iltasyazilim
FD Üye
Kırk Güzeller Çeşmesi
Prof Dr İskender Pala
KAPI YAYINLARI
Okuyucu!Sen burada, bugün artık kaybettiğimiz değerlerimizle ilgili (edep, hayâ, tevekkül, acınacak şey, tahammül, tefekkür, sadakat, dua, kanaat, gözyaşı vs) kırk tavsiye bulacak ve bunları şiirsel ilhamlarla okuyacaksın Belki yazının içindeki öğüdü alacak, kıssadan hisse damıtacak, olur ya de unutuvereceksin Lakin ben sevgili okuyucu, bu yazıları, Efendim, Her kim benim hadislerimden kırk tanesini belleyip başkalarına da öğretirse, kıyamet gününde Allah onu bilginler ve fakihler aralarında diriltsin!buyurduğu için yazdım İsterim ancak, sen de böylece okuyasın ve zihninde birkaç gün gezdiresin Hem kim bilir, bugün dün olduğunda, olur ya de seninle ikimiz, O ’nun meclisinde buluşur, bunları bitmiş söyleşiriz :
kitapyurducom
AŞK
Ne yanar kimse bana âteşi dilden özge
Ne açar kimse kapım bâdi sebâdan gayrı
Aşktır oysa, gerisi vesairedir
Sevgili!
Aşkın şiirini kâğıda dökmek isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim Aşkı seninle ifade etmek ister, aşkı şiir ile yazmak isterdim Aşkı seninle tarif etmek ister, aşkı sende tanımak isterdim Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak isterdim
Sevgili!
Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi manaya veren en eli bol sancıydı Ruhların dağıtılmış varlıklar aralarında bölüştürülen süsüydü şayet; ola ki ötelere yazgılı yetirişlerin türküsüydü Yürek kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düğünüp neylerde ağlayan ahenkti aşk Şarkın bütün şiir mazerasıydı, olur ya Yesribli sevgililer için tutulan bir Anadolu yazısıydı Yağmur yağmur belâya başını tutmaklar ve ateş ateş denizlerde kendini atmaklardı Mansûr'u dara takan da, Halil'i oda yakan da oydu ve oydu Eyyub'u derde bırakan da Tuz kadar kutsal, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bolluk, su gibi pak idi
Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete değin sökülmez imiş Aşk ile insan elbet güneşe aynı; ve aşksız gönül misali taşa benzer Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye doğru aşk kalır Gelip kemiğe dayanınca dünya, hayata atılan kement olur; göz kapaklarından vurulunca kasırgalar, annelerce yer sarsıntısı, babalarca bent olur Aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar, aşksız rahmini yargılayan bebekler nagehan doğar Mahrem düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebed olur; aşk kayıp giderse dünyadan ebed kıyamet olur; sevgisizlik gelir, dünya cehennem olur
İskender Pala, Kırk Güzeller Çeşmesi, s 100102 alıntıdır *
Prof Dr İskender Pala
KAPI YAYINLARI
Okuyucu!Sen burada, bugün artık kaybettiğimiz değerlerimizle ilgili (edep, hayâ, tevekkül, acınacak şey, tahammül, tefekkür, sadakat, dua, kanaat, gözyaşı vs) kırk tavsiye bulacak ve bunları şiirsel ilhamlarla okuyacaksın Belki yazının içindeki öğüdü alacak, kıssadan hisse damıtacak, olur ya de unutuvereceksin Lakin ben sevgili okuyucu, bu yazıları, Efendim, Her kim benim hadislerimden kırk tanesini belleyip başkalarına da öğretirse, kıyamet gününde Allah onu bilginler ve fakihler aralarında diriltsin!buyurduğu için yazdım İsterim ancak, sen de böylece okuyasın ve zihninde birkaç gün gezdiresin Hem kim bilir, bugün dün olduğunda, olur ya de seninle ikimiz, O ’nun meclisinde buluşur, bunları bitmiş söyleşiriz :
kitapyurducom
AŞK
Ne yanar kimse bana âteşi dilden özge
Ne açar kimse kapım bâdi sebâdan gayrı
Aşktır oysa, gerisi vesairedir
Sevgili!
Aşkın şiirini kâğıda dökmek isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim Aşkı seninle ifade etmek ister, aşkı şiir ile yazmak isterdim Aşkı seninle tarif etmek ister, aşkı sende tanımak isterdim Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak isterdim
Sevgili!
Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi manaya veren en eli bol sancıydı Ruhların dağıtılmış varlıklar aralarında bölüştürülen süsüydü şayet; ola ki ötelere yazgılı yetirişlerin türküsüydü Yürek kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düğünüp neylerde ağlayan ahenkti aşk Şarkın bütün şiir mazerasıydı, olur ya Yesribli sevgililer için tutulan bir Anadolu yazısıydı Yağmur yağmur belâya başını tutmaklar ve ateş ateş denizlerde kendini atmaklardı Mansûr'u dara takan da, Halil'i oda yakan da oydu ve oydu Eyyub'u derde bırakan da Tuz kadar kutsal, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bolluk, su gibi pak idi
Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete değin sökülmez imiş Aşk ile insan elbet güneşe aynı; ve aşksız gönül misali taşa benzer Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye doğru aşk kalır Gelip kemiğe dayanınca dünya, hayata atılan kement olur; göz kapaklarından vurulunca kasırgalar, annelerce yer sarsıntısı, babalarca bent olur Aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar, aşksız rahmini yargılayan bebekler nagehan doğar Mahrem düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebed olur; aşk kayıp giderse dünyadan ebed kıyamet olur; sevgisizlik gelir, dünya cehennem olur
İskender Pala, Kırk Güzeller Çeşmesi, s 100102 alıntıdır *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.