iltasyazilim
FD Üye
Kilisin Tarihi eserleri nelerdir,Kilisin Gezilecek Yerleri,Kilisin Gezilecek mekanları,Kilisin Tarihi Yerleri nedir
Kilis İli Tarihi Yerleri
Ravanda Kalesi
Kilis, Polateli İlçesi Belenözü köyü yakınındaki Ravanda Kalesi, Kilis şehir merkezine 24 kilometredir
Kalede kazıbilimsel bir egzersiz yapılmadığından aidiyeti hakkındaki bilgiler yoruma ve yörenin birincil sahiplerine dayanmaktadır Yesemek ’teki Hitit Heykel İşliği yöreye yakın olduğundan kalenin Hitit yapısı ya da Hititler tarafından kullanıldığı görüşü oldukça yaygındır
Ravanda Kalesi ’ne ait basılı kaynaklara dayalı bilgiler XI Yüzyıla ve bu yıllardaki Haçlı Seferleri ’ne dayanmaktadır 1097 yılından itibaren adından sıkça söz edilen kale, IHaçlı Seferleri ’ ne katılan Baudoin ’le anılmaya başlandı ve giderek ünlendi
XII Yüzyıldan XVI Yüzyılın başlarına kadar dağıtılmış beylik ve devletlerce (Selçuklu, Artuklu, Eyyübi, MemlukKölemen) kullanılan Ravanda Kalesi, 1516 yılından sonradan Osmanlı İmparatorluğu ’nun eline geçmiştir
İslam kaynaklarında “erRavendan , Haçlı kaynaklarında “Ravendel Ravandal Ravenel , Ermeni kaynaklarında da “Aréventen olarak geçen kale, tarihsel işlem içersinde bölgeye hakim tüm beylik ve devletlerce garnizon olarak kullanılmıştır Özellikle VIIYüzyılın ortalarında bölgede yaşanan Hıristiyan – Müslüman çatışmasında “Avasım, Sügur adı verilen bölge içinde kalan Ravanda Kalesi, İslam devletlerince Hıritiyan Bizans ’a aleyhinde verilen savaşlarda manâlı bir askeri üs olmuştur
Ravanda Kalesi görüş alanı epeyce geniş, yüksek konik bir tepecik üzerine yapı edilmiş ve tepenin yamaçları da çıkışı engelleyecek değin diktir
Kaleye ait bütün yapılar zirvedeki düzlükte olup, düzlük sularla çevrilidir Surları, köşeli ve yarım yuvarlak burçları, su sarnıcı ve oldukça büyük bir yapıya ait olduğu sanılan inşa kalıntısı kaleden günümüze kalan mimari başlıca mimari değerlerdir
Kasteller (Çeşmeler)
Lokal ağızda “çeşme anlamında kullanılan bu sözcük, Arapça kökenli olmasına karşın Karacaoğlan ’ın dizelerinde de yer almıştır “Munbuc ’un kapısı altın tokalı Kimse yaptırmamış alın yazısı yıkalı Yüce şadırvan çatal birkeli Katsalında apdest alanlar hani Karacaoğlan Hayatı ve Şiirleri, SNERGUN, 1942, s101
İlde bulunan “16 kastelden (çeşme) bir kısmı özgünlüğünü yitirmiş, bir kısmı da susuzdur Aşağıda açıkladığımız kasteller taşınmaz kültür varlığı olarak kayıt edilmiş yapılardır
Yöredeki kastel, sebil ve şadırvanların suyu kent dışarıda (ilezi) açılan kuyulardan ve kaynak suları çevresinde yapılan kaptaşlardan sağlanıp; mesken birimlerine kanallar, su depoları, maskemler (savak, maslak) ile getirilmiştir
• Salih Ağa Kasteli
• İpşir Paşa Kasteli
• Fellah Kasteli
• Kurdağa Kasteli
• Nemika Kasteli
Hamamlar
Kilis ’te taşınmaz kültür varlığı günümüze ulaşan beş tane hamam vardır Eskiden bu hamamlar, katı evsel atıkların (yöredeki adı ‘külhan zibili ’) yakılmasıyla ısınır (külhanda yanan zibilin külüne ‘kursümbül kursünbül ’ denir; duvar sıvasında ve damlarda dolgu malzemesi olarak kullanılır) ve kentte bugünkü gibi kaba çöp deponi alanı olmazmış Bu alışılmışlık yöre ağzında “külhan zembili (külhanda yakılacakların doldurulduğu hasırdan yapılmış araç) , “külhan zibili (hamamda yakılmak üzere toplanan katı atıklar) , “külhan şilifi ( külhanda yakılacakların doldurulduğu kıldan üretilmiş büyük torba) , “külhancı eşeği (külhan zibili ve külhan şilifi içeren eşek) gibi söz öbekleri doğurmuştur
Belirttiğimiz bu hamamlar haç planlı, dört eyvanlı ve köşe hücreli olup; hepsinde, “soğukluk, ılıklık, sıcaklık bölümleri vardır Kilis ’teki hamamlarda diğer taraftan “mağdas adı verilen “su tekneleri bulunmaktadır Bambaşka din ve inançlı kişilerle birlikte yaşamış Kilisli bu “mağdasları Yahudilerin kullanması için yapmış, yaptırmıştır
• Eski Hamam
• Hoca Hamamı
• Paşa Hamamı
• Hasan Bey Hamamı (Çukur Hamamı)
• Tuğlu Hamamı (Yeni Paşa Hamamı, Daltaban Paşa Hama
Konaklar
Konut yaptıracak olanlar ustaya gider:bizim evde kibleye, boyraza karşı iki taga (pencere) bir kapı ev yaptıracağım diyerek taş ustasıyla anlaşırmış
Yapım işi saptanan zamanda bitmezse ev sahibi çalışanlara yemek verirmiş ‘Hamislik ’ adı bahşedilen bu yemek yemek verilmezse yonucular kendi aralarında ‘sevimli gel ’ diye müşterek konuşurlarmış
