Kılıçdaroğlu: Her kuruşun hesabını millete vereceğiz

CHP Basın Birimi'nden yapılan açıklamaya nazaran Kılıçdaroğlu, CHP vilayet liderleriyle görüntü konferans usulüyle görüştü. Kılıçdaroğlu, Kovid-19 salgını sırasında örgütler ve belediye liderlerinin başarılı çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Vilayet liderleri, milletvekilleri, parti meclis üyelerinin hoş bir imtihan verdiğini söz eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaşanan problemleri olabildiğince sağlıklı biçimde kavramaya ve o problemlere tahlil üretmeye de özel bir kıymet verdiklerini kaydetti.

Yaptıkları basın toplantılarının tamamında hükümete özel bir tenkit getirmeden problemlerin nasıl çözülmesi gerektiğini söz ettiklerini, iktidarın bunların bir kısmına uyduğunu bir kısmına uyumadığını lisana getiren Kılıçdaroğlu, "Ama şu gerçek ortaya çıktı; Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu tıp olaylarla karşılaşıldığında çok daha sağlıklı çok daha esaslı, kalıcı tedbirleri alacak olan partinin CHP olduğu ortaya çıktı" diye konuştu. 

Kemal Kılıçdaroğlu, 19 vilayette tarımda önemli sorun yaşandığını, afetlerin eserlere ziyan verdiğini lisana getirdi. CHP'li milletvekillerinin gelecek hafta Adana'dan Tunceli'ye kadar 19 ili ziyaret edeceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, vilayet liderlerinden milletvekillerini hasarın ağır olduğu yerlerdeki çiftçilerle buluşturmalarını istedi. Kılıçdaroğlu, bu vilayetlerden gelen raporlar çerçevesinde genel bir siyaset oluşturacaklarını belirtti.

Belediye meclisi toplantılarında çoğunluğun olduğu yerlerde büyük ölçüde belediye liderlerinin inisiyatiflerini kullanarak meselelere hakim olduğunu ve çözmeye çalıştığını aktaran Kılıçdaroğlu, çoğunluğun olmadığı yerlerde ise sorunla karşılaşıldığını kaydetti.

CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:



"Ama hiçbir belediye liderimiz 'Efendim ben sıkıntıyla karşılaşıyorum, elim kolum bağlandı bir şey yapamıyorum' demiyor, demeyecek de. Sizler vilayet lideri olarak her şartta belediye liderlerimize dayanak olacaksınız. Onların önüne çıkan maniler varsa o manileri aşmaya çalışacaksınız, onlara takviye vereceksiniz. Siyaseten şayet belediye liderimizi eleştiriyorsa o tenkitlere öncelikle yanıtı siz vereceksin. Vilayet lideri olarak cevabı siz vereceksiniz.

Münasebetiyle belediye liderlerimizin vazife yapmaması ya da çalışmaması için iktidar kanadı elinden gelen her türlü pürüzü gösteriyor ancak hangi pürüzü çıkarırlarsa çıkarsınlar bizim misyonumuz de bütün bu mahzurları aşmak, belde halkına hak ettiği hizmeti vermektir. Böylece CHP'nin lokal seçimlerde elde ettiği muvaffakiyetin kalıcı olması için belediye liderlerinin önüne çıkan mahzurları boşa çıkarmak belediye liderinin da vazifesi, belediye meclis üyelerin de vazifesi, milletvekillerinin de misyonu, MYK üyelerinin, parti meclisinin ve genel lideri olarak da hepimizin ortak misyonudur. Bu ortak görevi dayanışma içinde büyütmeliyiz."

'Sorunların çözülmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz'

Kılıçdaroğlu, kısır tartışmalardan örgütün kaçınması gerektiğine dikkati çekerek, bunlardan büsbütün soyutlanılmasını, önemli bir husus olmadığı sürece bu kısır tartışmalara girilmemesini istedi.

Halka var olan problemlerin nasıl çözülmesi gerektiğinin anlatılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:



"İktidar olmak istiyorsak halka umut vermeliyiz. 'Evet bunlar iktidara gelince sorunu çözerler.' Halk, belediyeler üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Türkiye'nin kalıcı bütün sıkıntılarını çözebileceğini görmeye başladı. Hasebiyle bizim vilayet liderlerimizin, ilçe liderlerimizin, milletvekillerimizin, belediye liderlerimizin meselelere kilitlenme ve problemleri çözme üzere bir misyonu var. Bu vazifesi halk yakında bize verecek, birinci seçimlerde bu görevi bize verecek. Millet ittifakı ile bir arada Türkiye'nin demokratikleşmesi, var olan sıkıntıların çözülmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bu bahiste kendinize güvenmeniz lazım."

