Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kaza ve Kadere Rıza, Nefis Makamları (Nefsin Dereceleri)

Kaza ve Kadere Rıza, Nefis Makamları (Nefsin Dereceleri)

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Kaza ve kader Allah’ın (cc) hakkıdır Çünkü O kullarına dilediği gibi hükmetme hakkına sahiptir İsterse herkese zulüm yapabilir Kullarının buna hiçbir suretle itirazları olamaz Nitekim insan et ihtiyacı için hayvanları kesmekte ve yemektedir Aklı başında olan hiç kimse hayvanların yaşam haklarının olduğunu, bunun için canlı bir varlık olarak kesilmemeleri gerektiğini savunamaz Çünkü insanın kısmi irade sahibi bir varlık olarak canlı varlıkların hayatı üzerinde hakkı bulunmaktadır Bunun gibi Allah (cc) da mutlak irade sahibi yaratıcı olarak kulları üzerinde mutlak bir tasarruf ve hükmetme hakkına sahiptir O’nun yaptığı şeyler üzerinde hiç kimsenin itirazda bulunmaya hakkı yoktur Ama Allah (cc) böyle zorba biri gibi değil de kaza ve kadere en güzel ve insanın hoşuna giden, hayranlık duyduğu sıfat ve güzel isimlerle egemendir Zira Allah (cc) ezeli ilmi (elAlîm), pek çok hikmeti (elHakîm), mutlak adaleti (elAdl), sınırsız merhameti (erRahmân) ile kaza ve kadere hükmeder Her insanın kaderi Levhi Mahfuz’da bir hüküm olarak yazılmıştır Zamanı geldiğinde bunların meydana gelmesine kaza denir İnsanın Allah’ın (cc) kaza ve kaderi üzerinde rıza göstermesi Allah’ı (cc) elAlîm, elAdl, erRahmân elHakîm güzel isimleri ile tazim etmesi (yüceltmesi) anlamına gelir

Allah (cc) kaza ve kaderinde eksiksiz, mutlak adalet sahibidir Dünyada görünüşte pek çok adaletsizlikler göze çarpar Örneğin bir insanın İslam diyarında doğması ile küfür diyarında dünyaya gelmesi İslam dinine girmede ve onunla şereflenmede bir adaletsiz durum olarak göze çarpar Yine bir insanın doğuştan kör yada başka bir organının engelli olması da böyle değerlendirilebilir İnsanın kadın yada erkek cinsiyetine sahip olarak doğması, zengin yada yoksul bir ailede dünyaya gelmesi, zeki yada geri zekalı olması, güzel yada çirkin yaratılması elinde olmadan, kaza ve kaderle gerçekleşen şeylerdir Tüm bunlar ve benzerleri görünüşte Allah’ı (cc) adaletsizlikle suçlayabileceğimiz konulardır

Allah (cc) kaza ve kadere pek çok hikmeti, ezeli ilmi, mutlak adaleti ve sınırsız merhametiyle hükmeder Ama bunları dünya sınavı gereği gözlerden saklar İnsanları bu görünüşte adalete aykırı yaratılış durumları ile sınava tabi tutar

