Kılıçdaroğlu, Baykal'ı Savundu: 'CHP’de Genel Başkanlık Yapmış Olan Herkesin Başımızın Üstünde Yeri Var'

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Küme toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, son günlerde gündemden düşmeyen Deniz Baykal'a sahip çıkarak "CHP’de genel başkanlık yapmış olan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye’nin bu kadar kederi varken olayı getirip diğer bir tartışma atmosferine çekmek hem partiye hem de Türkiye’ye ihanettir." tabirlerini kullandı.




Anayasa Mahkemesi'nin verdiği Ömer Faruk Gergerlioğlu kararının günler geçmesine karşın hala uygulanmaması eleştiren CHP Önderi, "Hani haksızlık karşısında dilsiz şeytandı? Bu mu adalet?" diye sordu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkındaki savlara dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "İçişleri Bakanı, aleyhine haber yapan Cumhuriyet'e 1 milyon liralık dava açıyor. Niçin, "Beni eleştiriyorsun" diye. Sen pirüpak olsaydın eleştirilmezdin. Hala rüşvet alan adamı saklıyorsunuz, isim vermiyorsunuz. Şayet rüşvet alan birisini koruyorsan sen de onun bir parçasısın aslında. Bahçeli de onun bir parçası" sözlerini kullandı.

Katarlılara 'peşkeş' çekildiğini söylediği Tank Palet Fabrikası hakkında açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, küme toplantısında bir de Erdoğan'ın husus hakkındaki birbirine zıt açıklamalarını içeren görüntü izletti. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'a sesleniyorum; Şayet yürekli ve namuslu birisiysen, benim önüme kim palavra söylüyor kim söylemiyor istediğin televizyona çıkalım tartışalım" dedi.

Kılıçdaroğlu konuşmasının bir kısmını Baykal'a ayırdı.



"Son günlerde garip bir tartışma var. Evvel kendi ailemize seslenmek zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana CHP’de genel başkanlık yapmış olan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Türkiye’nin bu kadar kaygısı varken olayı getirip öbür bir tartışma atmosferine çekmek hem partiye hem de Türkiye’ye ihanettir. CHP, onlar üzere değil tertemiz bir partidir, verilmeyecek hiçbir hesabımız yoktur."

Melih Bulu'ya reaksiyon...



"Bir insan bir misyona atandıktan sonra orayı kendine özel hapishanesi haline getirir mi? Melih Bulu getirdi. Öğrenciler, akademisyenler, çalışanlar istemiyor. O bütün kapıları kapatmış, gelenleri copluyor. Sen kendi hapishaneni kendin yaptın. Bu türlü bir akademisyen olabilir mi?"