iltasyazilim
FD Üye
kırklareli nikah geleneği,kırklareli nikah adetleri,kırklarelinin düğünleri
Kırklareli Düğünleri
Kırklareli'nde düğünler zaman ve uygulamalar bakımından, şehir ve köylere kadar bir takım farklılıklar göstermektedir Bunun sebebi 1877 78 Osmanlı Rus savaşı, 1912 13 Balkan harbi, 1924'lerdeki mübadele ile 19351938, 1950, 1960, 1974 ve 1989 yıllarında, tekrar Balkan devletlerinden gelen göçmen grupları arasındaki kültürel farklılıklardır Bu göçlerle Kırklareli'nin değişik yerlerine yerleşen millet, beraberlerinde çoğu adetlerini de getirmişlerdir Yeni gelen göçmenler, kendilerinden önce gelen insanların kültürleriyle karşılaşmış ve onlarla kaynaşarak karşılıklı bir kültür oluşturmuştur Ama bu karşılıklı kültür, Kırklareli'nin değişik bölgelerinde farklı uygulamalar şeklinde görülür böylece İl'deki nikah adetleri yer yer farklık gösterebilmektedir
Düğün heyecanı en düşük bir hafta öncesinden başlar ve genel olarak cumartesi pazar günü olan düğünlerde, perşembe günü kızın çeyizi alınır giderken yengeler sandığın üstüne oturur ve sandık kalkmıyordiyerek, erkek çocuk göre hediye istenir Alınan çeyiz oğlan evine götürülür ve cuma gününün akşamı kına gecesi yapılır Erkek Çocuk tarafı eğer benzer köyden ise kız evine o gece kına getirir Yengelerinden biri, gelinin eline kına koyar ve giderler sonradan bu kına gelinin ellerine ve ayaklarına annesi, babası sağ olan bir yengesi kadar yakılır Gelinin yüzüne renkli bir krep örtülür Bir darbuka eşliğinde türkü söylenir Bu türküler gelinin evden ayrılışının, gurbete ya da başka bir köye gidişinin öyküsüdür Gelin de bu türkülerle içlenir ve ağlar
Sabahtan gelinin kınaları kimsesiz bir çocuk kadar açılır Ellerine ve ayaklarına kına yakarken konulan paraları bu çocuk alır Cumartesi günü öğlene içten erkek çocuk evine davullar, kız evine de çalgılar gelir Akşam üstü herkes işini bitirene kadar gençler oynar Akşam üzeri kızın ahretinin (sağdıç) hazırlamış olduğu ahret çiçeğialınmaya gidilir Çiçekçiden alınan naylon çiçek dalının üzeri kızların yaptığı süslerle süslenir Çiçeğin üzerine darı patlatılıp dizilir Kuru üzümler bir ipe dizilerek asılır aynı zamanda bebek, sakız, sigara, kibrit, emzik, bebek oyuncağı, çikolata, şeker, balon gibi şeyler de asılır Keza minik ufak ampuller veya mumlar da yerleştirilerek gece yakılır Çiçeğin saksısına da bir kutu şeker yerleştirilir, çiçekle birlikte ahret kız baklava ve diğer taraftan hediye bohça hazırlar Bütün bunlar gerdek gecesi gelinle damadın zevkle yemesi için yapılır Bu çiçek sonra gelin kızın evinin bir köşesini süsler
Bu çiçeğe karşılık gelin kız da ahrete armağan bir elbise alır Çiçeği almaya gidildiğinde yeniden oyunlar oynanır ve çiçek alınarak gelin kızın bulunduğu eve getirilir Bu çiçek yörede bolluk ve bereketin simgesi olarak nitelendirilir
Benzer gün ve bununla beraber oğlan tarafı da oğlanın ahretliğine (sağdıcına) gider Davul zurna ile ahretlik evine gelindiğinde, ahretlik gelenleri karşılar Yaşlılar oturur, gençler de oynar daha sonra ahretliğin hazırlamış olduğu baklava tepsisi ve kurbanlık bir koç eller üstünde damat evine götürülür Keza ahretlik damat için bir diğer hediye de almıştır
Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gecede başlıca nikah olur Oyunlar karşılama, halay ve mendil havası şeklindedir Benzer gece oğlan tarafı, kız evine davullar eşliğinde, takacakları takılarla birlikte gider Bunları okuyucu denen bir kadın teker teker gelinin başı üstünde döndürerek, kimden olduğunu yüksek sesle söyler
bu arada gelin kız gelinliğe adım attığından, yalnız gezdirilmez Cinler ve perilerden korkulduğundan, yanında mutlaka biri bulundurulur
Pazar sabahı gelin kız yeniden erkenden gelinlik giyer ve oğlan kadar takıları almaya gelenleri karşılar Kız ve oğlan tarafı birlikte oyunlar oynarlar Kızın ve oğlanın yengeleri birlikte takıları alarak oğlan evine götürürler Gelinin ahreti de ahret çiçeğini alıp damada götürür Oğlan evinde de oyunlar oynanır ve kız tarafı geri döner Gelin, kendisini sevdiğine götürecek halayın gelmesini bekler Sabah, ahretlik evinden davul ve zurna ile uykudan uyandırılan damat eve getirilir ve tıraş için hazırlık yapılır Davullar köyün kahvehanelerini dolaşarak köy halkını tıraşa gösteri eder Bir iki saatte biten tıraştan sonradan gelin müşteri halayyola çıkar ve gelin evine gider
Arkadaşları ile oynayan gelin kendisini almaya gelen halayına bir defa baktırılır ve yeniden yengelerin kendisini almaya gelmelerini bekler Kaynana gelini beklerken evden getirdiği ekmeği, bolluk ve bereket niyetiyle dağıtır Lakin gelin naz yapar, gelmez Önce gelin evinden kaynanaya bir ayna götürülerek baktırılır Kayınvalide aynanın üzerine para koyar Tekrar gelini isteriz diye tezahürat yapılır, fakat gelin yine çıkarılmaz Bu kere de gelinin ayakkabısı götürülür Para alınır Bu pabuç gelinin çıkacağına işarettir El çırparak tekrar gelini isterler daha sonra iki yenge ve önde darbuka çalıp mani söyleyen kız arkadaşları ile birlikte gelin getirilir Fakat kaynana oynamadan gelin ortaya girmez Kızlar;
Yarin adı Ramadan
Atladı arabadan
Biz gelini vermeyiz
Kayınvalide oynamadan
manisini arka arkaya söylerler Yengelerin ve mani söyleyen kızların koluna birer başörtü bağlanır Kızlara birer kutu şeker ve yengelere de para verilir Yenge kadınlar, gelini kaynananın elini öpmeye götürürler Gelin, kaynananın üç kere elini üç kere de ayağının altını öper Kaynana da gelinin sırtını üç kere sıvazlar Bu adetin yapılmasından sonradan gelin, halayla gelen yakın akrabaların ve komşuların ellerini öper Gelin, daha sonra varsa erkek kardeşleri yok ise amca ve dayıları tarafından arabaya bindirilir Evden çıkan gelin arabasının arkasında, gelinin gideceği eve kendisi ile birlikte bolluk götürmesi dileğiyle su içerisinde buğday ve mısır atılır
Gelin arabası damat evine gelmeden daha önce kız evinden Müjde Yastığını bölge biri, yastığı damada götürerek para alır Güvey evine gelen gelini damat etrafa şeker ve paralar atarak karşılar Sonra gelinin duvağını kaldırır ve kendi hediyesini takar Ahretlik kapının önünde bir tüfekle bekler İçeriden çıkan damat üç kez tüfeği ateşledikten daha sonra, ucunda para emrindeki mendili düğün halkına doğru atar Mendili kim alırsa evlenme sırasının onda olduğu söylenir sırası gelmişken gelin dışarı çıkarılır, kucağına kız ve erkek çocuk çocuğu oturtulur Güvey son kez babası, kardeşleri, yakın akrabaları ve arkadaşları ile oynar Akşam üzeri arkadaşları kadar köy içine gezmeye