nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Kazım Koyuncu hakkında data
Kazım Koyuncu biyografisi
Karadeniz müziği, Anadolu Rock, nitelikli müziğe inanlar, önemli bir ismi en verimli olabileceği dönemde yitirdi Otuz üç yaşındaydı Koyuncu; yıllardır müziğin içinde olmasına karşın 2000'li yıllarda Gülbeyaz, Sultan Makamı gibi televizyon dizilerine yazdığı müziklerle ünlenmişti
Karadeniz'in hırçın çocuğu diyorlardı ona; demokrasi adına atılan bir çok adımda müziğiyle, fikirleriyle yer alıyor; Kasırga Deresi'ne yapılacak santrali protestodan, insan hakları ihlallerine karşı çıkmaya dek bir dolu etkinliğe destek veriyordu
Müzikte de, birkaç ahali sanatçısının tekelinde kalmış Karadeniz bölgesinin müziğini, evrensel normlarda yayımlamayı deneyerek, önemli çıkış yapmıştı
1972 ArtvinHopa doğumlu Koyuncu, yirmi yaşında Dinmeyen adlı müzik grubu'na katılmış, 1993'de Mehmedali Barış Beşli ile, Lazca müzik yerine getirmek nedeniyle Şuku grubunu kurmuştu İki dost bir yıl daha sonra aralarına İlhan Karahan ve Metin Kalaç'ı da alarak grubun adını Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) dönüştürmüş ve 1995 başında Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle Lazca rockın birincil örneğini vermişti Lazcayı yaşatmak nedeniyle Lazca rock yapıyorlardı Plak şirketleri ise bu soundu 'Soft Laz Rock' diye tanımlıyordu
O günlerde grup elemanları Lazca dilinin yaşatılmasına rock aracılığıyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görür görmez heyecanlandıklarını anlatıyor, Lazca'nın rockın sert söyleyişine de yerinde olduğunu belirtiyorlardı
Dört sene içinde Zuğaşi Berepe, kamuoyuna öyle yansımasa da kayda değer işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı Bu etkinliklerden Brüksel konseri esnasında canlı tescil edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları Bruxel Live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler
Gruptaki eleman sayısı arttıkça müzikal inşa da güçlenmişti Kazım Koyuncu (vokal, yankı gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (elektrikli gitar), Uğurcan Sezen (klavye), Zülküfil Murat Istek (davul), Metin Kalaç (kayıt) Lazcayı yaşatmanın yanında aşk şarkılarına katılan sert söylemli yapıtlar ve çağdaş rock anlayışı üstüne oluşturdukları çizgiyle de kabul görmeye başlamışlardı
Zuğaşi Berepe, Va Mişkunan albümünden dört yıl daha sonra İgzas (Gidiyor) adlı albümüyle bu çabayı listelere taşıdı Yedi Lazca, bir Hemşince, diğer taraftan Türkçe sözlü parçadan oluşan albümün müzikal zenginliği, rockın çeşitli tonları aralarında zekice aralıklı sounduyla 1998'in en iyi yerli yapıtlarından biri oldu Lazca'nın öne çıktığı kültürel bir misyonun yanında sıkı bir rock albümü özelliği de taşıyordu İgzas (Parçaların Türkçe anlamları kapakta verilmişti) Bu albümde Kazım Koyuncu (vokal, gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (gitar), Uğurcan Sezen (tuşlular), Zülfikil Murat Istek (davul), Mahmut Turan (tulum), Metin Kalaç (kayıt), Mehmedali Uzlaşma Beşli'den (vokal) oluşan grubun, doğayı katledecek Çamlıhemşin'deki Kasırga Deresi'nin üzerine yapılacak santrale aleyhinde kampanyayı desteklemesi de İgzas'ın diğer bir özelliğiydi
Grup 2000'lerin başında dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri Viya (2002) ile Hayde'yi (2004) yayımladı Anadolu Rock'a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük alaka görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı ama hastalandı Koyuncu Akciğer kanserine yakalanmıştı
Pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken Trabzonspor için marş bile yazmıştı Ancak günden güne direnci zayıflıyordu; namına düzenlenen konsere çıkamamıştı Sonunda 25 Haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: 'Karadeniz'in genç sesi sustu' *
