kim bayağı kim anormal Psikolojik rahatsızlıklar, çeşitli nedenlerle kişinin düşüncesinde, ruh halinde yada davranışlarında sorun olması halidir 1548742057 1548742057 kimnormalkimanormal5c4fedaf7127dkimnormalkimanormal5c4fedaf7127d http:wwwhatuncanettemplateshatuncaimagesspacergif Ruh sağlığı ile Ruh hastalığı arasındaki ayrım nedir? Bazen cevap açıktır, bazen ise yok Mesela kafalarının içinde sesler duyan kişiler Şizofren olabilir Yüce fikirleri olan kişilerde Hiç bir tecrübesi yada eğitimi olmadan Türkiye’yi yönetebileceğine itimat etmek gibi Bipolar rahatsızlık olabilir Lakin çoğu süre cevap bu değin açık değildir Kalabalık içinde konuşamıyorsanız, bu durum bir hastalığınız olduğunu mu gösterir, yoksa yalnızca aşırı telaşı mı? Acıklı ve umutsuz hissediyorsanız, bu yalnızca kısa süreli bir bunalıma mı işarettir yoksa ilaç almanızı gerektirebilecek bir depresyona mı? Zaten Adi nedir ki? Normalliği tanımlarken kültürün ve bilimin rolü Neyin alışılagelmiş neyin olağandışı olduğunu tesbit etmek zordur Bilim insanları, araştırmacılar ve ruh sağlığı uzmanları (Psikologlar, Psikiyatristler, Terapistler, Rehber Danışmanlar vb) bu konu ile yüzlerce yıldır uğraşıyor olmalarına rağmen hala bayağı ve olağandışı arasındaki çizgi belirsizdir Neyin sıradan olduğu başlıca kimin tanımladığına bağlıdır Normallik belirsizdir ve başlıca belirlenmiş bir kültürün yada topluluğun layık yargılarına kadar değişir Ve hatta benzer kültürde bile normallik süre içinde değişken, özellikle değişen sosyal değerler ve beklentilerden etkileniyor ise Örneğin 50 sene önce boşanmak kavramına büyük bir tepki ile bakılırken, bu gün boşanmak daha alışılagelmiş bir kavram haline gelmiştir Psikolojide bayağı olanı anormal olandan ayırt etmekteki en büyük zorluk ise test edilememesinden kaynaklanır Obsesifkompulsif için her hangi bir MRI yada kan testi yoktur, Buhran için her hangi bir ultrason yada Bipolar rahatsızlık için röntgen bulunmamaktadır Bu tabiki psikolojik hastalıkların biyoloji ile ilgili nedenleri olmadığı anlamına gelmez, çünkü beyindeki kimyasal maddelerde oluşan değişimler ile bağlantılıdırlar ve bilim insanları bu değişimleri harita üzerine koymaya başlamışlardır Fakat psikolojik hastalıkları tanı edebilecek testler hala mevcut değildir Peki Psikolojik Rahatsızlık nasıl tanımlanır? Psikologlar ve psikiyatristler, testler yerine, belirtilere, semptomlara ve ortaya meydana çıkan işlevsel bozukluklara bakarak teşhis koyarlar Işlevsel bozukluklar, banyo yapmak yada işe gitmek gibi belirlenmiş rutin işleri yada esas günlük görevleri yerine getirememektir Belirtiler, her objektif gözlemcinin farkedebileceği işaretlerdir, örneğin fazla sinirlilik yada hızlı nefes alıp verme gib Semptomlar, mutsuzluk yada ümitsizlik gibi hasta kadar algılanan yada hissedilen duygulardır Belirtiler, semptomlar ve fonksiyonel bozukluklar Teşhis ve Istatistik Bilimi Rehberinde (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders DSM) ayrıntılı olarak tanımlanmıştır Buna tarafından 300’den pozitif öbür Psikolojik hastalık sınıflandırılmıştır Amerikan Psikiyatri Kurumu göre çıkarılan DSM rehberi, Psikologlar ve Psikiyatristler tarafından, anoreksiyadan tutunda röntgenciliğe değin her cins hastalığı teşhis etmekte kullanılır Tanı rehberinin ilk basımı 1952 yılında yapılmış ve bu güne kadar sürekli olarak güncellenerek yayınlanmaya devam etmiştir Niçin