Yonucular işe ustada önce geldiği için evin hanımı ustadan önce tanırlarmış Sanatkâr meslek yerine geldiğinde yonuculara! musavat iyi mi? ’ diye sorar; musavat yani evin hanımı güler yüzlüyse ‘evet sanatkâr musavat iyi ’ der; asık suratlı ise ‘değil artist, musavat taş keşkeşe ’ dermiş
• Kilis Evi
• Neşet Efendi Konağı
• Yaşam Alanları Kullanılan Mekanlar
• Ahmet Bey Konağı
• Azize Uygur
• Hayrettin Mimaroğlu
• Kifayet Barışkan
• Meliha Üzümbalı
• Muhlis Salihoğlu
• Safder Tümay
• Zübeyde Ülgen Neci
Örenin Kültür Daha Aşağı Yapısı Kazıbilimsel Alanlar
YÖRENİN KÜLTÜR ALTYAPISI
Mezopotamya ’dan Filistin ’e kadar uzanan Verimli Hilal Bereketli Hilal (Fertile Crescent) Bölgesi ’nin kuzeybatı kısmında yer alan Kilis ve yöresi; aynı vaktinde Küçük Asya ’yı Ön Asya ’ya bağlayan yollardan biri üzerindedir
Arkeobotanik araştırmalarına kadar buğday, arpa, zeytin, üzüm gibi yeme içme kültürüyle ilgili tarımsal ürünlerin kültüre edildiği topraklar olan “ Verimli Hilal Bölgesi bununla birlikte neolitik, kalkolitik kültür katmanlarının (Tell Halaf Tel Halaf Halaf ve Telel Obeyd Kültürleri) da yayılımı alanı içerisindedir
Kilis ’te Yapılan Kazıbilimsel Çalışmalar
Kilis ve yöresinde 1968 yılında başlayan arkeolojik araştırmalar 1987, 1988 yıllarında arkeolojik yüzey araştırmalarına, 1989 ’da da kazıbilimsel kazı çalışmalarına dönüşmüştür
TCKültür ve Turizm Bakanlığı ile Hacettepe Üniversitesi mali destekleriyle sürdürülen bu çalışmalara Alman Arkeoloji Enstitüsü, İngiliz Arkeoloji Enstitüsü, TCKilis Valiliği ve Kilis Belediyesi de katkı maddesi sağlamıştır
20002003 yıllarında gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında bölgede toplam 147 adet arkeolojik merkez (62 höyük, 8 tepe yerleşmesi, 22 yamaç yerleşmesi, 16 düz mekan, 11 kale, 17 paleolitik buluntu, 6 kaya oyuğu mezarı, 6 kabristan, 3 doğal mağara, 2 kireçtaşı ocağı, 1 su kanalı, 1 su kemeri) saptanmıştır
Yüzey araştırmalarında 39 Geç Kalkolitik Çağ, 47 Eski Tunç Çağı, 38 Orta Tunç Çağı, 39 Geç Tunç Çağı, 40 Demir Çağı yerleşimi belirlenmiştir
Bugüne dek yapılan tüm arkeolojik çalışmalara kadar yörede Geç Kalkolitik Dönem ’den (MÖ:3500 3000) Roma İmparatorluğu Dönemi ’ne kadar (30 395) süren stratigrafik bir senaryo söz konusudur
Ören Yerleri
Kurukastel Ören Yeri
Kilis İli ’nin kuş uçumu 3 km batısında yer almaktadır Kurukastel su kaynağının kuzeyindeki üzüm bağlarının bittiği yerde başlayan takriben 3040 m yükseklikteki yokuş kazıbilimsel mesken yeridir
Üstte bulunan gözetleme kulesi ve çevresindeki mimari kalıntılar “IDerece ; tepenin güneyi eteğinde konuşlanan mesken yeri de “III Derece arkeolojik sit olabilecek değerlerdir
Ağcakent Ören Yeri
Musabeyli İlçesi Akçakent Köyü Haraba yöresindedir Erken Bizans Dönemi ’ne ait bir köy yerleşkesi olduğuna dair kazıbilimsel buluntu ve kalıntılar vardır Kireç Taşı kökenli moloz taştan yapılmış bu kalıntıların bulunduğu alan mozaik çizgili ve üzeri örtülüdür
Askeri Yapılar
Evliya ÇELEBİ Seyahatnamesi ’nde Kilis ’te kale ve surlardan söz etmesine karşın günümüze bu yapılardan hiçbiri ulaşamamıştır
Ravanda Kalesi
Afrin Çayı ’nın doğusunda Belenözü Köyü sınırlarındadır Oldukça geniş bir açısı olan kale yüksek konik bir yığın üstüne kurulmuştur Kaleye ait yapılar zirvedeki düzlüktedir
Surlar ve birbirinden bambaşka uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak şeklinde olan burçlarının bir kısmı hala ayaktadır Kalenin içinde iki büyük su sarnıcı ile büyük bir yapıya ait olduğu sanılan harabeler vardır Yörede arkeolojik bir alıştırma yapılmadığından aidiyeti hakkındaki bilgiler tahmine ve yörenin birincil sahiplerine dayanmaktadır Yesemek yerleşimi yöreye yakın olduğundan Hitit yapısı (İHakkı Konyalı ’ya göre kalede Hitit mimarisine ilişkin izler vardır) ya da Hititler göre kullanıldığı görüşü epeyce yaygındır
Kaleye ait muhakkak bilgiler XI Yüzyıla ve bu yıllardaki Seferleri ’ne dayanmaktadır İslam kaynaklarında “erRavendan , Haçlı kaynaklarında “RavendelRavandalRavenel , Ermeni kaynaklarında da “Aréventan olarak geçen kale, tarihsel işlem içerside bölgeye baskın olan tüm devletlerce kullanılmıştır Bilhassa VII Yüzyılın ortalarında bölgede yaşanan HıristiyanMüslüman çatışmasında “Avasım,Sügur adı bahşedilen bölge içersinde yer alan Ravanda Kalesi İslam Devletlerince Hıristiyan Bizans ’a karşısında verilen savaşlarda kayda değer bir askeri olmuştur 1097 yılından itbaren adından sık sık söz edilen kale, IHaçlı Seferi ’ne katılan Baudouin ’le öne çıktı ve ünlendi XII Yüzyıldan XVI Yüzyılın başlarına kadar değişik beylik ve devletlerce (Selçuklu, Artuklu, Eyyübi, Memluk) kullanılan Ravanda Kalesi 1516 yılından sonradan Osmanlı İmparatorluğu ’nun eline geçti
