Kin İle İlgili Hadisi şerifler
Rabbimiz kalplerimizde iman edenlere karşı hicbir kin bırakmaelHaşr 5910
Kin, oc almaya yonelik kalpte yerleşen duşmanlık duygusudur Ozellikle, acizliği sebebiyle hemen intikam alamayan kimsenin kalbine yerleşen ofke, gizli bir duşmanlık duygusuna, kine donuşur Kin duyduğu şahsa icten ice kızan kişi, intikam almak icin daima fırsat kollar Yani kinin başlıca kaynağı ofke, nefret ve intikam hırsıdır Bir ayeti kerimede kafirlerin mu'minlere karşı beslediği bu olumsuz duygulara şoyle dikkat cekilmektedir:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin Onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya duşmenizi isterler Gercekten şiddetli nefret ve duşmanlıkları, ağızlarından (dokulen sozlerinden) belli olmaktadır Kalplerinde sakladıkları (nefret, kin ve haset) ise daha buyuktur(Ali İmran 3118)
Durum boyle olunca kin bircok manevi hastalığın menbaı konumundadır Bunların başlıcaları, haset, gıybet, ilişkileri kesme, insanları aşağılama, sırları acıklama, ceşitli şekillerde eziyet etme, borc ve benzeri yukumluluklerini yerine getirmeme ve başkalarının felaketlerine sevinme gibi insanı yuksek ahlaki niteliklerden uzaklaştıran davranış ve huylardır (Gazali, III, 339) Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, mu'mine yakışmayan bu tur kotu huylardan uzak kalmak ve ummetine ornek olmak uzere:
Ey Rabbim! kalbime hidayet eyle, dilimi doğru kıl, goğsumdeki hile ve kin duygusunu giderdiye dua ve niyazda bulunmuştur (EbU DavUd, Vitr, 25; Tirmizi, Deavat, 102)
Bir hadislerinde de kin ve hasedin insanın dini hayatını nasıl tahrip ettiğini şu carpıcı uslubuyla beyan etmiştir:
Size gecmiş milletlerin haset ve kin hastalığı sirayet etti Bunlar kazıyıcıdır Bilesiniz; kazıyıcı derken sacı kazırlar demiyorum Dini kazıyıcıdırlar Nefsimi kudret elinde tutan Zatı Zulcelal'e yemin ederim ki, sizler iman etmedikce cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikce de iman etmiş olamazsınız Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selamı yayınız(Tirmizi, Kıyame, 57)
Hadisi şerifin işaret ettiği uzere fertleri birbirine karşı sevgisiz, duşmanlık hissi besleyen, kin ve nefret duygularıyla dolu olan bir toplumda oncelikle dini duygular yara almış demektir Halkımızın dilinde de bu hakikat hicbir zaman din ile kin bir arada bulunmazifadesiyle dile getirilmiştir Dini duyguların zayıfladığı bir toplumda ise ahlaklı, sağlam karakterli, birbirine saygılı insanların sayısı da oldukca azdır İşte bundan dolayı kin, yuce dinimiz tarafından kotu gorulmuş, kınanmış ve yasaklanmış, Musluman kalbinin bu kotu hasletten arınması gerektiği uzerinde durulmuştur
Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma'nın naklettiği bir rivayete gore Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e:
İnsanların en ustunu kimdir? diye soruldu
Efendimiz,
Kalbi mahmUm, doğru sozlu olan herkesdiye mukabelede bulundu
Ashab ise:
Doğru sozluluğun ne anlama geldiğini biliyoruz ama mahmUmu'lkalbne demektir? diye sordu
Efendimiz sallallalahu aleyhi ve sellemde şoyle buyurdular:
Bu Allah'tan korkan tertemiz kalptir, icinde hic bir gunah, zulum, kin ve haset yoktur(İbni Mace, Zuhd, 24)
Kur'anı Kerim de mu'minleri kin ve benzeri kotu huylara karşı uyararak, insanları affetmeye yonlendirir Hz EbU Bekir'in Hz Aişe'ye iftira eden akrabalarından Mistah'a, bir daha yardım etmeyeceğine yemin etmesi uzerine nazil olan ayette, bağışlamanın ehemmiyetine şu ifadelerle dikkat cekilmektedir:
Sizden fazilet ve servet sahibi kimseler, yakınlığı bulunanlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere, bir şey vermemeye yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat gostersinler Allah'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?(enNUr 2422; Buhari, Tefsir, 246)
Bir başka ayette gercek Muslumanların:
Rabbimiz kalplerimizde iman edenlere karşı hicbir kin bırakma(elHaşr 5910) diye dua ettikleri belirtilmektedir
Fahri Kainat sallallahu aleyhi ve sellembir hadisi şerifte Muslumanların birbirlerine haset ve buğz etmemeleri gerektiğini emrederken (Muslim, Birr 32) diğer bir hadisi şerifte kalplerde bulunan kin ve nefretin izalesi icin hediyeleşmenin luzumuna şu şekilde değinmektedir:
Hediyeleşiniz; zira hediye kalpteki kin ve nefreti giderir(Tirmizi, Hibe, 6)
