Ekranların reyting rekorları kıran ve izleyen herkesi gözyaşlarına boğan dizilerinden Kırmızı Oda'nın yeni bölümünde Binnur Kaya Alya karakterine anlattığı Prenses Süreyya'nın hikayesi herkesi etkiledi ve araştırmaya başlandı.
İran Prensesi, Mahzun Prenses Süreyya’nın hayat hikayesi merakla araştırılmaya başlandı. Kırmızı Oda dizisindeki Alya’nın hikayesinde anlatılan detaylar izleyenlerin dikkatini çekiyor. Psikiyatrist karakterindeki Binnur Kaya’nın Alya’ya anlattığı Son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin ikinci eşi, mahzun Prenses Süreyya’nın hayatı da merak konusu oldu. Peki İran Prensesi Süreyya kimdir?
PRENSES SÜREYYA'NIN HİKAYESİ
İran Prensesi Süreyya, 1950’li yıllarda Batı Almanya’nın İran büyükelçisi ve asilzade Halil İsfendiyari’nin ve Moskova doğumlu Alman eşi Eva Karl’ın en büyük çocuğu ve tek kızıydı.
22 Haziran 1932 tarihinde İsfahan’da İngiliz Misyoner Hastanesi’nde doğdu.
Ailesi uzun süre İran hükümetinin diplomatik işlerine dahil olmuştu. Amcası Sardar Esad, 20. yüzyılın başlarında İran anayasal hareketinin lideriydi.
Süreyya Berlin ve İsfahan’da büyüdü ve Londra ve İsviçre’de eğitim aldı. Son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin 1951 yılında evlendiği ikinci eşidir. “Sürgündeki Prenses” olarak da bilinir. Kendisi şaha çocuk veremediği için şahın ailesi tarafından saraydan uzaklaştırılmıştır. Şah uzaklaştırılmasını istemese de ailesinin kararına uymak zorunda kalmıştır.
İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin 1956’daki Türkiye ziyareti basında büyük yankı uyandırmış, “Soraya” ismi Türk halkının diline “Süreyya” olarak yerleşmişti ve hatta kimileri kız çocuklarına Süreyya ismini vermişti.
İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi, Soraya’dan sonra 1959’da Farah Diba Pehlevi ile bir evlilik gerçekleştirdi. Soraya ise Rıza Pehlevi’den ayrıldıktan sonra yeniden evlenmedi.