'Kayıp Silahların Akıbeti' Önergesi AKP ve MHP Oylarıyla Reddedildi...

15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası dağıtıldığı argüman edilen silahların akıbetine ait Meclis'te verilen önerge AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi...




HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında kayıp yahut envanter dışı olduğu ve sivil vatandaşlara dağıtıldığı tez edilen silahların akıbetinin araştırılması hedefiyle Meclis Araştırması açılmasını istedi. HDP, önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddediliğini belirterek, "15 Temmuz sonrası dağıtılan kayıp silahların bulunması, bu mevzuda gerekli incelemenin yapılması için Meclis araştırması açılması emeliyle verdiğimiz önerge, AKP- MHP oylarıyla reddedildi. İktidar kayıp silahların üstünü örtmeyi tercih etti" açıklamasını yaptı.

HDP'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada şu tabirlere yer verildi ve önergenin münasebeti aktarıldı





"Ankara’da 2017 yılı ortalarında görülen bir cinayet davasında sanık, cinayette kullandığı uzun namlulu silahı, darbe teşebbüsünün meydana geldiği 15 Temmuz 2016 günü Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden aldığını söylemişti. Mevzunun kamuoyuna yansıması üzerine Ankara Valiliği de açıklama yapmış, 15 Temmuz gecesi darbecilere 'hızla ve aktif bir formda karşı koyulabilmesi için “Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan'ın talimatıyla silah depolarının kapılarının kırılarak çalışana uzun namlulu silah ve mühimmat dağıtıldığı” belirtilmişti. Lakin 15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında kaç şahsa ne kadar silah ve mühimmat dağıtıldığı konusu açıklığa kavuşmamıştır.

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında oluşan ziyanların darbe sanığı 661 bireyden tahsili hedefiyle Ankara’da açılan davada da kayıp silahlar konusu gündeme gelmiş, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, Emniyet’in ziyanlarının tespiti için eksper heyeti görevlendirmişti. Rapor hazırlayan uzmanlar, üçü G-3 piyade tüfeği, sekizi kalaşnikof olmak üzere 16 silahın darbe gecesi kaybolduğunu bildirmişti.

İçişleri Bakanlığının resmi raporlarında ve internet sitesinde ise 2014 yılında 14 bin 682 silahın kaybolduğu, 2016 yılında ise 107 bin 628 silahın kaybolduğu tabir edilmiştir. Yani 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında kayıp silah sayısı tam 7,5 kat artmıştır.

Son olarak toplumsal medyada kayıp silahlarla ilgili yeni argümanlar ortaya atılmıştır. Bu argümanlara nazaran, 15 Temmuz’un çabucak ardından ülke genelinde demokrasi nöbetleri tutulurken, Ağustos’un birinci haftasında, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nın ardında otomobile koyulan bir kasa kalaşnikof marka uzun namlulu silahın İstanbul Balat’a gittiği ve Ak Parti İstanbul Gençlik Kolları Lideri olan Taha Ayhan’ın yardımcısı olan Osman Tomakin’e teslim edildiği, silahların Balat’ta Demir Kilise olarak bilinen Sveti Stefan Kilisesi’nin hizasındaki boş bir orta sokakta, diğer bir otomobile yüklendiği tez edilmiştir. Ayrıyeten kelam konusu silahların özel harp envanterine kayıtlı olmadığı, 15 Temmuz gecesi TRT binası baskınında kullanılan silahların da envantere kayıtlı olmadığı ve bu silahların İçişleri Bakanı’nın bilgisinde dağıtımının yapıldığı argüman edilmiştir.

Başka yandan yakın vakitte toplumsal medyada “Jitemkurt” isimli bir hesap, infaz timinin listesinde yer alan isimleri içeren bir paylaşımı Instagram’da yayınlamış, bu paylaşımda Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenli muhalif gazeteciler, sanatkarlar, akademisyenler ve aydınlar yer aldığı kamuoyuna yansımıştır. Basında bu iddiayı güçlendirecek biçimde İngiltere, Almanya ve Hollanda'da bulunan bireylere karşı hareket yapılmasıyla ilgili bir mektubun İngiltere’de yakalandığını savları genişçe yer buldu. Daha evvel de birtakım cinayetlerde üstte kelamı edilen silahların kullanıldığı ve muhaliflere yönelik tehditlerde kayıp silahların merkezde yer aldığı argümanı gündemdeki yerini korumaktadır. Bu savlar hem muhalif aydınlara hem de onların takipçileri olan kitlelere korkutmayı hedeflemektedir.

Bilhassa 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında hem iktidara yakın sivil halkın silahlandırıldığı, hem de organize bir halde SADAT ve Osmanlı Ocakları üzere direkt özel harp gayesiyle kurulan şirket ve dernekler vasıtasıyla, mümkün bir iktidar aksisi halk hareketinin bastırılması niyetiyle, geniş kitlelerin silahlandırıldığı vakit zaman kamuoyunda argüman edilmiştir. Bu çeşit savların Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından araştırılması, ülkenin ve toplumun geleceği açısından hayati bir değere haizdir."