Cami ve Mescitler
Osmanlı Devleti kayıtlarına tarafından Kilis ’te “55 cami, “10 mescit bulunmakta Lakin bunlardan “11 cami, “2 mescit günümüze ulaşabilmiş; “13 cami sonra yapılan onarımlarla özgünlüğünü yitirmiş; “31 cami de adamakıllı değil olmuştur
Ulu Cami, Alacalı Cami, Akcurun Camisi ve Ali Çavuş Camisi Osmanlı Dönemi öncesi yapılardır
Bu dönem yapılarından Ali Çavuş Camisi ’nin adı kalmış; Alacalı Cami onarımlarla özelliğini yitirmiş olup; özgünlüğünü koruyarak günümüze ulaşabilen yalnızca Ulu Cami ile Akcurun Camisi ’nin minaresidir
Diğer cami ve mescitler Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarıdır
• Osmanlı Dönemi Öncesi Yapılar
• Osmanlı Devleti Dönemi ’nde Yapılan Camiler
Ulu Cami (Camii Kebir)
Kilis ’in en eski mahallelerinden Hacı Gümüş Mahallesi (Hurufat Defteri ’ndeki kayıtlarda Sibat Mahallesi) Yüce Cami Cadde, No:41 adresinde yer alan bu cami Kilis ’in en eski ve en büyük camisidir
Kıbleye parelel olarak uzanan dikdörtgen planlı ve mihrap önü kubbeli olan bir camidir Kubbesinin doğu ve batı bölümleri çapraz tonozlarla örtülüdür Son cemaat yeri olmayan caminin mihrap önü kubbesi, “730 m çapında olup; iki sahın boyunca uzanmaktadır Dört tane gömme ayağa oturan kubbe tuğladan üretilmiş ve dışı saçla kaplanmıştır İçi dairesel dışı onikigen olan kubbe kasnağında, kemerli on iki pencere bulunmaktadır
Harimin orta eksenine yerleştirilen mihrap sivri kemerlidir Nişindeki mukarnaslar ile ahşap malzemeden üretilmiş minber, yapılmıştır
Caminin harimi kuzeydeki avluya açılmakta olup, avlunun doğusunda ve batısında medrese hücreleri bulunmaktadır
Avluya, kuzeydoğudaki portaldan ve batıdaki kapıdan girilmektedir Basık kemerli kapı açıklığından çapraz tonozla örtülü ara mekana geçilir Beşik ve çapraz tonozlarla örtülü avlunun etrafındaki hücrelerle revak, düz damlıdır
Avlunun kuzey yönünde toplama ayakların ikisinde birer mihrap nişli vardır Sivri kemerli, üzeri çapraz tonozlarla örtülmüş revaklı alan, geçmişte (Hurufat Defteri kayıtlarındaKilis ’te Camii Kebir, Şafiye Mescidi) “Şafiler Mescidi Cami Kebir Eyvanında Şafii Camii olarak kullanılmıştır
Kaidesi kare planlı olan minare sarısarımtrak ve siyah akıcı kesme taşlardan yapılmıştır Kaidenin üst köşeleri pahlı olup, güney yönünde basık kemerli bir kapısı vardır
Çokgen olan minare gövdesi sekizgen bir kundura üzerinde yükselmektedir Minarenin peteği ile külahı, bileziksiz gövdesi gibi yalındır Alemi bulunmayan minare, tek şerefelidir Şerefealtı bindirmeliklerindeki mukarnaslarla peteğin üst kısmına kenar işlemesi tekniğiyle yapılmış yıldız motifleri yapının dikkat çeken süslemeleri arasındadır
Camideki sinyâl süslemeler harime açılan portalda, portalın iki tarafındaki mihrabiyelerin üzerinde ve mihrapta toplanmıştır Yuvarlak kemerli portalın kemer karnı ve kemerin bindiği gömme ayaklarda sekizgen; daha alçak kemerde kare, dikdörtgen; baş kemerde de dikdörtgen geometrik şekillere yer verilmiştir Portalın iki yanına yer alan mihrabiyeler de pahlı silmelerle çevrilmiştir
Yaptıranı ve yapanı bilinmez bu camide renkli, düzgün kesme taş kullanılmış olup; 1924 yılındaki onarımını Halep ’in ünlü mimarı Hacı Ahmet Azizi gerçekleştirmiştir
Akcurun Camisi
Hacı İlyas Mahallesi ’nde (eski kayıtlarda Kızılca Mahallesi) kendi adıyla tanıdık çarşıdadır
Kilis ağzında “curun sözcüğü “yalak, havuz anlamını taşıdığından, caminin içindeki kuyunun havuzu nedeniyle bu adı (curun, ak taştan yapılmış havuz) vermişlerdir Geniş bir avlusu bulunan caminin çevresi medrese hücreleri ile çevrilidir
Akcurun Camisi dikdörtgen planlı olup; iki sahınlı son cemaat yeri ile tek sahınlı harimden oluşmuştur Son cemaat yeri çapraz tonozlarla örtülmüş; tonozlar da; beş yığma, beş gömme ayaklarla harimin kuzey tarafındaki konsola oturtulmuştur
Son cemaat yerinden harime basık kemerli bir bir kapıdan girilir Kapının iki yanında dikdörtgen biçiminde düz atkılı üç tane pencere vardır
Süslenmemiş bir niş olan mihrap oldukça sadedir İki yanında dikdörtgen biçimde düz atkılı iki, üstünde de, sivri kemerli muhdes büyük bir pencere vardır