Allah (cc) bazı insanları sözünü ettiğimiz olumsuzluklarla yarattığı için görünüşte zulmetmiştir Oysa hakikatte “Şu kesindir ki, Allah kullarına zerre kadar bile zulmetmez (Nisa suresi, ayet 40) O zulüm olarak görülen hoşa gitmeyen şeyler, ahirette birer rahmete dönüşecektir Belki kişinin ebedi azaptan kurtulmasına birer vesile olacaktır Onun için Allah’ın (cc) kaza ve kaderinde görünüşte kendisini gösteren adaletsizlikler O’nun ezeli ilminde sınırsız bir merhamet nedenine dayanıyor olabilir Örneğin İslam diyarında doğmayan kişi Allah’ın ezeli ilminde İslam diyarında doğsa idi Allah’ın (cc) dinine açıkça cephe alanlardan olabileceği için Allah (cc) onu sınırsız merhametiyle esirgeyip fetret ehlinden (Allah’ın cc dininin tebliği ile karşılaşmadıkları için ahirette hesaba çekilmeyecek olan batıl din mensuplarından) kılmış olabilir Yada ona İslam diyarında doğup da İslam dinine açıkça karşı gelenlere göre ahirette daha merhametle muamele edebilir Ama böyle olmasında muhakkak Allah’ın (cc) pek çok hikmeti, mutlak adaleti ile sınırsız merhameti rol oynamıştır Bir insanın doğuştan sahip olduğu kimlik özellikleri de Allah’ın (cc) ezeli ilminde mutlak adaleti, pek çok hikmeti ve sınırsız merhameti gereği öyle olması kula iyi ve yararlı olduğu için seçilmiş yada verilmiştir Bir insanın doğuştan bir organından ötürü engelli olması da böyledir Dünyaya geri zekâlı olarak gelen bir çocuk kendisini, annebabasını, kendisine bakıp koruyanları, yardım edenleri böyle yaratıldığı, sorumluluk sahibi olmadığı ve başkalarına yük olduğu için cehennemden kurtarabilir Bütün bunları kimsenin bilmesine olanak yoktur Allah’ın (cc) ezeli ilmini, mutlak adaletini, pek çok hikmetini ve sınırsız merhametini ancak ahirette tam olarak kavrayabileceğiz

Kaza ve kadere rıza gösterme tasavvufta nefis mertebeleri ile de çok yakından ilgili bir konudur Şöyle ki: Bilindiği üzere yedi nefis mertebesi bulunmaktadır Bunlar: 1Nefsi Emmâre 2 Nefsi Levvâme 3 Nefsi Mülhime 4 Nefsi Mutmainne 5 Nefsi Raziyye 6 Nefsi Marziyye 7 Nefsi Kâmile

Bu nefis mertebeleri insanın Allah’ın (cc) kaza ve kaderi karşısında aldığı tavırla ve rolle çok yakından ilişkilidir

İnsanın manevi yönü asıl olarak nefis, ruh ve iradeden meydana gelir Nefis, vücut yönü ile toprağa bağlı olduğu için aşağılık şeylere meyleder Şehvetlerle dünyaya bağlıdır Ruh, Allah’tan (cc) geldiği için aşk, faziletler gibi asil bir duygunun kaynağıdır İlahi güzelliklere ve erdemlere meyleder İrade ise seçme yetisidir İnsan bu dünyada yaptığı seçimlerle, ruhuna yada nefsine uymasıyla ebedi ahiret yurdunda ödül yada ceza için sınava tabi tutulmuştur

Nefsi terbiye etmek kolay değildir Nefsin içerisinde bulunduğu makam ve aştığı mertebeler kaza ve kader karşısında belli olur Aşağıda her nefis mertebesini kaza ve kader karşısında aldığı tavır ve rolle değerlendireceğiz:

Nefsi Emmâre (kötülüğü emreden nefis) sahibi, her zaman kendisini haklı bulur Allah’ın (cc) kaza ve kaderini yargılar Başına kötü bir iş geldiğinde haklı ve haksız olduğuna bakmayarak kendisini savunmaya, başkalarına düşmanlık göstermeye bakar Sabır göstermez Çıkarları doğrultusunda hareket eder İşine geldiğinde haksızlığa bile kendince bir gerekçe bulur, onu savunur Çıkarları zedelediğinde her türlü günahı işleyebilir Her şeyin bir tesadüf sonucu olduğunu düşünür

Nefsi Levvâme (kendini kınayan nefis) sahibi kişi, tövbei nasuh (bir daha günah işlememeye kesin niyet) etmiştir Başına gelen kötü olaylarda her zaman Allah’ın (cc) emir ve yasaklarını anımsar Başına gelen bela ve musibetlerdeki ilahi ikazı sezer Allah’ın (cc) kaza ve kaderine rıza göstermenin gerekliğini bilir Ama çok çabuk zafiyet gösterir Unutkanlıkla, öfkeyle, şehvetle eski nefsi emmâre alışkanlıklarını kısmen de olsa bazen nefsine yenik düşerek sürdürebilir Allah’ın (cc) kaza ve kaderini eleştirebilir Ama kendisini toparlayıp yine tövbe etmesi de an meselesidir

