nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
keçecizade mehmet fuad paşa kimdir
Osmanlı sadrazamı (İstanbul 1815 Nice 1869) Şair Keçecizade İzzet Molla'nın oğlu
Tıbbiye'yi bitirdi (1835) Üç yıl değin Trablusgarb'da bulundu; dönünce, Babıali Tercüme Odası'na girdi ve başmütercimliğe değin yükseldi (1839) Sonra, Londra Sefareti başkatipliğine getirildi (1814) Londra'dan dönüşünde İspanya ortaelçisi oldu ve rütbei saniyenişanı aldı (1844) Ertesi yıl, Divanı Hümayun tercümanlığına ve amedciliğine ödev edildi (1847) O, bu görevdeyken, bütün Avrupa'da çıkan ve Tuna yörelerine de yayılan milliyetçi ayaklanmalar sebebiyle, bir Rus ordusu Eflak'a girince, Bükreş'e gönderildi (1848) Orada, Ruslarla iyi ilişkiler sağlamaya çalıştı Macar ve Leh devrimcileri, Rusların Avusturyalılara yardımı dolayısıyla zor durumda kalarak, Osmanlı Devletine sığınmışlardı Fuad Efendi, dostluk bağlarını koparmamak için, mültecilerden üç subayın iadesini, diğerlerinin de Vidin'e sevk edilmelerini teklif etti Ama Babıali, sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın görüşünü benimseyerek, hiçbirinin geri verilmemesini kararlaştırdı Rusya ve Avusturya'nın, mülteciler en kısa zamanda geri verilmediği takdirde siyasi ilişkileri kesmek zorunda kalacaklarını bildirmeleri üstüne (1849), Vükela Meclisi, Bükreş'te bulunan Fuad Efendi'nin, fevkalade büyükelçilik payesiyle Rus Çarına gönderilmesine karar verdi Fuad Efendi, Çar iade başvurusunda ısrar ettiği takdirde, münasebetleri kesmeden, durumu İstanbul'a bildirerek yeni direktifler ummak gibi ağır bir görev yüklenmişti öte taraftan, yetkisinin sınırlı olması da, kendisini mağdur durumda bırakıyordu 4 Ekim 1849'da, padişahın mektubunu çara verdi Mülteciler meselesinin iki hükümdar arasında özel bir mesele olduğunu, dışişleri bakanı Nesselrod'a kabul ettirerek, müzakerelerin devamını sağladı Babıali, Fuad Efendi'nin hizmetlerini takdir ederek, onu bala rütbesiyle Sadaret müsteşarlığına görev etti İstanbul'a dönünce (1850), kendisine mükafat olarak imtiyaz nişanı verildi Bir zaman Bursa'da kalan Fuad Efendi, Cevdet Efendi (Paşa) ile birlikte Kavaidi Osmaniye (Osmanlıca Kuralları) adlı gramer kitabını yazdı; Şirketi Hayriye'nin anayasa tasarısını kaleme aldı Bursa'dan dönüşünde, o sırada kurulan Encümeni Daniş'e, Sadaret Müsteşarı sıfatıyla aza tayin edildi Sadrazam Reşid Paşa kadar Darı'a gönderildi (Mart 1852) Orada kaldığı üç buçuk ay içinde, Mısır'ın 60 000 kese olan takvim vergisini 80 000 keseye yükseltti Dönüşünde Hariciye Nazırlığına getirildi Bu sırada, Mukaddes Makamlar meselesi son haddine gelmişti Ruslar, Fuad Efendi'nin bu konuda Fransızları tuttuğunu öne sürmüşlerdi Prens Mençikof, bu konuyu görüşmek için İstanbul'a geldi Tamamen sadrazamı ziyaret etti Bu tutumu usule tutarsız bulan Fuad Efendi, nazırlıktan çekildi Babıali, Mençikof'un isteklerini geri çevirdi ve Rusya'ya savaş açtı (1853) Bundan yararlanarak Yanya üzerine yürüyen Yunan çete kuvvetlerini buhran görevi, Fuad Efendi'ye verildi (1854) İstanbul'a dönüşünden sonradan, Meclisi alii Tanzimat reisliği de verilerek, vezirlik rütbesi ile Hariciye Nazırlığına getirildi (Nisan 