çıkartılır Gerdek gecesi imam nikahı kıyılır Genç kızlıktan kadınlığa geçen gelin, pazartesi sabahı damadın yakın akrabalarını gezer ve büyüklerin elerini öperek onlara havlu verir Onlar da armağan ya da para verirler daha sonra gelin bir barbar su doldurur ve bu su görümceler kadar üç kere dökülerek, geldiği evde işlerinin su gibi akıp gitmesi temenni edilir Öğleden sonra gelin yine gelinliğini giyer ve son defa eğlenilir Duvakya da Cumadenilen bu davet kaynananın günüdür Sadece kadınlar kendileri çalıp, oynarlar Eğlencenin ortasında, kayınvalide, orta yerde bir çömlek kırar ve bu hareketiyle düşmanlarım çatlasın, gelinin çömleğin parçaları dek çocuğu olsunçağırmak ister
Bir hafta sonradan gelin, güvey ve ailesi, gelinin ailesine yemeğe giderler Buna geziden gelen gezeya da kız ardıdenir Bu gezmede yemekler yenir, sohbet edilir, bununla beraber damatlık yapmanın da gelinlik yerine getirmek dek şiddet olduğunun bilinmesi için damada bir tabak içerisinde mısır getirilerek sayması istenir Önüne pösteki getirilerek tüylerinin sayılması ve kedi getirilerek nallanması istenir En zorlusu da damadın ayaklarından zincirle tavana asılmaya kalkmalarıdır Bunların üstesinden gelemeyeceğini bilen güvey, para vererek gençlerden kurtulmaya çalışır İki üç gün daha sonra da gelinin ailesi oğlan evine yemeğe gider Bu ziyaretlerde iki ailenin daha iyi anlaşması, kaynaşması amaçlanır
Yörede kız kaçırma olayları çok sık görülür Ailesi tarafından verilmeyen kızlar kendileri kaçar Oğlanın çok sevip de alamadığı kızı da oğlan kaçırır Sonunda aileler aralarında anlaşma sağlanır ve düğün yapılır Bu olaylar yörede adi karşılanmakta ve hiç yadırganmamaktadır *
Kırklareli Düğünleri
Kırklareli'nde düğünler zaman ve uygulamalar bakımından, şehir ve köylere kadar bir takım farklılıklar göstermektedir Bunun sebebi 1877 78 Osmanlı Rus savaşı, 1912 13 Balkan harbi, 1924'lerdeki mübadele ile 19351938, 1950, 1960, 1974 ve 1989 yıllarında, tekrar Balkan devletlerinden gelen göçmen grupları arasındaki kültürel farklılıklardır Bu göçlerle Kırklareli'nin değişik yerlerine yerleşen millet, beraberlerinde çoğu adetlerini de getirmişlerdir Yeni gelen göçmenler, kendilerinden önce gelen insanların kültürleriyle karşılaşmış ve onlarla kaynaşarak karşılıklı bir kültür oluşturmuştur Ama bu karşılıklı kültür, Kırklareli'nin değişik bölgelerinde farklı uygulamalar şeklinde görülür böylece İl'deki nikah adetleri yer yer farklık gösterebilmektedir
Düğün heyecanı en düşük bir hafta öncesinden başlar ve genel olarak cumartesi pazar günü olan düğünlerde, perşembe günü kızın çeyizi alınır giderken yengeler sandığın üstüne oturur ve sandık kalkmıyordiyerek, erkek çocuk göre hediye istenir Alınan çeyiz oğlan evine götürülür ve cuma gününün akşamı kına gecesi yapılır Erkek Çocuk tarafı eğer benzer köyden ise kız evine o gece kına getirir Yengelerinden biri, gelinin eline kına koyar ve giderler sonradan bu kına gelinin ellerine ve ayaklarına annesi, babası sağ olan bir yengesi kadar yakılır Gelinin yüzüne renkli bir krep örtülür Bir darbuka eşliğinde türkü söylenir Bu türküler gelinin evden ayrılışının, gurbete ya da başka bir köye gidişinin öyküsüdür Gelin de bu türkülerle içlenir ve ağlar
