Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Scripps Institution of Oceanography (Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü) ve National Oceanic and Atmospheric Administration (Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) tarafından yapılan duyuruya göre Mayıs ayı boyunca atmosferdeki ortalama karbondioksit yoğunluğu 414,8 ppm (milyon başına) olarak ölçüldü. Bu nispet, aylık olarak ulaşılan en yüksek seviye olmasının yanı sıra 2019’un da doruğunda bulunuyor.
414,8 ppm kritik seviyede artış gösteren tek orantı değil. İki ay arasındaki 3,5 ppm bedelindeki artış, Scripps’in belirttiğine nazaran son 10 yıldaki en yüksek karbondioksit sıçrayışıydı. 1959 yılından bu yana ölçüm yapan Scripps’in datalarına göre karbondioksit seviyesi, birinci yıllarda 0,7 ppm artıyordu. Bu orantı 1990’larda yıllık 1,5 ppm’e ve son 10 yılda ortalama 2,2 ppm’e çıktı. Geçtiğimiz yıl ise bu nispet 3,5 ppm’e yükseldi.
Michigan Teknoloji Üniversitesi’nden etraf kimyacısı Sarah Green, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin azalmaya ya da yavaşlamaya başlaması alanına giderek arttığını söylüyor. İklim bilimciler, seviyenin daha öncede değiştiğinin ve karbondioksit seviyesinin yüz binlerce yıldır dalgalanma yaşadığının farkında lakin son nispetler son 800 bin yıldır eşi gibisi görülmemiş bir seviyede.
Colorado Boulder Üniversitesi Atmosferik ve Okyanus Bilimleri Departmanı'ndan Kris Karnauskas, karbondioksit seviyesindeki yükselişin daha evvel hiç görülmediğini söz ediyor.
Bu karbondioksit sıçrayışı gereğince sert olmasına rağmen gözlemlenebilir değişiklikler bazında bir bağlama oturtulduğunda karbondioksit nispeti daha da tüyler ürpertici bir hâle geliyor. Bilim kişileri, gerçek vakitli olarak kutup buzlarının eşi gibisi görülmemiş bir formda yok olduğunu, dağlardaki buzulların ortadan kaybolduğunu, yıkıcı yangınları ve daima ısınan denizleri gözlemleyebiliyorlar.
Karnauskas, mütemadi olarak artan karbondioksit seviyesiyle ilgili olarak “Karbondioksit molekülleri, özgürlük molekülü değil. Gelecekte bu buhranı çözmemizi sağlayabilecek tahliller konusunda da elimizi kolumuzu bağlıyor” sözlerini kullandı.