1855) Fakat, işlerinin çokluğu yüzünden, Meclisi Tanzimat reisliğini bıraktı Paris Konferansına katılmasını durdurmak nedeniyle, İngiliz elçisi Lord Strafford, padişahtan Fuad Paşa'nın değiştirilmesini isteyince, görevinden ayrıldı (Kasım 1856) Meclisi ali'ye memur edildi; ertesi yılın ağustos ayında ikinci kere Meclisi alii Tanzimat reisliğine getirildi; fazla geçmeden de Hariciye Nazırlığına görev edildi Eflak ve Boğdan'ın yeni idaresini belirlemek için toplanan Paris Kongresine, Hariciye Nazırlığı da uhdesinde bırakılarak, murahhas ödev edildi (Nisan 1858)
Fuad Paşa, 1 yılında, Cebeli Lübnan'da Maruniler ile Dürziler arasında çıkan anlaşmazlığın çözümlenmesine, Hariciye Nazırlığı uhdesinde olduğu halde, fevkalade komiser sıfatıyla memur edildi Beyrut'a gitti, Şam'daki karışıklıkları şiddet kullanarak bastırdı Suçlu Dürzi reislerinin teslim olmaları, Fuad Paşa'nın, özellikle Fransızlara karşısında, durumunu daha da güçlendirdi, onların müdahalesini önledi
Fuad Paşa Suriye'de iken, Abdülmecid Han vefat etti, tahta Abdülaziz Han geçti Yeni padişah, Meclisi Vala ile Meclisi alii Tazimat'ı birleştirerek, reisliğine Fuad Paşa'yı getirdi (14 Temmuz 1861) Kısa bir vakit daha sonra, dördüncü kere Hariciye Nazırlığına ve arkasında da sadrazamlığa devir edilen (22 Kasım 1861) Fuad Paşa, bir buçuk sene kaldığı Suriye'den ayrılarak İstanbul'a döndü Bu görevi esnasında, devletin içinde bulunduğu finansal buhranı onarmak amacıyla, hazinenin genel nezaretini üstüne aldı ve gerekli gördüğü tedbirleri, uzun bir yazı ile padişaha bildirdi Lakin tüm çabalarına rağmen, mali durumu istediği gibi düzeltemedi Uyruk fikirlerinin Rumeli'de yayılması yüzünden gittikçe ağırlaşan siyasi durumu da ileri sürerek, sadaretten istifa etti (6 Ocak 1863) Bir zaman sonradan, padişahın ısrarı üzerine Meclisi Valayı Ahkamı Adliye reisliğini kabul etti Abdülaziz Han'ın Darı seyahatinde refakatinde bulundu (3 Nisan 3 Mayıs 1863) Dönüşte, Yaveri ekrem unvanını aldı Çok geçmeden, seraskerlik görevi üzerinde kalmak üzere, ikinci kez sadarete getirildi (1 Haziran 1863) Fuad Paşa, Abdülaziz Han'a hitaben, büyük devletlerin siyaseti karşısında devletin çıkarlarını korumak için tutulması gerekli yolları gösteren siyasi bir vasiyet hazırlama yazmış, bu vasiyet hazırlama sonradan, Paris'te çıkarılan Meşveret gazetesinde yayımlanmıştı Siyasi görevleri esnasında, dış ilişkiler, mali ve askeri ıslahat dışında birtakım yönetimle ilgili icraatta da bulunan Fuad Paşa, eyalet teşkilatı yerine, yetkili valiler eliyle yönetilen vilayet teşkilatının kurulması, şehirlerde kargir yapı usulünün uygulanması fikirlerini ortaya attı ve bunları gerçekleştirmeğe çalıştı bu arada görevinden alındı
ali Paşa'nın sadarete (sadrazamlığa) gelmesi üzerine, beşinci kez Hariciye Nazırı oldu (Şubat 1867) Abdülaziz Han'ın Avrupa seyahatine katıldı (21 Haziran 17 Ağustos 1867) Kalp hastalığı nedeniyle, bu seyahatten halsiz ve hasta döndü, doktorların tavsiyesine uyarak kışı devretmek üzere gittiği Nice'te öldü (12 Şubat 1869) Cenazesi İstanbul'a getirilerek, Peykhane sokağındaki türbesine gömüldü
Dış siyaset konusunda, Fransızlardan yanlamasına olduğu ileri sürülür