Sabahtan gelinin kınaları kimsesiz bir çocuk kadar açılır Ellerine ve ayaklarına kına yakarken konulan paraları bu çocuk alır Cumartesi günü öğlene içten erkek çocuk evine davullar, kız evine de çalgılar gelir Akşam üstü herkes işini bitirene kadar gençler oynar Akşam üzeri kızın ahretinin (sağdıç) hazırlamış olduğu ahret çiçeğialınmaya gidilir Çiçekçiden alınan naylon çiçek dalının üzeri kızların yaptığı süslerle süslenir Çiçeğin üzerine darı patlatılıp dizilir Kuru üzümler bir ipe dizilerek asılır aynı zamanda bebek, sakız, sigara, kibrit, emzik, bebek oyuncağı, çikolata, şeker, balon gibi şeyler de asılır Keza minik ufak ampuller veya mumlar da yerleştirilerek gece yakılır Çiçeğin saksısına da bir kutu şeker yerleştirilir, çiçekle birlikte ahret kız baklava ve diğer taraftan hediye bohça hazırlar Bütün bunlar gerdek gecesi gelinle damadın zevkle yemesi için yapılır Bu çiçek sonra gelin kızın evinin bir köşesini süsler
Bu çiçeğe karşılık gelin kız da ahrete armağan bir elbise alır Çiçeği almaya gidildiğinde yeniden oyunlar oynanır ve çiçek alınarak gelin kızın bulunduğu eve getirilir Bu çiçek yörede bolluk ve bereketin simgesi olarak nitelendirilir
Benzer gün ve bununla beraber oğlan tarafı da oğlanın ahretliğine (sağdıcına) gider Davul zurna ile ahretlik evine gelindiğinde, ahretlik gelenleri karşılar Yaşlılar oturur, gençler de oynar daha sonra ahretliğin hazırlamış olduğu baklava tepsisi ve kurbanlık bir koç eller üstünde damat evine götürülür Keza ahretlik damat için bir diğer hediye de almıştır
Cumartesi gününü Pazar gününe bağlayan gecede başlıca nikah olur Oyunlar karşılama, halay ve mendil havası şeklindedir Benzer gece oğlan tarafı, kız evine davullar eşliğinde, takacakları takılarla birlikte gider Bunları okuyucu denen bir kadın teker teker gelinin başı üstünde döndürerek, kimden olduğunu yüksek sesle söyler
bu arada gelin kız gelinliğe adım attığından, yalnız gezdirilmez Cinler ve perilerden korkulduğundan, yanında mutlaka biri bulundurulur
Pazar sabahı gelin kız yeniden erkenden gelinlik giyer ve oğlan kadar takıları almaya gelenleri karşılar Kız ve oğlan tarafı birlikte oyunlar oynarlar Kızın ve oğlanın yengeleri birlikte takıları alarak oğlan evine götürürler Gelinin ahreti de ahret çiçeğini alıp damada götürür Oğlan evinde de oyunlar oynanır ve kız tarafı geri döner Gelin, kendisini sevdiğine götürecek halayın gelmesini bekler Sabah, ahretlik evinden davul ve zurna ile uykudan uyandırılan damat eve getirilir ve tıraş için hazırlık yapılır Davullar köyün kahvehanelerini dolaşarak köy halkını tıraşa gösteri eder Bir iki saatte biten tıraştan sonradan gelin müşteri halayyola çıkar ve gelin evine gider
Arkadaşları ile oynayan gelin kendisini almaya gelen halayına bir defa baktırılır ve yeniden yengelerin kendisini almaya gelmelerini bekler Kaynana gelini beklerken evden getirdiği ekmeği, bolluk ve bereket niyetiyle dağıtır Lakin gelin naz yapar, gelmez Önce gelin evinden kaynanaya bir ayna götürülerek baktırılır Kayınvalide aynanın üzerine para koyar Tekrar gelini isteriz diye tezahürat yapılır, fakat gelin yine çıkarılmaz Bu kere de gelinin ayakkabısı götürülür Para alınır Bu pabuç gelinin çıkacağına işarettir El çırparak tekrar gelini isterler daha sonra iki yenge ve önde darbuka çalıp mani söyleyen kız arkadaşları ile birlikte gelin getirilir Fakat kaynana oynamadan gelin ortaya girmez Kızlar;