Rabbimiz kalplerimizde iman edenlere karşı hicbir kin bırakmaelHaşr 5910
Kin, oc almaya yonelik kalpte yerleşen duşmanlık duygusudur Ozellikle, acizliği sebebiyle hemen intikam alamayan kimsenin kalbine yerleşen ofke, gizli bir duşmanlık duygusuna, kine donuşur Kin duyduğu şahsa icten ice kızan kişi, intikam almak icin daima fırsat kollar Yani kinin başlıca kaynağı ofke, nefret ve intikam hırsıdır Bir ayeti kerimede kafirlerin mu'minlere karşı beslediği bu olumsuz duygulara şoyle dikkat cekilmektedir:
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin Onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya duşmenizi isterler Gercekten şiddetli nefret ve duşmanlıkları, ağızlarından (dokulen sozlerinden) belli olmaktadır Kalplerinde sakladıkları (nefret, kin ve haset) ise daha buyuktur(Ali İmran 3118)
Durum boyle olunca kin bircok manevi hastalığın menbaı konumundadır Bunların başlıcaları, haset, gıybet, ilişkileri kesme, insanları aşağılama, sırları acıklama, ceşitli şekillerde eziyet etme, borc ve benzeri yukumluluklerini yerine getirmeme ve başkalarının felaketlerine sevinme gibi insanı yuksek ahlaki niteliklerden uzaklaştıran davranış ve huylardır (Gazali, III, 339) Hz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, mu'mine yakışmayan bu tur kotu huylardan uzak kalmak ve ummetine ornek olmak uzere:
Ey Rabbim! kalbime hidayet eyle, dilimi doğru kıl, goğsumdeki hile ve kin duygusunu giderdiye dua ve niyazda bulunmuştur (EbU DavUd, Vitr, 25; Tirmizi, Deavat, 102)
Bir hadislerinde de kin ve hasedin insanın dini hayatını nasıl tahrip ettiğini şu carpıcı uslubuyla beyan etmiştir:
Size gecmiş milletlerin haset ve kin hastalığı sirayet etti Bunlar kazıyıcıdır Bilesiniz; kazıyıcı derken sacı kazırlar demiyorum Dini kazıyıcıdırlar Nefsimi kudret elinde tutan Zatı Zulcelal'e yemin ederim ki, sizler iman etmedikce cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikce de iman etmiş olamazsınız Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selamı yayınız(Tirmizi, Kıyame, 57)
Hadisi şerifin işaret ettiği uzere fertleri birbirine karşı sevgisiz, duşmanlık hissi besleyen, kin ve nefret duygularıyla dolu olan bir toplumda oncelikle dini duygular yara almış demektir Halkımızın dilinde de bu hakikat hicbir zaman din ile kin bir arada bulunmazifadesiyle dile getirilmiştir Dini duyguların zayıfladığı bir toplumda ise ahlaklı, sağlam karakterli, birbirine saygılı insanların sayısı da oldukca azdır İşte bundan dolayı kin, yuce dinimiz tarafından kotu gorulmuş, kınanmış ve yasaklanmış, Musluman kalbinin bu kotu hasletten arınması gerektiği uzerinde durulmuştur
Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma'nın naklettiği bir rivayete gore Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e:
İnsanların en ustunu kimdir? diye soruldu
Efendimiz,
Kalbi mahmUm, doğru sozlu olan herkesdiye mukabelede bulundu
Ashab ise:
Doğru sozluluğun ne anlama geldiğini biliyoruz ama mahmUmu'lkalbne demektir? diye sordu
Efendimiz sallallalahu aleyhi ve sellemde şoyle buyurdular:
Bu Allah'tan korkan tertemiz kalptir, icinde hic bir gunah, zulum, kin ve haset yoktur(İbni Mace, Zuhd, 24)
Kur'anı Kerim de mu'minleri kin ve benzeri kotu huylara karşı uyararak, insanları affetmeye yonlendirir Hz EbU Bekir'in Hz Aişe'ye iftira eden akrabalarından Mistah'a, bir daha yardım etmeyeceğine yemin etmesi uzerine nazil olan ayette, bağışlamanın ehemmiyetine şu ifadelerle dikkat cekilmektedir:
Sizden fazilet ve servet sahibi kimseler, yakınlığı bulunanlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere, bir şey vermemeye yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat gostersinler Allah'ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?(enNUr 2422; Buhari, Tefsir, 246)
Bir başka ayette gercek Muslumanların:
Rabbimiz kalplerimizde iman edenlere karşı hicbir kin bırakma(elHaşr 5910) diye dua ettikleri belirtilmektedir
Fahri Kainat sallallahu aleyhi ve sellembir hadisi şerifte Muslumanların birbirlerine haset ve buğz etmemeleri gerektiğini emrederken (Muslim, Birr 32) diğer bir hadisi şerifte kalplerde bulunan kin ve nefretin izalesi icin hediyeleşmenin luzumuna şu şekilde değinmektedir:
Hediyeleşiniz; zira hediye kalpteki kin ve nefreti giderir(Tirmizi, Hibe, 6)