Mihrabın sağ tarafında mermerden üretilmiş minber de mihrap gibi yalın ve süssüzdür
Avlunun kuzeybatı yönünde olan minarenin dikdörtgen bir kaidesi olup; kaidenin üstteki köşeleri pahlıdır Sekizgen olan pabuçla minarenin gövdesi aralarında iki tane sekizgen silme vardır Gövdesinde bir tane kuşak yer alan minarenin şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuştur
Alacacı Camisi (Katran Camisi)
1460 yılında Hacı Yusuf Ramazanoğlu Emir Nasreddin yaptırılan bu cami İnaplıkütah Mahallesi ’nde ( Hurufat Defterlerindeki kayıtta Kızılca Mahallesi İplik Pazarı ) olup, öteki adı da Ufak Cami ’dir
Yöre halkının “Katrancı Camisi adıyla andığı bu yapı gördüğü onarımlarla özgünlüğünü yitirmiş yerine 1962 yılında bugünkü cami yapılmıştır
Osmanlı Devleti Dönemi ’nde Yapılan Camiler
• Tekke (Tekye) Camisi
• Hacı Derviş Camisi
• Kadı Camisi
• Muallâk Camisi (Hasan Bey Camisi)
• Hindioğlu Camisi
• Çalık Camisi
• Pirlioğlu Camisi
• Hasan Attar Camisi
• Zeytinli Camisi
• Şeyh Camisi
• Cüneyne Camisi
• Şeyh Hilal Camisi (Şeyh Ahmet Camisi)
• Şeyh Süveden Camisi (Hacı Özbek Camisi)
• Tabakhane Camisi
• Murtaza Ağa Camisi
• Şeyh Süleyman Camisi ( Şeyhler Camisi)
• Kürtler Camisi
• Mehmet Paşa Camisi Minaresi
• Şeyh Efendi Tekkesi (Nakşibendî Tekkesi)
Tekke (Tekye) Camisi
Cumhuriyet Alanı yakınında olup adını verdiği Tekke Mahallesindedir Bir Takım kaynaklarda “Canbolai Camisi, Canboladiyye Camisi, Canboladoğlu Camisi adlarıyla geçen cami “Canbolad Paşa Külliyesi ’nin merkez yapısıdır
Evliya Çelebi ’nin “Canboladoğlu ’nun padişahane (padişaha yakışacak) camii sözüyle betimlediği bu caminin, vakfiyesindeki (vakıf senedi) adı, “Tekke Camisi ’dir
Canbolad Bey Mevlana Celaleddini Rumi ’nin hayranlarındandı; onun namına yaptırdığı tekkenin önüne bu camiyi yaptırdı ve “Tekye Camisi adını verdi
Bu cami taşıdığı teknik özellikler yanında, görünüm itibarıyla da yöresindeki benzeri yapılardan farklı olup; yerel teknik uygulamaların açık havada Osmanlı sanatıyla entegre olmuş nitelikler taşımaktadır
Görünüm mimarisi bakımından Kilis ’in en önemli camisi olan bu yapı kuzey yönü ve buradaki cümle kapısı, kapının doğusundaki ve batısındaki pencereler, pencere alınlıklarındaki çiniler, çörtenler ve çörtenlerin altındaki rozetler, ustalıkla sanatı birleştiren uygulamalardır
Yapının öteki üç cephesinde altlı üstlü pencereler (üst pencereler vitraylı) yer almaktadır Bu pencerelerin tümü düz atkılı ve dikdörtgen olup, pervazları siyah, sarı renkli mermerdir
Yöresi medrese hücreleri ile çevrili olan caminin, geniş bir avlusu ve görkemli bir antre kapısı vardır Zemini beyaz taşlarla döşenmiş olan avlunun sağında çift bilezikli bir kuyu ve önünde taştan üretilmiş bir abdesthane bulunmaktadır
Harimi örten tek büyük bir kubbe, beş kemerli son cemaat yeri ve kare planı yapının temel özelliklini oluşturur
Çokgen kasnaklı olan kubbe, “1440 metrelik çapıyla Kilis ’in en büyük kubbesidir Son cemaat yeri ile harimin tüm alanı kubbelerle örtülmüştür Büyük kubbe ihtişamlı görünümü ve öteki kubbelerle düzenli uyumuyla dikkatleri üzerine çekmektedir
Tekke Camisi ’nin akıldan çıkmayacak bölümleri mihrabı ve minberi olup; fayda kadar (taş işçiliği ) kullanılan taşlar ve renkler de belleklerde iz bırakacak dek güzeldir
Mihrabın taşlarının özenli ve düzenli işlenmesi, kimi meraklılara göre caminin yapım tarihinin hangi tarihte yapıldığının ipucunu verir
Dokuztaş basamakla çıkılan minberde de, yapı ve renk bakımından öbür taşlar kullanılmıştır Evliya Çelebi ’nin de hayranlıkla betimlediği bu inşa döneminin en hoş örneklerinden biridir
Yarım daire biçimindeki mihrabı, Kilis ’te özgünlüğü koruyan iki mihraptan biridir Renkli bilye kullanılarak yapılan süslemeleri, birbirine geçen motifleriyle Zengi ve Memlük sanatı izlerini taşır
1553 yılında yapılan minberin tümü renkli misket, özgündür Harimdeki alaka çeken objelerin başında gelen minber, mermer işçiliği yanında nebati ve geometrik örgeleriyle ünlüdür
Harimin kuzey yönünde ağaçtan yapılmış mahfiller de benzersiz olup, balkon biçimindedir
Minare caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat yerinin derhal yanındadır Siyah ve beyaz kesme taşlardan yapılan kaidenin köşeleri mukarnaslı, gövdesi de üç bileziklidir Silindirik bir görünümü olan beden yuvarlak olmayıp çokgendir Kilis ’in en yüksek minaresi olan bu yapının şerefe altı derin hücreli mukarnaslarla doldurulmuştur Külahı da taş olan minarenin, mazgal şeklinde beş adet penceresi vardır *
