iltasyazilim
FD Üye
http:img410**************img4101390notadr1png
Halk arasında oldukça yaygın ve o kadar da anlamlı bir söz vardır “Kefenin Cebi Yok Evet, çoğumuz bunu bilir ve tekrar ederiz Peki, kaçımız bunun farkında olarak yaşarız Yani şöyle bir düşünelim geçici dünya hayatında öleceğini bilmesine rağmen hiç ölmeyecekmiş gibi hayat süren insan, kefenin cebi olmadığını bilmesine rağmen sanki beraberinde uçak dolusu bavul götürecekmiş gibi hırslanmakta, doyumsuzca bencillik ve cimriliklere kapılmaktadır Bir uçakta yolculuk ettiğimizi ve pilot tarafından uçağın her an yere çakılma riskinin olduğunu bu yüzden ağırlık adına ne varsa uçaktan atılması gerektiği anonsunu duyduğumuzu varsayalım Herhalde işin ciddiyetini kavrayan ve malına en azından kendi hayatından daha fazla kıymet vermeyen herkesin bavullarının toptan aşağıya atılmasına bavullarını bırakın hayatının kurtulması uğruna sahip olduğu tüm malın ve mülkün ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına razı geleceği kaçınılmaz bir gerçekliktir Peki, sizce yaşantımızın bu manzaradan ne farkı var Yani acaba oturduğumuz yerde havada uçarkenkinden daha mı az ölüm ile karşı karşıyayız
Evet, genelde bu şekilde bir izlenim olması doğaldır Ancak yiyip içerken bir anda boğulup nefessiz kalmayacağımızın ya da küçük bir damar tıkanıklığı olayında kalbimizin yetersiz kalmayacağının garantisi nedir Yani herkesin nefes alabiliyor olması nefes alma olayındaki mükemmelliği ve hassasiyeti azaltacak bir durum mudur? Bir an nefessiz kaldığımızı düşünelim sizce bu durundan kurtulup yine eskisi gibi rahat nefes alıp verebilmek için sahip olduğumuz bavulları aşağıya atmaz mıydık? Sadece uçakta yolculuk sırasında meydana gelen yere çakılma korkusunda ya da denizin üstünde azgın dalgalarla baş başa kaldığımız zaman mı Allah’ı ve şu dünya hayatının geçiciliğini hatırlayacağız
Pek çoğumuz sayısız cenaze törenine katılmışızdır Musalla taşını üzerinde duran merhum ya da merhumenin beraberinde kefenden başka bir şey bulunduğunu göreniniz oldu mu? Ölüm anından itibaren ölen kişinin dünya hayatında ardında bıraktığı makam, mevkii, şan ve şöhretinin kendisine herhangi bir faydası var mı? Ya evlerin, arabaların, eşin dostun akrabanın, banka hesapları, altın stokları ya da borsadaki hisse senetlerinin? Evet, bunların ve daha fazlasının da hiçbir değeri yoktur İnsanın dünya hayatında yaşarken yaptığı kulluk vazifeleri, hayırlar ve ihlâslı davranışlar dışında beraberinde götürdüğü kendisine yarar sağlayacak bir güvencesi yoktur Doğumunda geldiği gibi gider bu dünya hayatından Peki, öldükten sonra tekrardan diriltilip, dünya hayatında sahip olduğu nimet ve imkânlardan ihtiyaç sahiplerini nasiplendirmediğinden dolayı hesaba çekilen biri, o utanç, korku ve pişmanlıktan dolayı geri dönüp de tüm malını mülkünü hayırlı şeyler uğruna sarf etmeyi arzulamaz mı? Alacağımız bir sonraki nefesimiz garanti olmasa da henüz zaman varken dünya hayatının geçiciliğinin farkına varalım İmanımızı kaybetmeden imanımızın, sağlığımızı kaybetmeden sağlığımızın ve ömrümüzü tüketmeden bize emanet olarak verilen ömrümüzün kıymetini bilelim Nasıl olsa ileride yaparım gafletine kapılmadan, yaşantımıza ve kendimize çeki düzen vermeye kaçınılmaz gerçekleri fark etmeye çabalayalım tabi zamanımız varsa
