Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Kİm KonuŞur, Kİm Susar?

Kİm KonuŞur, Kİm Susar?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
İnsanlar iki gruba ayrılır Birinci grup sadıklardır Allah Tealâ yüce kitabımızda onlar için “Müminlerden Allah’a verdikleri söze sadık kalan nice er*ler vardır (Ahzab, 23) diye buyurmaktadır İnsanların ikinci grubu ise, dünyayı talep edip, sıdk ve sada*katten, ahde vefadan uzak kalanlardır Onlar için de; “Yapmayaca*ğınız şeyleri niçin söylersiniz? (Sâf, 2) buyurulmaktadır

Peki, biz bu ayeti nasıl anlayacağız ve bize yüklenen sorumluluk nedir? Yapmaya çalışıp yapamamakla, kasten yapmamak arasında bir fark var mıdır? Bizim dinden, tasavvuftan söz ederken dikkat etmemiz gereken ölçü nedir?

Ayetin tefsirinde, alimler ehli tasavvufla ilgili şunları söylemişlerdir: Tasavvuf sohbeti yapanlar, eğer tasavvuf ahlâkı ile her gün nefslerini tezkiye ve kalplerini tasfiye ile uğraşıyorlar ve ne*fslerinden şikayetçi olarak onu ıslah etmek gayreti içinde oluyorlarsa, bu gayret sorumluluğun şiddetini azaltır Fakat kendi nefsiyle bir mücadelesi olmayıp mücahede etmeyenler bu ayeti celilenin sorumluluğu altına girerler

Bu nedenle insan kendi haddini bilip nerede susması gerektiğini anlamalıdır Hiç olmazsa şeytanın oyuncağı olmamak için böyle davranmalıdır Sadıklardan olmadan onun hayırlara bile fitne karıştırmayacağından emin olunamaz İblis ne diyordu: Ben onların önlerinden, arkalarından, sağların*dan, sollarından girerim; onlar da bana uyarlar Bu, İblis’in ümit ve zannı idi Ahdine vefa göstermeyenler de İblis’in bu zannını doğru çıkardılar Kur’an’da da buyuruluyor ki: “Andolsun ki İblis onlar aleyhindeki zannını doğru çıkardı İçlerinde mümin bir topluluk dışında herkes ona uydu (Sebe, 20)

Müminlerden bir kısmı, bilerek bilmeyerek veya aldanarak şeytana ve nefse uyuyor Bir kıs*mı da şeytanın o kötü zannını boşa çıkarıyor Bunlar Allah Tealâ’nın Kur’anı Kerim’de: “Şeytanın onlar üzerinde hiçbir gücü yoktur Onlar Rablerine tevekkül etmişlerdir (Nahl, 99) diye tarif ettiği kimselerdir

Sıddıklar, salihler ve şehitler şeytana uymayarak onun ümidini boşa çıkarmışlardır Bunlar refik, yol arkadaşı, dost olarak en güzel insanlardır Hakiki manada Allah’a tevekkül edenler bunlardır Canlarını ve mallarını Mevlâ’ya gönül hoşluğuyla feda ederler

Allah Tealâ, bu sadakati göstermeyenler için şöyle buyurmaktadır: “İman edip korunursanız Allah size mükâ*fatınızı verir Ve sizden mallarınızı tamamen sarf etmenizi de istemez Eğer onları tamamen isteseydi ve sizi zorlasaydı cimrilik eder ve kinlenirdiniz (Muhammed, 3637) Bunlarla sadıklar bir olur mu?

Bütün bunlara rağmen hepimizde görülen bir durumdur: İtaatimiz az iken çok ümitvârız; ihlâsımız kusurlu, tevbemiz samimi değil, fakat bir büyüklenme içerisindeyiz Kendimizi beğeniyor, söz ve davranışlarımızda durmamız gereken yeri bilemiyoruz Halbuki ayet ve hadisler*le bildiriliyor ki böyle yapmak mesuliyetimizi ağırlaştırıyor

Olgunluğa ermek için uzun bir yol, pek çok mer*tebe ve merhale var Onun için herkes kendini bilmelidir Kimse büyüklen*me ve kibire kapılmamalıdır Allah Tealâ kendini beğenen kimseyi kendisinden uzaklaştırır ve araya perdeler çeker Böyle bir ceza da mümin olana yeter

İnsana düşen, kendisine sadıklardan bir zatla tanışmak lutfedildiğinde, kıymet bilip şükretmektir Böyle bir dostun elinden tutup yoluna bakmaktır
 
858,477Konular
981,295Mesajlar
29,562Kullanıcılar
omaromarcanSon üye
Üst Alt