Kalpte İman Ve Yakin Nasıl Kuvvetlenir
Kalbin perdelenmesi ve Hakktan uzaklığı
Kalp, bu manevi destek
Kul ne kadar gaflete duşerse o kadar ilahi ilim ve hikmetlerden cahil kalır, mahrum olur İnsan dunyayı sevdiği kadar gaflete duşer
Kalbte İman Ve Yakin Nasıl Kuvvetlenir?
Arifler demişlerdir ki:Kalp, Allahu Tealanın, ğayb hazinelerinden bir hazinedir Her muminin kalbinde, iman, ilim ve akıl bir arada bulunurYakin onlara bağlıdır Onların zayıflaması ile yakin zayıflar, onların kuvvetlenip ortaya cıkması ile kuvvetlenir Cunku bu uc şey, yakinin mekanıdır Bu uc cevher, bir araya geldiğinde, kalpte yakin parlar ve etkisini gosterir
Kalp, bu manevi destek ve cevherlerle kuvvet bulur, temizlenir tasfiye olur imanı guzel, ilmi duzgun, aklı kuvvetli olan kalbin yakini kuvvetli ve parlak olur Şupheli ve haram olan şeylerden kacınma, zikir, tefekkur, takva ve edeb uzere yaşama, Allah(cc) korkusu ve dunyadan gonlu cekmekle iman kuvvetlenir; iman kuvvetlenince kalp de kuvvet bulur, yakinin nuru artar İlim, insandaki tevhid anlayışını geliştirir Tevhid ehlinin ilmi arttıkca yakini ve tevhid nuru da artar Allahu Teala ayeti Kerimede şoyle buyurmuştur:
Bil ki; Allahtan başka ilah yoktur( Muhammed , 4719)
Bir diğer ayette de:
Biliniz ki, bu Kuran ancak, Allah(cc)ın ilmiyle (bilgisi dahilinde) indirilmiştir
Ondan başka ilah yoktur( Hud,114)
Allahu Teala, bu ayetlerde, ilmi tevhidden once zikretmiştir Buna gore ilim, tevhidin evveli olmaktadır Şu halde, kalb, her ne zaman Allaha aid bilgi ve marifetle genişler ve dunya sevgisinden tamamen yuz cevirirse, iman ve yukselmesi artar Cunku bu yukselme anında o, başkalarının gormediğini gorur ve ilahi marifetle genişleme anında, diğer insanların bilmediklerini bilir, işte mumin bu şekilde manen gelişir ve olgunlaşır Bu da, onun iman ve manevi kuvvetini artırır? Sonra, iman ettiği her şeyi gozle seyreder bir duruma gelir Buna ihsan makamı denir Bu sayede nefsinde manevi bir kuvvet oluşur ve her şeyde Allahu Tealanın tecellilerini seyredecek bir hale ulaşır( Geniş bilgi icin bkz: elMekki, KutulKulub, l, 174 vd)
Arifler demişlerdir ki:
Her kulun, Allahu Tealanın azamet ve kudretinin tecellilerini muşahededeki nasibi, tevhid ilminden ve nurundan nasibi kadardır Tevhiddeki nasibi, yakini miktarıncadır Yakini de Cenabı Hakka yakınlığı nisbetindedir Kulun Allahu Tealaya yakınlığı, Allahu Tealanın onun kalbine yakınlığı miktarıncadır Allahu Tealanın kalbe yakınlığı, ondaki marifet ilmi ve ilahi bilgideki genişliği kadardır Kalbin iman ve marifetle genişlemesi, Allahu Tealanın ihsanı miktarıncadır Allah(cc)ın kuluna ihsanı, ona yaptığı inayeti ve tercihi kadardır Bundan ote, Allah(cc)ın ilmi vardır Butun bunlar, bizlere kapalıdır; onlar ilahi kudretin sırrı ve bilemediğimiz tecellileridir
Kul ne kadar gaflete duşerse o kadar ilahi ilim ve hikmetlerden cahil kalır, mahrum olur İnsan dunyayı sevdiği kadar gaflete duşer; heva ve hevesine ne kadar duşkunse o kadar dunyayı sever Heva ve hevesin kula hakimiyeti nefsin sıfatlarını ortaya cıkarması olcusunde olur Kalbte iman ve yakin nuru zayıfladığı olcude nefsin kotu sıfatları ortaya cıkar Bu zayıflık da kalbin Allahtan gayri şeylerle perdelenip kulun Rabbinden uzaklaşmasıyla meydana gelir
Kalbin perdelenmesi ve Hakktan uzaklığı, kibir ve kalp katılığını meydana getirir Kalp katılığı, gunahlara dalmaya goturur Gunahlara alışmak ve devam etmek, Hakktan yuz cevirmenin alametidir Bu hal, o kulun uzerinden ilahi yardımın cekilmesinden ve Cenabı Hakkın ona rahmet nazarıyla bakmamasından ileri gelmektedir Bundan ote sadece Cenabı Hakkın bileceği kaderin sırrı gecerlidir Bize orada soz hakkı yoktur( elMekki, KutulKulub, l, 125)
Hangi derde duşersek duşelim onun bir sonu vardır Allahu Teala hangi hastalığı yaratmışsa onun bir de ilacını yaratmıştır Hastalık ile ilacını buluşturan kimse, iyi olur, dertten kurtulur
Bize duşen tavazu ve umitle Yuce Rabbimize yalvarmak, rahmetini istemek, emirlerini yapmaya sabretmek, kusurlarımıza tevbe, iyi hallere şukretmektir Kul duaya sarılır, gerisi HUdaya kalır
Dr Dilaver SELVİ
Kalbin perdelenmesi ve Hakktan uzaklığı
Kalp, bu manevi destek
Kul ne kadar gaflete duşerse o kadar ilahi ilim ve hikmetlerden cahil kalır, mahrum olur İnsan dunyayı sevdiği kadar gaflete duşer
Kalbte İman Ve Yakin Nasıl Kuvvetlenir?
