iltasyazilim
FD Üye
eğerli kardeşimiz;
Açıkça “Kalp kırmak Kabe’yi yıkmak gibidir manasına gelen bir hadis rivayetine rastlayamadık Ancak, bu ifadenin doğru olduğunu gösteren rivayetler vardır:
Bir hadis rivayetine göre, Peygamberimiz (asm) Kâbe’ye bakarken şeyle demiştir:
“Kuşkusuz Allah seni çok şerefli, çok mükerrem hürmetli, çok azametli kılmıştır; fakat mümin senden daha hürmetlidaha saygı değerdir(İbn Mace, Fiten,2; Mecmau’zzevaid, 181)
Tirmizî’nin “Hasen dediği diğer bir hadiste:
“Allah katında dünyanın yok olması, mümin bir kimsenin öldürülmesinden daha iyidir (Tirmizî, Diyat, 7; Nesaî, Tahrim,2)
Bu ve benzeri hadisleri göz önünde bulunduran Mevlana, şu meşhur sözünü söylemiştir:
“Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır Kalp ise, yüce Allah’ın nazargâhıdır Bu sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha kötüdür
Bediüzzaman Said Nursi de bu konuda şunlar söyler:
“Ey insafsız adam! Şimdi bak ki, mü'min kardeşine kin ve adâvet ne kadar zulümdür Çünkü, nasıl ki sen âdi, küçük taşları Kâbe'den daha ehemmiyetli ve Cebeli Uhud'dan daha büyük desen, çirkin bir akılsızlık edersin Aynen öyle de, Kâbe hürmetinde olan iman ve Cebeli Uhud azametinde olan İslâmiyet gibi çok evsâfı İslâmiye muhabbeti ve ittifakı istediği halde, mü'mine karşı adâvete sebebiyet veren ve âdi taşlar hükmünde olan bazı kusurâtı iman ve İslâmiyete tercih etmek, o derece insafsızlık ve akılsızlık ve pek büyük bir zulüm olduğunu, aklın varsa anlarsın (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup)
“Haddinin bilmeyene haddini bildirmek, kırk yetimi giydirme gibidir ifadesi sizin de işaret ettiğiniz gibi, bir anonim sözdür Zaman zaman belki de kullanma yeri vardır Ancak bunu devletin ve yetkili kurumların yapması gerekir Bu nedenle bu sözü küllî bir kaide olarak benimsemek doğru değildir Ayrıca, bir çok ayet ve hadislerde, “affetmenin daha iyi bir yol olduğubelirtilmiştir
Bu sebeple, İslam’ı ideal şekilde yaşamak ve onun güzelliğini sözlü ve davranış biçimiyle göstermek isteyen kimselerin aşağıdaki ayeti kerime ile hadisi şerifi tam rehber edinmeleri gerekir:
“İnsanlara yumuşak davranman da Allah’ın merhametinin eseridir Eğer katı yürekli, kaba biri olsaydın, insanlar senin etrafından dağılıverirlerdi Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla müşavere et! Bir kere de azmettin mi, yalnız Allah’a tevekkül et! Allah muhakkak ki Kendisine dayanıp güvenenleri sever(Ali İmran, 3159)
“Güçlükahraman kimse, güreş minderinde hasmını yere seren değil, öfke anında nefsini yenen kimsedir(Buharî, Edeb, 76; Müslim, Birr, 107108)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
Açıkça “Kalp kırmak Kabe’yi yıkmak gibidir manasına gelen bir hadis rivayetine rastlayamadık Ancak, bu ifadenin doğru olduğunu gösteren rivayetler vardır:
Bir hadis rivayetine göre, Peygamberimiz (asm) Kâbe’ye bakarken şeyle demiştir:
“Kuşkusuz Allah seni çok şerefli, çok mükerrem hürmetli, çok azametli kılmıştır; fakat mümin senden daha hürmetlidaha saygı değerdir(İbn Mace, Fiten,2; Mecmau’zzevaid, 181)
Tirmizî’nin “Hasen dediği diğer bir hadiste:
“Allah katında dünyanın yok olması, mümin bir kimsenin öldürülmesinden daha iyidir (Tirmizî, Diyat, 7; Nesaî, Tahrim,2)
Bu ve benzeri hadisleri göz önünde bulunduran Mevlana, şu meşhur sözünü söylemiştir:
“Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır Kalp ise, yüce Allah’ın nazargâhıdır Bu sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha kötüdür
Bediüzzaman Said Nursi de bu konuda şunlar söyler:
“Ey insafsız adam! Şimdi bak ki, mü'min kardeşine kin ve adâvet ne kadar zulümdür Çünkü, nasıl ki sen âdi, küçük taşları Kâbe'den daha ehemmiyetli ve Cebeli Uhud'dan daha büyük desen, çirkin bir akılsızlık edersin Aynen öyle de, Kâbe hürmetinde olan iman ve Cebeli Uhud azametinde olan İslâmiyet gibi çok evsâfı İslâmiye muhabbeti ve ittifakı istediği halde, mü'mine karşı adâvete sebebiyet veren ve âdi taşlar hükmünde olan bazı kusurâtı iman ve İslâmiyete tercih etmek, o derece insafsızlık ve akılsızlık ve pek büyük bir zulüm olduğunu, aklın varsa anlarsın (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup)
“Haddinin bilmeyene haddini bildirmek, kırk yetimi giydirme gibidir ifadesi sizin de işaret ettiğiniz gibi, bir anonim sözdür Zaman zaman belki de kullanma yeri vardır Ancak bunu devletin ve yetkili kurumların yapması gerekir Bu nedenle bu sözü küllî bir kaide olarak benimsemek doğru değildir Ayrıca, bir çok ayet ve hadislerde, “affetmenin daha iyi bir yol olduğubelirtilmiştir
Bu sebeple, İslam’ı ideal şekilde yaşamak ve onun güzelliğini sözlü ve davranış biçimiyle göstermek isteyen kimselerin aşağıdaki ayeti kerime ile hadisi şerifi tam rehber edinmeleri gerekir:
“İnsanlara yumuşak davranman da Allah’ın merhametinin eseridir Eğer katı yürekli, kaba biri olsaydın, insanlar senin etrafından dağılıverirlerdi Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla müşavere et! Bir kere de azmettin mi, yalnız Allah’a tevekkül et! Allah muhakkak ki Kendisine dayanıp güvenenleri sever(Ali İmran, 3159)
“Güçlükahraman kimse, güreş minderinde hasmını yere seren değil, öfke anında nefsini yenen kimsedir(Buharî, Edeb, 76; Müslim, Birr, 107108)
Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız