Kendi Ağzından Teoman'ın Hayat Hikayesi teoman resimleri teomanın yaşam hikayesi teoman hayat hikayesi ın Rock müziğin meşhur ismi TeomanÇoğunlukla gece yaşantısı ile gündemde olan Teoman'ın kendi dilinden hayakt hikayesi 1548646421 1548646421 kendiagzindanteomaninhayathikayesi5c4e781b125b4kendiagzindanteomaninhayathikayesi5c4e781b125b4 kendiagzindanteomaninhayathikayesi5c4e781b125b4 Çocukken babasını kaybetti Dershaneye gitmeden Boğaziçi’ni kazandı Müzik gerçek dışı için, bulaşıkçılık bile yaptı En büyük mücadelesi ise kendisi gibi kalabilmekti Rock müziğin ‘asi çocuğu’ Teoman, Mümin Sekman’ın “insan isterse: Azmin Zaferi Öyküleri 4 adlı kitabında yaşamının bilinmeyenlerini anlattı İşte kendi dilinden Teoman’ın hikâyesi Ailenin tek çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldim 2,5 yaşındayken babamı kaybettim Annem, anneannem, teyzemlerle büyüdüm Ailemin daima hoşnut olduğu bir çocuktum Mektep başarımla da onların kibir kaynağı oldum Gelecekle ilgili fazla net hedeflerim yoktu Uzun süre casus olmayı istedim Lakin 11 yaşından itibaren tek hayalim şarkıcı olmaktı Elvis Presley’in büyük hayranıydım Elvis’i model olarak seçmiştim Zaten insan kendine yakın figürleri seçiyor ILK GİTARIMI KOMŞULAR ALDI Çocukluğumda bedensel durumumuz yeterli olmadığı için komşular vasıtası ile bir gitara sahip oldum Yokluğun o dönem bir avantajı vardı Yokluğun farkında değildim, çünkü orta alt derslik, orta sınıf insanlarla yaşıyorduk Herhangi bir şey istediğimde “Anne bunu bana al dememem gerektiğini biliyordum 18 yaş benim için önemliydi Kaşe pantolonla okula gitmek zorunda olmayacağım anı istiyordum Lise bittiğinde bir hedefim yoktu BOĞAZİÇİ’NİN ORTAMINI BEĞENDİM Bir arkadaşımın yanına gittiğim dershanenin sınavında ikiüç kez sınıf birincisi olunca kendime güvendim, dershaneye gitmedim Üniversite sınavını kazanınca da arkadaşlarım ne yazıyorsa onu yazdım “ışletme iyi bir şeymiş diyorlardı İstanbul ışletme’yi kazandım Okulun ilk günü İstanbul Üniversitesi yerine Boğaziçi Üniversitesi’ne gittim Ortamı pek cezbediciydi ama, ‘Daha artı çalışayım da buraya gireyim,’ dedim Bir matematik kitabı aldım Günde 78 saat çalışarak Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünü kazandım Aldığım puan böylece yüksekti fakat TÜBıTAK burs verdi! ıki dönem defalarca fizikten kalınca, yeniden sınava girip Boğaziçi Sosyoloji’ye geçiş yaptım Müzik grubundaki arkadaşlarla haftada 34 gün, 78 saat prova yapıyorduk İstediğimiz tarzlarda müzik yapıp da geçinebilen kimse yoktu Tek örneğimiz o yıllarda MazharFuatÖzkan’dı Bu Vesileyle tescil dondurup bir yıllığına Amerika’ya gittim SADOMAZOHİST ÖYKÜSÜ YAZDIM id Amerika’da acayip insanlarla tanıştım San Francisco’da bir kız vardı, sadomazohist kulüplerde insanları kamçıladığını, taraklarla dövdüğünü anlatmıştı Onunla görüşme yapıp, Türkiye’ye dönüşte gazeteye verecek, böylece medyaya girecektim Aktüel Dergisi konuyu beğendi, yazıyı istedi O dönem her yere atlıyordum Kız arkadaşım işinde çalışırken ıngiliz yönetmenlere çevirmenlik yaptım Oradaki tavrımdan dolayı “Teoman kimseyle geçinemiyorsun