Nefsi Mülhime (ilham sahibi nefis) sahibi kişi, Allah’ın (cc) kaza ve kaderi üzerine sırlara yavaş yavaş vakıf olmaya başlar Allah (cc) rüyalarında gayba ait olan şeyleri ona gösterir Çoğu zaman rüyaları doğru çıkar Bu sayede kaza ve kadere imanı daha da yakinleşir Her şeyin Allah’ın (cc) ilminde olduğunu, O’nun izni ve yaratması ile meydana geldiğini gözleriyle görüyormuş gibi bilir

Başına gelen kötü olaylardaki asıl nedeni anlamaya başlar Allah’ın (cc) mutlak adaletini kavrar Allah’ın (cc) kimseye zulmetmediğini görür Adeta bir doğa kanunu gibi kötü amellerin insanın başına bela ve musibet olarak geri döndüğünü anlar Ama insanın yaptığına nispetle Allah’ın (cc) daha merhametli olduğunu da kavrar İnsanlara sabrı ve şükrü tavsiye ederken nefsine karşı da böyle davranır

Allah (cc) sadece rüyalarında gabya ait şeylerle ilgili ilhamlarla iltifat etmez Günlük yaşamda varlıkların, olay ve olguların arkasındaki gerçek nedenleri de kavrar Bazı sırlar ona açılmaya başlar
Bu nefis sahibi şeytanın vesveselerini işitebilecek bir merhaleye ulaşabildiği gibi makamın son perdelerinde velilerin de ruhlarıyla konuşabilir

Nefsi Mutmainne (tatmin olmuş nefis) sahibi kişi, Allah’ın (cc) kaza ve kaderine hiç itiraz etmez Artık nefsi varlık, olay ve olgulardaki sırlardan haberdar olduğu için bir gönül tokluğu içerisindedir Başına gelen kötü şeylerde Allah’ın (cc) ezeli ilmini, pek çok hikmetini, mutlak adaletini ve sınırsız merhametini yaşayarak öğrenmiş olur Hiçbir şeyin tesadüf eseri olmadığını bilir Her şeyde bir hikmet arar

Kaza ve kaderine itiraz etmeyen birisine Allah (cc), elHakîm güzel ismiyle tecellide bulunarak olayların arkasında işleyen gizli yasaları gösterir Varlıkların, olay ve olguların arka planındaki sırları ona öğretir

Olayların arkasında işleyen gizli yasalara; varlıkların, olay ve olguların arka planındaki sırlara hikmet denir Nefsi mutmainne sahibi, hikmete ermiş bir kişi olarak başkalarına yardımcı olabilecek bir makamdadır Kaza ve kaderle ilgili sırları yaşayarak öğrendiği için insanlara sabrı ve şükrü tavsiye etmede etkili konuşur Bu, aynı zamanda velilik makamının başlangıcıdır

Allah (cc) Kuranı Kerim’de hikmet için şöyle demektedir: “(Allah cc) Hikmeti dilediğine verir Kime hikmet vermişse kuşkusuz ona büyük iyilik etmiştir Bundan ancak akıl sahipleri ders alır (Bakara suresi, ayet 269)

Nefsi Raziyye (razı olmuş nefis) sahibi kişi, Allah’ın (cc) kaza ve kaderine şükreder Bu şükür sadece başa gelen iyi olaylarda değil kötü olaylarda da söz konusu olur Çünkü bunlarda Allah’ın (cc) ezeli ilmini, pek çok hikmetini, mutlak adaletini, sınırsız merhametini yaşayarak görürken Allah’ın (cc) sınırsız merhametinin daha galip olduğunu anlamıştır Bu nedenle Allah’ın (cc) kaza ve kaderine içinde şükürle doğan bir duyguyla razı olmuştur

Nefsi Marziyye (Allah cc tarafından razı olunmuş nefis) sahibi kişi, kaza ve kadere rıza gösterir Bu rıza sonucu Allah da ondan razı olur