Kazım Koyuncu biyografisi
Karadeniz müziği, Anadolu Rock, nitelikli müziğe inanlar, önemli bir ismi en verimli olabileceği dönemde yitirdi Otuz üç yaşındaydı Koyuncu; yıllardır müziğin içinde olmasına karşın 2000'li yıllarda Gülbeyaz, Sultan Makamı gibi televizyon dizilerine yazdığı müziklerle ünlenmişti
Karadeniz'in hırçın çocuğu diyorlardı ona; demokrasi adına atılan bir çok adımda müziğiyle, fikirleriyle yer alıyor; Kasırga Deresi'ne yapılacak santrali protestodan, insan hakları ihlallerine karşı çıkmaya dek bir dolu etkinliğe destek veriyordu
Müzikte de, birkaç ahali sanatçısının tekelinde kalmış Karadeniz bölgesinin müziğini, evrensel normlarda yayımlamayı deneyerek, önemli çıkış yapmıştı
1972 ArtvinHopa doğumlu Koyuncu, yirmi yaşında Dinmeyen adlı müzik grubu'na katılmış, 1993'de Mehmedali Barış Beşli ile, Lazca müzik yerine getirmek nedeniyle Şuku grubunu kurmuştu İki dost bir yıl daha sonra aralarına İlhan Karahan ve Metin Kalaç'ı da alarak grubun adını Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) dönüştürmüş ve 1995 başında Va Mişkunan (Bilmiyoruz) albümüyle Lazca rockın birincil örneğini vermişti Lazcayı yaşatmak nedeniyle Lazca rock yapıyorlardı Plak şirketleri ise bu soundu 'Soft Laz Rock' diye tanımlıyordu
O günlerde grup elemanları Lazca dilinin yaşatılmasına rock aracılığıyla katkıda bulunmayı amaçladıklarını, rock müzikteki dinamizmle yöre insanının enerjisinin örtüştüğünü görür görmez heyecanlandıklarını anlatıyor, Lazca'nın rockın sert söyleyişine de yerinde olduğunu belirtiyorlardı
Dört sene içinde Zuğaşi Berepe, kamuoyuna öyle yansımasa da kayda değer işler yaptı ve konserlerle hedefini gerçekleştirmeye çalıştı Bu etkinliklerden Brüksel konseri esnasında canlı tescil edilen parçaları, kısıtlı sayıda bastırdıkları Bruxel Live (1998) adlı albümde bir araya getirdiler
Gruptaki eleman sayısı arttıkça müzikal inşa da güçlenmişti Kazım Koyuncu (vokal, yankı gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (elektrikli gitar), Uğurcan Sezen (klavye), Zülküfil Murat Istek (davul), Metin Kalaç (kayıt) Lazcayı yaşatmanın yanında aşk şarkılarına katılan sert söylemli yapıtlar ve çağdaş rock anlayışı üstüne oluşturdukları çizgiyle de kabul görmeye başlamışlardı
Zuğaşi Berepe, Va Mişkunan albümünden dört yıl daha sonra İgzas (Gidiyor) adlı albümüyle bu çabayı listelere taşıdı Yedi Lazca, bir Hemşince, diğer taraftan Türkçe sözlü parçadan oluşan albümün müzikal zenginliği, rockın çeşitli tonları aralarında zekice aralıklı sounduyla 1998'in en iyi yerli yapıtlarından biri oldu Lazca'nın öne çıktığı kültürel bir misyonun yanında sıkı bir rock albümü özelliği de taşıyordu İgzas (Parçaların Türkçe anlamları kapakta verilmişti) Bu albümde Kazım Koyuncu (vokal, gitar), Cafer İşleyen (bass, vurmalılar, flüt), Gürsoy Tanç (gitar), Uğurcan Sezen (tuşlular), Zülfikil Murat Istek (davul), Mahmut Turan (tulum), Metin Kalaç (kayıt), Mehmedali Uzlaşma Beşli'den (vokal) oluşan grubun, doğayı katledecek Çamlıhemşin'deki Kasırga Deresi'nin üzerine yapılacak santrale aleyhinde kampanyayı desteklemesi de İgzas'ın diğer bir özelliğiydi
Grup 2000'lerin başında dağılınca, kuruculardan Kazım Koyuncu yoluna tek başına devam etmeyi kararlaştırdı ve solo albümleri Viya (2002) ile Hayde'yi (2004) yayımladı Anadolu Rock'a kayan soundla ürettiği müziği kısa sürede büyük alaka görüp, yaptıkları geniş kitlelere tam ulaşmaya başlamıştı ama hastalandı Koyuncu Akciğer kanserine yakalanmıştı
Pes etmiyordu; tedaviyi sürdürürken Trabzonspor için marş bile yazmıştı Ancak günden güne direnci zayıflıyordu; namına düzenlenen konsere çıkamamıştı Sonunda 25 Haziran tarihinde ajanslardan şöyle bir başlık düştü: 'Karadeniz'in genç sesi sustu' *