Kılıçdaroğlu: Manhattan'da hangi öğrenci kalacak?

Geçen hafta "Devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin ismi Recep Tayyip Erdoğan'dır" kelamları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 500 bin liralık tazminat davası açtığı CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin küme toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, 11 unsurda "Saray'da yaşayanlar ile Türkiye'de yaşayanların" ortasındaki farkları açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında “FETÖ’nün siyasi ayağı polemiği” yargıya taşındı. Karşılıklı açılan davalar sonrası gözler Kemal Kılıçdaroğlu’nda… Partisinin küme toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

* Bütün vatandaşlarımızdan istirham ediyorum. Asla ve asla ümitsizliğe kapılmayın. Bu ülkeye baharı daima birlikte getireceğiz.

SEYAHAT DAVASI BİR AYDINLANMA HAREKETİDİR

* Gezi Davası’nın yedinci duruşması bugün görülüyor.  Bir devrin savcılarının açtığı davalarla gençlerimiz, akademisyenlerimiz, sanatkarlarımız yargılanıyor. O savcılar kaçtı ancak davalar sürüyor.

* Gezi olayları hayatı sorgulayan gençlerin bir baskı rejimine karşı tepkileridir. Seyahat olaylarını bir aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerekiyor. Gençlerimiz hiç bir vakit ellerine silah almadı. Sazlarıyla, kelamlarıyla, pankartlarıyla reaksiyonlarını gösterdi. Yer yüzü sofraları kuruldu.

* Anayasanın 34. hususuna nazaran, herkes, evvelden müsaade almadan, silahsız ve akinsız toplantı ve şov yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.



* 1376 yurttaş, oturup Ben de oradaydım diye Seyahat Davası için bildiri yazmışlar. Şöyle diyorlar: Ben de oradaydım, ağaçlar, denizler ve tabiat benim kardeşim olduğu için. Bunun neresi hata?

TÜRKİYE TABLOSU: Konuşmasında bir karikatürü kameralara gösteren CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ismi geçen şirketleri ‘arpalık’ olarak kıymetlendirdi: Türkiye tablosu bu tablodur. Bu tablonun ardında milyonlarca işsiz var. Geçinemediği için intihar eden vatandaşlarımız var. Bu tabloda yedikçe doyman bir küme var.

ALT MAHKEME ÜST MAHKEMENİN KARARINI UYGULAMIYOR

* Osman Kavala 840 gündür tutuklu… AİHM’in kararı var, ‘serbest bırakın’ diye. Fakat üst mahkemenin verdiği kararı alt mahkeme uygulamıyor. O vakit bu ülkede adalet hiyerarşisine gerek var mı? Bu ülkede adalet var mı?

YARGI KULLANILARAK GENÇLERDEN İNTİKAM ALINMAZ

*  Her şeye karşın Seyahat Davası’nın adaletli bir halde sonuçlanmasını bekliyoruz. Her şeye karşın, birlikte yaşayacağız. Ve en kıymetlisi adalet istiyoruz. Daima birlikte demokrasiyi savunacağız.

* Yargıyı kullanarak gençlerden intikam alınmaz. Onlar bizim çocuklarımız.O çocuklar bizim evlatlarımız. Ne yapacaksın, mahpusa atıp gençliği karşına mı alacaksın? Bırak eleştirsinler, onlar genç.

AKLIMIZI BİRİLERİNE KİRALAMAYACAĞIZ

*  21’inci yüzyılda ben her şeyi bilirim demek, dünyanın en büyük palavrasıdır. Allah'ın bize verdiği en bedelli hazine akıldır. Aklımızı kullandığımız vakit bütün sıkıntıları aşabiliriz. Aklımızı kullandığımız vakit işsizliği, yoksulluğu önleyebiliriz. Soruları çözmenin yolu akıldır. Aklımızı birilerine kiralamayacağız.

* Şu soruları sormak lazım: Vatandaş niçin perişan? Emekli neden geçinemiyor? Neden işsizlik var? Hapishaneler neden tıka basa dolu? Neden Orta Doğu bataklığından şehitlerimiz geliyor? Neden parası olan dışarı çıkıyor da parası olmayan mahpusta?

