Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi
TLDP (Time-Limited Dynamic Psychotherapy)
Freud’ la başlayan psikoterapi tarihi, günümüzde tanımlanmış, netleştirilmiş,
çerçevesi çizilmiş 400’ e yakın psikoterapi tekniğine ulaşmıştır. Neredeyse sınırsız sayıda
psikoterapi yöntemi olsa da esasında tüm teknikleri dört ana grupta toplayabiliriz.
En eski psikoterapi yöntemi hiçbir teknik ve kuramın bulunmadığı dönemlerde
gelişmeye başlayan, halen de birçok psikolojik sorunda yararlandığımız, insan davranışlarını
gözlemleyerek bunlardan anlam çıkarma ve oradan sonuca gitmeye yönelik davranışçı
İlerleyen dönemlerde algı süreci, zihnin çalışma prensipleri, algıyı değerlendirme,
hafıza ile ilgili laboratuvar çalışmaları sırasında ulaşılan bilgiler neticesinde bilişsel terapiler
Bilinçdışı kavramını ve savunma düzeneklerini ortaya koyan Freud’la ise ödipal
dönemi odağına alan dinamik psikoterapi ve psikoanalitik psikoterapi doğmuştur. Bu ekole,
anne çocuk arasındaki bağlanmaya dikkat çeken nesne ilişkileri kuramıyla Melanie Klein farklı
bir perspektif kazandırmış, ego psikolojisi, farklı bağlanma stilleri ve bunların nörobiyolojik
açılımlarının anlaşılmasıyla çok zengin bir dinamik bakış açısı yakalanmıştır. Bu dinamik
döngü, davranışsal ve bilişsel çarpıtma ve şemalarla birlikte işlemektedir.
Bu bağlamda günümüzde yıllar alan psikoterapi süreçlerinin yerini, olabilecek en
büyük değişimi değil, mevcut kaynaklarla en hızlı ve kısa sürede ulaşılabilecek en büyük
değişimi gerçekleştirmeye yönelik kısa süreli ya da süresi sınırlı psikoterapiler almaya
başlamıştır. Kısa Süreli dinamik psikoterapiler çok iyi neticeler verebilmektedir.
Kısa Süreli dinamik psikoterapi, genel çerçevesi psikodinamik olmakla birlikte nesne
ilişkileri ve kendilik psikolojisi kuramlarını içine alan, güncel kişilerarası ilişkileri bilişsel
davranışçı yaklaşımda harmanlayan esnek bir psikoterapi yöntemidir.
Psikiyatrik araştırmalarda ayaktan tedavi gören hastaların büyük çoğunluğunun
tedavileri için kısa süreli tedavileri seçtiklerini saptanmıştır. Bu danışanlarımız çoğu kez
duygusal acılarının bir an önce bitmesi ihtiyacındadır.
Kısa süreli terapiler bu danışanlar için idealdir. Süresi sınırlı dinamik psikoterapilerde
terapinin başlangıç, orta ve son yapılandırması bulunduğundan danışanlar tedaviyi
sonlandırmaya daha istekli olmaktadırlar. Terapiyi sonlandırmak için belli bir zaman verilmesi
hastaların terapiye bağımlı olurum korkularını azaltmakta, terapiyle ilgili endişelerini
Kısa süreli dinamik psikoterapide sınırlı odak ve sınırlı hedef vardır. Bu süresi sınırlı
dinamik psikoterapileri açık uçlu psikoterapi veya psikoanalizlerden ayıran en önemli
Odak çatışmalı çekirdek ilişkiler teması, rol-ilişki modelleri, çözülmemiş ödipal
çatışmalar plan formülasyon metodu, döngüsel maladaptif örüntü gibi çeşitli
formülasyonlarla saptanır.
Kısa Süreli dinamik psikoterapilerin diğer özellikleri zaman konulması, terapötik
anlaşma, hemen müdahale, planlanmış bitiş zamanı, iyimserlik ve sözleşmedir. Kısa süreli
terapilerde maksimum seans sayısı 20’dir.
Kısa süreli terapiler süreye duyarlı, etkin zamanlı, uygun maliyetli yönleriyle öne
çıkarlar. Ego gücü, motivasyonu ve nesne ilişkileri yüksek düzeyde olan danışanlar kısa
terapilerden daha iyi yararlanırlar. Kısa süreli dinamik psikoterapi çocukluk anıları, davranışın
bilinçdışı belirleyicileri, çelişkiler, aktarım gibi temel psikanalitik kavramlar üzerine kurulmuş
olsa da, metapsikolojik modellere ya da Odipus kompleksi gibi çıkarımsal kavramlara girmez.
