Karadayı'nın yeni ses kaydı

Karadayı'nın yeni ses kaydı 1549056620 1549056620 karadayininyeniseskaydi5c54ba70cf1dckaradayininyeniseskaydi5c54ba70cf1dc http:staticguncelnetarchive3612fdydw4SVxbc Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın 4’üncü ses kaydı da internete düştü Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı bu ses kaydında 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat askeri müdahalelerinde oynadığı rolden bahsediyor Tansu Çiller, Mesut Yılmaz, Onur Öymen ve Necmettin Erbakan hakkında çarpıcı iddialarda bulunuyor Daha önce değişik aralıklarla 3 ayrı ses kaydı internete düşen eski Genelkurmay Başkanları’ndan Emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın bir ses kaydı daha çıktı Bu kayıtlara kadar Karadayı, 27 Mayıs’tan önce ortalığı kan gölüne çevirenleri polislerin yakalayıp cezaevine gönderdiğini, kendilerinin ise arka kapıdan sokağa bıraktıklarını söylüyor, darbeleri nasıl oluşturduklarını da anlatıyor İşte kayıttan çarpıcı bölümler: 27 MAYIS DARBESİ Ben 27 Mayıs’a iştirak ettim gerçekten Davutpaşa’daydım, bana anında ertesi gün tahsis verdiler Davutpaşa’daki işleri bitirdik, o Akıllı Şahin, Bümin Yamanoğlu, Kemal Binatlı bunlar merkez komutanı Onları aldık Davutpaşa’ya bir sürü ırk alındı Onları oradan Yassıada’ya gönderdik Hemen dahası üniversiteler faaliyete geçerdi O zaman üniversitelerde heybetli bir kaynama vardı Hükümete karşıydılar Polis, onlardan yakalarlardı Kamyon kamyon bize adam gönderirlerdi Davutpaşa’yı cezaevi zannediyorlardı herifler Biz çocuklarla akşam otururduk, top oynardık, yemekler yedirirdik, akşam arka kapıdan gönderirdik Davutpaşa’da iş bittikten daha sonra iletişim bürosuna aldılar, iletişim bürosunda Yassıada ile irtibatlıyız Gittim geldim sürekli İşte o davalara falan girerdim 12 EYLÜL DARBESİ 12 Eylül’de de vardım, planlama grubundaydım, sabıkamız pozitif Mamak Tugay Komutanı’ydım Ankara’daki operasyonu yapan adamdım Devir hazırlanırken, biliyordum ben Çünkü görev daire başkanıydım Nurettin Ersin biliyordu, Mehmet Paşa biliyordu kara kuvvetleri kurmay başkanı, Kenan Âlem biliyordu tayinleri, üstelik ben Ben zaten 2 ay evvel çocukları gönderdim Antalya’ya Allah rahmet eylesin Eşref Bitlis Bolu’daydı, oradan da 2 tabur getirdik, o da bana misafir oldu Komando taburu getirdi Sabıkalı adamız, sicili bozuk bir adamım 28 ŞUBAT DARBESİ Hocayı (Erbakan’ı), Demirel ile konuştum “Mutlaka gitmesi lüzumlu, biliyorsunuz dev gazeteler verdi nizamiyeden döndük dedim Nizamiyeden döndük lafı enteresandır yani, bu demektir ki bir halt olmasaydı biz Ne dersem onu yaparlardı Öğretmen’ya “Ayrıl dedim ayrıldı Daha ne olsun? Bunu cumhurbaşkanı dahil cümbür cemaat kabul etti Biz partiyi kapattık yav Valla benzer kafadan gidiyorlar, kafaların değişmesi lazım ÖYMEN BİZİM ADAMIMIZDI Iftihar Öymen gelecek bana, bakalım, buluşacağız Telefon etti Ankara’dan, görüşmemiz gerekli dedi Peki dedim Görüşeceğiz konuşacağız Dürüst, kafası çalışır Ben genelkurmay başkanıyken o dışişleri bakanı müsteşarıydı Sürekli birlikte çalışırdık Son derece o karargahta, bizim dar karargahta bizim 2 Başkan ordaydı Gider gelirlerdi Iletişim sağlardık ve birbirimizden haberimiz olmadan hiçbir siyasi şeylik yapmaz O vakit mükemmel işledi işler YILMAZ’A ALTIN TEPSİDE İKTİDAR TESLİM ETTİK 28 Şubat’tan sonradan Bodrum’a gitmiştim Hatta gazeteler yazdı, manşet attılar “Karadayı yoruldu da Bodrum’a gitti falan diye Hemen orada Mesut Yılmaz ile bir araya geldik Berna hanım, benim bayan, dördümüz oturduk Mesut Bey’e dedim oysa; “Mesut Bey, size altın tepside bir iktidar teslim ediyoruz Altın tepside önünüze kondu Bunu iyi değerlendirin Kimin yanında, eşinin yanına “Biz sizin arkanızdayız, sizi ardına kadar destekleyeceğiz, ama benim bir takım taleplerim var, Bunlar 1: Siyasi partiler kanunu değiştireceksiniz, 2: Seçim kanunu mutlaka değişeceksiniz, 3: Sekiz yıllık eğitimi mutlaka sağlayacaksınız, 4: Milletvekilliği dokunulmazlığını kürsü dokunulmazlığına çevireceksiniz Ondan daha sonra 78 şey söyledim Hepsini sırıtarak dinledi Şu Anda Yılmaz da kaypak ÇİLLER BENİ GÖREVDEN ALMAYA KALKTI Beni emekliye ayırmaya kalktılar, 28 Şubat olmadan önce, bunların bende belgeleri var Bir pazar günü köşkün nizamiyesine sivil bir adam gelmiş, benim dikte subayım Ahmet’e, “Ben komutanı çok seviyorum, Tansu Bayan’ın yanında çalışıyorum, onun korumasıyım Tansu Bayan’ın masasını karıştırırken, gözünden şöyle bir mektup buldum demiş Baktım okudum, şöyle yazıyor “Genelkurmay başkanını emekliye ayıralım , kararname hazırlayalım, cumhurbaşkanına götürelim Diyelim oysa ‘Sen askerden yana mısın, sivilden yanlamasına mısın, demokrasiden yanlamasına mısın? Onu zorlayalım imzalatalım cumhurbaşkanına çünkü genelkurmay başkanının tayini cumhurbaşkanı karar veriyor Bunların tümü tehdit etme, ne yapabilirler, bir halt yapamazlar, yani bizim alternatiflerimiz var Alternatifsiz bir meslek yapmam DEMİREL NE DERSEM ONU YAPARDI () Hemencecik gittim cumhurbaşkanına hepsini aynen anlattım, birinci sefer ne dediyse anlattım Cumhurbaşkanı kalktı, “Ben çılgın miyim dedi “Bu adamların saçma abuk subuk şeyiyle sizin emekliliğinizi nasıl onaylarım falan dedi Demirel cumhurbaşkanlığını fevkalade iyi yaptı, ilişkilerimiz de fevkalade iyiydi Hatta bir gazeteye bildiri verdi, “Darbeyi Karadayı önledi diye Tabii çok iyi ilişkilerimiz vardı, ben ne dersem onu yapardı Mesela Adana’ya gidecek efendim şu mesajı verirseniz iyi olur, kuşkusuz, diğer taraftan bir birimizden hiçbir şeyi saklamazdık