En iyisi bu işe hiç başlama dedi Tek seçeneğim kalmıştı: Müzik Boğaziçi’nde birincil konserimizi belirlemek için bir yıl çalıştık şarkı söylerken utanıyordum Sahnede gözlerimi kapatır, şarkıyı pek söylerdim Lakin hayallerimde şovlar yapardım! ılk konserime çıktığımda her şey değişti başta gözlerimi açtım, hayallerimdeki gibi atladım zıpladım O konseri pek vermeseydim, ben başka birisi de olabilirdim KANTİNDE ŞİŞE TOPLAYIP SATTIM Arkadaş grubumuzda kimsede para yoktu Boğaziçi’nin sosyete kantininde sağa sola atılmış şişeleri toplar, depozitolarını harçlık yapardık “Hadi bu akşam yemeğe gidelim cümlelerini 30’lu yaşlarımda söyledim! Üniversite döneminde (mezun olmam 10 yılı buldu!) bir sene da ıngiltere’de kaldım Bir kafede bulaşık yıkayıp yerleri sildim Kazandığım parayla da vokal dersi aldım Bulaşık yıkarken iyiydim lakin servis işinde kötüydüm! Bulaşıkta kendimle beraberdim şimdiki pozisyonumu hayal bile etmedim “Bunu başaracağım demedim Yalnızca “Nasılsam öyle kalacağım ınandığım bir şeyi yapacağım dedim Profesyonel olarak Etiler’de gece kulübü Wom’da Alman menajer Eberhar Shulds’un teklifiyle sahneye çıktım Müzikten başta o işle para kazandım ılk albümüm çıktığında bir kokteyle gidecektim Etrafımdakiler “Bu masa örtüsü gibi pantolonla mı gideceksin? dedi Hâlbuki bana göre şıktım! Anladım ama bir evvelki star ne yaptıysa senden de onu yapman bekleniyor O pantolonla kokteyle gittim, zaten kimse de ilgilenmedi O gün kimseyi dinlememem gerektiğini anladım SİNEMA FİLMİNDE FAZLA PARA KAYBETTİM Hiçbir vakit aktör olma gerçek dışı kurmadım Zaten oyuncu olarak kendimi hiç beğenmedim Performans olarak iyi olduğum günlerde ‘yanlışlıkla iyi oynuyorumdur’ diye düşünürüm Hakiki aktörleri o kadar iyi buluyorum fakat, sette benim yaptığım fazla palavra geliyor Yaptığım sinema filminde fazla para kaybettim, hem eleştirmenlerin de gazabına uğradım Bu tepkileri bekliyordum “Balans ve Manevrayı aşırı bir tutkuyla yaptım derhal tekrar sinema gerçekleştirmek istiyorum, senaryom hazırlanmış Fakat “Balans ve Manevrayı yaparkenki tutkum şimdi yok O yüzden biraz ileriye atıyorum ÜNÜM BAŞARIMIN ÖNÜNE GEÇTİ Bir konuda rahatsızlığım var Ünüm müzikal başarımın önüne geçmiş durumda Türkiye’de anında herkesin tanıdığı bir figürüm ama müzikal anlamda öyle büyük bir figür olduğumu zannetmiyorum Çoğunlukla takmam ama “Hiç hürmet duymadığım bu insanların arasında resmimin ne işi var? diye kızdığım oluyor Bugüne kadar ne yaptıysam popüler olsun diye yapmadım Zaten bu popülerlikten bunalmış durumdayım Kendimi geri vitese aldım Aylardır görüşme vermiyorum, televizyona çıkmıyorum Bu koşul fazla hoşuma gitti BEN HEP ARIZALIYDIM Bende hep bir arıza vardı Hocaöğrenci ilişkisinde sorun yoktu lakin insan ilişkisinde veya iş ilişkisinde sorun çıkıyordu Okulda benim de saygı duyduğum bir kurallar zinciri vardı Ama iş hayatı veya insan ilişkilerinde herkes birbirinin gururunu yaralamak üzere çalışıyordu ış piyasasında cümbür cemaat rol yapıyor O herif ortamlara girince kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyordum Oraya ait olmadığımı biliyordum