sıradan ve anormal aralarında bir ayırım yapmak ve damgalanmaya yol açabilecek isimler getirmek gereklidir? Neden özel bir tanı gerekir? Bunun bir sebebi, Amerika’da sağlık durumu sigortası endüstrisinin DSM kitabında açıklanan teşhislere bakarak, sigorta kapsamını ve ödenecek miktarları saptama etmesidir Öteki bir neden ise, doğru tedaviyi önerebilmek için neyin tedavi edilmesi gerektiğini (ve bu hastalığın çare edilip edilemeyeceğini) bilme gerekliliğidir Belirtiler, semptomlar ve fonksiyonel bozukluklar nasıl belirlenir? Psikologlar ve Psikiyatristler sahip olduğunuz belirtilerin, semptomların yada fonksiyonel bozuklukların bayağı mi yahut anormal mi olduğunu nasıl belirlerler? Uzmanlar başlıca aşağıdaki yaklaşımları kullanırlar: Kendi algıladıklarınız Düşüncelerinizi, davranışlarınızı ve işlevselliğinizi nasıl algıladığınız, sizin için neyin olağan olduğunu tahsis etmek için kullanılır Bazı konularla başa çıkamadığınızın farkında olabilirsiniz Yada daha önce yapmaktan zevk aldığınız günlük aktiviteleri bundan böyle yapamadığınızı yada yapmaktan şımartma almadığınızı düşünebilirsiniz Eğer depresyonunuz varsa, günlerce bulaşıkları yıkamayabilir, banyo yapmayı bırakabilir, sosyalleşmekten kaçınabilir, hobilerinize olan ilginizi yitirebilir yada ailenize normalden fazla daha artı bağırmaya başlamış olabilirsiniz Kendinizi dertli, ümitsiz, cesareti kırılmış ve vazgeçmiş hissedebilirsiniz Bu davranışların normalden öbür olduğunu farkedebilir, bir şeylerin yanış olduğunu düşünebilirsiniz Başkalarının algıladıkları Kendi algılarınız objektif olmayabilir ve davranışlarınız, düşünceleriniz yada işlevselliğiniz konusunda yeterince içten bilgi vermeyebilir Oysa tarafsız gözlemciler bunu sağlayabilir Size göre yaşamınız gayet adi gelebilir Lakin çevrenizdeki kişilere acayip ve anormal gelebilir Bu genelde Şizofren durumlarında geçerlidir Eğer şizofrenseniz, sesler duyuyor olabilirsiniz ve diğer bir insan ile irtibat kurduğunuzu düşünerek bu seslerle konuşmaya devam edebilirsiniz Bu durumu gözlemleyen dışardan birisi için davranışınız anormal gelecektir Kültürel ve etnik normlar sıkça, neyin sıradan neyin anormal olduğu içinde bulunduğumuz kültür tarafından belirlenir Lakin bu sizin kültürünüzde bayağı kabul edilen bir davranış başka bir kültürde anormal olarak karşılanabilir demektir Sadece kendi duyduğunuz seslerle konuşmak Batı dünyasında Şizofreni belirtisi olabilir, ama diğer kültürlerde bu cins halüsinasyonlar dinsel deneyimin bir parçası sayılabilir Ve bazı davranışlar ailenizde alışılagelmiş karşılanabilir lakin dışarda düzeltilmesi gereken anormal davranışlar olarak düşünülebilir Örneğin, dikkat eksikliği ve hiperaktivite fazla kontrollü bir okul ortamında kabul edilmezken, daha az kontrollü ev ortamında olağan sayılabilir Süre ve semptomların şiddeti de dikkate alınır Bir insanın Psikolojik rahtsızlığını belirlemekte, genelde bu dört alan göz önüne alınır Psikolog yada Psikiyatrist size nasıl hissettiğinizi sorabilir, başkalarının davranışlarınızda yada ruh halinizde bir çeşitlilik görüp görmediklerini sorabilir ve aile yapınızı sorabilir Keza psikolojik testlere cevap vermenizi steyebilir id Göz önüne alınan diğer etkenler: Semptomlarınız ne kadar süredir devam ediyor Semptomlarınızın ne dek şiddetli olduğu Semptomların sizin için ne dek can sıkıcı olduğu Semptomlarınızın alışılagelmiş yaşantınızı ne değin