Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Karunun Hazineleri

Karunun Hazineleri
0
147

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
KARUNUN HAZİNELERİ *

Hz Musa Aleyhisselâmın, hem amca oğlu, ayrıca de eniştesi olan Kâarun, önceleri Musa Aleyhisselâma iman ediyordu Gündüzleri oruç miktar ve geceleri de namaz ile meşgul olurdu Ve lâkin fazla fakir ve ehli iyaline bakmakta güçlük çekerdi Yargı Celle ve Âlâ Hazretleri Musa Aleyhisselâma Tevratı şerifi altun ile yazmasını dikte buyurunca, Hz Musa
Ya Rabbî, halimi biliyorsun, ben fakirim diye tazarrû etti Bunun üzerine Cenabı Yargı Hz Musaya simya ilmini öğretir ve Hz Musa da o emri yerine getirir sonra Hz Musa Aleyhisselâm Kâarunun fakirliğini ve ehli iyalinin çekmekte olduğu sıkıntıyı düşünerek, ayrıca bedenî hem de mâlî ibadetini yerine getirip ecir sahibi olmasını düşünerek Ona da simya ilmini öğretir Kâarun ilmi simyayı öğrenir öğrenmez, kârı ibadet bu imiş diyerek nihayetsiz mülk sahibi oldu Bir rivayette, hazinelerinin anahtarlarını 70 ve diğer bir rivayette 100 deve götürürdü Kâarun her hangi bir yere gidecek olsa, altun elbiseli ve altun lalıçlı 1000 erkek ve 1000 bayan dört bir tarafında giderlerdi Velhasıl Benî İsrail iki kısmı olup, bir kısmı Musa Aleyhisselâmın, bir kısmı da Kâarunun taraftarı idiler Bu hal içerisinde Kâarun, nafile ibadetleri bırakmış ve farzları da telaş kılmaya başlamıştıNihayet Kâarunun zekat vermesi hakkında vahyi ilâhî kazanç ve Hz Musa Aleyhisselâm bunu Kâaruna bildiri eder Kâarun malının zekâtını hesab edince, bakar oysa koskocoman bir yekûn tutuyor Kalbi dünya sevgisine meyleder ve muhabetullah gider Bir türlü o zekâtı veremez Hz Musa Aleyhisselâm, Ona gitgide artarak, emri ilâhîye itaat etmesini, dünya sevgisini Hz Allahın muhabbetine tercih etmemesine dâir o kadar fazla nasihat eder Ama Kâarun bunlara hiç kulak vermez Hatta Hz Musa Aleyhisselâma buğzederek, haşa iftira etmeyi tasarlar Ve
Ya Musa, Mısır ehlini toplayalım ve o cemaat içinde seninle iddia edelim Eğer açık kanıt ile bana gâlib olursan, malımın zekâtını veririmVe eğer ben sana gâlib olursam sen de bundan sonra peygamberlik davasından vazgeçip bir köşeye çekilirsin, der Kâarun derhal hoş bir fahişe kadını kandırarak Hz Musa ile mübahese edeceğimiz mecliste bulunup, cemaat içinde
Ya Musa, benimle filan vadide zina etmedin mi? Hatta üzerimdeki çocuk da senindir dersen sana böylece çok mülk veririm ama, ölünceye kadar sana ve evladına yeter, diyerek kadını kandırır ve razı eder Ertesi günü Mısır ahalisi, Kâarunun geniş olan evinde toplanırlar Hz Musa Aleyhisselâm da gelir Cemaat Hz Musa Aleyhisselâmdan birazcık vaiz etmelerini özlem ederler O da bir kürsü üzerine çıkarak vaiz etmeye başlar Vaazının bir yerinde Şöyle buyurur
Bir kimse hırsızlık yaparsa elini keserim Bir kimse eşkıyalık yapsa, başını keserim ve bir kimse evli olup zina etse taşlayıp helâk ederim
Anında dinsiz Kâarun ayağa kalkar ve
Ya Musa, sen de zina etsen ne yaparsın? deyince, Hz Musa Aleyhisselâm da
Eğer ben de haşa zina etsem, Cenabı Hakkın emri bana bile böyledir der
bu vesileyle, akılsız Kâarun o fahişeye göze çarpan edip
Ya Musa senin zina ettiğine dâir, benim şahidim vardır Zira şu bayan bana söyledi ama, sen bununla filan vadide zina etmişsin Hatta karnındaki çocuk da senden imiş, diyerek, Hz Musayı halk müziği arasında mahcub etmek düşüncesi ile, o fahişeyi ayağa kaldırır Ve ey kadın söyle ki tüm insanlar duysun der O bayan da laf verdiği gibi yalan ve iftiraya başlayacağı sırada, Cenabı Hak, Onun lisanını döndürüp, kötüleme edeceği yerde şöyle anlatır
Ey Benî İsrail! Doğrusu Hz Musanın bu işten haberi yoktur Kâarunun söylediği yalan ve iftiradır Zira Kâarun, beni çağırıp bir Fazla mal vadederek, bu yolda Hz Musaya iftira etmemi tembih etti Halbuki Hz Musa, Kalîmullahtır Pek bir zata böyle bir adiliği isnad etmeye Allahtan korkarım Bunun üstüne Hz Musa Aleyhisselâm gayretüllah ile gadablanıp
Ey Allah düşmanı Bu iftiradan muradın nedir? Beni mahcub edip, Cenabı Hakkın emri olan zekâtı vermemek midir? der ve kendi hanelerine döner Secdeye varır ve münacât ederek Ey tüm gizliliklere ve sırlara vakıf olan Rabbim Kâarunun iftirasını sen bilirsin, gayret senindir, der ve Onun aleyhine dua eder O anda Hz Cibril gelerek
Ya Musa! Hz Allah, Kâarunun helaki için yeri emrine âmâde kıldı, diye haber verir
Hz Musa Aleyhisselâm kalkar ve baştan sona Kâarunun yanında gider Kâarun lanetli, yüksek bir sedir üzerinde gurur ile oturmaktadır Hz Musa Aleyhisselâm asasını yere vurur ve
Yut diye yere göze çarpan eder O anda yer Kâarunun sedirini yutar ve lanetli üzerinden sıçrar Yeniden
Ya yer yut» diye emredince, Kâarunun dizlerine kadar yutar Kâarun
Aman ya Musa diye yalvarmaya başlar Lakin Hz Musa asla iltifat etmez Bitmiş
Ya yer yut deyince, yer Kâarunu ve kendisine tâbi olanları, tüm mal ve evladı ile beraber hepsini yutuverir Ehli göze çarpan, Kâarunun helakine sebeb üç şeydir, demişler Birisi, dünya sevgisi İkincisi, emri lâhîye muhalefetle zekâtı vermemesidir Üçüncüsü de Hz Musa Aleyhisselâma iftira etmiş olmasıdır

Bir adama dünya teveccüh etse, fakir ve zayıflara ihsan etmekle malı eksilmez Olur Ya kat kat artar Bir kimseden dünya yüz çevirse, o kimse dünyaya ne kadar hırsla sarılsa, gerçi iki yakasını bir yere getiremez ve ola ki perişan olur Bu bakımdan kişi, öyle ya da böyle ne ise Cenabı Hakkın ihsan ettiğine razı olup şükretmesi lâzımdır

Kaynak :
Büyük Dini Hikayeler *
 
858,497Konular
982,565Mesajlar
30,309Kullanıcılar
khanjarSon üye
Üst Alt