Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kendini Mesih İlan Ederek 17. Yüzyıl Osmanlı Tarihine Damga Vurmuş Gizemli Bir Şahsiyet: Sabetay Sevi

Kendini Mesih İlan Ederek 17. Yüzyıl Osmanlı Tarihine Damga Vurmuş Gizemli Bir Şahsiyet: Sabetay Sevi
0
80

dadaş

FD Üye
Katılım
Ocak 9, 2022
Mesajlar
38,091
Etkileşim
1
Puan
38
Yaş
46
F-D Coin
70
s-5fe90bff9f88543a345a6297fec33d047679bdfd.jpg


600 yıllık büyük ve geniş bir imparatorluk olan Osmanlı'da sıkça garip olaylara rastlanmıştır. Sabetay Sevi bu ilginç olaylardan sadece birisinde rol alan ve yaptığı faaliyetlerle bir hayli ilgi çekici derecede enteresan bir şahıstır. İşte biz de buna istinaden Sabetay Sevi'nin garip hayatını ve faaliyetlerini incelemeyi uygun gördük.


İlk Yıllar




Sabetay Sevi'nin ailesi esasında Mora'da yaşamaktaydı. 17.asırda bir liman şehri olarak yükselen ve değer kazanan İzmir'e göç ettiler. Böylece Sabetay 1626 yılında  İzmir'de doğdu. Gençlik döneminde çok iyi bir dini eğitim alan Sabetay, 18 yaşında bir genç olduğunda artık Yahudiliğin bütün detaylarına hakim, hatta etrafında müritleri bulunan mistik birisi konumuna gelmişti. 1648 yılına gelindiğinde ise Sabetay Sevi artık kendisini Yahudilerin beklenen mesihi ilan etti. O dönemde Yahudiler arasında gerçekten bir mesihin gelmesi bekleniyordu. Fakat İzmir'deki dini görevliler Sabetay Sevi'nin mesihliğine inanmayıp, onu dini kötüye kullanmakla suçladılar.

Mesihlik İddiaları



Kendi çevresindeki din adamları ve gençlik dönemindeki hocaları mesihlik iddialarını kabul etmese de Sabetay, halk arasında birçok kişiyi kendine takipçi ve mürit olarak bağlamıştı. İzmir'den önce Selanik sonra da İstanbul'a giden Sabetay, gittiği yerlerde kendisine karşı çıkanların yanı sıra ona inananları kendi takipçisi haline getirmekteydi. 1650 yılında İstanbul'a gelen Sabetay Sevi'nin buradaki ilginç bir hadisesinden bahsedilir. Söylenene göre Sabetay bir gün pazar yerinde büyük bir balığa bebek elbisesi giydirmiştir. Bu hareketini görenler ise Sabetay'ın deli olduğunu düşünmüşler.

İddiaların Güçlenmesi



Sabetay Sevi, 1660'lı yıllara gelindiğinde Filistin'e doğru yöneldi. Trablus, Beyrut, Mısır ve Kahire'ye gitti. Burada da kendisinin mesihliğini çevreye yayma çalışmalarını sürdürdü. 1663 yılında tanıştığı Gazzeli Nathan isimli alim bir genç, Sabetay Sevi'nin mesihliğini onayladı. Gazzeli Nathan'ın Sabetay'ı mesih ilan etmesi müritlerin daha fazla artmasını sağladı. Sabetay buradan sonra Kudüs' geçti. Kudüslü din adamları Sabetay'ı kabul etmediler. Fakat bunun önemi yoktu Sabetay artık çevresine büyük bir takipçi kalabalığını toplamıştı. Kudüs'ten sonra Halep'e ve oradan da tekrar İzmir'e geçti. Sabetay Sevi İzmir'e döndüğünde artık Yahudi aleminin mesihi olarak görülüyordu. Dünyanın dört bir yanında adı duyulmuş ve çevresinde birçok mürit toplanmıştı.

Sabetay Sevi'nin Tutuklanması



Osmanlı, 1665 yılına kadar Sabetay Sevi'nin faaliyetlerine karışmamıştı. Çünkü bunu Yahudiler arasındaki dini bir mesele olarak görüyordu. Fakat o tarihte Sabetay, Osmanlı topraklarını kafasına göre istediği kişilere dağıtıp, bu kişileri belirli bölgelerin valisi ilan edince Devlet-i Aliyye zaruri olarak bu duruma müdahale etmek zorunda kaldı. İzmir kadısının payitahta şikayeti üzerine Sabetay Sevi için sadrazamdan izinle yakalama emri çıkartıldı.

Gümrük Emini Mahmud Ağa İzmir canibinden Marmara ceziresine bir Yahudi gelup bazı beyhude söz söylermiş. Adam gönderup mezbur Yahudi her neredeyse getirdesin. Buyuruldu



Sabetay Sevi o sıralarda başkente doğru seyahat etmekteydi. Çevresindekilere mesih olduğunu kanıtlamak için, İstanbul'a padişahı tahtından indirmeye gittiğini söylemişti. Yolda yakalanarak zindana atılan Sabetay, birkaç gün sonra sadrazam Fazıl Ahmet Paşa'nın karşısına çıkartıldı. Fakat Sabetay'ın yakalanarak İstanbul'a getirildiğini öğrenen Yahudiler, efendilerini görmek için başkenti akın etmişlerdi. Bu büyük karışıklık içerisinde Sabetay'ın Gelibolu'da bir adaya sürülmesine karar verildi.