DÖRT BEŞ YERDEN MAAŞ ALIYORLAR



* Yüz binlerce insan çöp konteynerlerinden beslenirken, neden Saray’a yakın kimileri ikişer üçer maaş alıyor? Gözün doymuyor, gidiyorsun dört beş yerden maaş alıyorsun.

* Saray’da hayat pahalılığından asla eser yok. Zira Saray’da yaşayan sosyetenin kira masrafı, elektrik masrafı, ulaşım masrafı, mutfak masrafı yoktur. 82 milyon olarak biz karşılarız. Lakin çifter çifter maaş alırlar o ayrı…

DEVLETİ YÖNETENLER VERGİ VERMEMEK İÇİN GERİYİ DOLANIYOR

* 83 milyon vatandaş vergi verirken devleti yönetenler vergi vermemek için geriyi dolanıyor. Neden? Vicdan sahibi, adalet isteyen her vatandaşın bu soruları sorması lazım. 21’inci yüzyılın Türkiye’sinden bahsediyorum. 17 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin acziyetinden bahsediyorum.

İSVİÇRE’DEN SAMAN İTHAL ETTİK



* Neden on binlerce ailenin elektriği, doğal gazı kesilir? Neden yurt dışından saman ithal ederiz? En son İsviçre'den saman ithal ettik. Bizi televizyon başında izleyen vatandaşlarım, senin artık bu gidişe dur demen lazım. “Yaptığınız yanlış” demeniz lazım.

MANHATTAN'DA ÖĞRENCİ YURDU

* Saray sosyetesinin gelecek telaşı yok. Yalnızca Türkiye'de değil ABD'de bile geleceklerini garantiye almış. Manhattan'da kamu kaynakları aktarılarak kendilerine gökdelen dikiyorlar. Öğrenci Yurdu yapıyoruz diyorlar, metrekaresi 10 bin dolar! Hangi öğrenci kalacak?

MAN ADASI ÜZERİNDEN VERGİ KAÇIRIRLAR

* Saray sosyetesinin gözünde devlet soyulacak bir organ olarak görülür. Saray sosyetesinde vergi vermek enayiliktir! Aile uzunluğu Man Adası üzerinden vergi kaçırırlar. Türkiye’de ise ödediğin verginin hesabını soramazsın.

50 BİN DOLARLIK ÇANTAYLA FAKİR MESKENLER ZİYARET EDİYORLAR

* Saray’ın Türkiye’si ile Halkın Türkiye’si farklı! Saraydakilerin işsizlik diye bir meseleleri yoktur. Saray’dakilerin yoksulluk diye bir sorunu yok. 50 bin dolarlık çantayla fakir konut ziyaretlerine gidiliyor. Saray’dakilerin gelecek diye bir kaygısı yok.

* Saray sosyetesinde vatan sevgisi yoktur. Tank Palet Fabrikası’nı bedelsiz olarak Katar Ordusu’na peşkeş çekenler vatansever olamaz. Buna dayanak olanlar ne milliyetçi ne vatansever olamazlar.

GÖZÜNÜZÜ TOPRAK DOYURSUN

* Saray sosyetesinde icra kavramı yoktur. Fakat vatandaşın 21 milyon 500 bin icra evrakı vardır.

* Gözünüzü toprak doyursun. 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraya göz diktiler. Biz lisana getirmesek onu da unutturacaklar. Nasıl doymaz adamlarsınız?

HÂKİM GÜÇLERİN TAŞERONU OLDULAR



* Saray sosyetesi devrinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde birinci defa saray bir vatan toprağı terk edilmiştir. Süleyman Şah Türbesi saray sosyetesinin buyruğuyla terk edilmiştir.

* Suriye konusunda tekraren yanlış yapıyorsunuz dedik. Suriye bataklığının bize maliyeti ağır oldu. Saray sosyetesi Suriye’de hükümran güçlerin taşeronluğuna soyundu.

*Avukatım “Size 500 bin liralık dava açtılar biz de açacak mıyız, açacaksak kaç liralık açacağız” dedi. Ben de “Açacağız, adamına nazaran biz de beş kuruşluk dava açacağız” dedim.