etkilediği Bedel verdiğiniz bir ilişkiden sonradan kendinizi gözü yaşlı hissetmeniz normaldir Ama fazla ağlayan haliniz haftalarca devam ediyorsa ve işe gitmek, ev işlerini yerine getirmek yada arkadaşlarınızı gezmek gibi günlük aktivitelerinize olan ilginizi kaybetmiş iseniz Depresyonda olabilirsiniz Aynı şekilde, manâlı bir müşteriye prezentasyon sunmadan önce heyecanlanıyorsanız lakin genede hızlı nefes alış verişlerinizi denetleme altına alıp devam edebiliyorsanız sizinkisi sosyal fobi (sosyal endişe rahatsızlığı) yok, sadece sahne korkusu olabilir Ve trafikte birisinin önünü kesmişseniz, yada dükkandaki satıcıya bağırmışsanız, sadece kötü bir gün geçiriyor yada genelde geçimsiz biri olabilirsiniz Fakat durmadan agresif, şiddete eğilimli, manipülatif (başkalarını kendi çıkarı için sömüren), başkalarını kullanan, güvenilmez yada kanunlara aleyhinde gelen biri iseniz antisosyal karakter bozukluğunuz (sosyopat) olabilir Psikolojik Sağlık gelişen ve değişen bir kavramdır Tüm bu kriterlere rağmen, dinç yada alışılagelmiş psikolojinin ne olduğunu net olarak tasvir etmek epeyce zordur DSM bu zorluğun farkındadır ve Psikolojik rahatsızlıkları strese, işlevsellikte soruna yol açan yada sağlığı fazla derecede bozan (ölüm, üzüntü yada sakatlığa sebep olan) psikolojik sendromlar, ve davranışlar ile sınırlı tutmaktadır Ayrıca bu sendromlar kültürel olarak adi kabul edilmiş ve bir olaya tabi olarak beklenen tepkiler olmamalıdır Örneğin sevilen birinin kaybı sonucu inleme yakalamak gibi Psikolojik rahatsızlıklar, aşırı gerginlik, acı sürüklemek yada işlevsellikte bozukluklar ile benzer olarak kişinin düşüncesinde, ruh halinde yada davranışlarında değişiklikler olması halidir Ama normallik kavramının sürekli olarak değiştiğini hatırlamak gerekir, tıpkı maddesel hastalıkların teşhisinde olduğu gibi Örneğin, yıllardan beri kan basıncının 12080 olması bayağı sayıldı Fakat 2003 Mayısında bu şart birden değişti Acilen bu kan basıncı ile prehipertansiyon teşhisi koyulabilmektedir Tıpkı kan basıncında olduğu gibi, yeni tıbbi bilgiler Psikolojik rahatsızlıklar konusunda da değişikliklere yol açmaktadır (yeniler eklenirken, geçersiz olanlar çıkarılmakta yada belirtiler ve semptomlar tekrar düzenlenmektedir) Mesela bu gün bir takım uzmanlar regl öncesi sancıların ve semptomların Psikolojik hastalık olarak tanınması gerektiğini öne sürmektedirler (Regl öncesi disforik hastalık) Bu gözden geçirmeler ve yenilenmeler bununla birlikte sosyal ve kültürel yaklaşımıda yansıtabilir Örneğin eşcinsellik önceleri Psikolojik bir rahatsızlık olarak görülmekteydi, fakat 1973 yılında DSM kitabından çıkarıldı Çare etmek yada etmemek: Terapi daima gerekli değildir Aslında tanı edilebilecek bir Psikolojik rahatsızlığınız olsa bile, jurnal yaşamınızda çare gerektirecek değin önemli bir problem yaratmıyor olabilir Örneğin örümcekleri düşünün Bu hayvanlara karşısında aşırı bir korkunuz olabilir, lakin hiç bir vakit örümcekler ile karşılaşmamış olabilirsiniz, yada örümcek gördüğünüzde birisini çağırıp destek istiyor olabilirsiniz Dolayısıyla bu fobinin yaşamınıza çok eksik etkisi olabilir ve olağan yaşamınızda hiç bir aksilik yaratmayabilir Bu tür bir durumda terapiye lüzum var mıdır? Hayır Kişinin durumuna bir tanı koyulabilir ama terapi gerektirmez neticede Psikolojik çare sadece kişinin jurnal hayatını sürdürmesine engel olan durumlarda düşünülür