imageskestirmekistenilmeyensaclar5ad2c8da61ada
Bir yurt talabesidir Abdurrahman Calışkanlığıyla,oturup kalkmasıyla,kılık kıyafetiyle herkese ornek olacak vasıflartaşımaktadırFakat her nasılsa o gunlerde sacları bir oğrenci icin dikkat cekecek kadar uzamıştır
Yurttaki belletmen ağabeyleri ile anne baba nasıl olsa kestirir diye bir şey demezlerFakat sac uzadıkca uzarBir gun yurttaki mudur muavini cağırır Abdurrahmanı:
Abdurrahman saclarını kestir artık,epey uzadıBir yurt talebesi icin bu saclar epey uzunAnlaştık değil mi? Sorusuna Abdurrahman kafasını iki yana sallayarak sessizce hayır cevabını verirMudur yardımcısı,zaten yarın izne gidecek,babası kestirir diye duşunur ve fazla ustelemez
Abdurrahman o gun izne giderBabası ile mudur yardımcısı onceden goruşmuşturBabası yemekten sonra:
Oğlum,canım evladım!Saclarını yarın kestirelim,deyince babasını hic kırmayan o munis cocuk:
Hayır olmaz babacığım,deyip koşarak odasına kapanırAnne ve baba şaşkın şaşkın birbirlerine bakakalırlar
Ertesi gun saclarını kestirmeden oylece yurda gider Abdurrahmanmudur bey onu cağırır ve biraz sert konuşur:
Yarın kestir saclarını,der ve Abdurrahman,başı onde
muduriyetten cıkarYatağına yatar ve goz yaşları icinde
sabahlar
Sabah aynanın karşısına gecer ve:
Seni benden ayıramazlar,ayrılmam senden diye sacları ile
konuşur
Okul cıkışı yurda değil evine giderAnnesi,hic beklemediği
oğlunu karşısında gorunce meselinin halledilmediğini anlar:
Canım evladım,seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsunNe olursun
beni kırma,kestir saclarını,kestir yavrum derAnnesinin ağlamaklı konuşması karşısında Abdurrahman:
Cennet ayaklarının altında olan annem,canım kadar sevdiğim babam,bir ağabeyim kadar sevdiğim belletmenim,bizleri evlatları kadar seven yurt idarecilerim,bir anlasanızBen sizleri kıramam ama beni bir anlasanız
Evladım niye kestirmiyorsun saclarını,nicin kestirmek
istemiyorsun?
Soyleyemem anne,kestirmek istemiyorum
Oğlum,hadi kestir gel saclarını da yurda gidelimSonra yurttan
kızarlarBizleride daha fazla uzme
Abdurrahman,caresizlik icinde gider berbere,kestirir
saclarınıKesilen sacları da berberde bırakmaz,yanına alırEvden
annesi ile beraber yurda giderlerMesele hallolmuştur
yaklaşık bir ay sonrasıdırMudur yardımcısı,geceleyin talebelerin defter ve kitaplarını kontrol etmektedirSıra
bdurrahman'ın eşyalarını kontrole gelince,kitaplarının birinin
sayfalarını cevirince gorduğu manzara karşısında şaşkına doner Cunku kesilen saclar kitabın arasındadırBir talebenin sacına bu kadar değer vermesini anlayamaz mudur yardımcısıAma dikkat edince sacların altında bir yazı gorur,okumaya başlar:
Canım annem ve babam,cok değerli yurt idarecimin baskısı olmasa bu saclarımı kestirmezdimOnlar bilmiyorlar,ben de
soylemedimYoksa,ruyamda Peygamber efendimizin (s a v) okşadığı o sacları,omur boyu kestirmezdim
AFFET YA RASULALLAH!SENİN OKŞADIĞIN O SACLARI KESTİRDİMaffet
beni,affet,affet!
alıntı
Bir yurt talabesidir Abdurrahman Calışkanlığıyla,oturup kalkmasıyla,kılık kıyafetiyle herkese ornek olacak vasıflartaşımaktadırFakat her nasılsa o gunlerde sacları bir oğrenci icin dikkat cekecek kadar uzamıştır
Yurttaki belletmen ağabeyleri ile anne baba nasıl olsa kestirir diye bir şey demezlerFakat sac uzadıkca uzarBir gun yurttaki mudur muavini cağırır Abdurrahmanı:
Abdurrahman saclarını kestir artık,epey uzadıBir yurt talebesi icin bu saclar epey uzunAnlaştık değil mi? Sorusuna Abdurrahman kafasını iki yana sallayarak sessizce hayır cevabını verirMudur yardımcısı,zaten yarın izne gidecek,babası kestirir diye duşunur ve fazla ustelemez
Abdurrahman o gun izne giderBabası ile mudur yardımcısı onceden goruşmuşturBabası yemekten sonra:
Oğlum,canım evladım!Saclarını yarın kestirelim,deyince babasını hic kırmayan o munis cocuk:
Hayır olmaz babacığım,deyip koşarak odasına kapanırAnne ve baba şaşkın şaşkın birbirlerine bakakalırlar
Ertesi gun saclarını kestirmeden oylece yurda gider Abdurrahmanmudur bey onu cağırır ve biraz sert konuşur:
Yarın kestir saclarını,der ve Abdurrahman,başı onde
muduriyetten cıkarYatağına yatar ve goz yaşları icinde
sabahlar
Sabah aynanın karşısına gecer ve:
Seni benden ayıramazlar,ayrılmam senden diye sacları ile
konuşur
Okul cıkışı yurda değil evine giderAnnesi,hic beklemediği
oğlunu karşısında gorunce meselinin halledilmediğini anlar:
Canım evladım,seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsunNe olursun
beni kırma,kestir saclarını,kestir yavrum derAnnesinin ağlamaklı konuşması karşısında Abdurrahman:
Cennet ayaklarının altında olan annem,canım kadar sevdiğim babam,bir ağabeyim kadar sevdiğim belletmenim,bizleri evlatları kadar seven yurt idarecilerim,bir anlasanızBen sizleri kıramam ama beni bir anlasanız
Evladım niye kestirmiyorsun saclarını,nicin kestirmek
istemiyorsun?
Soyleyemem anne,kestirmek istemiyorum
Oğlum,hadi kestir gel saclarını da yurda gidelimSonra yurttan
kızarlarBizleride daha fazla uzme
Abdurrahman,caresizlik icinde gider berbere,kestirir
saclarınıKesilen sacları da berberde bırakmaz,yanına alırEvden
annesi ile beraber yurda giderlerMesele hallolmuştur
yaklaşık bir ay sonrasıdırMudur yardımcısı,geceleyin talebelerin defter ve kitaplarını kontrol etmektedirSıra
bdurrahman'ın eşyalarını kontrole gelince,kitaplarının birinin
sayfalarını cevirince gorduğu manzara karşısında şaşkına doner Cunku kesilen saclar kitabın arasındadırBir talebenin sacına bu kadar değer vermesini anlayamaz mudur yardımcısıAma dikkat edince sacların altında bir yazı gorur,okumaya başlar:
Canım annem ve babam,cok değerli yurt idarecimin baskısı olmasa bu saclarımı kestirmezdimOnlar bilmiyorlar,ben de
soylemedimYoksa,ruyamda Peygamber efendimizin (s a v) okşadığı o sacları,omur boyu kestirmezdim
AFFET YA RASULALLAH!SENİN OKŞADIĞIN O SACLARI KESTİRDİMaffet
beni,affet,affet!
alıntı