iltasyazilim
FD Üye
KılıkKıyafette Değişikik
Mustafa Kemalin kılık kıyafetle ilgili düzenlemeleri
KılıkKıyafette Değişikik
Toplumların kıyafet seçiminde, yaşanılan çağın benimsenen kültürün ve çevre (iklim) özelliklerinin etkileri görülmüştür Kılık giysi, insanların yaşam tarzlarını ve kültürlerini de yansıtır Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında ayrı kültürde çoğu halk müziği vardı Bu milletlerin giyim kuşamları birbirine hiç benzemezdi Ayrıca bilim adamları, memurlar ve ırk aralarında da giysi bakımından birlik yoktu Padişah II Mahmut, askerler ve devlet adamları arasında giysi birliği sağlamaya çalışmış, onların fesgiymelerini de mecburi tutmuştu Fes, Türklere has bir başlık değildi Başka ülkelerden alınmıştı Buluş olduğu için önce fes giyilmesine karşı çıkılmış, ama zamanla benimsenmiştir
Atatürk, Türk milletinin her alanda olduğu gibi, giyim konusunda da çağa üçgenin taban olmayan kenarı uydurmasını istiyordu Bununla ilgili düşüncelerini, yurt gezilerinde
millete anlattı
1925 yılı Ağustosu'nda Kastamonu ve inebolu'ya yaptığı gezide şunları söyledi: Fikrimiz, zihniyetimiz tepeden tırnağa kadar medenî olacaktır Medenî ve milletlerarası giysi milletimiz için lâyık bir
kıyafettir Onu giyeceğiz Atatürk bu gezisi sırasında herkese şapkayı tanıttı ve onun giyilmesini istedi Bu yenilik kısa sürede bütün yurda yayıldı
25 Kasım 1925 tarihinde şapka Giyilmesi Hakkında Kanunkabul edildi Kadınların çarşaf ve peçeyi atarak modern kıyafetleri benimsemeleri, vakit içinde hiçbir baskı olmadan gerçekleşmiştir
1934 yılında çıkarılan bir başka kanunla da din adamlarının ibadet yerleri haricen dinî kıyafetlerle gezmeleri yasaklandı, Ama dinî görevlilerin en yetkili kişileri, başkaca bırakıldı Kıyafette değiştirme, toplumda birlik ve beraberliği güçlendirdi Ayrıca, Türk milletine çağdaş bir dış görünüş kazandırdı *
Mustafa Kemalin kılık kıyafetle ilgili düzenlemeleri
KılıkKıyafette Değişikik
Toplumların kıyafet seçiminde, yaşanılan çağın benimsenen kültürün ve çevre (iklim) özelliklerinin etkileri görülmüştür Kılık giysi, insanların yaşam tarzlarını ve kültürlerini de yansıtır Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında ayrı kültürde çoğu halk müziği vardı Bu milletlerin giyim kuşamları birbirine hiç benzemezdi Ayrıca bilim adamları, memurlar ve ırk aralarında da giysi bakımından birlik yoktu Padişah II Mahmut, askerler ve devlet adamları arasında giysi birliği sağlamaya çalışmış, onların fesgiymelerini de mecburi tutmuştu Fes, Türklere has bir başlık değildi Başka ülkelerden alınmıştı Buluş olduğu için önce fes giyilmesine karşı çıkılmış, ama zamanla benimsenmiştir
Atatürk, Türk milletinin her alanda olduğu gibi, giyim konusunda da çağa üçgenin taban olmayan kenarı uydurmasını istiyordu Bununla ilgili düşüncelerini, yurt gezilerinde
millete anlattı
1925 yılı Ağustosu'nda Kastamonu ve inebolu'ya yaptığı gezide şunları söyledi: Fikrimiz, zihniyetimiz tepeden tırnağa kadar medenî olacaktır Medenî ve milletlerarası giysi milletimiz için lâyık bir
kıyafettir Onu giyeceğiz Atatürk bu gezisi sırasında herkese şapkayı tanıttı ve onun giyilmesini istedi Bu yenilik kısa sürede bütün yurda yayıldı
25 Kasım 1925 tarihinde şapka Giyilmesi Hakkında Kanunkabul edildi Kadınların çarşaf ve peçeyi atarak modern kıyafetleri benimsemeleri, vakit içinde hiçbir baskı olmadan gerçekleşmiştir
1934 yılında çıkarılan bir başka kanunla da din adamlarının ibadet yerleri haricen dinî kıyafetlerle gezmeleri yasaklandı, Ama dinî görevlilerin en yetkili kişileri, başkaca bırakıldı Kıyafette değiştirme, toplumda birlik ve beraberliği güçlendirdi Ayrıca, Türk milletine çağdaş bir dış görünüş kazandırdı *