Kilis İli Tarihi Yerleri
Ravanda Kalesi
Kilis, Polateli İlçesi Belenözü köyü yakınındaki Ravanda Kalesi, Kilis şehir merkezine 24 kilometredir
Kalede kazıbilimsel bir egzersiz yapılmadığından aidiyeti hakkındaki bilgiler yoruma ve yörenin birincil sahiplerine dayanmaktadır Yesemek ’teki Hitit Heykel İşliği yöreye yakın olduğundan kalenin Hitit yapısı ya da Hititler tarafından kullanıldığı görüşü oldukça yaygındır
Ravanda Kalesi ’ne ait basılı kaynaklara dayalı bilgiler XI Yüzyıla ve bu yıllardaki Haçlı Seferleri ’ne dayanmaktadır 1097 yılından itibaren adından sıkça söz edilen kale, IHaçlı Seferleri ’ ne katılan Baudoin ’le anılmaya başlandı ve giderek ünlendi
XII Yüzyıldan XVI Yüzyılın başlarına kadar dağıtılmış beylik ve devletlerce (Selçuklu, Artuklu, Eyyübi, MemlukKölemen) kullanılan Ravanda Kalesi, 1516 yılından sonradan Osmanlı İmparatorluğu ’nun eline geçmiştir
İslam kaynaklarında “erRavendan , Haçlı kaynaklarında “Ravendel Ravandal Ravenel , Ermeni kaynaklarında da “Aréventen olarak geçen kale, tarihsel işlem içersinde bölgeye hakim tüm beylik ve devletlerce garnizon olarak kullanılmıştır Özellikle VIIYüzyılın ortalarında bölgede yaşanan Hıristiyan – Müslüman çatışmasında “Avasım, Sügur adı verilen bölge içinde kalan Ravanda Kalesi, İslam devletlerince Hıritiyan Bizans ’a aleyhinde verilen savaşlarda manâlı bir askeri üs olmuştur
Ravanda Kalesi görüş alanı epeyce geniş, yüksek konik bir tepecik üzerine yapı edilmiş ve tepenin yamaçları da çıkışı engelleyecek değin diktir
Kaleye ait bütün yapılar zirvedeki düzlükte olup, düzlük sularla çevrilidir Surları, köşeli ve yarım yuvarlak burçları, su sarnıcı ve oldukça büyük bir yapıya ait olduğu sanılan inşa kalıntısı kaleden günümüze kalan mimari başlıca mimari değerlerdir
Kasteller (Çeşmeler)
Lokal ağızda “çeşme anlamında kullanılan bu sözcük, Arapça kökenli olmasına karşın Karacaoğlan ’ın dizelerinde de yer almıştır “Munbuc ’un kapısı altın tokalı Kimse yaptırmamış alın yazısı yıkalı Yüce şadırvan çatal birkeli Katsalında apdest alanlar hani Karacaoğlan Hayatı ve Şiirleri, SNERGUN, 1942, s101
İlde bulunan “16 kastelden (çeşme) bir kısmı özgünlüğünü yitirmiş, bir kısmı da susuzdur Aşağıda açıkladığımız kasteller taşınmaz kültür varlığı olarak kayıt edilmiş yapılardır
Yöredeki kastel, sebil ve şadırvanların suyu kent dışarıda (ilezi) açılan kuyulardan ve kaynak suları çevresinde yapılan kaptaşlardan sağlanıp; mesken birimlerine kanallar, su depoları, maskemler (savak, maslak) ile getirilmiştir
• Salih Ağa Kasteli
• İpşir Paşa Kasteli
• Fellah Kasteli
• Kurdağa Kasteli
• Nemika Kasteli
Hamamlar
Kilis ’te taşınmaz kültür varlığı günümüze ulaşan beş tane hamam vardır Eskiden bu hamamlar, katı evsel atıkların (yöredeki adı ‘külhan zibili ’) yakılmasıyla ısınır (külhanda yanan zibilin külüne ‘kursümbül kursünbül ’ denir; duvar sıvasında ve damlarda dolgu malzemesi olarak kullanılır) ve kentte bugünkü gibi kaba çöp deponi alanı olmazmış Bu alışılmışlık yöre ağzında “külhan zembili (külhanda yakılacakların doldurulduğu hasırdan yapılmış araç) , “külhan zibili (hamamda yakılmak üzere toplanan katı atıklar) , “külhan şilifi ( külhanda yakılacakların doldurulduğu kıldan üretilmiş büyük torba) , “külhancı eşeği (külhan zibili ve külhan şilifi içeren eşek) gibi söz öbekleri doğurmuştur
Belirttiğimiz bu hamamlar haç planlı, dört eyvanlı ve köşe hücreli olup; hepsinde, “soğukluk, ılıklık, sıcaklık bölümleri vardır Kilis ’teki hamamlarda diğer taraftan “mağdas adı verilen “su tekneleri bulunmaktadır Bambaşka din ve inançlı kişilerle birlikte yaşamış Kilisli bu “mağdasları Yahudilerin kullanması için yapmış, yaptırmıştır
• Eski Hamam
• Hoca Hamamı
• Paşa Hamamı
• Hasan Bey Hamamı (Çukur Hamamı)
• Tuğlu Hamamı (Yeni Paşa Hamamı, Daltaban Paşa Hama
Konaklar
Konut yaptıracak olanlar ustaya gider:bizim evde kibleye, boyraza karşı iki taga (pencere) bir kapı ev yaptıracağım diyerek taş ustasıyla anlaşırmış
Yapım işi saptanan zamanda bitmezse ev sahibi çalışanlara yemek verirmiş ‘Hamislik ’ adı bahşedilen bu yemek yemek verilmezse yonucular kendi aralarında ‘sevimli gel ’ diye müşterek konuşurlarmış
