Kekemelik tedavisi kekemelik tedavisi, tedavileri, nedir, nasıl geçer, nedenleri, nasıl giderilir, nasıl düzelir, nasıl düzeltilir, neden olur, nasıl oluşur, ne çağrıda bulunmak, nefes egzersizleri Günümüz de kekemelik felek olmaya devam ediyor mu Melek'lerim? Kekemeliğin tedavisi nasıl oluyor, kekemelik nasıl düzeliyor; buyrun öğrenelim Melek'lerim 1548350580 1548350580 kekemeliktedavisi5c4fa308e1a47kekemeliktedavisi5c4fa308e1a47 kekemeliktedavisi5c4fa308e1a47 KEKELEMELİK Kekemelik nedir? Kekemelik; konuşmanın akıcılığı ve ritminin, duraklamalar, tekrarlar, uzatmalarla ve çoğu kez bunlara eşlik eden vücut hareketleriyle kesintiye uğramasıdır Kekemeliğin miktarı ve şiddeti, bambaşka ortamlarda, günden güne, hatta benzer gün içersinde bile değişebilmektedir Kekemelik popülâsyonun %5’ini etkilemektedir ve en yüksek görülme oranı okulöncesi dönemdedir Çoğunlukla 2–7 yaş aralarında ortaya çıkar ve erkek çocuklarda daha ağır seyreder Kızerkek oranı 14 tür Bu çocukların en düşük %20’sinde kekemelik devam eder, genelde giderek şiddetlenir ve buluğ çağı döneminden daha sonra da devam ediyorsa yaşam boyu sürecek olan bir bozukluk haline gelmesi muhtemeldir Kekemeliğin Arttığı Durumlar: Telefonda, topluluk dinleyicilere ve otorite figürlerine aleyhinde tavır, fıkra anlatma, birinin adını söyleme, adı sorulduğunda cevap verme, süre baskısı aşağıda olma, umulmadık bir durumla tesadüf, yeni insanlarla tanışma, yeni bir şey söylemek durumunda kalma kekemeliğin arttığı durumlardır Kekemeliğin Azaldığı Değil Olduğu Durumlar: Şarkı söyleme, küfür etme, dua okuma, koroyla ya da diğer bir kişiyle birlikte okuma, fısıltıyla konuşma, minik çocuklarla tavır, yüksek maskeleyici gürültünün etkisi altında hitabe, monoton hitabe, ritim tutarak hitabe Bu gibi hitabe durumlarında en ağır kekemelerin bile epeyce akan konuşabildiklerini görebilirsiniz Kekemeliğe ilişkin yanlış inançlar: “Kekemeliğin nedeni psikolojiktir! Günümüzde kekemeliğin nedenlerine ilişkin pek çok bambaşka görüş ileri sürülmektedir Bu görüşlerden en yaygın olarak kabul görüleni kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklandığı görüşüdür Pek fazla kişi kekemeliğin nedeninin fazla nefret edilen şey, üzüntü veya coşku gibi psikolojik bir nedeni olduğuna inanmaktadır Bu yaygın kanın aksine uzmanlar, kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını fakat, bu gibi faktörlerin kekeme bireylerin konuşmaları üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kabul etmektedir Yani hiçbir çocuk veya yetişkin bir şeyden fazla korktuğu ya da bir olaya fazla üzüldüğü için kekeme olmaz Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir Oysa asla kekemeliğin ilk elden nedeni değildirler “Kekemelik kalıtsaldır! Toplumda yaygın olarak kabul gören bir öteki görünüm ise, kekemeliğin genetik geçiş gösterdiği varsayımıdır Bir çocuğun anne ya da baba tarafındaki akrabalarından herhangi birinde kekemelik öyküsü varsa, o çocuğun kekeme olma olasılığı takriben %40–60 oranında daha fazladır Fakat, ailesinde hiç kekemelik öyküsü olmayan kekeme bireyler de vardır Dolayısıyla kekemeliğin yalnızca kalıtımsal nedenlerden kaynaklandığı görüşü dürüst değildir Ayrıca birinci derece akrabalarında kekemelik öyküsü olan böylece çok kişide kekemelik görülmemektedir