Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin kurtuluş çabasının kritik harekatlarından Büyük Taarruz’un 100’üncü yıl dönümünde Afyonkarahisar Kocatepe’de, Zafer Yolu boyunca 15 kilometre yürüdü.
Kılıçdaroğlu ve Uysal, beraberlerindeki parti yöneticileri, milletvekilleri ve partililer Büyük Taarruz’un 100’üncü yıldönümü aktiflikleri kapsamında Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine geldi. Kılıçdaroğlu ve Uysal, birinci olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının karargah olarak kullandığı Şuhut’taki Atatürk Evi’ni ziyaret etti. Ziyarette CHP ve DP genel liderleri anı defterine hislerini yazdı.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, anı defterine şunları yazdı: “Büyük Taarruz’un karargahında Türkiye’nin bağımsızlığını ve kurtuluşunda savaşanların karargahında olmak gelecek için umutlarımızı artırıyor. Tüm şehitlere, gazilere Allah’tan rahmet diliyor, onları hürmetle anıyorum.”
DP Genel Lideri Gültekin Uysal ise şöyle yazdı: “Büyük Atatürk, 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Anadolu’ya taşıdığınız yürek ve iradenin tepeye ulaştığı Kocatepe’ye tıpkı heyecanı yaşamak için yürüyoruz. Emanetiniz Türkiye Cumhuriyeti Devletini yeni bir yüzyıla ışık tuttuğunuz pahalarla taşıyacağız. Başta manevi huzurlarında hissettiğimiz Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Büyük Taarruz’un 100’üncü yılında tüm uğraş arkadaşlarınızı hürmet ve rahmetle Şuhut Atatürk Evi’nde anıyoruz.”
Çakırözü Köyü’nden başlayan ve Zafer Yolu boyunca devam eden yürüyüşe Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, CHP Gençlik Kolları’na üye gençler, partililer ve vatandaşlar ağır iştirak gösterdi. Beş saatten uzun süren seyahat boyunca marşlar, müzikler, türküler söylendi.
Kılıçdaroğlu ve Uysal, yürüyüşün belirli noktalarında durarak yurttaşlar ile selamlaştı ve sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Kocatepe Anıtı’na yaklaşık 1 kilometre kala mola verdi. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yemek aracından tahrana çorbası ve mısır ekmeği aldı. Kılıçdaroğlu ve Uysal, sabah saat 04.45’te Kocatepe Anıtı’na geldi ve anıta çelenk bıraktı.
'Büyük Taarruz’un 100. yılı hepimiz için kutlu olsun'
Demokrat Parti Genel Lideri Uysal, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Büyük Atatürk’ün 16 Mayıs 1919’da, Bandırma Vapuru ile Anadolu’ya taşıdığı cüret ve iradenin, tepeye çıktığı Kocatepe’den akarak 9 Eylül’de düşmanın denize dökülmesi ile bir arada genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yolu açılmıştır. Biz de bu manalı yürüyüş ile birlikte iliklerimize kadar; kıt kanaat imkanlarla, ‘iman varsa imkan da vardır’ diyerek yürüyen ecdadımızı andık. Bir defa daha büyük önder, büyük kumandan Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında tüm gayret arkadaşlarını, silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyoruz. Bize bıraktığı emanetleri ebediyen yarınlara taşımak ismine da bugün daima birlikte büyüttüğümüz bir umut var, bir irade var. Allah’ın müsaadesiyle, milletimizin de dayanağı ile bunu da en kısa müddette doruğa taşıyacağımızdan eminim. Büyük Taarruz’un 100. yılı hepimiz için kutlu olsun.”
'Bize düşen vazife, ikinci yüzyılda Türkiye’yi, cumhuriyeti; demokrasiyle taçlandırmak'
CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu:
“100 yıl geçti. Yeni bir yüzyıla başlıyoruz. 100. yılda burada olmaktan, bir evvelki yüzyılın atmosferini yaşamak için burada olmaktan son derece memnunum.
Önümüzdeki yüzyıla bakmalıyız. Daha hoş bir Türkiye’de yaşamak için; bağımsız, demokratik bir Türkiye’de yaşamak için bizden evvelkiler hayatlarını verdiler. Düşmanla göğüs göğüse gayret ettiler ve bugünkü bağımsız Türkiye’yi kurdular. Bize düşen misyon, ikinci yüzyılda Türkiye’yi, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırmak.
Biz, önümüzdeki nesillere hoş bir Cumhuriyet, demokrasisi gelişmiş bir Cumhuriyeti bırakmak zorundayız. O nedenle 100 yıl sonra burada olmaktan son derece memnunum. Ve biz önümüzdeki yüzyılda çok daha hoş bir Türkiye’yi el birliği ile gönül birliği ile kuracağız. Hayatlarını veren, şehit olan şehitlerimize; gazilerimize minnet borçluyuz. Onları rahmetle anıyoruz, hürmetle anıyoruz. Onlara büyük borcumuz var. O borcun bize yüklediği bir yükümlülük var. O yükümlülüğün temel normu da önümüzdeki yüzyılda Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaktır. Bunun için de her birimiz, geçmiş ayrılıklarımıza bakmadan daha sağlıklı ve daha hoş bir geleceği inşa etmek için gayret etmeliyiz. O uğraşın başlangıcı da burası olsun diyorum.”
