iltasyazilim
FD Üye
Keje Bir Gecede Gelişmek Emine Uçak Erdoğan
Bir Gecede Gelişmek Keje Kitap Tanıtımı
Emine Uçak Erdoğan, kalemini kamera gibi kullanıyor
Güneydoğuda Çocuk Elde Etmek Bir Gecede Gelişmek Seslenmek Tüm çocuklar dek mutlu, bütün çocuklar kadar tasasızdılar Kasabanın tüm bağlarına girebilir, bütün bahçelerinden yiyebilir, meyve ağaçlarına dalabilirdiler Bir yaz gecesi aniden patlayan tabanca seslerine değin
Önce özgürlüklerini, şenliklerini kaybettiler, sonra evlerinin bir ateş topu olduğunu fark etti gözleri Büyükler onlara bir şey söylemiyor, kendi aralarında dışardakiler dedikleri birilerinden bahsediyorlardı Kimdi bu dışardakiler? Çocukluğunu 80li yıllarda Güneydoğuda geçiren yazan Emine Uçak Erdoğan, iki alev arasında sıkışan bölge halkının bir yaz gecesi pat diye daha alçak üstteki oluşunu anlatıyor
Hayatın ve imkânların bütün yoksunluğuna karşın, hayal dünyamızın ve zihinlerimizin alabildiğince bağımsızlık ve varlıklı olduğu o günleri azıcık da olsa bugüne taşımak istedim Savaş, göç, molotof kokteyli, acı, hiddet ve daha nice negatif kelimeyle yâd edilen o topraklarda çok eskiden ayrı kelimelerin, hayatların hüküm sürdüğünü hatırlatmak için
Acının kutsal bir vahşiye dönüştüğü bir coğrafyanın yazgısını, realist fotoğraflar pozlayarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyor İçeriden bir gözlemin, realist anlatımın ve daha önce bakılmayan yerlerden bakmanın getirdiği bir zenginlik bu Yıllar önce Fikret Otyam ve Yaşar Kemalin yaptığını lakin beceriksiz bıraktığını daha realist bir biçimde, şiiriyeti yalınlığında gizli bir dille tamamlıyor Bölgenin acıtıcı, realist manzarası, Erdoğanın kalemiyle bir kere daha dile geliyor
*
Bir Gecede Gelişmek Keje Kitap Tanıtımı
Emine Uçak Erdoğan, kalemini kamera gibi kullanıyor
Güneydoğuda Çocuk Elde Etmek Bir Gecede Gelişmek Seslenmek Tüm çocuklar dek mutlu, bütün çocuklar kadar tasasızdılar Kasabanın tüm bağlarına girebilir, bütün bahçelerinden yiyebilir, meyve ağaçlarına dalabilirdiler Bir yaz gecesi aniden patlayan tabanca seslerine değin
Önce özgürlüklerini, şenliklerini kaybettiler, sonra evlerinin bir ateş topu olduğunu fark etti gözleri Büyükler onlara bir şey söylemiyor, kendi aralarında dışardakiler dedikleri birilerinden bahsediyorlardı Kimdi bu dışardakiler? Çocukluğunu 80li yıllarda Güneydoğuda geçiren yazan Emine Uçak Erdoğan, iki alev arasında sıkışan bölge halkının bir yaz gecesi pat diye daha alçak üstteki oluşunu anlatıyor
Hayatın ve imkânların bütün yoksunluğuna karşın, hayal dünyamızın ve zihinlerimizin alabildiğince bağımsızlık ve varlıklı olduğu o günleri azıcık da olsa bugüne taşımak istedim Savaş, göç, molotof kokteyli, acı, hiddet ve daha nice negatif kelimeyle yâd edilen o topraklarda çok eskiden ayrı kelimelerin, hayatların hüküm sürdüğünü hatırlatmak için
Acının kutsal bir vahşiye dönüştüğü bir coğrafyanın yazgısını, realist fotoğraflar pozlayarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyor İçeriden bir gözlemin, realist anlatımın ve daha önce bakılmayan yerlerden bakmanın getirdiği bir zenginlik bu Yıllar önce Fikret Otyam ve Yaşar Kemalin yaptığını lakin beceriksiz bıraktığını daha realist bir biçimde, şiiriyeti yalınlığında gizli bir dille tamamlıyor Bölgenin acıtıcı, realist manzarası, Erdoğanın kalemiyle bir kere daha dile geliyor
*