Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Kemalizm ve Kadın

Kemalizm ve Kadın
0
97

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Bilindigi gibi 5 Aralik 1934 tarihi, kadinlara siyasi haklarin verildigi iddia edilen tarihtir Ancak kadinlara verildigi iddia edilen bu haklar, kadinlar tarafindan verilen mucadele neticesinde alinan haklar olmayip, tepeden inme bir anlayisin neticesinde Mustafa Kemal tarafindan bagislanan haklardi Dolayisiyla, Kemalistler tarafindan, Bati'nin bir cok ulkesinden once verilmekle ovunulen bu haklar, Sirin Tekeli'nin de belirttigi gibi konjonktur geregi verilen ve buna ragmen kontrollu olarak kadinlara kullandirilan bazen de kullandirilmayan turden haklardi Cunku, Kemalizm kurulusundan bu yana, tepeden inmeci, jakoben bir anlayisin tezahuru olan tek millet, tek sef, tek devlet esasina dayali, oportunist, cikarci, pragmatik despot bir anlayisi temsil eden bir sistemdi Ve bu nedenle de muhalefete ve hatta degisik goruslere bile tahammulu olmayan bir sistem ongormekteydi Bu sistem, tek kisinin hakim oldugu bir sistemdi Ayrica, bu sistem ayni zamanda, bu ulke insanlarini butunuyle sadece tek kisinin belirledigi hedefe yonlendirmeyi de kendisi icin asil amac edinmisti Yani, ulkenin butun insanlari icin bir tek hedef vardi; o da, o tek kisinin belirledigi hedefti Bu hedefin disina cikanlar ya da cikmaga yeltenenler, ulkeye ihanet sucu ile suclanmaktan kurtulamamislardir Bugun bile bu tekcianlayis tarafindan belirlenen hedefe muhalif olan kisi ya da gruplar, ayni anlayisi temsil eden, marjinal kalmis Kemalistler tarafindan, oyle degerlendirilmiyor mu? Iste tek kisitarafindan belirlenerek cercevesi adeta duvarlarla orulen bu anlayis, toplumu tepeden tirnaga kadar yeniden sekillendirmek icin ayni tur uygulamalara halen bugun de devam etmektedir Kisacasi, Osmanli'nin mirasi uzerine kurulan bu yeni ulkenin, yeni yonetim seklinden, cikarilacak kanunlara, halkin giyiminden yasanti sekline hatta yeme icme seklinden, dans etme sekline kadar; bir taraftan toplumsal dusunce, diger taraftan da toplumsal yasanti sekli, bu tek'ci anlayis tarafindan sekillendirilmistir Dolayisiyla ulkeye cesitli desiselerle hakim olan bu anlayista; Cumhuriyetin ilan edilmesine de, kadinlara siyasi haklarin verilmesine de ve hatta kimlerin hangi bolgelerde milletvekili olacagina da, tek basina karar veren hep 'o' tek kisi olmustur Ve o tek kisinin agzindan cikan bir sozle kimi insanlar ihya olmus, kimi insanlar da daragaclarinda sallandirilmistir; ve bu tek kisinin karari ile bir gecede cumhuriyet ilanina karar verilmis, partiler kurulmus ve partiler kapatilmistir Hatta, tek kisitarafindan alinan bu gibi siyasi karalarin yaninda, kisiler arasindaki iliskilere de mudahale edilerek kadinlarin dans etmeleri bile, onun emri ile olmaktaydi Nitekim bir defasinda, devlet yuksek yoneticilerinin de cagrili oldugu bir baloda uniformali subaylarin dansetmediklerini gordu Gazi, bunun nedenini sordu Komutanlardan biri, sucun her dansa cagriyi geri ceviren kadinlarda oldugunu soyleyince Mustafa Kemal, yuksek sesle topluluga soyle seslendi: 'Arkadaslar, dunyada subay uniformasi giymis bir Turk erkeginin dans onerisini geri cevirebilecek bir kadinin bulunabilecegini dusunemiyorum Simdi emrediyorum! Hemen salona dagilin! Ileri Mars! Dans edin!emri uzerine, herkesin dans etmeye kalkışmasi da, bu tek kisinin otoritesinin etkisini gostermesi bakimindan ilginc bir ornektir Bu tur emirler sadece dans etmeyle de sinirli kalmiyordu Nitekim, daha sonra ki donemlerde ulkenin oncelikli tehdidi olarak ilan edilen ve Komunizm her goruldugu yerde basi ezilmelidirsozu mensuplari icin soylenen TKP'nin (Turkiye Komiunist Partisi) kurulmasi ile ilgili ilk emir de yine Mustafa Kemal tarafindan verilmisti Buna gerekce olarak da, Talat Pasa'ya yazdigi mektupta da belirtildigi gibi, gerekirse bolsevizmi de