ALINTIDIR
Halk arasında oldukça yaygın ve o kadar da anlamlı bir söz vardır “Kefenin Cebi Yok Evet, çoğumuz bunu bilir ve tekrar ederiz Peki, kaçımız bunun farkında olarak yaşarız Yani şöyle bir düşünelim geçici dünya hayatında öleceğini bilmesine rağmen hiç ölmeyecekmiş gibi hayat süren insan, kefenin cebi olmadığını bilmesine rağmen sanki beraberinde uçak dolusu bavul götürecekmiş gibi hırslanmakta, doyumsuzca bencillik ve cimriliklere kapılmaktadır Bir uçakta yolculuk ettiğimizi ve pilot tarafından uçağın her an yere çakılma riskinin olduğunu bu yüzden ağırlık adına ne varsa uçaktan atılması gerektiği anonsunu duyduğumuzu varsayalım Herhalde işin ciddiyetini kavrayan ve malına en azından kendi hayatından daha fazla kıymet vermeyen herkesin bavullarının toptan aşağıya atılmasına bavullarını bırakın hayatının kurtulması uğruna sahip olduğu tüm malın ve mülkün ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasına razı geleceği kaçınılmaz bir gerçekliktir Peki, sizce yaşantımızın bu manzaradan ne farkı var Yani acaba oturduğumuz yerde havada uçarkenkinden daha mı az ölüm ile karşı karşıyayız
Evet, genelde bu şekilde bir izlenim olması doğaldır Ancak yiyip içerken bir anda boğulup nefessiz kalmayacağımızın ya da küçük bir damar tıkanıklığı olayında kalbimizin yetersiz kalmayacağının garantisi nedir Yani herkesin nefes alabiliyor olması nefes alma olayındaki mükemmelliği ve hassasiyeti azaltacak bir durum mudur? Bir an nefessiz kaldığımızı düşünelim sizce bu durundan kurtulup yine eskisi gibi rahat nefes alıp verebilmek için sahip olduğumuz bavulları aşağıya atmaz mıydık? Sadece uçakta yolculuk sırasında meydana gelen yere çakılma korkusunda ya da denizin üstünde azgın dalgalarla baş başa kaldığımız zaman mı Allah’ı ve şu dünya hayatının geçiciliğini hatırlayacağız
Pek çoğumuz sayısız cenaze törenine katılmışızdır Musalla taşını üzerinde duran merhum ya da merhumenin beraberinde kefenden başka bir şey bulunduğunu göreniniz oldu mu? Ölüm anından itibaren ölen kişinin dünya hayatında ardında bıraktığı makam, mevkii, şan ve şöhretinin kendisine herhangi bir faydası var mı? Ya evlerin, arabaların, eşin dostun akrabanın, banka hesapları, altın stokları ya da borsadaki hisse senetlerinin? Evet, bunların ve daha fazlasının da hiçbir değeri yoktur İnsanın dünya hayatında yaşarken yaptığı kulluk vazifeleri, hayırlar ve ihlâslı davranışlar dışında beraberinde götürdüğü kendisine yarar sağlayacak bir güvencesi yoktur Doğumunda geldiği gibi gider bu dünya hayatından Peki, öldükten sonra tekrardan diriltilip, dünya hayatında sahip olduğu nimet ve imkânlardan ihtiyaç sahiplerini nasiplendirmediğinden dolayı hesaba çekilen biri, o utanç, korku ve pişmanlıktan dolayı geri dönüp de tüm malını mülkünü hayırlı şeyler uğruna sarf etmeyi arzulamaz mı? Alacağımız bir sonraki nefesimiz garanti olmasa da henüz zaman varken dünya hayatının geçiciliğinin farkına varalım İmanımızı kaybetmeden imanımızın, sağlığımızı kaybetmeden sağlığımızın ve ömrümüzü tüketmeden bize emanet olarak verilen ömrümüzün kıymetini bilelim Nasıl olsa ileride yaparım gafletine kapılmadan, yaşantımıza ve kendimize çeki düzen vermeye kaçınılmaz gerçekleri fark etmeye çabalayalım tabi zamanımız varsa
ALINTIDIR