Mevlevi Tarikatına mensuptu *
Osmanlı sadrazamı (İstanbul 1815 Nice 1869) Şair Keçecizade İzzet Molla'nın oğlu
Tıbbiye'yi bitirdi (1835) Üç yıl değin Trablusgarb'da bulundu; dönünce, Babıali Tercüme Odası'na girdi ve başmütercimliğe değin yükseldi (1839) Sonra, Londra Sefareti başkatipliğine getirildi (1814) Londra'dan dönüşünde İspanya ortaelçisi oldu ve rütbei saniyenişanı aldı (1844) Ertesi yıl, Divanı Hümayun tercümanlığına ve amedciliğine ödev edildi (1847) O, bu görevdeyken, bütün Avrupa'da çıkan ve Tuna yörelerine de yayılan milliyetçi ayaklanmalar sebebiyle, bir Rus ordusu Eflak'a girince, Bükreş'e gönderildi (1848) Orada, Ruslarla iyi ilişkiler sağlamaya çalıştı Macar ve Leh devrimcileri, Rusların Avusturyalılara yardımı dolayısıyla zor durumda kalarak, Osmanlı Devletine sığınmışlardı Fuad Efendi, dostluk bağlarını koparmamak için, mültecilerden üç subayın iadesini, diğerlerinin de Vidin'e sevk edilmelerini teklif etti Ama Babıali, sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın görüşünü benimseyerek, hiçbirinin geri verilmemesini kararlaştırdı Rusya ve Avusturya'nın, mülteciler en kısa zamanda geri verilmediği takdirde siyasi ilişkileri kesmek zorunda kalacaklarını bildirmeleri üstüne (1849), Vükela Meclisi, Bükreş'te bulunan Fuad Efendi'nin, fevkalade büyükelçilik payesiyle Rus Çarına gönderilmesine karar verdi Fuad Efendi, Çar iade başvurusunda ısrar ettiği takdirde, münasebetleri kesmeden, durumu İstanbul'a bildirerek yeni direktifler ummak gibi ağır bir görev yüklenmişti öte taraftan, yetkisinin sınırlı olması da, kendisini mağdur durumda bırakıyordu 4 Ekim 1849'da, padişahın mektubunu çara verdi Mülteciler meselesinin iki hükümdar arasında özel bir mesele olduğunu, dışişleri bakanı Nesselrod'a kabul ettirerek, müzakerelerin devamını sağladı Babıali, Fuad Efendi'nin hizmetlerini takdir ederek, onu bala rütbesiyle Sadaret müsteşarlığına görev etti İstanbul'a dönünce (1850), kendisine mükafat olarak imtiyaz nişanı verildi Bir zaman Bursa'da kalan Fuad Efendi, Cevdet Efendi (Paşa) ile birlikte Kavaidi Osmaniye (Osmanlıca Kuralları) adlı gramer kitabını yazdı; Şirketi Hayriye'nin anayasa tasarısını kaleme aldı Bursa'dan dönüşünde, o sırada kurulan Encümeni Daniş'e, Sadaret Müsteşarı sıfatıyla aza tayin edildi Sadrazam Reşid Paşa kadar Darı'a gönderildi (Mart 1852) Orada kaldığı üç buçuk ay içinde, Mısır'ın 60 000 kese olan takvim vergisini 80 000 keseye yükseltti Dönüşünde Hariciye Nazırlığına getirildi Bu sırada, Mukaddes Makamlar meselesi son haddine gelmişti Ruslar, Fuad Efendi'nin bu konuda Fransızları tuttuğunu öne sürmüşlerdi Prens Mençikof, bu konuyu görüşmek için İstanbul'a geldi Tamamen sadrazamı ziyaret etti Bu tutumu usule tutarsız bulan Fuad Efendi, nazırlıktan çekildi Babıali, Mençikof'un isteklerini geri çevirdi ve Rusya'ya savaş açtı (1853) Bundan yararlanarak Yanya üzerine yürüyen Yunan çete kuvvetlerini buhran görevi, Fuad Efendi'ye verildi (1854) İstanbul'a dönüşünden sonradan, Meclisi alii Tanzimat reisliği de verilerek, vezirlik rütbesi ile Hariciye Nazırlığına getirildi (Nisan 1855) Fakat, işlerinin çokluğu yüzünden, Meclisi