Kılıçdaroğlu, Rize'de çay toplandığını, oraya birinci milletvekili takımı gönderenin CHP olduğunu, üreticinin meselelerini çözmeye çalıştıklarını belirtti.

'Bir gelirsizlik gerçeği ile karşı karşıya Türkiye'

Esnafın sıkıntı durumda olduğunu ve bu süreçte iş yerinde çalışanlara müsaade verildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Bir gelirsizlik gerçeği ile karşı karşıya Türkiye. Bu gerçeğin doğurduğu temel meseleler var. O problemleri nasıl çözeceğiz? Biz çözeceğiz. Bizim belediye liderlerimiz çözmeye başladılar. Türkiye genelinde önümüzdeki süreçte birinci seçimlerde çok daha kalıcı çok daha dengeli siyasetlerle biz çözeceğiz. Kısır tartışmalara girmeyin derken, inanç işlerine, Diyanet İşleri, müftülük, kilise, cemevi... Bu tartışmaların hiçbirisine girmeyeceğiz. Bu tartışmaların büsbütün dışında kalacağız. Neden? Herkesin inancına saygılıyız da ondan. Herkesin inancına saygılıysak bu tartışmalar yalnızca iktidarın tetiklediği ve bizim de tartışmalara taraf olursak bizim de başı olduğumuz bir pozisyon ortaya çıkar. Bu tartışmalara girmeyeceğiz. Asker... 'Genelkurmay şunu yaptı, asker bunu yaptı.' Buraya da girmeyeceğiz. Mescide, kışlaya siyaset girmeyecek, yargıya siyaset girmeyecek dedik. En başından beri söylediğimiz budur."

'Her kuruşun hesabını millete vereceğiz'



Esnafın, çiftçinin, KOBİ'nin, etrafın meselelerinin tartışılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Doğrudan vatandaşı ilgilendiren, direkt halkı ilgilendiren, bir sıkıntıyla karşı karşıya kalan ve bizden tahlil bekleyen vatandaşın problemine kilitleneceğiz, ona tahlil üreteceğiz. Bu bizim için çok bedelli." dedi.

Negatif lisan kullanmamaya bütün vilayet liderlerinin ihtimam göstermesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Kullanacağımız lisan şu, Türkiye bölgenin en güçlü devleti midir? Evet en güçlü devletidir. Türkiye bütün bu problemleri aşma kapasitesine sahip midir? Evet sahiptir. Tarih bunu göstermiş midir? Evet. Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıldığında en güç periyotlarda dahi Türkiye bütün problemlerini aşma kapasitesine sahiptir. Sorun nedir pekala? Sorun, Türkiye uygun yönetilmiyor. Uygun yönetilirse bunların tamamı aşılır. Biz ne yapıyoruz? Türkiye'yi güzel yöneteceğiz. Her kuruşun hesabını millete vereceğiz. Bizim iktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bizim iktidarımızda yoksulluk diye bir kavram olmayacak. Bunları söyleyeceğiz. Yani vatandaşa umut vereceğiz. Örnek mi istiyorsunuz? Belediyeleri örnek gösterebilirsiniz."

'Türkiye'yi bölgenin üretim üssü haline getireceğiz'

Bütün belediye liderlerine "bulunduğunuz beldede bir tek çocuk dahi yatağa aç girmeyecek" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Her çocuk huzur içinde akşam meskende yatağına girecek. Münasebetiyle bu çerçevede halka umut veren bir lisanı kullanacağız, negatif bir lisan kullanmayacağız. 'Mahvolduk, öldük, eyvah...' yok bu türlü bir şey... Tam aksine 'biz güçlüyüz, imkanımız var, Türkiye'nin imkanları var'... Evet hakikaten de var, Türkiye'nin imkanları. Türkiye güçlü, evet hakikaten de güçlü. Şunu söyleyin, bizim en büyük gücümüz nedir? Genç insan gücü. Nüfusun yarısından fazlası genç, taşı sıksa suyunu çıkaracak lakin artık işsiz. Biz bunların tamamına istihdam alanı yaratacağız, tamamı çalışacak, tamamı üretecek. Türkiye'yi bölgenin üretim üssü haline getireceğiz, bunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. Bizim Merkez Türkiye Projesi'ni asla unutmayın, 2035 yılına kadar kişi başı gelirin 20 bin dolar olmasını hedeflemiştir. Projenin bulunduğu alanda da kişi başına gelirin 25 bin dolar olması hedeflenmiştir. Onun üzerinde uzun uzun sosyoloğu da iktisatçısı, ekonometri uzmanı da tarımcısı da her alandaki uzman çalıştı, hasebiyle biz Türkiye'yi bölgenin her alanda değerli bir üretim üssü haline getireceğiz. Bunu da her gittiğiniz yerde söz edebilirsiniz."

