Kaza ve kadere imman nasıl olmalıdır?
Kader
Kader, Yuce Allah'ın, ezelden ebede kadar olacak butun şeylerin zaman ve yerini, ozellik ve niteliklerini, ezeli ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi, demektir Allah'ın ilim ve irade sıfatlarıyla ilgili bir kavram olan kader, evreni, evrendeki tum varlık ve olayları belli bir nizam ve olcuye gore duzenleyen ilahi kanunu ifade eder
Kaza
Cenabı Hakk'ın ezelde irade ettiği ve takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince, her birisini ezeli ilim, irade ve takdirine uygun bicimde meydana getirmesi ve yaratmasıdır Kaza Allah'ın tekvin sıfatı ile ilgili bir kavramdır
Kaza ve Kadere İman
Kaza ve kadere inanmak demek, hayır ve şer iyi ve kotu, acı ve tatlı, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız her ne varsa hepsinin Allah'ın bilmesi, dilemesi, kudreti, takdiri ve yaratması ile olduğuna, Allah'tan başka yaratıcı bulunmadığına inanmak demektir Dunyada meydana gelmiş ve gelecek olan her şey, Allah'ın ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratması ile olur
Her şeyin bir kaderi var
Yuce Allah, insanları hur iradeleriyle sececekleri şeylerin nerede ve ne şekilde secileceğini ezeli yani zamanla sınırlı olmayan mutlak ilmiyle bilir ve bu bilgisine gore diler, yine Allah bu dilemesine gore takdir buyurup zamanı gelince kulun secimi doğrultusunda yaratır Bu durumda Allah'ın ilmi kulun secimine bağlı olup, Allah'ın ezeli manada bir şeyi bilmesinin, kulun irade ve secimi uzerinde zorlayıcı bir etkis yoktur Aslında insanlar, Allah'ın kendileri hakkında sahip olduğu bilgiden habersizdirler ve pratik hayatta bu bilginin etkisi altında kalmaksızın kendi iradeleriyle davranmaktadırlar Yuce Allah bildiği icin belli şeyleri yapmıyoruz Bizim bu işleri yapacağımız, O'nun tarafından ezeli ve ebedi ve mutlak anlamında bilinmektedir Allah, kulu secen ve sectiklerinden sorumlu olan bir varlık olarak yaratmış, onu emir ve yasaklarla sorumlu ve yukumlu tutmuştur Ayrıca Allah Teala kulun secimine gore fiilin yaratılacağı noktasında bir ilahi kanun da belirlemiştir
Kader İlahi Sır
Kader konusunda bilinmesi gereken bir başka husus da şudur: Kader ic yuzunu ancak Allah'ın bilebileceği, mutlak ve kesin bir bicimde cozumlenmesi mumkun olmayan bir ilahi sırdır Zaman ve mekan kavramlarıyla yoğrulmuş bulunan insan aklı, zaman ve mekan boyutlarının soz konusu olmadığı bir ilahi ilmi, irade ve kudreti kavrayabilme guc ve yeteneğinde değildir Kader konusunu kesin bicimde cozmeye girişmek, insanın kapasitesini zorlaması ve imkansıza talip olması demektir
Kaderi bahane etmek
Kaza ve kadere inanmak iman esaslarındandır Ancak insanlar kaderi bahane edere kendilerini sorumluluktan kurtaramazlar Bir insanAllah boyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir etmiş, ben ne yapayım?diyerek gunah işleyemeyeceği gibi, gunah işledikten sonra da kendisini sucsuz gosteremez, kaderi mazeret olarak ileri suremez Cunku bu fiiller, insanlar boyle tercih ettikleri icin bu secime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır Ayrıca sır olan kaderin icyuzu Allah 'tan başkası tarafından bilinemez O halde kader ve kazaya guvenip calışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonucların onlenmesi icin gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslam'ın kader anlayışı ile bağdaşmaz Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır Bu da bir İlahi kanundur ve kaderdir