Tanzimat reisliğini bıraktı Paris Konferansına katılmasını durdurmak nedeniyle, İngiliz elçisi Lord Strafford, padişahtan Fuad Paşa'nın değiştirilmesini isteyince, görevinden ayrıldı (Kasım 1856) Meclisi ali'ye memur edildi; ertesi yılın ağustos ayında ikinci kere Meclisi alii Tanzimat reisliğine getirildi; fazla geçmeden de Hariciye Nazırlığına görev edildi Eflak ve Boğdan'ın yeni idaresini belirlemek için toplanan Paris Kongresine, Hariciye Nazırlığı da uhdesinde bırakılarak, murahhas ödev edildi (Nisan 1858)
Fuad Paşa, 1 yılında, Cebeli Lübnan'da Maruniler ile Dürziler arasında çıkan anlaşmazlığın çözümlenmesine, Hariciye Nazırlığı uhdesinde olduğu halde, fevkalade komiser sıfatıyla memur edildi Beyrut'a gitti, Şam'daki karışıklıkları şiddet kullanarak bastırdı Suçlu Dürzi reislerinin teslim olmaları, Fuad Paşa'nın, özellikle Fransızlara karşısında, durumunu daha da güçlendirdi, onların müdahalesini önledi
Fuad Paşa Suriye'de iken, Abdülmecid Han vefat etti, tahta Abdülaziz Han geçti Yeni padişah, Meclisi Vala ile Meclisi alii Tazimat'ı birleştirerek, reisliğine Fuad Paşa'yı getirdi (14 Temmuz 1861) Kısa bir vakit daha sonra, dördüncü kere Hariciye Nazırlığına ve arkasında da sadrazamlığa devir edilen (22 Kasım 1861) Fuad Paşa, bir buçuk sene kaldığı Suriye'den ayrılarak İstanbul'a döndü Bu görevi esnasında, devletin içinde bulunduğu finansal buhranı onarmak amacıyla, hazinenin genel nezaretini üstüne aldı ve gerekli gördüğü tedbirleri, uzun bir yazı ile padişaha bildirdi Lakin tüm çabalarına rağmen, mali durumu istediği gibi düzeltemedi Uyruk fikirlerinin Rumeli'de yayılması yüzünden gittikçe ağırlaşan siyasi durumu da ileri sürerek, sadaretten istifa etti (6 Ocak 1863) Bir zaman sonradan, padişahın ısrarı üzerine Meclisi Valayı Ahkamı Adliye reisliğini kabul etti Abdülaziz Han'ın Darı seyahatinde refakatinde bulundu (3 Nisan 3 Mayıs 1863) Dönüşte, Yaveri ekrem unvanını aldı Çok geçmeden, seraskerlik görevi üzerinde kalmak üzere, ikinci kez sadarete getirildi (1 Haziran 1863) Fuad Paşa, Abdülaziz Han'a hitaben, büyük devletlerin siyaseti karşısında devletin çıkarlarını korumak için tutulması gerekli yolları gösteren siyasi bir vasiyet hazırlama yazmış, bu vasiyet hazırlama sonradan, Paris'te çıkarılan Meşveret gazetesinde yayımlanmıştı Siyasi görevleri esnasında, dış ilişkiler, mali ve askeri ıslahat dışında birtakım yönetimle ilgili icraatta da bulunan Fuad Paşa, eyalet teşkilatı yerine, yetkili valiler eliyle yönetilen vilayet teşkilatının kurulması, şehirlerde kargir yapı usulünün uygulanması fikirlerini ortaya attı ve bunları gerçekleştirmeğe çalıştı bu arada görevinden alındı
ali Paşa'nın sadarete (sadrazamlığa) gelmesi üzerine, beşinci kez Hariciye Nazırı oldu (Şubat 1867) Abdülaziz Han'ın Avrupa seyahatine katıldı (21 Haziran 17 Ağustos 1867) Kalp hastalığı nedeniyle, bu seyahatten halsiz ve hasta döndü, doktorların tavsiyesine uyarak kışı devretmek üzere gittiği Nice'te öldü (12 Şubat 1869) Cenazesi İstanbul'a getirilerek, Peykhane sokağındaki türbesine gömüldü
Dış siyaset konusunda, Fransızlardan yanlamasına olduğu ileri sürülür
Mevlevi Tarikatına mensuptu *