Karartma Geceleri Rıfat Ilgaz

İkinci Dünya Savaşı ’nın sınırlarımıza dayandığı 1944 yıllarında Mustafa adında bir öğretmen vardır Bu hoca, yazdığı şiirler yüzünden hapishaneye atılmıştır Solcu olan öğretmen, ezilen halkın sorunlarını, yönetimdeki yanlışlıkları şiirlerine konu edindiği için, yazdığı kitabı toplatılmıştır Karanlık hapishanede fazla kötü ve süre kavramının olmadığı günler geçirmektedir İkinci Dünya savaşı devam ettiğinden, geceler karartılmakta, ekmekler, karne ile verilmekte, mahkumlar da ara sıra sığınaklara alınmaktadır Halk Müziği bu olağanüstü koşul içerisinde bitap haldedir
Mustafa, hapishanedeki mahkumları sığınağa götürürlerken, konuştuğu için, subay göre taş odaya kapatılır Zifiri karanlık ve rutubetli ortamda günlerce kalan Mustafa, taş odadaki arkadaşına buralara nasıl geldiğini anlatmaya başlar Çünkü günler geçmemektedir
Mustafa öğretmen, hasta olduğundan dolayı rapor almıştır Okula gitmemektedir O sıralarda ise, yazmış olduğu şiir kitabı yasaklanmış, toplatılmıştır Hoca Mustafa Ural ise, polisler göre aranmaktadır Tutuklandığından nedeniyle polisler, öğretmenin sürekli evine gelmektedirler Karısı ise bu durumdan oldukça şüphelenir Öğretmen bir ara karısını gördükten sonradan evinden ayrılıp, kendini dışarı vurur Evine gidemeyeceğine tarafından, kalacak yer aramaktadır Vaktiyle beri gittiği kahvede, onu arayan sivil polisi görür görmez, Mustafa, işin ciddiyetini anlar Halkın yanında olan bir şairin, davasında çabuk pes etmemesi gerektiğini düşünmektedir Bu yüzden kaçar ve Cengiz adlı bir arkadaşının evinde kalmaya başlar Lakin, Cengiz ’in fakülteden kız arkadaşının durumu öğrenmesi üstüne, Mustafa yer değiştirmek zorunda kalır Nihat adında eski öğrencisinin yanında gider Orada Nihat ’ın büyükannesine durumu çaktırmamak için ellerinden geleni yaparlar Öğretmen Mustafa, Nihat ’ın evinde kalırken, onun sınavlara hazırlanmasında tezgâhtar olur Bu sırada ise polisler, ellerinde resimler ile ve Mustafa ’nın karısı ve arkadaşlarını sıkıştırarak öğretmenin yerini bulmaya çalışırlar Kesintisiz onu ararlar Mustafa, oysa karısına çaktırmadan uğrayabilmektedir Nihat ’ın büyükannesi Mustafa öğretmenin evde kaldığını öğrenince, Mustafa oradan da terketmek zorunda kalır Birkaç gün boyunca aralıksız İstanbul ’un sokaklarında dolaşır Aralıksız polis ve bekçilerden kaçar Yer yer hamamda ya da kahvede gördüğü güvenilir arkadaşları ile sohbet eder, fakat durumu olduğu gibi izah etmez Ancak İstanbul ’da sokakta gördüğü, evine gittiği solcu ya da hoca arkadaşlarının yardımıyla geçinip, polisten kaçabilmektedir zaman zaman Cengiz, zaman zaman kendisi gibi şair olan Faruk ’tan destek alır, özellikle karısı ve ailesine yardımını bu kişiler doğruca ulaştırıyordur
Bu sıralarda, sokakta gördüğü bir polise, yakalanmamak için, ismini Behzat olarak tanıtmıştır Bir sabah, emniyete gidip, teslim olmaya karar vermiştir Mustafa Fakat, o sırada bu polisi bitmiş görür Polis, kişinin Behzat yok de, Mustafa olduğunu anlamıştır Mustafa, onun oğlunun derslerini düzeltmesi için öğretmeni ile konuşmuştur Bu iyiliğini hatırlayan polis, Mustafa ’ya yumuşak davranır Ama, aralarındaki bir laf dalaşı yüzünden, polis Mustafa ’yı doğru emniyete götürür
İşte Mustafa, taş odadayken, oda arkadaşı Halil ’e bunları anlatır O sırada komutan aşağıda dürüst gelmektedir Mustafa ’ya, sorguya çekilmek için çağırıldığını söyler Mustafa, günler daha sonra, ile defa sorguya çıkmak için dışarı çıkar Sorgusu ise, öğleden sonraya kalır O sırada karısını görür Fakat, onunla konuşamaz İşte, acilen, elleri kelepçeli, tabancası ile asker, onu götürüyordur, ya taş odaya, ya diğer yere…



ben okudum ve çok beğendimHerkesin okumasını elbette tavsiye ediyorum *