Yonucular işe ustada önce geldiği için evin hanımı ustadan önce tanırlarmış Sanatkâr meslek yerine geldiğinde yonuculara! musavat iyi mi? ’ diye sorar; musavat yani evin hanımı güler yüzlüyse ‘evet sanatkâr musavat iyi ’ der; asık suratlı ise ‘değil artist, musavat taş keşkeşe ’ dermiş
• Kilis Evi
• Neşet Efendi Konağı
• Yaşam Alanları Kullanılan Mekanlar
• Ahmet Bey Konağı
• Azize Uygur
• Hayrettin Mimaroğlu
• Kifayet Barışkan
• Meliha Üzümbalı
• Muhlis Salihoğlu
• Safder Tümay
• Zübeyde Ülgen Neci
Örenin Kültür Daha Aşağı Yapısı Kazıbilimsel Alanlar
YÖRENİN KÜLTÜR ALTYAPISI
Mezopotamya ’dan Filistin ’e kadar uzanan Verimli Hilal Bereketli Hilal (Fertile Crescent) Bölgesi ’nin kuzeybatı kısmında yer alan Kilis ve yöresi; aynı vaktinde Küçük Asya ’yı Ön Asya ’ya bağlayan yollardan biri üzerindedir
Arkeobotanik araştırmalarına kadar buğday, arpa, zeytin, üzüm gibi yeme içme kültürüyle ilgili tarımsal ürünlerin kültüre edildiği topraklar olan “ Verimli Hilal Bölgesi bununla birlikte neolitik, kalkolitik kültür katmanlarının (Tell Halaf Tel Halaf Halaf ve Telel Obeyd Kültürleri) da yayılımı alanı içerisindedir
Kilis ’te Yapılan Kazıbilimsel Çalışmalar
Kilis ve yöresinde 1968 yılında başlayan arkeolojik araştırmalar 1987, 1988 yıllarında arkeolojik yüzey araştırmalarına, 1989 ’da da kazıbilimsel kazı çalışmalarına dönüşmüştür
TCKültür ve Turizm Bakanlığı ile Hacettepe Üniversitesi mali destekleriyle sürdürülen bu çalışmalara Alman Arkeoloji Enstitüsü, İngiliz Arkeoloji Enstitüsü, TCKilis Valiliği ve Kilis Belediyesi de katkı maddesi sağlamıştır
20002003 yıllarında gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında bölgede toplam 147 adet arkeolojik merkez (62 höyük, 8 tepe yerleşmesi, 22 yamaç yerleşmesi, 16 düz mekan, 11 kale, 17 paleolitik buluntu, 6 kaya oyuğu mezarı, 6 kabristan, 3 doğal mağara, 2 kireçtaşı ocağı, 1 su kanalı, 1 su kemeri) saptanmıştır
Yüzey araştırmalarında 39 Geç Kalkolitik Çağ, 47 Eski Tunç Çağı, 38 Orta Tunç Çağı, 39 Geç Tunç Çağı, 40 Demir Çağı yerleşimi belirlenmiştir
Bugüne dek yapılan tüm arkeolojik çalışmalara kadar yörede Geç Kalkolitik Dönem ’den (MÖ:3500 3000) Roma İmparatorluğu Dönemi ’ne kadar (30 395) süren stratigrafik bir senaryo söz konusudur
Ören Yerleri
Kurukastel Ören Yeri
Kilis İli ’nin kuş uçumu 3 km batısında yer almaktadır Kurukastel su kaynağının kuzeyindeki üzüm bağlarının bittiği yerde başlayan takriben 3040 m yükseklikteki yokuş kazıbilimsel mesken yeridir
Üstte bulunan gözetleme kulesi ve çevresindeki mimari kalıntılar “IDerece ; tepenin güneyi eteğinde konuşlanan mesken yeri de “III Derece arkeolojik sit olabilecek değerlerdir
Ağcakent Ören Yeri
Musabeyli İlçesi Akçakent Köyü Haraba yöresindedir Erken Bizans Dönemi ’ne ait bir köy yerleşkesi olduğuna dair kazıbilimsel buluntu ve kalıntılar vardır Kireç Taşı kökenli moloz taştan yapılmış bu kalıntıların bulunduğu alan mozaik çizgili ve üzeri örtülüdür
Askeri Yapılar
Evliya ÇELEBİ Seyahatnamesi ’nde Kilis ’te kale ve surlardan söz etmesine karşın günümüze bu yapılardan hiçbiri ulaşamamıştır
Ravanda Kalesi
Afrin Çayı ’nın doğusunda Belenözü Köyü sınırlarındadır Oldukça geniş bir açısı olan kale yüksek konik bir yığın üstüne kurulmuştur Kaleye ait yapılar zirvedeki düzlüktedir
Surlar ve birbirinden bambaşka uzaklıkta köşeli ve yarım yuvarlak şeklinde olan burçlarının bir kısmı hala ayaktadır Kalenin içinde iki büyük su sarnıcı ile büyük bir yapıya ait olduğu sanılan harabeler vardır Yörede arkeolojik bir alıştırma yapılmadığından aidiyeti hakkındaki bilgiler tahmine ve yörenin birincil sahiplerine dayanmaktadır Yesemek yerleşimi yöreye yakın olduğundan Hitit yapısı (İHakkı Konyalı ’ya göre kalede Hitit mimarisine ilişkin izler vardır) ya da Hititler göre kullanıldığı görüşü epeyce yaygındır
Kaleye ait muhakkak bilgiler XI Yüzyıla ve bu yıllardaki Seferleri ’ne dayanmaktadır İslam kaynaklarında “erRavendan , Haçlı kaynaklarında “RavendelRavandalRavenel , Ermeni kaynaklarında da “Aréventan olarak geçen kale, tarihsel işlem içerside bölgeye baskın olan tüm devletlerce kullanılmıştır Bilhassa VII Yüzyılın ortalarında bölgede yaşanan HıristiyanMüslüman çatışmasında “Avasım,Sügur adı bahşedilen bölge içersinde yer alan Ravanda Kalesi İslam Devletlerince Hıristiyan Bizans ’a karşısında verilen savaşlarda kayda değer bir askeri olmuştur 1097 yılından itbaren adından sık sık söz edilen kale, IHaçlı Seferi ’ne katılan Baudouin ’le öne çıktı ve ünlendi XII Yüzyıldan XVI Yüzyılın başlarına kadar değişik beylik ve devletlerce (Selçuklu, Artuklu, Eyyübi, Memluk) kullanılan Ravanda Kalesi 1516 yılından sonradan Osmanlı İmparatorluğu ’nun eline geçti
