iltasyazilim
FD Üye
Karşıtların Çelişmesi Ne demektir?
Karşıtların birbirlerini dıştalamaları sonucu meydana gelen değiştirme ‘Karşıtların savaşımı ’ deyimiyle eşanlamlıdır Eytişimsel özdekçi felsefe dilinde ‘zıtlık ’, çelişkisel bir ilişkidir ve bundan ötürü de ‘çelişme ’ deyimiyle eşanlamlıdır Ne var oysa bu ‘eytişimsel çelişme ’yi ‘mantıklı çelişme ’yle katiyen karıştırmamak gerekir Mantıklı çelişki düşüncelerdeki tutarsızlığı dile getirir Mesela ‘ ’bu şey, ayrıca artıdır ve hem de aynı zamanda eksidir ’ ’ dersek mantıklı olarak çelişkiye düşmüş oluruz (gerçekte düşmeyiz N), ne var ki doğada ve objektif gerçeklikte bu böyle değildir, mesela ‘ ’atom, hem pozitif ve hem de bununla birlikte eksidir ’ ’, çünkü keza pozitif yüklü hem de eksi yüklü parçacıklar taşır, bu bilimsel bir gerçektir Aramak ancak ustan ve düşünceden kaynaklanan biçimsel mantık çelişmeleriyle doğadan ve gerçeklikten kaynaklanan eytişimsel nesnel çelişmeleri birbirinden karışıklığa itmek gerekir Bunun nedeni ussal ve mantıksal olanın görünmeyen, doğal ve hakiki olanınsa somut oluşudur Soyut olan donmuştur ve değişmez, bundan ötürü de düşünsel bir yaprak keza yeşil ve keza de bununla birlikte sarı olamaz; buna karşı maddi olan devimseldir ve değişir, bundan ötürüdür ancak reel bir yaprak hem yeşil ve ayrıca de bununla beraber sarı olabilir Bundan ötürü metafizikçiler ve idealistler çelişmenin düşünceye özgü bulunduğunu, doğada çelişme olamayacağını savlarlar Antikçağlı Zenon ’dan çağdaş Amerikalı düşünür S Hook ’a dek tüm metafiziğin ve idealizmin süregelen savı budur Metafizikçiler ve idealistler bu yanlış savlamayla da yetinmezler, düşünsel soyutluğun devimsizliğini ve değişmezliğini doğaya ve tarafsız gerçekliğe aktarırlar ve mesela ‘ ’tarih yinelemelerden ibarettir ’ ’, ya da ‘ ’güneşin aşağıda yeni bir şey yoktur ’ ’ derler Fakat tarih hiçbir zaman yinelenmediği gibi güneşin altında da hiçbir zaman eski bir şey yoktur, her ikisi de her an yeni ve yepyenidir Çünkü doğal ve tarafsız çelişme, her an eskiyi yok ederek yeniyi meydana koyan bir çelişmedir *
Karşıtların birbirlerini dıştalamaları sonucu meydana gelen değiştirme ‘Karşıtların savaşımı ’ deyimiyle eşanlamlıdır Eytişimsel özdekçi felsefe dilinde ‘zıtlık ’, çelişkisel bir ilişkidir ve bundan ötürü de ‘çelişme ’ deyimiyle eşanlamlıdır Ne var oysa bu ‘eytişimsel çelişme ’yi ‘mantıklı çelişme ’yle katiyen karıştırmamak gerekir Mantıklı çelişki düşüncelerdeki tutarsızlığı dile getirir Mesela ‘ ’bu şey, ayrıca artıdır ve hem de aynı zamanda eksidir ’ ’ dersek mantıklı olarak çelişkiye düşmüş oluruz (gerçekte düşmeyiz N), ne var ki doğada ve objektif gerçeklikte bu böyle değildir, mesela ‘ ’atom, hem pozitif ve hem de bununla birlikte eksidir ’ ’, çünkü keza pozitif yüklü hem de eksi yüklü parçacıklar taşır, bu bilimsel bir gerçektir Aramak ancak ustan ve düşünceden kaynaklanan biçimsel mantık çelişmeleriyle doğadan ve gerçeklikten kaynaklanan eytişimsel nesnel çelişmeleri birbirinden karışıklığa itmek gerekir Bunun nedeni ussal ve mantıksal olanın görünmeyen, doğal ve hakiki olanınsa somut oluşudur Soyut olan donmuştur ve değişmez, bundan ötürü de düşünsel bir yaprak keza yeşil ve keza de bununla birlikte sarı olamaz; buna karşı maddi olan devimseldir ve değişir, bundan ötürüdür ancak reel bir yaprak hem yeşil ve ayrıca de bununla beraber sarı olabilir Bundan ötürü metafizikçiler ve idealistler çelişmenin düşünceye özgü bulunduğunu, doğada çelişme olamayacağını savlarlar Antikçağlı Zenon ’dan çağdaş Amerikalı düşünür S Hook ’a dek tüm metafiziğin ve idealizmin süregelen savı budur Metafizikçiler ve idealistler bu yanlış savlamayla da yetinmezler, düşünsel soyutluğun devimsizliğini ve değişmezliğini doğaya ve tarafsız gerçekliğe aktarırlar ve mesela ‘ ’tarih yinelemelerden ibarettir ’ ’, ya da ‘ ’güneşin aşağıda yeni bir şey yoktur ’ ’ derler Fakat tarih hiçbir zaman yinelenmediği gibi güneşin altında da hiçbir zaman eski bir şey yoktur, her ikisi de her an yeni ve yepyenidir Çünkü doğal ve tarafsız çelişme, her an eskiyi yok ederek yeniyi meydana koyan bir çelişmedir *