerinin kabul edilemez yapısı, Kâfirûn Sûresinde bütün netliğiyle gözler önüne serilmektedir
Eûzü Billâhi mineş şeytânir raciym
Bismillâhir Rahmânir Rahıym
(1) Kul yâ eyyühel kâfirûn; (2) Lâ a'budu mâ ta'budûn; (3) Ve lâ entüm 'âbidûne mâ a'bud; (4) Ve lâ ene 'abidün mâ 'abedtüm; (5) Ve lâ entüm 'âbidûne mâ a'bud; (6) Leküm diynüküm ve liye diyn
Anlamı:
1 De fakat: Ey realite bilgisini inkâr edenler!
2 Sizin tapındığınıza (Nefsi emmârenize bağırsak beyninize) ben tapınmam!
3 Siz de benim ibadet ettiğime abidler (ibadet eden kullar) değilsiniz
4 Sizin tapındıklarınıza ben abid (ibadet eden kul) değilim
5 Siz de benim kulluk ettiğime abidler (kullar) değilsiniz
6 Sizin din (anlayışınız) size, benim din (anlayışım) banadır!*
Kâfirun,kâfir kelimesinin çoğuludur Bu surenin başında kâfirlere hitap olduğundan böyle adlandırılmıştır Mekke döneminde indirilmiştirKur'ânı kerîmin yüz dokuzuncu sûresi,
6 ayettir
SÛRENİN İNİŞ SEBEBİ:
Peygamberimize birincil vahyin geliş tarihi ile bu Sûrenin inişi arasında yaklaşık beşaltı takvim bir süre farkı vardır Başlangıçta peygamberimizi hafife bölge, onu şair, efsuncu, mecnûn gibi yakıştırmalarla yıpratıp hakkından geleceklerini zanneden Mekke ileri gelenleri, geçen bu beşaltı yılın sonunda Müslümanların çoğalıp İslâm'ın gelişmesi karşı strateji değiştirmişler, çaresizlikten peygamberimizle anlaşma yolunu denemeye karar vermişlerdir Peygamberimizin ibadet ettiği Allah'ı kendilerinin de ilâh olarak kabul ediyor olmalarını ortak nokta görerek, gerekirse ülkeyi ikiye bölünmek ya da ona bir takım kişisel tavizler tahsis etmek yollarının da denenebileceği bir uzlaşma sağlanması onlara mümkün görünmüştür
Bu düşüncelerle, peygamberimizden kendi ilâhlarını ve onlara ibadet edilmesini kınamaktan vazgeçmesini, peygamberimizin kendi ilâhlarına secde etmesi karşılığında ona istediği mal, mülk, makam ve mevkileri verebileceklerini, hatta onu istediği kadınla evlendirebileceklerini taahhüt etmişlerdir Bu vaatlerle yetinmeyen müşrikler, ikinci bir önerge olarak da peygamberimizin Lât ve Uzza'ya bir sene baştan başa ibadet etmesi karşılığında kendilerinin de aynı süre içinde Allah'a ibadet edeceklerine laf verecekleri önerisinde bulunmuşlardır
İbni Cerîr, İbni Ebî Hatim ve İbni Enbarî gibi tarihçilerin Mekke müşriklerince peygamberimize yapıldığını belirttikleri bu teklifler, yine benzer kaynaklara göre peygamberimizin Bir elime Güneş'i, bir elime de Ay'ı verseniz, yine de davamdan vazgeçmemsözleriyle reddedilmiştir Müşriklerin bu önerilerinin kabul edilemez yapısı, Kâfirûn Sûresinde bütün netliğiyle gözler önüne serilmektedir
Eûzü Billâhi mineş şeytânir raciym
Bismillâhir Rahmânir Rahıym
(1) Kul yâ eyyühel kâfirûn; (2) Lâ a'budu mâ ta'budûn; (3) Ve lâ entüm 'âbidûne mâ a'bud; (4) Ve lâ ene 'abidün mâ 'abedtüm; (5) Ve lâ entüm 'âbidûne mâ a'bud; (6) Leküm diynüküm ve liye diyn
Anlamı:
1 De fakat: Ey realite bilgisini inkâr edenler!
2 Sizin tapındığınıza (Nefsi emmârenize bağırsak beyninize) ben tapınmam!
3 Siz de benim ibadet ettiğime abidler (ibadet eden kullar) değilsiniz
4 Sizin tapındıklarınıza ben abid (ibadet eden kul) değilim
5 Siz de benim kulluk ettiğime abidler (kullar) değilsiniz
6 Sizin din (anlayışınız) size, benim din (anlayışım) banadır!*