Nefsi Marziyye sahibi kişi rızada öyle bir derecededir ki, başının kesileceğini bilse bile kaza ve kadere gönlünde bir şevk ve aşk duyar Her şeyin Allah’ın (cc) izni ve yaratması ile olduğunu bildiğinden ondan gelen bela ve musibeti bir iltifat olarak değerlendirir Buna içten bir şükürle karşılık verir

Nefsi Kâmile (olgun nefis) sahibi kişi, Allah’ın (cc) yeryüzündeki halifesidir Allah (cc) onları kaza ve kaderi üzerine pek çok sırlara vakıf ettiği gibi insanlar üzerinde keşif ve kerametleri ile de üstün kılar Konuştukları zaman hikmetle ders verirler Her şeyi Allah’ın (cc) izniyle ve rızası için yaparlar Allah (cc) katında duaları geri çevrilmez

İnsanları Allah’a (cc) ulaştırırlar Görüldüğünde Allah’ı (cc) anımsatırlar Peygamberin yaşayan varisleridirler Dinin koruyucusu ve sığınağıdırlar

Kaza ve kadere rıza derken zulme uğrayan kişinin hakkını aramaması ve adalet için mücadele etmemesi anlaşılmamalıdır Allah’ın (cc) birer güzel ismi de elHakk ve elAdl’dir: “Ey iman edenler, kendiniz, annebabanız, yakınlarınız aleyhinde bile olsa Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun (Nisa suresi, ayet 135)

Hak ve adalet yolunda Allah rızası için mücadele eden kimselere ise şehitliğin bir mükafat olarak verildiğini de unutmayalım

Allah bizlere kaza ve kaderine rızayı nasip etsin Hususiyle rızasını nasip eylesin Ayrıca Allah bizleri hakkı ve adaleti ayakta tutan şahitler olarak yazsın Amin
Muhsin İyi
 

Similar threads

Bu dünya ceza ve ödül yurdu değildir Bir imtihan yeridir Her şey Allah’ın (cc) ezeli bilgisi, pek çok hikmeti, sonsuz merhameti ve mutlak adaleti ile belirlenmiştir Örneğin bir insanın özürlü olarak dünyaya gelmesi, yoksul bir ailenin ferdi olması, şu veya bu cinsiyette bulunması, mensup olduğu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
88
Kadere İman, Hayır ve Şer Allah’tandır, Allah’ın EdDârr, EnNâfi’ İsimleri Kader, insanların başlarına gelecek her şeyi Allah’ın (cc) ezelde bilip bunları Lehvi Mahfuz’a kaydetmesidir Bunların zamanı geldiğinde meydana gelmesine kaza denir Kader, Allah’ın (cc) kullarının başlarına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
76
Dünyalık işlerimizi yaptırmak için bazen vekil ararız Vekil bizim adımıza işlerimizi sağlıklı bir şekilde yürütür Hele hukuk gibi ciddi bir alanda bir avukata danışmadan ve vekâlet vermeden bir davaya girişmeyiz Hastaneye giden kişi sağlığını doktora emanet eder Devleti de seçimlerde bizi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
80
Nefsi Küçük Görmek, Allah’a Yakın Olmak, Allah’a Yaklaşmak İbadetlerden yaralanmanın en birinci yolu, nefsi küçük görmektir Allah (cc), karşısında bir kul istemektedir Kul, köle demektir Şimdi kölelik kalktığı için insanlar kendilerini bir kölenin yerine koyamıyorlar Onun için biraz kölenin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
103
Allah’ın (cc) işitmesi ve görmesi yaratılmış varlıkların işitmesi ve görmesi gibi değildir İnsanlar ancak dikkatlerini yönelttikleri varlıkların seslerini işitebilirler, kendilerini görebilirler Ama böyle anlarda bile bazen algı yanılmaları ve yetersizlikleri yaşayabilirler Allah (cc) yarattığı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
108
858,467Konular
981,169Mesajlar
29,537Kullanıcılar
emirbregaSon üye
Üst Alt