biz kurarizseklindeki Mustafa Kemal'in konjonkturel ve pragmatik anlayisi idi! Mustafa Kemal bu guclu ulkelerden yana gorunme anlayisini, ulke icinde gucuhakimiyeti tek basina ele gecirinceye ve ulke disinda ise himayesine girdigi ulkenin guclulugu netlesinceye kadar devam ettirmistir H Edip Aar'in da belirttigi gibi Mustafa Kemal, gucu ele gecirdikten sonra, emirlerine itirazsiz uyulmasini ve kendisine karsi hicbir elestiri getirilmemesini acikca belirtiyordu Nitekim, HE Aar ile bir konusmasinda, Herkes benim verdigim emri yapmalidir Ben hicbir elestiri, hicbir fikir istemiyorum Yalniz emirlerimin yerine getirilmesiniistiyorum seklindeki sozlerinden de bu durum acikca goruluyordu Mustafa Kemal, olunceye kadar da, bu tavrini devam ettirmis ve iradesine en yakin arkadaslari dahil hic kimseyi ortak olarak kabul etmemistir Buna yeltenenlerin ise, maalesef politik hayatlari da, sosyal hayatlari da husranla sona ermistir Kazim Karabekir, Rauf Orbay ve arkadaslari ile unlu hatip onbasi Halide Edip Aar'in son donemde de Ismet Inonu'nun basina gelenler, Mustafa Kemal'in bu tavrinin ilginc orneklerinden sadece birkac tanesidir
Anlasilan odur ki, Mustafa Kemal, kendi dusuncesinin disinda hic kimsenin dusuncesine onem vermezdi Her konuda hemen hemen yalniz basina karar verir ve uygulamaya koyardi Zaman zaman, herhangi bir konu ile ilgili olarak Cankaya Kosku'ndeki icki sofrasina cagirdigi kimselerden ise, konu ile ilgili goruslerini almaktan ziyade, kendisinin onceden vermis oldugu karari onlara duyurmaya yonelik olmakta idi O donemde, Mustafa Kemal'in etrafinda bulunanlar da, Mustafa Kemal'in bu tekligini, her seyin kendi karari ile yapildigini ya da yasaklandigini, kendi kararlarinin aksine gorus serdetmenin hayati tehlikeyi gerektirdigini konusmalarinda, yazilarinda dile getirmekten de bir beis gormemekte idiler Nitekim, Kilic Ali tarafindan bu durum Aksamgazetesindeki bir makalede; Milli Kurtulus Savasini halkin degil, sadece Ataturk'un yaptigiileri suruluyordu Bu yaziyi aktaran Zekeriya Sertel Yaziyi okumamiz bitince Ahmet Rasim Bey gozlugunun altindan bana soyle bir bakti: Cevap verecek misin? dedi Sanmiyorum, dedim Sakin ha Yaziyi kimin yazdigi belli Mustafa Kemal'le catismayi goze almak gerekir Bu da bugunku kosullar icinde delilik olur Yaziyi hic okumamis gibi davranSertel de Oyle yaptimdiyor
Seyh Said kiyami nedeniyle kurulan Istiklal Mahkemeleri de emirle, hem de tek kisinin emriyle kurulmustu ve calismalarini da bu tek kisinin emriyle devam ettiriyordu Cesitli illerde kurulan bu mahkemelerde, yine emirle sayisiz insan daragaclarinda sallandirilmisti; herhalde dili olsaydi bunun en canli sahidi de Samanpazari sirtlari idi Daragaclarinda sallandirilan bu insanlarin suclari ise, tamaminin da potansiyel muhalif olarak gorulmeleriydi; isin uzucu tarafi da, bunlarin basinda, Milli Mucadele adi verilen Mucadeleyi baslatanlar, bulunduklari bolgelerde dis dusmani cani kani pahasina kovanlar gelmekteydi Bunlarin arasinda, az da olsa kendilerini tehdit etmek ve goz dagi vermek icin, yandasi gazeteciler de vardi Bu gazeteciler, Istiklal Mahkemelerinin tek kisinin emriyle calistigina guzel bir ornek teskil etmektedir Istanbul'un belli basli gazete bas yazarlari Diyarbakir'daki Istiklal Mahkemesine gonderilmislerdi Bunlar arasinda Tasviri Efkarsahip ve basyazari Velid Ebuzziya, Vatangazetesi sahip ve basyazari Ahmet Emin Yalman, ayni gazetenin yazarlarindan Ahmet Sukru Esmer, gene bas yazarlardan Ismail Mustak ve baskalari vardi Ahmet Emin, daha yoldayken, Adana'dan, Mustafa Kemal'e telgraf gondererek yalvarmaya baslamisti Affedilirse, bir daha gazetecilik yapmayacagina soz veriyorduTek Kisigucunu ve Tekligini kanitlamiscasina, bu tur yalvarmalardan sonra, gazetecilerin serbest birakilmasi, yine bu tek kisitarafindan saglanmisti
 
858,496Konular
981,848Mesajlar
29,894Kullanıcılar
Üst Alt