Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kâlû-belâ nedir?

Kâlû-belâ nedir?
0
125

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Kâlûbelâ ne demektir?

Bu sözler, Yaratanın yarattıklarıyla; hususiyle insanla olan mukâvelesine ait bir kısım sözlerdir ancak, bu mukâvelede: Ben sizin Rabbiniz yok miyim?diye sorulur Karşılığında da: Evet, Rabbimizsincevabı alınır

Bu meselenin iki yönü vardır:
1 Bu soru kime ve nasıl sorulmuştur?
2 Ne süre sorulmuştur?

Birinci şık itibariyle, birkaç mülâhaza talep edilebilir
1 İnsan az önce hiçbir şey değilken var olmaemrini alması ve onun da bu emre, evetdemesi oysa; tekvînî mâhiyette bir soru ve yanıt ve bir mukâvele sayılır

2 İnsan atomlar âleminde, hattâ bu âlemin de ötesinde parçacıklardan ibâret iken, her şeyi bir kemâle doğru sevk edip terbiyeye tâbi tutan Rabbülâlemîn, bu parçacıklara insan olma şevkini duyurarak, o istikâmette onlardan bir söz ve mîsâk almasıdır ama; bu da, her zerrenin kendi tâkatinin fazla üstünde, Kaf dağından ağır yükleri omuzlayarak, Rabbin varetmeteklifine evetdemesinden ibâret sayılabilir

Bu iki şekilde akıntı eden soru ve cevapveya teklif ve kabûlsöz ve beyânla değil gibidir Buna binâen, bir kısım tefsirciler bu mukâveleye, temsîli şekilde üretilmiş bir uzlaşma nazariyle bakmışlardır Yani, güya pek denilmiş, öyle cevab verilmiş ve pek hukûkî kıymeti hâiz bir kontrat kabûl edilmiş; yahut, beyânla ve yazışma ile üretilmiş bir akit değildir

Gerçekte, binbir çeşit hitab ve binbir değişiklik cevap sahibi Rabbin, hitab ve cevabindeksini nazara almadan böyle bir hükme varmak, yanlış bir hükümdür Yeri gelince ona da bağlantı edeceğiz

3 Bu türlü bir ikrar ricası ve şehadette katılmak sözleşmesi, insanın kendini duyması ve kendinin, kendinden başka bir şey olmadığını anlamasından ibâret, bir leziz marifeti, bir Nefsini haberdar olan Rabbini bilirhakîkatini temsilcilik; bir mâhiyet âyinesini seyre koyulma ve bu yolla şuûruna akseden rengârenk hakîkatlerin petekleşmesine şahit olma ve bu şehâdeti ilân etmektir Ne var ama, bu îcâp ve kabûl; Bu söz verip söz alma, bu duyma ve duyurma, çok açık ve anında sezilecek gibi de değildir Olur Ya, çok îkaz ve tenbihlerde duyulup hissedilebilecek şeylerdendir ancak; irşâdın ehemmiyeti de, bu noktadan ileri gelmektedir

Bu sözleşme, kudret ve irâdenin yazdığı mükemmel kitabın mânâsını kavrama ve hâdisat satırlarının sırlarını idrak neticesinde, âdeta bir icâb ve kabûlgibidir

4 Bu sözleşme ve anlaşma içindeki suâl ve cevab, cismâniyâta kadar düşünülmemeli ve tekrar ona göre değerlendirilmemelidir Yargı (CC) tüm varlıklara, kendi mâhiyetlerine tarafından emirler verir ve yine mahlûkatdan yükselen sesleri, sadâları dinler anlar ve yerine tarafından onları yerine getirir Kelâmî ıstılahla ifade edecek olursak; insan gibi ayrı ayrı dil ve lehçelerle merâmını ifade eden varlıkların her dediğini anlayan Hz Allah (CC), bununla birlikte, böylece ayrı ayrı lisan ve lehçelerle, onlara emirler verir, hakikatleri anlatır; insan ve kâinatı şerh eder; yarattıklarından sözler alır, mîsâklar yapar ve mukâvelelerde bulunur ancak, lâfzî kelâm ve beyanla yapılan bunların hepsi kelâmı lâfzi cümlesindendir üstelik, bize kadar kelâm ve beyân olduğu açık olmayan, hayvanlara olan ilhamdan meleklerin mazhar olduğu ilâhî hitap tarzına kadar, Hakkın bir değişiklik konuşması vardır ama, o da, Kelâmı nefsînin bambaşka bir tezâhür ve tecellîsidir

Allahın, bu çeşitlilik konuşması, insanın kalbine gelen esintilerden, melekler âlemine kadar çok geniş bir dâirede cereyan ediyor olmasına karşın, her dâirenin alma ve vermekeyfiyeti başka başka olduğu için, bu dâirelerden herhangi birine gelen mesajı, ondan yükselen laf ve ifadeyi, bir başka dâireye göre ne dinlemek, ne de saptamak muhtemel değildir

Bu îtibarla, Cenabı Hakkın zerrelerle konuşması; sistemlere emirler vermesi; terkipler, tahliller yapması, çok ulu buudlarda akım edip durduğundan bizim küçük ölçücüklerimizle tespit edilmesi muhtemel olmayacaktır

Allah (CC) zerrelerle mukâvele yapacak, moleküllerle mukâvele yapacak, hücrelerle mukâvele yapacak; atomlar âleminde, anne karnında, çocukluk devresinde mukâvele yapacak, fakat biz bunları, kendi ölçülerimiz içinde açık seçik olarak hiçbir zaman saptama edemeyeceğiz

Hele bu mülâkat, insan ruhu ve o ruhta bir mekanizma olan vicdanla olmuşsa

Binâenaleyh, elestbezminde de ruhlar Rable mukâveleye çağrıldılar Cismâniyet berzâhı arada olmadığı için, her şeyi ayan demeç gördüler ve evetdiyerek böyle bir mukâveleye imza attılar Ama günümüzde çokça bulunduğu gibi bir kısım kimseler, ruh kitabının vicdan bölümünü hiç kurcalamadıkları için böyle bir imzaya ve mîsâka rastlamadılar Rastlamalarına da imkân yoktu; çünkü o âleme ne bir bakışları, ne de araştırmaları olmamıştı *
 
858,496Konular
982,163Mesajlar
30,105Kullanıcılar
jactellerSon üye
Üst Alt