Yarin adı Ramadan
Atladı arabadan
Biz gelini vermeyiz
Kayınvalide oynamadan
manisini arka arkaya söylerler Yengelerin ve mani söyleyen kızların koluna birer başörtü bağlanır Kızlara birer kutu şeker ve yengelere de para verilir Yenge kadınlar, gelini kaynananın elini öpmeye götürürler Gelin, kaynananın üç kere elini üç kere de ayağının altını öper Kaynana da gelinin sırtını üç kere sıvazlar Bu adetin yapılmasından sonradan gelin, halayla gelen yakın akrabaların ve komşuların ellerini öper Gelin, daha sonra varsa erkek kardeşleri yok ise amca ve dayıları tarafından arabaya bindirilir Evden çıkan gelin arabasının arkasında, gelinin gideceği eve kendisi ile birlikte bolluk götürmesi dileğiyle su içerisinde buğday ve mısır atılır
Gelin arabası damat evine gelmeden daha önce kız evinden Müjde Yastığını bölge biri, yastığı damada götürerek para alır Güvey evine gelen gelini damat etrafa şeker ve paralar atarak karşılar Sonra gelinin duvağını kaldırır ve kendi hediyesini takar Ahretlik kapının önünde bir tüfekle bekler İçeriden çıkan damat üç kez tüfeği ateşledikten daha sonra, ucunda para emrindeki mendili düğün halkına doğru atar Mendili kim alırsa evlenme sırasının onda olduğu söylenir sırası gelmişken gelin dışarı çıkarılır, kucağına kız ve erkek çocuk çocuğu oturtulur Güvey son kez babası, kardeşleri, yakın akrabaları ve arkadaşları ile oynar Akşam üzeri arkadaşları kadar köy içine gezmeye çıkartılır Gerdek gecesi imam nikahı kıyılır Genç kızlıktan kadınlığa geçen gelin, pazartesi sabahı damadın yakın akrabalarını gezer ve büyüklerin elerini öperek onlara havlu verir Onlar da armağan ya da para verirler daha sonra gelin bir barbar su doldurur ve bu su görümceler kadar üç kere dökülerek, geldiği evde işlerinin su gibi akıp gitmesi temenni edilir Öğleden sonra gelin yine gelinliğini giyer ve son defa eğlenilir Duvakya da Cumadenilen bu davet kaynananın günüdür Sadece kadınlar kendileri çalıp, oynarlar Eğlencenin ortasında, kayınvalide, orta yerde bir çömlek kırar ve bu hareketiyle düşmanlarım çatlasın, gelinin çömleğin parçaları dek çocuğu olsunçağırmak ister
Bir hafta sonradan gelin, güvey ve ailesi, gelinin ailesine yemeğe giderler Buna geziden gelen gezeya da kız ardıdenir Bu gezmede yemekler yenir, sohbet edilir, bununla beraber damatlık yapmanın da gelinlik yerine getirmek dek şiddet olduğunun bilinmesi için damada bir tabak içerisinde mısır getirilerek sayması istenir Önüne pösteki getirilerek tüylerinin sayılması ve kedi getirilerek nallanması istenir En zorlusu da damadın ayaklarından zincirle tavana asılmaya kalkmalarıdır Bunların üstesinden gelemeyeceğini bilen güvey, para vererek gençlerden kurtulmaya çalışır İki üç gün daha sonra da gelinin ailesi oğlan evine yemeğe gider Bu ziyaretlerde iki ailenin daha iyi anlaşması, kaynaşması amaçlanır
Yörede kız kaçırma olayları çok sık görülür Ailesi tarafından verilmeyen kızlar kendileri kaçar Oğlanın çok sevip de alamadığı kızı da oğlan kaçırır Sonunda aileler aralarında anlaşma sağlanır ve düğün yapılır Bu olaylar yörede adi karşılanmakta ve hiç yadırganmamaktadır *