Arifler demişlerdir ki:Kalp, Allahu Tealanın, ğayb hazinelerinden bir hazinedir Her muminin kalbinde, iman, ilim ve akıl bir arada bulunurYakin onlara bağlıdır Onların zayıflaması ile yakin zayıflar, onların kuvvetlenip ortaya cıkması ile kuvvetlenir Cunku bu uc şey, yakinin mekanıdır Bu uc cevher, bir araya geldiğinde, kalpte yakin parlar ve etkisini gosterir
Kalp, bu manevi destek ve cevherlerle kuvvet bulur, temizlenir tasfiye olur imanı guzel, ilmi duzgun, aklı kuvvetli olan kalbin yakini kuvvetli ve parlak olur Şupheli ve haram olan şeylerden kacınma, zikir, tefekkur, takva ve edeb uzere yaşama, Allah(cc) korkusu ve dunyadan gonlu cekmekle iman kuvvetlenir; iman kuvvetlenince kalp de kuvvet bulur, yakinin nuru artar İlim, insandaki tevhid anlayışını geliştirir Tevhid ehlinin ilmi arttıkca yakini ve tevhid nuru da artar Allahu Teala ayeti Kerimede şoyle buyurmuştur:
Bil ki; Allahtan başka ilah yoktur( Muhammed , 4719)
Bir diğer ayette de:
Biliniz ki, bu Kuran ancak, Allah(cc)ın ilmiyle (bilgisi dahilinde) indirilmiştir
Ondan başka ilah yoktur( Hud,114)
Allahu Teala, bu ayetlerde, ilmi tevhidden once zikretmiştir Buna gore ilim, tevhidin evveli olmaktadır Şu halde, kalb, her ne zaman Allaha aid bilgi ve marifetle genişler ve dunya sevgisinden tamamen yuz cevirirse, iman ve yukselmesi artar Cunku bu yukselme anında o, başkalarının gormediğini gorur ve ilahi marifetle genişleme anında, diğer insanların bilmediklerini bilir, işte mumin bu şekilde manen gelişir ve olgunlaşır Bu da, onun iman ve manevi kuvvetini artırır? Sonra, iman ettiği her şeyi gozle seyreder bir duruma gelir Buna ihsan makamı denir Bu sayede nefsinde manevi bir kuvvet oluşur ve her şeyde Allahu Tealanın tecellilerini seyredecek bir hale ulaşır( Geniş bilgi icin bkz: elMekki, KutulKulub, l, 174 vd)
Arifler demişlerdir ki:
Her kulun, Allahu Tealanın azamet ve kudretinin tecellilerini muşahededeki nasibi, tevhid ilminden ve nurundan nasibi kadardır Tevhiddeki nasibi, yakini miktarıncadır Yakini de Cenabı Hakka yakınlığı nisbetindedir Kulun Allahu Tealaya yakınlığı, Allahu Tealanın onun kalbine yakınlığı miktarıncadır Allahu Tealanın kalbe yakınlığı, ondaki marifet ilmi ve ilahi bilgideki genişliği kadardır Kalbin iman ve marifetle genişlemesi, Allahu Tealanın ihsanı miktarıncadır Allah(cc)ın kuluna ihsanı, ona yaptığı inayeti ve tercihi kadardır Bundan ote, Allah(cc)ın ilmi vardır Butun bunlar, bizlere kapalıdır; onlar ilahi kudretin sırrı ve bilemediğimiz tecellileridir
Kul ne kadar gaflete duşerse o kadar ilahi ilim ve hikmetlerden cahil kalır, mahrum olur İnsan dunyayı sevdiği kadar gaflete duşer; heva ve hevesine ne kadar duşkunse o kadar dunyayı sever Heva ve hevesin kula hakimiyeti nefsin sıfatlarını ortaya cıkarması olcusunde olur Kalbte iman ve yakin nuru zayıfladığı olcude nefsin kotu sıfatları ortaya cıkar Bu zayıflık da kalbin Allahtan gayri şeylerle perdelenip kulun Rabbinden uzaklaşmasıyla meydana gelir
Kalbin perdelenmesi ve Hakktan uzaklığı, kibir ve kalp katılığını meydana getirir Kalp katılığı, gunahlara dalmaya goturur Gunahlara alışmak ve devam etmek, Hakktan yuz cevirmenin alametidir Bu hal, o kulun uzerinden ilahi yardımın cekilmesinden ve Cenabı Hakkın ona rahmet nazarıyla bakmamasından ileri gelmektedir Bundan ote sadece Cenabı Hakkın bileceği kaderin sırrı gecerlidir Bize orada soz hakkı yoktur( elMekki, KutulKulub, l, 125)
Hangi derde duşersek duşelim onun bir sonu vardır Allahu Teala hangi hastalığı yaratmışsa onun bir de ilacını yaratmıştır Hastalık ile ilacını buluşturan kimse, iyi olur, dertten kurtulur
Bize duşen tavazu ve umitle Yuce Rabbimize yalvarmak, rahmetini istemek, emirlerini yapmaya sabretmek, kusurlarımıza tevbe, iyi hallere şukretmektir Kul duaya sarılır, gerisi HUdaya kalır
Dr Dilaver SELVİ