Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kalp Krizi

Kalp Krizi
0
106

yasuo

FD Üye
Katılım
Şub 14, 2021
Mesajlar
21,219
Etkileşim
1
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
75

Tıp literatüründe Miyokard Infarktüsü olarak tanımlanan “Kalp Krizi”, kalp kasının bir bölümünün, o bölgede meydana gelen yetersiz kan akışı sonrasında ölmesi yani kalıcı hasara uğraması ile oluşmaktadır. Koroner arterlerde yani kalbi besleyen damarlarda gerçekleşen bu bozukluklar (tıkanıklıklar) kalp kasının ilgili bölümünde yetersiz kan akımına dolayısıyla dokunun oksijensiz kalmasına neden olmaktadır. Kalbin oksijensiz kalması sonucunda da damarın beslediği kalp kası alanına göre kalp krizi gerçekleşmektedir. Kalp krizi basit bir göğüs ağrısı veya yanma şikayeti ile atlatılabileceği gibi bazen direk ölüme sebep verebilir. Kalp kasındaki hücre ölümü sınırlı kalırsa kalbin kasılma fonksiyonlarında bozulma fazla olmayabilir. Bazen ağır kalp krizlerinde mekanik komplikasyonlar meydana gelir.  Bunlar kalp kasında yırtılma veya kapaklarda bozulma şeklinde olabilir.

Ölümle sonuçlanabilen patolojik bir durum olan miyokard infarktüsü, dünyada yaygın görülen ve en başlıca ölüm nedeni olarak ilk sırada yerini almaktadır. Bu tabloya neden olan ve kriz anının altında yatan en önemli unsur ise; Ateroskleroz’dur. Kısaca Ateroskleroz damar sertliği olarak ifade edilebilmektedir.

Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir?


Kalp krizleri genellikle kalp kasına kan ve oksijen taşımakla görevli olan atardamarlarda (koroner arter) oluşan tıkanıklıklar ve pıhtılar nedeni ile meydana gelmektedir. Bu pıhtılaşmaların altında yatan faktör ise aterosklerozdur. Ateroskleroz (damar sertliği) nedeni ile tıkanan koroner arterler kalp krizine zemin hazırlamakta ve neden olmaktadırlar. 

Atardamarların duvarlarındaki aterosklerotik plaklar bazı durumlarda çatlamakta ve pıhtı oluşumuna yol açmaktadırlar. Bu pıhtılar ise kalp kasına giden kanın akışını ve oksijen oranını azaltmaktadır. Bu durum sonucunda da azalan kanlanma ve oksijensizlik nedeni ile o bölgede hasarlar ve hücre ölümleri gerçekleşmektedir. Hasar gören kalp kası yeteneğini kaybederek kasılma görevini diğer kaslara bırakmaktadır. Bu durum sonucunda da kalp yorulmaktadır.

Kalp damar hastalıklarının temelini oluşturan risk faktörleri Kalp Krizi risk faktörleri ile aynıdır. Hiperkolesterolemi (kanda aşırı kolestrol bulunması), hipertansiyon (yüksek tansiyon), diyabet (şeker hastalığı), sigara kullanımı ve aile içerisindeki öykü unsurları genellikle kalp krizinin oluşmasındaki temel risk faktörlerini oluşturmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenlerin neredeyse tümü fazla kilo ile ilişkilidir. Ancak daralan damarın içerisinde pıhtı oluşumunu tetikleyen unsurlar farklılaşabilmektedir.

Kalp Krizinin Tanısı ve Teşhisi

Kalp krizinin en önemli şikayeti göğüs ağrısıdır. Bu ağrılar göğüs kemiği arkasından gelen en önemli belirtidir. Ancak bu ağrı belirtisi diyabet hastaları ve yaşlılarda daha belirsiz olabilmektedir. Hatta hiç hissedilmediği tablolarda olabilmektedir. Bu kalp krizi vakalarına “sessiz kalp krizi” adı verilmektedir. Bu ağrılar genellikle göğüsten omuzlara ve kollara, ense, çene, diş, karın ve sırta doğru yayılım gösterdiği gibi yalnızca tek bir bölgede de hissedilebilmektedir.

Bu ağrılar ortalama 20 dakikadan daha fazla ve hatta saatlerce sürebilmektedir. Şiddetli ve künt bir şekilde hissedilen ağrı keskin ve belirsiz bir özellik taşımaktadır. Sıkıştıran, basınç yapan ve ağırlaştıran Kalp Krizi ağrıları göğüste daralma hissine neden olabilmektedir. Göğüste hissedilen daralma bazı zamanlarda hazımsızlık olarak algılanabilir. Ağrı ile beraber soğuk terleme ve ölüm korkusu da aynı anda görülmektedir.