Sabetay Sevi'nin Müslüman Oluşu



Müritleri Sabetay'ı Gelibolu'daki sürgün günlerinde de yalnız bırakmadılar. Dünyanın dört bir yanından mesih Sabetay'ı görmek için insanlar buraya akın ediyorlardı. Sabetay sürgün edildiği yerde de sorun çıkartınca bu sefer yargılanmak için Edirne'deki saraya götürüldü. Burada eğer mesih ise mucizesini göstermesi için Sabetay'a 'mesih isen sana ok işlemez en iyi nişancılarımız sana ok atsın mucizeni görelim' denildi. Sabetay Sevi köşeye sıkıştığını fark edince, mesihlik iddialarının yalan olduğunu ve bunları çevresinde toplananların uydurduğunu söyledi. Padişah ve diğer devlet büyükleri doğal olarak bu sözlere inanmamışlardı. Sabetay son çare olarak kelime-i şehadet getirerek Müslümanlığı kabul etti.

Son Faaliyetleri Ve Ölümü



Sebatay Sevi 16 Eylül 1666 tarihinde devlet büyüklerinin önünde Müslümanlığı kabul ettikten sonra Mehmet adını aldı. Aziz Mehmet Efendi namıyla sarayda kapıcıbaşı rütbesine getirildi. 7 yıl bu görevde hizmet ettikten sonra, tekrar eski faaliyetlerini yürüttüğü tespit edilince bu sefer 1672 yılında Arnavutluk'un Ülgün kentine sürgüne gönderildi. Burada da birkaç sene sakin ve kendi başına bir hayat sürdükten sonra Eylül 1675 veya kaynaklarda verilen başka bir tarihe göre 1676 yılında hayatını kaybetti.

Sabetay Sevi Takipçileri ve Atatürk



Sabetay'ın Müslümanlığı kabulünden sonra Yahudiler arasında kendisine inananların çoğu bu itikatlarından vazgeçtiler. Fakat 200 kadar aile Sabetay'ın Müslümanlığı seçmesini, kendi mesihliğini garantiye almak için yapmak zorunda olduğu bir eylem olarak görüyorlardı. Bu 200 aile de Müslüman oldu ve Dönme veya Avdeti olarak anılmaya başlandılar. Bu aileler ilk başta Selanik'e yerleşmişlerdi. İşte bazı insanlar günümüzde Atatürk'ün dedelerinin bu 200 aileden geldiğini ve Sabetayistlerden olduğunu iddia etmektedirler.

Yakın zamanda Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında bulunmuş olan soyağacında görüldüğü üzere, Mustafa Kemal Atatürk'ün dedelerinin, avdetilerle hiçbir alakası bulunmamaktadır. Bunun tam tersine Atatürk'ün dedeleri Sabetayistlerden önce de Selanik'te bulunmaktadırlar. Ayrıca bu 200 aile sonradan İstanbul'a gelmiştir. Bugün İstanbul-Üsküdar'daki Bülbül Deresi Mezarlığı, bu ailelerin ekseriyetinden oluşmaktadır.

YARARLANILAN ESERLER


  • Erhan Afyoncu-Sahte Mesih, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2013

  • Murat Bardakçı-Tarihin Arka Odası Programı, Habertürk 22 Haziran 2013

  • İlber Ortaylı-Türklerin Tarihi II, Timaş Yayınları, İstanbul 2016

  • Gershom Scholem-Sabbatai Şevi The Mystical Messiah
 

Similar threads

Yaklaşık 600 yıl boyunca hüküm sürmüş olan Osmanlı İmparatorluğunun tarihi de en az kendi ömrü kadar uzun ve karmaşıktır. Şüphesiz ki bu uzun tarihin içinde birçok mühim şahsiyet vardır. Bu şahsiyetler arasında en başta padişahlar ve sadrazamlar akla gelmektedir. Biz burada Osmanlı Tarihinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
75
Yahudi tarihçesi,Yahudilerin bayramları nelerdir,Yahudi gelenek ve görenekleri,Yahudilerin yemekleri Tarihçe Sitemizin bu bölümünde, Türk Yahudileri'nin yaşamı, gelenekleri, müzikleri, bir takım eşsiz yemek tariflerine dek varan kendilerine has özellikleri, öte yandan yüzyıllardır yaşamakta...
Cevaplar
0
Görüntüleme
73
Neden 3 gün önce veya 5 gün sonra değil de tam olarak 29 Ekim? Bu günün seçilmesi bir rastlantı değildi. Mustafa Kemal Atatürk özellikle 29 Ekim'i seçerek aslında gizli bir mesaj vermişti. Peki bu mesaj kime ve niyeydi? 29 Ekim'in sırrı neydi? Ulu önderimizin bu günü özel olarak seçmesinin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
49
Osmanlıda Yahudilerin giydiği kıyafetler Fotoğraf ve bambaşka bir ifadesi olan gravürler, görüntüyü ölümsüzleştiren fotoğrafın icadından evvel; düşsel olanı, çeşitli yerlerde meydana gelen olayları, insanlan, mekanları, görüntüleri erişilebilir kılan ve onlan sonraki nesillere taşıyan yegane...
Cevaplar
0
Görüntüleme
145
Osmanlıda Yahudilerin giydiği kıyafetler Resim ve farklı bir ifadesi olan gravurler, goruntuyu olumsuzleştiren fotoğrafın icadından evvel; duşsel olanı, ceşitli yerlerde meydana gelen olayları, insanlan, mekanları, goruntuleri erişilebilir kılan ve onlan sonraki nesillere taşıyan yegane...
Cevaplar
0
Görüntüleme
290
858,476Konular
981,262Mesajlar
29,555Kullanıcılar
Üst Alt