iltasyazilim
FD Üye
1972 Artvin Hopa doğumlu Koyuncu, yirmi yaşında Dinmeyen adlı müzik grubu'na katılmış, 1993'de Mehmedali Uzlaştırma Beşli ile, Lazca müzik yerine getirmek amacıyla Şuku grubunu kurmuştu İki dost bir yıl sonra aralarına İlhan Karahan ve Metin Kalaç'ı da alarak grubun adını Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) dönüştürmüş ve 1995 başında Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle Lazca rockın birincil örneğini vermişti Lazcayı yaşatmak nedeniyle Lazca rock yapıyorlardı Plak şirketleri ise bu soundu 'Soft Laz Rock' diye tanımlıyordu
O günlerde grup elemanları Lazca dilinin yaşatılmasına rock yoluyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görünce heyecanlandıklarını anlatıyor, Lazca'nın rockın sert söyleyişine de uygun olduğunu belirtiyorlardı
Dört yıl içinde Zuğaşi Berepe, kamuoyuna böylece yansımasa da manâlı işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı Bu etkinliklerden Brüksel konseri sırasında canlı tescil edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları Bruxel Live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler
Gruptaki eleman sayısı arttıkça müzikal yapı da güçlenmişti Kazım Koyuncu (vokal, yankı gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (elektrikli gitar), Uğurcan Sezen (klavye), Zülküfil Murat Dilek (davul), Metin Kalaç (kayıt) Lazcayı yaşatmanın yanında aşk şarkılarına katılan sert söylemli yapıtlar ve modern rock anlayışı üstüne oluşturdukları çizgiyle de kabul görmeye başlamışlardı
Zuğaşi Berepe, Va Mişkunan albümünden dört sene daha sonra İgzas (Gidiyor) adlı albümüyle bu çabayı listelere taşıdı Yedi Lazca, bir Hemşince, dahası Türkçe sözlü parçadan oluşan albümün müzikal zenginliği, rockın dağıtılmış tonları arasında zekice gidip gelen sounduyla 1998'in en iyi yerli yapıtlarından biri oldu Lazca'nın öne çıktığı kültürel bir misyonun yanına sıkı bir rock albümü özelliği de taşıyordu İgzas (Parçaların Türkçe anlamları kapakta verilmişti) Bu albümde Kazım Koyuncu (vokal, gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (gitar), Uğurcan Sezen (tuşlular), Zülfikil Murat Istek (davul), Mahmut Turan (tulum), Metin Kalaç (tescil), Mehmedali Uzlaştırma Beşli'den (vokal) oluşan grubun, doğayı katledecek Çamlıhemşin'deki Fırtına Deresi'nin üzerine yapılacak santrale aleyhinde kampanyayı desteklemesi de İgzas'ın diğer bir özelliğiydi
Grup 2000'lerin başında dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri Viya (2002) ile Hayde'yi (2004) yayımladı Anadolu Rock'a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük alaka görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı fakat hastalandı Koyuncu Akciğer kanserine yakalanmıştı
Pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken Trabzonspor için marş bile yazmıştı Fakat günden güne direnci zayıflıyordu; namına düzenlenen konsere çıkamamıştı Sonunda 25 Haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: 'Karadeniz'in genç sesi sustu'
*
O günlerde grup elemanları Lazca dilinin yaşatılmasına rock yoluyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görünce heyecanlandıklarını anlatıyor, Lazca'nın rockın sert söyleyişine de uygun olduğunu belirtiyorlardı
Dört yıl içinde Zuğaşi Berepe, kamuoyuna böylece yansımasa da manâlı işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı Bu etkinliklerden Brüksel konseri sırasında canlı tescil edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları Bruxel Live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler
Gruptaki eleman sayısı arttıkça müzikal yapı da güçlenmişti Kazım Koyuncu (vokal, yankı gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (elektrikli gitar), Uğurcan Sezen (klavye), Zülküfil Murat Dilek (davul), Metin Kalaç (kayıt) Lazcayı yaşatmanın yanında aşk şarkılarına katılan sert söylemli yapıtlar ve modern rock anlayışı üstüne oluşturdukları çizgiyle de kabul görmeye başlamışlardı
Zuğaşi Berepe, Va Mişkunan albümünden dört sene daha sonra İgzas (Gidiyor) adlı albümüyle bu çabayı listelere taşıdı Yedi Lazca, bir Hemşince, dahası Türkçe sözlü parçadan oluşan albümün müzikal zenginliği, rockın dağıtılmış tonları arasında zekice gidip gelen sounduyla 1998'in en iyi yerli yapıtlarından biri oldu Lazca'nın öne çıktığı kültürel bir misyonun yanına sıkı bir rock albümü özelliği de taşıyordu İgzas (Parçaların Türkçe anlamları kapakta verilmişti) Bu albümde Kazım Koyuncu (vokal, gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (gitar), Uğurcan Sezen (tuşlular), Zülfikil Murat Istek (davul), Mahmut Turan (tulum), Metin Kalaç (tescil), Mehmedali Uzlaştırma Beşli'den (vokal) oluşan grubun, doğayı katledecek Çamlıhemşin'deki Fırtına Deresi'nin üzerine yapılacak santrale aleyhinde kampanyayı desteklemesi de İgzas'ın diğer bir özelliğiydi
Grup 2000'lerin başında dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri Viya (2002) ile Hayde'yi (2004) yayımladı Anadolu Rock'a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük alaka görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı fakat hastalandı Koyuncu Akciğer kanserine yakalanmıştı
Pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken Trabzonspor için marş bile yazmıştı Fakat günden güne direnci zayıflıyordu; namına düzenlenen konsere çıkamamıştı Sonunda 25 Haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: 'Karadeniz'in genç sesi sustu'
*