Cami ve Mescitler
Osmanlı Devleti kayıtlarına tarafından Kilis ’te “55 cami, “10 mescit bulunmakta Lakin bunlardan “11 cami, “2 mescit günümüze ulaşabilmiş; “13 cami sonra yapılan onarımlarla özgünlüğünü yitirmiş; “31 cami de adamakıllı değil olmuştur
Ulu Cami, Alacalı Cami, Akcurun Camisi ve Ali Çavuş Camisi Osmanlı Dönemi öncesi yapılardır
Bu dönem yapılarından Ali Çavuş Camisi ’nin adı kalmış; Alacalı Cami onarımlarla özelliğini yitirmiş olup; özgünlüğünü koruyarak günümüze ulaşabilen yalnızca Ulu Cami ile Akcurun Camisi ’nin minaresidir
Diğer cami ve mescitler Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi yapılarıdır
• Osmanlı Dönemi Öncesi Yapılar
• Osmanlı Devleti Dönemi ’nde Yapılan Camiler
Ulu Cami (Camii Kebir)
Kilis ’in en eski mahallelerinden Hacı Gümüş Mahallesi (Hurufat Defteri ’ndeki kayıtlarda Sibat Mahallesi) Yüce Cami Cadde, No:41 adresinde yer alan bu cami Kilis ’in en eski ve en büyük camisidir
Kıbleye parelel olarak uzanan dikdörtgen planlı ve mihrap önü kubbeli olan bir camidir Kubbesinin doğu ve batı bölümleri çapraz tonozlarla örtülüdür Son cemaat yeri olmayan caminin mihrap önü kubbesi, “730 m çapında olup; iki sahın boyunca uzanmaktadır Dört tane gömme ayağa oturan kubbe tuğladan üretilmiş ve dışı saçla kaplanmıştır İçi dairesel dışı onikigen olan kubbe kasnağında, kemerli on iki pencere bulunmaktadır
Harimin orta eksenine yerleştirilen mihrap sivri kemerlidir Nişindeki mukarnaslar ile ahşap malzemeden üretilmiş minber, yapılmıştır
Caminin harimi kuzeydeki avluya açılmakta olup, avlunun doğusunda ve batısında medrese hücreleri bulunmaktadır
Avluya, kuzeydoğudaki portaldan ve batıdaki kapıdan girilmektedir Basık kemerli kapı açıklığından çapraz tonozla örtülü ara mekana geçilir Beşik ve çapraz tonozlarla örtülü avlunun etrafındaki hücrelerle revak, düz damlıdır
Avlunun kuzey yönünde toplama ayakların ikisinde birer mihrap nişli vardır Sivri kemerli, üzeri çapraz tonozlarla örtülmüş revaklı alan, geçmişte (Hurufat Defteri kayıtlarındaKilis ’te Camii Kebir, Şafiye Mescidi) “Şafiler Mescidi Cami Kebir Eyvanında Şafii Camii olarak kullanılmıştır
Kaidesi kare planlı olan minare sarısarımtrak ve siyah akıcı kesme taşlardan yapılmıştır Kaidenin üst köşeleri pahlı olup, güney yönünde basık kemerli bir kapısı vardır
Çokgen olan minare gövdesi sekizgen bir kundura üzerinde yükselmektedir Minarenin peteği ile külahı, bileziksiz gövdesi gibi yalındır Alemi bulunmayan minare, tek şerefelidir Şerefealtı bindirmeliklerindeki mukarnaslarla peteğin üst kısmına kenar işlemesi tekniğiyle yapılmış yıldız motifleri yapının dikkat çeken süslemeleri arasındadır
Camideki sinyâl süslemeler harime açılan portalda, portalın iki tarafındaki mihrabiyelerin üzerinde ve mihrapta toplanmıştır Yuvarlak kemerli portalın kemer karnı ve kemerin bindiği gömme ayaklarda sekizgen; daha alçak kemerde kare, dikdörtgen; baş kemerde de dikdörtgen geometrik şekillere yer verilmiştir Portalın iki yanına yer alan mihrabiyeler de pahlı silmelerle çevrilmiştir
Yaptıranı ve yapanı bilinmez bu camide renkli, düzgün kesme taş kullanılmış olup; 1924 yılındaki onarımını Halep ’in ünlü mimarı Hacı Ahmet Azizi gerçekleştirmiştir
Akcurun Camisi
Hacı İlyas Mahallesi ’nde (eski kayıtlarda Kızılca Mahallesi) kendi adıyla tanıdık çarşıdadır
Kilis ağzında “curun sözcüğü “yalak, havuz anlamını taşıdığından, caminin içindeki kuyunun havuzu nedeniyle bu adı (curun, ak taştan yapılmış havuz) vermişlerdir Geniş bir avlusu bulunan caminin çevresi medrese hücreleri ile çevrilidir
Akcurun Camisi dikdörtgen planlı olup; iki sahınlı son cemaat yeri ile tek sahınlı harimden oluşmuştur Son cemaat yeri çapraz tonozlarla örtülmüş; tonozlar da; beş yığma, beş gömme ayaklarla harimin kuzey tarafındaki konsola oturtulmuştur
Son cemaat yerinden harime basık kemerli bir bir kapıdan girilir Kapının iki yanında dikdörtgen biçiminde düz atkılı üç tane pencere vardır
Süslenmemiş bir niş olan mihrap oldukça sadedir İki yanında dikdörtgen biçimde düz atkılı iki, üstünde de, sivri kemerli muhdes büyük bir pencere vardır
Mihrabın sağ tarafında mermerden üretilmiş minber de mihrap gibi yalın ve süssüzdür
Avlunun kuzeybatı yönünde olan minarenin dikdörtgen bir kaidesi olup; kaidenin üstteki köşeleri pahlıdır Sekizgen olan pabuçla minarenin gövdesi aralarında iki tane sekizgen silme vardır Gövdesinde bir tane kuşak yer alan minarenin şerefe altı mukarnaslarla doldurulmuştur
Alacacı Camisi (Katran Camisi)
1460 yılında Hacı Yusuf Ramazanoğlu Emir Nasreddin yaptırılan bu cami İnaplıkütah Mahallesi ’nde ( Hurufat Defterlerindeki kayıtta Kızılca Mahallesi İplik Pazarı ) olup, öteki adı da Ufak Cami ’dir
Yöre halkının “Katrancı Camisi adıyla andığı bu yapı gördüğü onarımlarla özgünlüğünü yitirmiş yerine 1962 yılında bugünkü cami yapılmıştır
Osmanlı Devleti Dönemi ’nde Yapılan Camiler
• Tekke (Tekye) Camisi
• Hacı Derviş Camisi
• Kadı Camisi
• Muallâk Camisi (Hasan Bey Camisi)
• Hindioğlu Camisi
• Çalık Camisi
• Pirlioğlu Camisi
• Hasan Attar Camisi
• Zeytinli Camisi
• Şeyh Camisi
• Cüneyne Camisi
• Şeyh Hilal Camisi (Şeyh Ahmet Camisi)
• Şeyh Süveden Camisi (Hacı Özbek Camisi)
• Tabakhane Camisi
• Murtaza Ağa Camisi
• Şeyh Süleyman Camisi ( Şeyhler Camisi)
• Kürtler Camisi
• Mehmet Paşa Camisi Minaresi
• Şeyh Efendi Tekkesi (Nakşibendî Tekkesi)
Tekke (Tekye) Camisi
Cumhuriyet Alanı yakınında olup adını verdiği Tekke Mahallesindedir Bir Takım kaynaklarda “Canbolai Camisi, Canboladiyye Camisi, Canboladoğlu Camisi adlarıyla geçen cami “Canbolad Paşa Külliyesi ’nin merkez yapısıdır
Evliya Çelebi ’nin “Canboladoğlu ’nun padişahane (padişaha yakışacak) camii sözüyle betimlediği bu caminin, vakfiyesindeki (vakıf senedi) adı, “Tekke Camisi ’dir
Canbolad Bey Mevlana Celaleddini Rumi ’nin hayranlarındandı; onun namına yaptırdığı tekkenin önüne bu camiyi yaptırdı ve “Tekye Camisi adını verdi
Bu cami taşıdığı teknik özellikler yanında, görünüm itibarıyla da yöresindeki benzeri yapılardan farklı olup; yerel teknik uygulamaların açık havada Osmanlı sanatıyla entegre olmuş nitelikler taşımaktadır
Görünüm mimarisi bakımından Kilis ’in en önemli camisi olan bu yapı kuzey yönü ve buradaki cümle kapısı, kapının doğusundaki ve batısındaki pencereler, pencere alınlıklarındaki çiniler, çörtenler ve çörtenlerin altındaki rozetler, ustalıkla sanatı birleştiren uygulamalardır
Yapının öteki üç cephesinde altlı üstlü pencereler (üst pencereler vitraylı) yer almaktadır Bu pencerelerin tümü düz atkılı ve dikdörtgen olup, pervazları siyah, sarı renkli mermerdir
Yöresi medrese hücreleri ile çevrili olan caminin, geniş bir avlusu ve görkemli bir antre kapısı vardır Zemini beyaz taşlarla döşenmiş olan avlunun sağında çift bilezikli bir kuyu ve önünde taştan üretilmiş bir abdesthane bulunmaktadır
Harimi örten tek büyük bir kubbe, beş kemerli son cemaat yeri ve kare planı yapının temel özelliklini oluşturur
Çokgen kasnaklı olan kubbe, “1440 metrelik çapıyla Kilis ’in en büyük kubbesidir Son cemaat yeri ile harimin tüm alanı kubbelerle örtülmüştür Büyük kubbe ihtişamlı görünümü ve öteki kubbelerle düzenli uyumuyla dikkatleri üzerine çekmektedir
Tekke Camisi ’nin akıldan çıkmayacak bölümleri mihrabı ve minberi olup; fayda kadar (taş işçiliği ) kullanılan taşlar ve renkler de belleklerde iz bırakacak dek güzeldir
Mihrabın taşlarının özenli ve düzenli işlenmesi, kimi meraklılara göre caminin yapım tarihinin hangi tarihte yapıldığının ipucunu verir
Dokuztaş basamakla çıkılan minberde de, yapı ve renk bakımından öbür taşlar kullanılmıştır Evliya Çelebi ’nin de hayranlıkla betimlediği bu inşa döneminin en hoş örneklerinden biridir
Yarım daire biçimindeki mihrabı, Kilis ’te özgünlüğü koruyan iki mihraptan biridir Renkli bilye kullanılarak yapılan süslemeleri, birbirine geçen motifleriyle Zengi ve Memlük sanatı izlerini taşır
1553 yılında yapılan minberin tümü renkli misket, özgündür Harimdeki alaka çeken objelerin başında gelen minber, mermer işçiliği yanında nebati ve geometrik örgeleriyle ünlüdür
Harimin kuzey yönünde ağaçtan yapılmış mahfiller de benzersiz olup, balkon biçimindedir
Minare caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat yerinin derhal yanındadır Siyah ve beyaz kesme taşlardan yapılan kaidenin köşeleri mukarnaslı, gövdesi de üç bileziklidir Silindirik bir görünümü olan beden yuvarlak olmayıp çokgendir Kilis ’in en yüksek minaresi olan bu yapının şerefe altı derin hücreli mukarnaslarla doldurulmuştur Külahı da taş olan minarenin, mazgal şeklinde beş adet penceresi vardır *