Kılıçdaroğlu, CHP'nin her bölüme ulaşmayı hedefleyen tek parti olduklarına işaret etti.



Bir devir Türkiye'de yüz binlerce taşeron çalışanının bulunduğunu fakat bu emekçileri hiçbir siyasi partinin görmediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Tek parti biziz gören, örgütleyen. Erzurum'dan başlayıp İstanbul'a kadar, evvel dernek kurduran, ondan sonra bu derneklerle toplantı yapan, haklarını savunan ve sonunda da haklarını teslim eden tek partiyiz" diye konuştu.

Artık ikinci bir kümenin daha bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bunlar apartman vazifelileri. 1 milyonun üzerinde apartman vazifelisi var, yerleri, yurtları, kaldıkları yerler belirli. Buralara ulaşılacak. Apartman vazifelilerinin hakkı, hukuku nedir?" dedi.

Belediye liderlerine, "apartman görevlilerine mahalle mahalle belirli periyotlarda bir pazar günü sabah kahvaltısı vereceksiniz" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yeri geldiğinde ne diyorlar? 'CHP sağa kaydı'. Nasıl sağa kayıyor? Şayet siz kapıcının, apartman görevlisinin, taşeron çalışanının hakkını savunuyorsanız o vakit halkın partisi, ezilenlerin partisi oluyorsunuz demektir, ezilenlerin hakkına hukukuna sahip çıkıyorsunuz demektir. Tank paleti her yerde söyleyeceksiniz. Ulusal bir fabrikayı, Avrupa'nın en büyük tank-palet fabrikasını Katar Ordusu'na peşkeş çektiler. Erdoğan'ın akrabalarına, Ethem Sancak'a peşkeş çektiler. Kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekenin milliyetçiliğinden kuşku duyuyoruz aslında. Şayet milliyetçiysen kendi ordunun fabrikasına sahip çıkacaksın, bunu söyleyebilirsiniz her yerde. Süleyman Şah Türbesi, onu her yerde söyleyebilirsiniz. Kendi devrinde, iktidarında cumhuriyetten bu yana birinci sefer toprak kaybımız vardır. Kendi bayrağımızı kendi toprağımızdan indirdik, askerimizin sırtına da verdik Süleyman Şah'ın kemiklerini ve oradan kaçtık."

Kılıçdaroğlu, her vilayet liderinin, ilçe liderinin ve milletvekilinin belediye liderlerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Müfettiş ordusu gönderiyorlar. Çıkıp vilayet lideri olarak toplantı yapacaksınız, bizim belediye liderine İçişleri Bakanlığı bir müfettiş ordusu göndermiş, 'göndermezse namerttir' diyeceksiniz. Biz her kuruşun hesabını veririz ancak merak ediyoruz diyeceksiniz. Serik Belediyesinde iki bakanın huzurunda AK Parti ve MHP milletvekillerinin huzurunda, valinin huzurunda 500 bin liralık rüşvetten kelam edildi. Bunu söyleyen AK Parti Belediye Lideri. Niçin kimsenin sesi çıkmıyor, niçin kimse konuşmuyor? Bunu anlatacaksınız." şeklinde konuştu.



Antalya Kumluca Belediye Lideri ile ilgili partiden attıkları eski bir milletvekilinin başlattığı bir kampanya bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Aynı formda Yalova Belediye Lideri ile ilgili de. Yalova Belediye Liderinin hiçbir günahı yok. Bütün incelemeler yapılsın. Eyvallah. Biz inceleme, kontrol yapmayın demiyoruz, yapacaksınız lakin adil adaletli yapacaksınız, hakikat yapacaksınız. Buradan gideceğiz." ifadesini kullandı.

Vilayet liderlerine, "İktidar vurgusu yapmaktan da hiç çekinmeyin." diye seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Her cümlenizin sonunda sorunu aktardıktan sonra 'var sorun, hiç kimsenin ümitsizliğe kapılma hakkı yok, biz bu sorunu çözeceğiz, milletin, halkın takviyesiyle biz sorunu çözeceğiz. Türkiye, problemlerle boğuşan bir ülke değil, başarılarıyla övünen bir ülke olacaktır', bu türlü diyeceksiniz. Bugüne kadar Türkiye, meseleleri ile boğuşan bir ülke halindedir. Biz problemleri çözeceğiz ve başarılarımızla övüneceğiz, bütün dünyada. Bölgenin en güçlü ülkesi olacağız. Bunu inanarak, kararlılıkla söyleyeceğiz."