Kader
Kader, Yuce Allah'ın, ezelden ebede kadar olacak butun şeylerin zaman ve yerini, ozellik ve niteliklerini, ezeli ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi, demektir Allah'ın ilim ve irade sıfatlarıyla ilgili bir kavram olan kader, evreni, evrendeki tum varlık ve olayları belli bir nizam ve olcuye gore duzenleyen ilahi kanunu ifade eder
Kaza
Cenabı Hakk'ın ezelde irade ettiği ve takdir buyurduğu şeylerin zamanı gelince, her birisini ezeli ilim, irade ve takdirine uygun bicimde meydana getirmesi ve yaratmasıdır Kaza Allah'ın tekvin sıfatı ile ilgili bir kavramdır
Kaza ve Kadere İman
Kaza ve kadere inanmak demek, hayır ve şer iyi ve kotu, acı ve tatlı, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız her ne varsa hepsinin Allah'ın bilmesi, dilemesi, kudreti, takdiri ve yaratması ile olduğuna, Allah'tan başka yaratıcı bulunmadığına inanmak demektir Dunyada meydana gelmiş ve gelecek olan her şey, Allah'ın ilmi, dilemesi, takdiri ve yaratması ile olur
Her şeyin bir kaderi var
Yuce Allah, insanları hur iradeleriyle sececekleri şeylerin nerede ve ne şekilde secileceğini ezeli yani zamanla sınırlı olmayan mutlak ilmiyle bilir ve bu bilgisine gore diler, yine Allah bu dilemesine gore takdir buyurup zamanı gelince kulun secimi doğrultusunda yaratır Bu durumda Allah'ın ilmi kulun secimine bağlı olup, Allah'ın ezeli manada bir şeyi bilmesinin, kulun irade ve secimi uzerinde zorlayıcı bir etkis yoktur Aslında insanlar, Allah'ın kendileri hakkında sahip olduğu bilgiden habersizdirler ve pratik hayatta bu bilginin etkisi altında kalmaksızın kendi iradeleriyle davranmaktadırlar Yuce Allah bildiği icin belli şeyleri yapmıyoruz Bizim bu işleri yapacağımız, O'nun tarafından ezeli ve ebedi ve mutlak anlamında bilinmektedir Allah, kulu secen ve sectiklerinden sorumlu olan bir varlık olarak yaratmış, onu emir ve yasaklarla sorumlu ve yukumlu tutmuştur Ayrıca Allah Teala kulun secimine gore fiilin yaratılacağı noktasında bir ilahi kanun da belirlemiştir
Kader İlahi Sır
Kader konusunda bilinmesi gereken bir başka husus da şudur: Kader ic yuzunu ancak Allah'ın bilebileceği, mutlak ve kesin bir bicimde cozumlenmesi mumkun olmayan bir ilahi sırdır Zaman ve mekan kavramlarıyla yoğrulmuş bulunan insan aklı, zaman ve mekan boyutlarının soz konusu olmadığı bir ilahi ilmi, irade ve kudreti kavrayabilme guc ve yeteneğinde değildir Kader konusunu kesin bicimde cozmeye girişmek, insanın kapasitesini zorlaması ve imkansıza talip olması demektir
Kaderi bahane etmek
Kaza ve kadere inanmak iman esaslarındandır Ancak insanlar kaderi bahane edere kendilerini sorumluluktan kurtaramazlar Bir insanAllah boyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir etmiş, ben ne yapayım?diyerek gunah işleyemeyeceği gibi, gunah işledikten sonra da kendisini sucsuz gosteremez, kaderi mazeret olarak ileri suremez Cunku bu fiiller, insanlar boyle tercih ettikleri icin bu secime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır Ayrıca sır olan kaderin icyuzu Allah 'tan başkası tarafından bilinemez O halde kader ve kazaya guvenip calışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonucların onlenmesi icin gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslam'ın kader anlayışı ile bağdaşmaz Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır Bu da bir İlahi kanundur ve kaderdir