Genc Osman Destanı
Sultan Dorduncu Murad ’ın Bağdat Seferine katılan Genc Osman adlı delikanlı ile ilgili menkıbe
Olay 17 yuzyılın yeniceri aşıklarından Kayıkcı Kul Mustafa ’nın destanıyla da bestelenerek gunumuze kadar gelmiştir Gunumuze farklı manzum metinler halinde gelen menkıbenin konusu şu şekildedir:
İran şahı, Dicle Nehrini gecip Bağdat ’ı fetheylemiş, Ehli sunnet Muslumanlarına şiddetli eziyetler ve mubarek makamlara karşı hurmetsizlik etmektedir Haber Sultan Murad Hana ulaştığında Padişah ’ın canı sıkılmış, harp anını toplamış ve Bağdat ’a sefer icin ordunun hazır olmasını dilemiş Sultan yeniceri ve sipahilerden başka gonullulerin de sefere gelmesini istemiş ve bu hususta şoyle buyurmuş:
Ayrıca ulaklar salın her yere
Gonulluler dahi gelsin sefere
Gonullu olanlar bıyık burmalı
Oyle ki, ustunde tarak durmalı
Bıyıksız genclerle Bağdad iline
Varamam Buyruğum boyle biline
Padişahın bu fermanına rağmen gonlu cihad ateşiyle yanan, 18 yaşında, uc aylık evli Genc Osman kendini nefer olarak yazdırmayı başarır Fakat bu haber padişahın kulağına gider Murad Han; “O soz dinlemezden hesap sorayım! diyerek otağı humayuna cağırtır Osman ’ı goren butun vezirler ve beyler padişahın onu cezalandıracağını duşunerek: “Eyvah bu tuysuz yiğide yazık olacak! dediler:
Osman otağ icre elpence an
Gok gibi gurledi Sultan Murad Han
Bre bilmez misin eyledik ferman
Şol Bağdad ustune gider olanda
Gonullu olanlar bıyık burmalı
Oyle ki ustunde tarak durmalı
Bir pence vuruşta kalkan kırmalı
Duşman uzere hamle eder olanda
Osman kaşla goz arasında cebinden cıkardığı demir tarağı ust dudağına vurdu Demir tarak korpe dudağa saplanıp titredi ve durdu Tarağın dişlerinin dibinden kan damlaları dokulurken, elleri gobeğinin uzerinde goğsu kabarık, başı dik olduğu halde şoyle dedi:
Gunduz gece gonlu ayık sultanım
Bin Bağdad şehrine layık sultanım
İşte tarak işte bıyık sultanım
Olurum ben, size keder olanda
Murad Han fevkalade memnun Osman ’ı dualarla taltif ettikten sonra Bağdad ’a ilerleyen onculere serdar eyledi
Genc Osman bundan sonra kırk gun Bağdat muhasarasında cansiperane carpıştı Kırkıncı gun Osmanlı sancağını surlara dikti Bu sırada kolları ve bir rivayete gore de başı kesilmesine rağmen savaşmaya devam etti Neticede Bağdat ’ın kesin olarak elde edilmesinden sonra vasiyetini yaparak toprağa uzandı:
Sozumu iletin ol Murad Hana
Din ve devlet icin boyandım kana
Akşam, sabah her an yolumu gozler
Bir taze gelinle bir garip ana
Anam gozlemesin artık yolumu
İncitmesin benim korpe dulumu
Ak sutunu helal etsin oğluna
Boylesine arz eyleyin halımı
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Sultan Dorduncu Murad ’ın Bağdat Seferine katılan Genc Osman adlı delikanlı ile ilgili menkıbe
Olay 17 yuzyılın yeniceri aşıklarından Kayıkcı Kul Mustafa ’nın destanıyla da bestelenerek gunumuze kadar gelmiştir Gunumuze farklı manzum metinler halinde gelen menkıbenin konusu şu şekildedir:
İran şahı, Dicle Nehrini gecip Bağdat ’ı fetheylemiş, Ehli sunnet Muslumanlarına şiddetli eziyetler ve mubarek makamlara karşı hurmetsizlik etmektedir Haber Sultan Murad Hana ulaştığında Padişah ’ın canı sıkılmış, harp anını toplamış ve Bağdat ’a sefer icin ordunun hazır olmasını dilemiş Sultan yeniceri ve sipahilerden başka gonullulerin de sefere gelmesini istemiş ve bu hususta şoyle buyurmuş:
Ayrıca ulaklar salın her yere
Gonulluler dahi gelsin sefere
Gonullu olanlar bıyık burmalı
Oyle ki, ustunde tarak durmalı
Bıyıksız genclerle Bağdad iline
Varamam Buyruğum boyle biline
Padişahın bu fermanına rağmen gonlu cihad ateşiyle yanan, 18 yaşında, uc aylık evli Genc Osman kendini nefer olarak yazdırmayı başarır Fakat bu haber padişahın kulağına gider Murad Han; “O soz dinlemezden hesap sorayım! diyerek otağı humayuna cağırtır Osman ’ı goren butun vezirler ve beyler padişahın onu cezalandıracağını duşunerek: “Eyvah bu tuysuz yiğide yazık olacak! dediler:
Osman otağ icre elpence an
Gok gibi gurledi Sultan Murad Han
Bre bilmez misin eyledik ferman
Şol Bağdad ustune gider olanda
Gonullu olanlar bıyık burmalı
Oyle ki ustunde tarak durmalı
Bir pence vuruşta kalkan kırmalı
Duşman uzere hamle eder olanda
Osman kaşla goz arasında cebinden cıkardığı demir tarağı ust dudağına vurdu Demir tarak korpe dudağa saplanıp titredi ve durdu Tarağın dişlerinin dibinden kan damlaları dokulurken, elleri gobeğinin uzerinde goğsu kabarık, başı dik olduğu halde şoyle dedi:
Gunduz gece gonlu ayık sultanım
Bin Bağdad şehrine layık sultanım
İşte tarak işte bıyık sultanım
Olurum ben, size keder olanda
Murad Han fevkalade memnun Osman ’ı dualarla taltif ettikten sonra Bağdad ’a ilerleyen onculere serdar eyledi
Genc Osman bundan sonra kırk gun Bağdat muhasarasında cansiperane carpıştı Kırkıncı gun Osmanlı sancağını surlara dikti Bu sırada kolları ve bir rivayete gore de başı kesilmesine rağmen savaşmaya devam etti Neticede Bağdat ’ın kesin olarak elde edilmesinden sonra vasiyetini yaparak toprağa uzandı:
Sozumu iletin ol Murad Hana
Din ve devlet icin boyandım kana
Akşam, sabah her an yolumu gozler
Bir taze gelinle bir garip ana
Anam gozlemesin artık yolumu
İncitmesin benim korpe dulumu
Ak sutunu helal etsin oğluna
Boylesine arz eyleyin halımı
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi