Kilo verememenizin sebebi duygusal açlık olabilir!

Karnınızı değil, duygusal açlığınızı doyurun!

Siz de her pazartesi rejime başlayıp çarşamba bozan, hafta sonunu getiremeden kendini tatlı tabağının başında bulanlardan mısınız? Sabah başladığınız rejimin daha birinci dakikalarında tatlı buhranlarına yenilip, yemek masasından kalkalı 10 dakika olmadan midenizden gelen açlık sinyalleriyle tekrar yemeye başlayanlardan mısınız? Şayet bu iki soruya “evet” diyorsanız, siz de “duygusal açlık” çekiyor olabilirsiniz.

Daima pazartesi günü diyete başlayıp hafta sonuna gelmeden bozan, kilo vermek için uğraşırken, mütemadi bir şeyler yeme isteği ile diyetti kilo alarak kapatan kimselerin, kilo verememesinin sebebinin yalnızlık, gerilim, öfke kaynaklı duygusal açlık olduğunu kaydeden eksperler, “Mide açlığını değil, duygusal açlığınızı doyurun” ikazında bulunuyorlar.

Bir çok kişi kilo verememekten şikayet ediyor ve bunu tabir ederken de daima açlık hissettiğini, midesinden gelen açlık sinyalleriyle baş edemeyip aslında tok oldukları halde mütemadi bir şeyler yediklerini söylüyor.

Birçok kişi klasik her pazartesi diyete başlıyor lakin cumayı dahi göremeden haftanın sonunu getiremiyor. Bu bireylerde daima açlık hissi var. Yemekten kalkıp tatlı yemek istiyorlar ya da çikolataya, gofrete yenik düşüyorlar. Açlık duygusu hem fizyolojik hem de duygusal açlık olarak ikiye ayrılır. Fizyolojik açlık nitekim karnı aç olup vücudun güç gereksinimi için duyulan gerçek açlıktır. Duygusal açlık ise vücudun değil, dimağın açlığıdır. Yani münhasıran gerilim, ölçüsüz üzüntü, öfke, yalnızlık duygusu, günlük hayatın getirdiği güçlükler nedeniyle negatif hislerin tetiklemesiyle oluşan duygusal açlık, şişmanlığın bir sebebi olabilir.

Duygusal açlığımızı nasıl anlarız?

Tedavi tekniği olarak hastanede psikiyatri, nöroloji, psikoloji disiplinleriyle birlikte hareket edilmesi gerekir. Kilo sorunu çeken insanlar, umumiyetle karınları tok olduğu halde, daima açlık hissederek, fast food, tatlı ve pastane eserleri yemek isterler.

Bu insanlar aslında fizyolojik değil duygusal açlık çekmektedirler. Gerilim, öfke, üzüntü, külfet, yalnızlık üzere his kümesi ile aç olmadığımız halde yemek yemek ya da tatlı tüketmek istiyoruz. Fast food tatlı ve pastane eserleri umumide tok olmamıza karşın yediğimiz küme besinler. Bunlar vücudun gereksinimi değil lakin duygusal bir muhtaçlık. Ömür içinde karşılaştığımız hikayeler, günlük hayatın getirdiği güçlükler negatif hisleri, negatif hisler da duygusal açlığı tetikliyor. Açlık hissini ayırt etmek gerekli. Bunun için yeme ve açlık hissimizin ne hengam geldiğini denetim etmemiz gerekli. Şayet yemekten kalktıktan sonra iki saat geçmeden açlık hissedip bir şeyler yemek istiyorsak, bu fizyolojik değil, duygusal bir açlıktır. Yani tok olduğumuz halde yediğimiz her fazlalık duygusal açlığımızı bastırmak içindir. Bu da kilo yapıyor, şişmanlık olarak vücudumuzda kalıyor.

Duygusal açlığın nedenleri?

Duygusal açlığı tetikleyen sebepler çeşitli. Örneğin, iş değiştirmek, işten atılmak, yeni bir işe başlamak, finansal ağırlık, para kasveti, çeşitli sıhhat sorunları, tükenmişlik sendromu, aşk acısı, ilgi çatışmaları, mobbing üzere durumlar kimseleri duygusal açlığa itebiliyor. Kişi bu nedenlerden kaynaklanan gerilimiyle baş edebilmek için yemek yiyor, tatlı buhranlarına yenik düşüyor ya da başladığı diyetini muvaffakiyetle sonlandıramıyor. Bu nedenle başarılı bir diyet için ya da şişmanlıkla uğraş için öncelikle duygusal açlığın tedavi edilmesi gerekli. Yani duygusal açlığa neden olan gerilim üzere his durumlarının altında yatan nedenlerin ortadan kaldırılması, velev ruhsal destek alınması gerekli.

8 adımda duygusal açlığı yenin

1- Tatlı kriziniz ya da haddinden fazla yeme isteğiniz geldiği vakit, bu gerilimi yumuşatmanız gerekli. Bunun için kendinize 10 dakika müddet tanıyın. Çok çikolata yemek istiyorsanız ‘10 dakika sonra yiyeceğim’ diyerek hengam kazanın. Bu arada dışarı çıkın, hava alın çalışıyorsanız ofisinizde müzik dinleyin. Konut hanımı iseniz mutfaktan çıkın, ortamdan çabucak uzaklaşın. Kendinizi 10 dakika sonrası için şartlandırın. Bu vade içinde yeme isteğiniz geçebilir.

2-Yeme günlüğü tutun. Her gün yediklerinizi yazın. Bu ne kadar gereksiz abur-cubur yediğinizi fark etmenizi sağlayacak. Yemek saatleri dışında yedikleriniz duygusal açlığınızı gösterecek.

3-Tok olduğunuz halde duygusal yeme isteğimiz devam ediyorsa etrafınızdakilerin desteğini isteyin. Size ikram yapmamalarını, diyette olduğunuzu söyleyin. Kendinize destek olmalarını isteyin. Eşiniz ya da evladınıza bir mühlet kek börek yapmayacağınızı anlatın ve onların da desteğini alın.

4-Çok canınız çekiyorsa yiyin. Yeme isteğinizi denetim edemiyorsanız geriliminiz daha da artacaktır, o hengam bir ölçü yiyebilirsiniz fakat kesinlikle porsiyonu azaltın.

5 – Pazartesi başlanılan ama Çarşamba günü bozulan diyet için üzülmeyin. Bir sonraki gün de motivasyonunuzu bozmadan diyetinizi sürdürün. Diyetinizin bozulduğu günün sonraki gününü yeni bir pazartesi günü olarak ilan edin. Tekrar diyete dönün.

6-Diyette yoyo döngüsü dediğimiz kilo alıp verme-tekrar diyete başlama durumu her vakit ziyade kilo almanızı sağlar ve vücut yoyo döngüsü sırasında vücut kilo vermeyi daha zorlaştırır. Bu durumdan kurtulmak için diyetisyenden ya da beslenme bilirkişisinden destek alıp diyetinize devam edin.

7-Stres ve duygusal açlık için yoga üzere gevşeme hareketleri gerilimi azaltır kendinizi yeterli hissettiren aktiviteler yapın.

8-Duygusal açlığınızı tadımlık lokma ile yenemezsiniz. 1 dilim tadımlık baklava 250 kaloridir. Tadımlık ikramlardan uzak durun.”