Göğüs ağrısı ile nefes darlığı, öksürme, baş dönmesi, bayılma, sersemleme, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler birlikte görülebilir. Göğüs ağrısı ile birlikte bu belirtilerin yaşanması halinde özellikle risk faktörü içerisinde bulunan grubun muhakkak bir hekime başvurması gerekmektedir. Kalp krizinin kesin tanısının koyulması ve bulguların kesinleştirilmesi ölüm vakalarının en aza indirilmesi için oldukça önemlidir. Bu bulgular;

  • Hastanın şikayeti

  • Elektrokardiyogram (EKG)

  • Kan Testleri
Göğüs ağrısı belirtileri sonrasında EKG tetkikinde kalp krizine özgü değişiklikler izlenmektedir. Bu saptamaların iyi analiz edilmesi için sık sürelerde tetkik tekrarlanmaktadır. Bununla birlikte kriz anında kana karışan bir takım enzimlerin (CPK, CPK – MB, Myoglobin, Troponin T ve Troponin I) ölçümünün yapılması için laboratuvar testlerine başvurulmaktadır.

Bu bulgulardan en az 2’tanesinin olması halinde Kalp Krizi teşhisi koyulmaktadır. 

Kalp Krizi Geçirenlere Nasıl Tedavi Uygulanır?

Kalp krizleri acil müdahale gerektiren bir durumdur. Hastanede yatışı ve yoğun bakım gerektirmektedir. Kriz anında ölümcül kalp ritimleri oluşabilmekte ve krizin ilk saatleri ölüme sebebiyet verebilmektedir. 

Miyokard Infarktüsü tedavisindeki asıl amaç; kalp krizinin ilerlemesini ve seyrini durdurmak, kalp hasarını en az seviyede tutmak, ölümle sonlanmaması için kalbin taleplerini en aza indirmek ve oluşabilecek komplikasyonların önlenmesini sağlamaktır.  

Özetle kalp krizinde erken tanı oldukça önemli diyebiliriz. Zamanın ilerlemesi ile kalpteki ritim bozuklukları hızla artış göstermektedir. Ritim bozuklukları yaşamı kaybetme ihtimalinin artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca bu tablo içerisinde kalp kasındaki kayıplarda kaçınılmazdır. Bu durumun ise ne yazık ki geri dönüşü mümkün değildir.

Miyokard Infarktüsü’nün tedavisinde yüksek ve düşük risk grubundaki hastaların ayrımı yapılarak tedavi basamakları oluşturulur. Hasta 12 saat içerisinde hastaneye ulaşmış ise; tıkalı damar açılarak kalp kasının ölmesi engellenmektedir. Bu işlem için de 3 farklı yöntem kullanılmaktadır. Birinci yöntemde damardaki tıkanmaya neden olan pıhtı eritilmektedir (trombolitik tedavi). İkinci yöntemde ise; tıkalı bölgeyi balon – stent aracılığı ile açmaktır. Bunlarla başarılı olunamıyorsa hastayı acilen bypass ameliyatına almak gerekir. Bazen anjiyo sırasında birden fazla damar tıkanıklığı varsa ilk seçenek ameliyat da olabilir. Tedavi seçeneği ve süreçleri hastaya göre belirlenmelidir.


 

Similar threads

Her beş ani ölümden birinin kalp krizinden dolayı gerçekleştiğine dikkat çeken uzmanlar, kalp krizinde erken tanının çok önemli olduğunu vurguluyor. Müdahale için zaman kaybının harap olan kalp kası miktarını arttırmasının ötesinde yaşamı yitirme ihtimalini de arttıracağını belirten uzmanlar...
Cevaplar
0
Görüntüleme
132
Kalp kasınızın (miyokard) yaşamını sürdürebilmesi için oksijene ihtiyacı vardır ve bu oksijen kan yolu ile gelir. İşte kalp kasınıza oksijen taşıyan kanın geçtiğikoroner damarlarındaralması ya da tamamen tıkanması sonucu kalp kasına gelen kan azaldığında veya tümden kesildiğinde kalp krizi ya da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
141
Kalbin beslenmesi için kalbe sürekli kan akımı olması gerekir. Kanı kalbe taşıyan damarlardır, bu damarlara koroner atar damarlar denir. Damarlardan birinin tıkanması halinde kanın kalbe ulaşması aniden bloke olarak durursa kalp kası hasara uğrar, kan akımının kesildiği bölgedeki kalp kası...
Cevaplar
0
Görüntüleme
138
Kalbi besleyen damarların kan pıhtısı tarafından ani tıkanması ve kalp adelesinin yeterli oksijeni alamaması sonucunda oluşan klinik tablodur.Kalp krizlerinin %95 ‘i aterosklerotik plağın çatlaması ve bunun üzerinde pıhtı oluşması sonucunda oluşur.Geri kalan %5 kalp krizinden ise koroner...
Cevaplar
0
Görüntüleme
123
Kalbi besleyen damarlardan birinin aniden tıkanması ve kan akımının azalmasıyla kalp krizi oluşur. Tıkanan damar, kalp dokusunun hücrelerini yok edebildiği için ölüme varan sonuçlar doğurabilir. Kalp krizinin en önemli belirtisigöğüste meydana gelen ağrıdır. Ağrı aniden başlar ve şiddetlidir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
125
858,471Konular
981,204Mesajlar
29,544Kullanıcılar
Aal01Son üye
Üst Alt