Hastanın güçlü yönleri vurgulanarak terapötik süreç gerçeğe dayalı tutulur.
Şimdi ve burada ilişkisine konsantre olunur.
Kısa süreli terapilerde terapistler en az radikal müdahaleyi tercih eder, gelişimsel
yetişkin bakış açısına sahiptir, bazı terapi modellerindeki sonsuzluk kavramını kabul etmez,
yaşam gerçekliğini ve günlük hayatı her zaman terapide olmaktan daha önemli görür.
Kısa Süreli dinamik psikoterapinin temel prensibi terapist ile danışan arasında gelişen
ilişkiyi kullanarak, danışanın kendisiyle ve diğerleriyle olan etkileşiminde değişiklik
Kısa süreli terapilerde esnek bir yaklaşım sağlayan Kısa Süreli dinamik psikoterapi zor
hastaların tedavisinde rahatlıkla tercih edilebilir.
Kişilik bozukluklarında ve kronik kişiler arası ilişki ve iletişim problemlerinde
oldukça etkili bir psikoterapi yöntemidir.
Kısa süreli dinamik psikoterapide semptomlar üzerinde durulmaz.
Amaç kişinin kendisiyle ve başkalarıyla ilişki kurma şeklini değiştirmek yani kişinin
karakter yapısında değişikliğe gitmektir.
Kısa süreli dinamik psikoterapi uygulamaları psikolojik farkındalığa sahip, yeni fikirlere
açık, iç gözlem yapabilen, şikayetlerini sınırlayabilen, değişim için motivasyon sahibi, kendine
karşı dürüst, tedavinin sonuçlarına dair gerçekçi beklentileri olan danışanlarda yeterli olur.
Kısa Süreli dinamik psikoterapi modernist görüşe sahip olup olaylara kişilerarası
perspektiften bakar.
Kişiler arası problemlerde de, doğumdan sonra yaşayabilmek için belli bir süre
başkalarına bağlı olduğumuz gerçekliğinin rolü büyüktür. Kendimize bakış açımız ve kendimizi
nasıl hissettiğimizin, başkalarına nasıl davrandığımız ve dünyayla olan ilişkimizin altında bu
Bireyin çocukluk çağında, ebeveynlerine güvenli bağlanması anksiyetenin olumsuz
etkilerini değiştirmekte, sağlıklı gelişimi güçlendirmektedir.
Bu dönemde kodlanan deneyimsel ve bilişsel şemalar binanın temelini oluşturmakta,
bu alt yapı kişinin ileri dönemlerindeki kişiler arası ilişkilerinde duygusal bağı koruma ve
sürdürmekte birincil rolü almaktadır.
Kısa Süreli Dinamik Psikoterapide ise bu sürecin belli bir noktada bitmediği,
bireylerin diğerleriyle etkileşimi sırasında dinamik olarak değiştiğine inanılır.
Kişinin ilişkisel özellikleri yaşamın ilk yıllarında şekillense de, kişinin bu tarzı
sürdürüyor olması onun güncel yetişkin yaşamıyla pekişmektedir.
Örneğin, çocukluğunda sakin ve yumuşak başlı, boyun eğici bir yaklaşım geliştiren bir
danışan, yetişkinlik döneminde de hayatına yanlış, otoriter, dogmatik, cezalandırıcı kişileri
sokmakta, "vur ensesine al ağzından lokmayı" ilişki tarzını terk edememektedir.
Bu tarz, karşısındaki insanları daha baskın ve zorbaca davranmaya davet
etmekte, bir kısır döngüye girilmektedir. Bu tepkilerle karşılaşan danışan kendini
alıştığı ortamda hissetmekte, ancak psikolojik dengesi için için bozulmakta, içindeki
huzursuzluk büyümektedir.
Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi bu temelde çalışır ve bugüne vurgu yapar.
Erken dönemde yerleşen bozuk etkileşimler bugün de korunuyorsa, kişi bunu bugün
Geçmişteki çelişki ve acı gerçeklerin ortaya çıkarılmasına zaman harcamak yerine
bugün üzerinde çalışılmalı ve hızla sonuca gidilmelidir.
Kısa süreli dinamik psikoterapiler bu yönleriyle, psikolojik sorunların tedavisinde hızlı
ve ekonomik çözümler sunmakta ve sıklıkla tercih edilir hale gelmektedir.