Günümüzde kekemeliğin nedeni kesinkes bilinmemektedir Ama uzmanlar, kekeme bireylerde, beyin hemisferlerinden konuşmadan sorumlu olan sol hemisferin dominant olmayışının kekemeliğe yol açtığı görüşünde birleşmektedirler Yapılan araştırmalar bu yönde enerjik kanıtlar ortaya koymakla birlikte az önce emin bir yargıya varılamamıştır “Kekemeliğin tedavisi yoktur! Kekemeliğe ilişkin bir başka hatalı inanış, kekemeliğin düzeltilemeyeceği ve tedavisinin olmadığına ilişkindir Ara Sıra hitabe terapisti olmayan ya da bu konuda tatmin edici data sahibi olmayan birey ya da kurumlar, aileleri çocuklarının kekemeliğinin kalıcı olduğuna ve hiçbir zaman düzelmeyeceğine ilişkin yanlış yönde bilgilendirmektedir Bu gibi hatalı telkinler ailelerin ümitsizlik duygularına kapılıp durumu bu şekilde kabullenmelerine ve çocuğu bu problemle tek başına bırakmalarına yol açabilmektedir Günümüzde fazla bambaşka kekemelik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır ve kekeme kişiler bu yöntemlerden fayda sağlamaktadır Özellikle de mektep öncesi dönemde çare edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelemedikleri gibi, pek çoğu minik yaşlarda uygulanan terapileri deha hatırlamamaktadır Fakat çoğunluk dönemine kadar hiçbir terapi görmeyen veya bilimsel yöntemler dışarıya bir takım arayışlara yönelen bireylerde kısa sürede kesin netice alınması daha şiddet olmaktadır Çünkü kişinin yaşı ilerledikçe, hiçbir zaman kekemeliğini teftiş altına alamayacağına inanmaya başlamaktadır Hem, sürekli olarak etrafındaki kişilerin alaylarına ve eleştirilerine maruz kaldıkları için konuşmayı gerektiren ort*a dair bazı korkular geliştirirler Erişkin bireylerle çalışırken, mektep öncesi dönem çocuklarından farklı olarak konuşmaya, yabancı etraf ve kişilere dair bu korkularının da giderilmesine çalışılmaktadır Bu da defalarca çok basit olmamaktadır bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumda hiç süre kaybetmeden bu konuyla ilgilenen bir dil ve hitabe terapistinden takviye almaları gerekmektedir “Kekemelik ilaçlarla geçer! Kekemelerin tedavilerine ilişkin bir öteki yanlış inanış ise kekemeliğin ilaçla geçebileceği görüşüdür Hemen Şimdi dünyada kekemeliği geçiren bir hap tedavisi bulunamamıştır Fakat bir takım doktorlar kekemelik şikâyetiyle başvuran ailelere bazı ilaçlar önermekte ve bu ilaçların çocuğun konuşmasını düzelteceği yönünde hatalı bir izlenim yaratmaktadırlar Kekemelik tedavisi için önerilen bu ilaçların çocuğu vakit çocuk için zararlı bir etkisi olmamakla birlikte hiçbir faydalı etkisi de bulunmamaktadır Ailelerin kekemeliği düzeltecek, bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir hap tedavisi olmadığı konusunda bilinçli olmaları ve bu müşteri tedavilere bel bağlamamaları fazla önemlidir “Kekeme çocuklar okulda başarısız olurlar! Kekeme çocuklar çocuğu vakit konuşmaktan kaçınırlar ve mükemmel bildikleri şeyler hakkında zeka konuşmayabilirler Bu da birincil etapta onların hatalı tanınmalarına neden olur Kekemeler zihinsel gelişim açısından diğer bireylerden daha geri değildirler Yalnız söylev konusunda daha gönülsüz olabilirler Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma mal olmuş birçok kekeme vardır Aristotle, Charles Darwin, Marylin Monroe, Bruce Willis, Isaac Newton, Musa Peygamber